| Bu Ba_şı Ne__Yapalım'? Aşk ve Macera Romanı öni & e Teddy — şimdi merdivenlerden aşağıya inmişdi. — Ne ile meşgulsün bakalım. Diyerek ona yaklaşmıştı. Jems yeniden başımı deftere çevirmişti. Defteri kemali dikkatle tetkike devam ederek: E — Bu şey seni alâkadar | etmez. Diye cevap verdi. Öteki def- teri görünce suratını buruşturdu. — Ne o... yine mi o defter... — Seni alâkadar etmez de- dim yal. Teddy omuzlarını silkti. Şap- kasını ve hafif bir de pardesl alarak dışarı çıktı. * Otelin holüne girince en evvel gözü karşıdaki saata ilişti. Saat biri yirmi geçiyordu. Hol tenha idi, kenarda bir masada monokllu —açık — renk elbiseli bir insan gazete okumakta ldi. Bara doğru giden koridorun üzerinde siyah elbiseli bir erkekle açık renk tuvaletli bir kadın dur- muşlar konuşuyorlardı. Ortada.. şurada burada birkaç küçük paj vardı. Ve kenardaki büroda otel müs- tahdemininden birkaç kişi bulu- nuyordu. Kapıdan - girerken — Teddy büroya gidip bu akşam Berlin- İstanbul katarından inen yolcular hakkında malümat almak ve bu suretle genç kızların kim oldu- ğunu sormak istiyordu. Fakat karşıdaki sante gözü ilişip te kaç olduğunu görür gör- mez bu fikrinden caydı. Çünkü bu şey nazarıdikkati celbeder. Esasen hiçte münasebet almazdı. Holda bulunduğundan beri mütereddit bir vaziyete düşmüş olan genç adam asansörden çıkan bir kalabalığı görünce dam bah- sindeki muzikli ve danslı yemeği düşündü. Bu saattcilk geldikleri gece erkeksiz olan genç kızların orada bulunması çok muhtemel değildir. Teddy ilerledi. Evvelâ... Ote- lin barına doğru gitti. Bar tenha idi... Kenara kuyruklu bir piyano- nun önünde bir piyanist birşeyler çalıyordu. Bar iskemlelerinde bir İngiliz seyyah saçları simsiyah bir Alman yahudisi kadına ingi- lizce birşeyler anlatıyordu. Kenar- da bir masada ona da film çevi- ren bir Fransız film kumpanya- sının artistleri aralarında gülerek eğlenerek içiyorlardı. Ortada iki Alman zabiti bir masada oturmuşlar hararetli, ha- I raretli birşeylerden konuşarak içi- yorlardı. Kimbilir. belki veliahtın tahta çıkmasından veya çelik miğ- Ferlerin şan ve şöhretinden bah- ledı)orlırdı -— TAKVİM :— Gün PAZARTESİ Hızir S1 2 Temmuz 934 58 Ruml B - Haziran- 1350 Vakit (Ezanl | yı B . 4 ııııuı,ıı Z-| 04 |ll|7 208 | 21 48 838 | 16 18 Iı..ı ö ü Güneş- Öğle — P tiadil 2w İ R BÜ £ Ğİ Yazan Suat Suzan Burada iki genç kıza benzeri yoktu. Genç adam geri döndü asansöre yaklaştı. Kahve rengi elbiseli küçük paj: — Emriniz. Dedi. — Dam bahçesine, Dam bahçesi denilen yer otelin en öst katında ve Üüstü örtülü bizim bildiğimiz geniş bir taraça idi. Burası hâlâ çok kalabalıktı. Şık bir halk masalarda oturmuş- lardı. Bir cazbant bir de tango kapellesi vardı. Teddy etrafını gözlerile araş- tırarak taraçayı dolaştı... Yekna- zarda bütün insanları görmek vâkta müşküldü amma.. O oka- dar büyük bir dikkatle etrafına bakınmıştı ki eğer genç — kızlar burada olsalar muhakkak görürdü. O böyle masaların arasında iler- lerken bir garson genç adama yaklaşarak: — Bir yer efendim... Şurada kenarda.. — Teşekkür ederim... Ve hâlâ gözlerile etrafı aşar- tırirken garsonün işaretettiği ma- saya yaklaştı. Hayır genç kızlar burada yoklardı, esasen onları burada aramak münasebetsizliğin en büyüği idi... İlk geldikleri ge- €& elbette erkenden uyuyacak- lardı... Onları böyle eğlencede aramak için insanın bir deli ol- ması lâzımdı... Onlar şimdi şüp- hesiz uyuyorlardı. Nni — Fafa biz bu geceyi nasıl böyle uykusuz geçireceğiz. — Benim uykum yok ki... — Benim de yok. — Saat biri geçiyor.. Fatoş biz şimdi ne yapacağız. Fafa banyonun kenarında otu- ruyordu. Fatoş onun karşısında ayakta duruyordu. — Fafa yorgunluktan harabım. Fafa ağlar gibi: — Benim de bütün 'vücudum ağrıyor diye şikâyet etti. Başım da tuttu... Ah biraz uzanabilsem. Fatoş yaptığı teklifin kabul edilmiyeceğinden kendi de emindi: — Git içeri azıcık yatağın üzerine uzan. — Allah muhafaza ettsin ben odaya girer miyim hiç.. — Çanta dolapta da.. — Dolap odada değil mi ? — Yatak dolaptan uzakta.. — Ne olursa olsun... Ben giremem.. Polisten geldikten sonra acele acele odadan geçmişler ve koşar rak banyo odasına girip kapan- mışlardi. Bu küçücük yerde ne yapacaklarını bilmez bir halde duruyorlardı. Fafa demin de söy- lediğimiz gibi banyonun kenarına oturmuştu Fatoş sabırsız adımlarla banyonun içinde —kısa turlar yapıyordu. Okadar büyük bir yels içeri- sinde idiler ki artık ellerine veril- miş olan o uğursuz çanta içerisin- deki kesik baştan nasıl kurtula- caklarını bile aralarında münakaşa etmiyorlardı. Ne Fatoş ne de küçük Fafa... Evet ikisi de bu başı ne yıpılııı 2-7-934 diye düşünmek istemiyordu, Çün- kü yapılacak hiç birşey olmadı- ğını tamamile biliyorlardı. Onlar birşey yapsalarda yap- masalar da mesele vahimdi. Birşey yapmiyacak olurlarsa iş şöyle bir seyr takip edecekti. Çantanın içindeki baş tabii kok- miya başlıyacak ve yanlarında muhafazası imkânsız olarak mey- dana çıkacaktı. Esasen pölisin Berlin - İstanbul sür'at katarı yolcularının hepsinin eşyaları arasında bir araştırma yapmıyacağı ne malümdu. (Arkası var) İstanbul Icra memurluğun- danı Tamamına (2500) Hira yeminli ehli vukuf tarafından kıymet takdir edilen Fatihte Mevlevihane semtinde Merkez Ef£. Seyit Nizam sokağında eskl 7-8-9 yeni 9-10-11-11/1 Nolu maa kulübe iki bostan ve bir kıta bağın 720 de 68 hissesi açık arlırmaya konuldu. Şartaamesi 16/7/34te divan- hanöye acılarak 6/8/934 pazartesi gü- nü saat 14 ten 16 ya kadar satıla- caktır. Artırmaya iştirak için 100 de yedi buçuk teminat akçesi alınır. Müterakim vergi, belediye ve vakıf lcarosi müşteriye aitlir. Artırma be- deli, hisseye isabet eden muhammen kıymetin 100 de 75 ini buluraa iha- lesi yapılır, bulmazsa en «on artıranın taahhüdü baki kalmak şartile artırma 15 gün uzatılarak 21/8/934 salı günü aynl saatte hissenin muhamman kiy. metinin 100 de 75 ini buldukta ihale olunur, bulmazsa satış geri birakilır. 2004 Nolu lera kanununun 126 ncı maddesine tevfikan ipotek sahibi v& diğer Aalâkadarların ,ve irtifak hakkı sahiplerinin dahi gayri menkul Üze- rindeki haklarını ve hususu ile faiz ve mesariften dolayı iddialarını evrakı müsbitesi ile 20 gün zarfında icra dalresine — bildirmeleri lâzımdır, aksi halde hakları tapu edcili ile sabit olmadıkça satış bedelinden paylaş- madan hariç kalırlar. İşbu maddel kanuniyeye göre hareket etmeleri ve daha riyade malümat almak İste. yenlerin 934/2101 dosya No sile me-< muriyetimize müracaat etmeleri ilân olunur. (881) Fatih sulh birinci hukuk satış memurluğundanı — İzzel Bey ile mütevetfa Kemal Bey varislee rinin şayian ve müştereken mutasarrıf oldukları Aksarayda Çakırağa mahal- lesinde 16 No.lu 1692 harita ve 60 ada 14 172 metre murabba - aahasın- daki 702 1/2 lira kıymetindeki köşeye tesadüf — eden arsa — çapı mücibince arttırma suretile 2-8-034 tarihine mü- sadif perşembe günü 16 - 14 ve mu- hammen kiymetinin *4 75 gini bulma. dığı takdirde 18-8-934 tarihine müsadif gumartesi günü 16146 kadar mah- keme baş kütibinin oduuıdı'îqvıçhı zir şerait dairesinde satılacaktır, 1 « İşbu geyri menkul üzerinde müseocel ve gayri müsecoel — hak sahiplerinin tarihi ilândan itibaren Y0 gün zarfında #satış memuruna müracbatla haklarını tespit etmoleri akai takdirde — gayri müseccel hak sahipleri paylaştırmadan hariç kalacaklardır. 2 - Muhaâmmen kıymetin 94 75 şi birinci — arttırmada | bulunmadığı takdirde artıranın — taah- hüdü baki kalmak üzere balâda göm | terilen günde ikinci artırma yapılacak- tır. 3 - Arttırma peşin para — iledir. Müşteri bedeli ihaleyi vermezse 133 cü madde mücibince muamele Va edile- vek müşteri iki ihele arasındaki farktan | mosul olacaktır ve bu fark bilâ hüküm alınacaktır. 4 - İhaleyo iştirak edenler 957 buçuk — nisbetinde pey akçesi vermeye mecburdur. — İhale tarihine kadar yergiler hissedarlara ve tellüliye müşteriye aittir. $ - Şartname herka- #in görebileceği surette Aaçıktır. arzu edenlerin 23 satiş numarasile ıı»ııîı— olu. (25) tiyetimize — mürsonatları — ilân nur, Pekkvi Hiseler —oraa Tııııı 2 e ——— — l Dün De ö;ı;;ıersıteyı Ve Atış Mek- tebini Gezip Tetkik Ettiler Şehinşah Ha, Üniversitemlzin rektörü Neşet Ömer Baeyden izahat alırlarken ve ecnebi profesörleri ayri ayrı Şehinşah Hz. ne takdim etmiştir. Bunu müteakip te ayni katta bulunan Tıp Fakültesi lâboratu- varları ve dershaneleri gezilmiştir. Misafirimiz, bilhassa parazitoloji enstitüsünde — fazlaca — tevakkuf buyurmuşlar, Neşet Ömer Bey tarafından verilen İzahatı nlâka ile takip etmişlerdir. Şehinşah Hz, en son olarak Hukuk ikinci sınıfının Maliye im- tihanlarında bulunmuşlardır. İmti- han odasına teşrif ettikleri za- man talebeden Ahmet, Bülent, ve Hayım Efendiler, profesör İbra- bim Fazıl Bey tarafından Maliye- den imtihan ediliyorlardı. Şehin- şah Hz, burada bir müddet te- vakkuf ederek gençlerin sorulan sunllere — verdikleri dinlemişlerdir. cevapları tatbikatta hazır bulunmuşlardır. Şehinşah Hz. Bugün Şehri- mizden Ayrılıyorlar Kıymetli misafirimiz, memle- ketlerine avdet —etmek Üzere İ!II— şehrimizden — aynlacak- Şehln.ıh Hz. ve malyet- lerindeki zevat, Tophane — rihti- mından Akayın bir vapuru ile Denizyollarının Ege vapvruna ge- çecekler, Ege saat 16da hareket ederek — kiymetli — misafirimizi Trabzona götürecektir. Egeye iki torpidomuz da refakat edecektir. Bu münasebetle bugün bir teşyi merasimi yapılacaktır. Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Beyle mihmandarlıklarına tayin edilen Ali Sait ve Fahrettin — Paşalar ve diğer zevat ta Şehinşah Hz.ne bududa kadar refakat edecekler ve p misafirimizi oradan uğurlaya- Setamlanlçı 3 GĞ Gülküğeka Hz. nin maiyetlerinde memleketi- Pehlevt Hı. Hukuk ikinci sınıfın maliye imtihanında Misafirimiz ve maiyetlerindeki zevat saat (11,30)da Üniversiteden ayni merasimle ayrılmışlar, oto- mobillerle Kapalıçarşının Beyazıt kapısına gelinmiştir. Şehinşah Hz., bu tarihi çarşıyı görmek arzusunu izhar buyurdukları için, otomobil- lerle içeriye girilmiş, ve alkışlar arasında Nuruosmaniye kapısından çıkılarak saraya avdet edilmiştir. Öğleden Sonra.. Şehinşah Hz. öğle yemeğini datrelerinde yalnız olarak yemişler ve istirahat etmişlerdir. Saat üçe on kala, Reisicüm- hur Hz. Sakarya motörile Beyler- beyinden Dolmabahçe Sarayına teşrif ederek, Şehinşah Hz. ne mülâki olmuşlar ve tam üçte iki Büyük Reis maiyetleri erkânile birlikte hareket etmişlerdir. Mo- börle Kadıköyüne geçilmiş, oradan otomobillerle Maltepedeki piyade | Atış mektebine gidilmiştir. | Şehinşah Hz. ile Gazi Hz. | burada yapılan büyük mikyastaki ( Baştarafı 1 inci sayfada ) mışlar ve rektörlük odasında kısa bir istirahattan sonra yandaki salo- na - te etmişlerdir. Burada, Noşet Bey, dekanlari, Türk mize gelmiş olan İran gazeteleri mümessili İttilâat gazetesi sahip ve baş muharriri Mesudi bey gerefine İstanbul matbuat cemi- yeti tarafından bugün (dün) Park oötelinde bir. öğle ziyafeti verik miştir. Bütün matbuat mümessillerinin hazır bulunduğu bu ziyafette Art- vin mebusu Âsım Bey, söz ılııılı Türk gazetecilerinin İran lerini temsil etmekte olan t başmuharririni aralarınde x&rmek- ten duydukları büyük memnuni- yeti işaret etmiş ve seyahatleri esnasında — Mesudi Beyi — refa- katine alarak getirmek — sure- tile Türk — gazetecilerinin İran i ta- veren Şehinşah Pehlevi Hz, ne karşı minnetlerini Hade ederek iki memleket arasındaki kardeşlik hislerinin - kuvvetlenmesi ve bir kat daha artması yolunda iki memleket matbuatina düşen va- zifeleri kaydeylemiştir. Mes'udi Bey, ınlıuvııı(ı ( Devamı 9 uncu ıılılı)