16 Haziran 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
6 Sayfa et SA I Dünya Hâdiseleri ! Yedi Kilometre Uzunluğunda Bir Telgraf ERESe Te — —e — ee Milletler Cemiyetinin geçen Akvam | bafta — Prangins Meclisi telsiz Ş ıılaıy.oîıu müsrafa vasıtasile lıMu_n ilriyde Amerika — hükü- metlerine — tebliğ edilmek Üzere çektiği telgrafın | uzunluğu tamam yedi kilometre tutmuştur. Bu telgraf, (Chaco) meselesini tetkik eden komisyo- nun — verdiği raporun hulâsasını ihtiva etmektedir. Telgrafım çe- kilmesine cumartesi günü gece- yarısından yarım saat evvel baş- lanmış, sonu tamam İ6 saat sonra alınmıştır. * Pııiıiı Malzerb - bulvarının muhteşem bir apartıma- bir aile sakindir. Bu ailenin reisi olan hanım, tamam on senedenberi sokağa çıkmamıştır. Sebebi ayaklarına paralizi anz olmuş — olmasıdır.. Bu . hanımın başlıca eğlencesi kuşlara yem vermektir. Bu uğurda her sene barcettiği para tamam on bin Türk dirasıdır. Parisin kuşları bu hanıma o derece alışmışlardır ki yem zamanı gelince açılan | pencereden odasına dolmakta ve hiç korkmadan kadının etrafında dolaşmaktadırlar. Son zamanlarda zevci bu hanıma bir radyo ma- kinesi hediye etmiş ise de kadın kuşları korkutmak endişesile rad- yoyu kullanmamıştır. * Klrk ve kalpak yapılan kuzu derilerinin çok pahalı ol- sebebi, bu kuzu- ların daha doğ- madan evvel annelerinin karınla- rından alınmalarıdır. Bunun için- dir ki anne yavruyu yalayamaz ve yavrunun tüyleri de kivr- ck kalır ve İlerde de açık- maz. Halbuki bir İngiliz çiftçisi alelâde bir koyunu muhtelif aşı tecrübelerinden geçirdikten sonra tamamen - kıvırcık tüylü yapmıya muvaffak — olmuş ve Londrada teşhir etmiştir. Bu koyunlar üre- tildiği takdirde Aastragan flatı son derece düşecektir. KAKeENKReEEER A aReses e nnene c AA ŞA RA GK ENEIRA Son Poşta Yevini, siyasıt, iiıvı(dı.'îğ_.u. garetesi Fski Zabtiye, Çatalçeşme sokuğı, 25 İSTANBUL vesaererene SA erLAnEN Gazetemizde — çıkan — yazı ve resimlerin bütün malıfuz ve gazetemize aittir. ABONE FiATLARI Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak geri verilmez. Hânlerdan mes'uliyct alınmaz. Cevap için mektuplara 10 k pul 'ıuv.ı.' Tâzımdır. ötak :o.îı iış:ıuı 741 İstanbul 'elgraf : Son, b TW:N;Ö.? malarının başlıca | | cereyan Dünyada %ıîiî Bir Adamın Başı Tehlikede!. SON POSTA » v ae tenler ——— Hiçbir Şahidi Olmıyan Bir Cinayeiin Faili Nasıl VBulunur ? Aranılan Adam Uzakta Değil, Bilâkis !.. Bazan bir za- romanıni man içinizden: — Ne güzel uydurulmuş - bir vak'a! der — ve muharririnin ha- yal kuvveline hayran olursunuz. Fakat hayatta etmiş öyle yak'alar vardır ki,en mu- vaffakıyetli — bir roman muharri- rinin — hayalinde icat ettiği vak'a- ları da geride bırakır, onlardan daha canlı, daha cariptir. — Misal mi iştiyorsunuz, işte bir tanesi: 1933 senesi mayısının 7 inci günü bir sabah alaca karanlıkta, Fransanın Plaiy - Bas tüneli içinde bir erkek cesedi bulundu, adam göğsünden bıçaklanarak öldürü- müştü, kan içinde — yatıyordu. Üzerinde bulunan evraktan anla- şıldi ki, bu zat Gronobb şehri eşrafından Mösyö Blanc'dır, Parise giderken vagonun içinde öldürül- müştür, cesedi pencereden atıl- mıştir. O gece, ©o demir yolundan geçen katarın bütün vagonları araştırıldı ve hakikaten bir tane- sinin içinde kan lekeleri bulun- du. Tahmin hakikate — tevafuk ediyordu. Fakat o katarda seya- hat etmiş olan yolculardan ismi malüm olanlara soruldu. içlerin- den hiçbiri seyahat — esnasında şüpheli bir hâdiseye tesadüf et- memişti. Demek cinayet şahit- sizdi, belki faili cezasız kalacaktı. Zabıtanın görünmiyen Yardımcısı.. Fakat hâdiseden az zaman son- ra maktul mösyö Blanın yeğeni zabıtaya müracaat ederek dedi ki: — Amcam Parise malik o- duğu eshamdan bir kısmının ku- ponlarını tahsil etmek için gidi- yordu. Bu kuponlar katledildiği zaman Üzerinde bulunmadığına göre çalınmış olacaktır, bu İzi ta- kip eder misiniz? Zabıta maktulün veresesinden malik olduğu eshamın numarala- rını istedi, kuponları hakikaten kesilmişti, derhal Fransanın bü- tün bankalarma müracaat ede- rek bu numaralı kuponların tah- sil edilip edilmemiş olduklarını sordu. Cevap çabuk geldi: — Kuponlar tahsil edilmiştir. — Kimin tarafından? Malümya, bankalar kupon be- delini tadiye ederlerken bir -bor- dro yaparlar, parayı alana - imza ettirirler. Bu bordrolara bakarak cevap verdiler: — Parayı tahsil eden otelci Mösyö Rou ile arkadaşı Ogo- yadır. Otelci çabuk - bulundü. İşte ifadesi: — Parayı ben almadım. Müş- terim Ogoya aldı. Hüviyet cüz- danını kaybetmişti, bankaya gi- derken refakatimi rica etti, gittim, | servetinin temeli meşhur bir altın Ruponlar tetkik edilince hakiket anlaşıldı hüviyet cüzdanım olduğu İçin pa- rayı ben aldım ona verdim. Ogoya ya gelince: Vilâyetler- den birinde oturuyordu. O da bu- hundu, işte cevabı: — Ben beş senedir Parise | Londrada Bir İll_ilgarder adım atmadım, bu işi mutlaka uşağım — Sirken yapmıştır. Çün- kü evrakını ça- lmış, namıma daha başka işler de yapmıştır. — Peki, bu Sirken nerede? — Hapisha- nedel — Şikâye- tim Üzerine tev- kif edildi. * Maznun ha- pishaneden — çı- karılmış, — ötek ciye — gösteril- tarafından mutlak surette tanındığı ve fazla olarak cebinde de Ogoya mn kartları bulunduğu için bu defa da dolandırıcılıktan başka bir de cinayetle itham edilmiştir. Şimdi başı tehlikededir. — M. Oakes İngiliz Gazete- cisi İle Karşı Karşıya Bu Zatta Artık Aramak Ve Bulmak Bir Aşk Ve Bir İhtiras Halindedir Dünyanın en zengin adamı.. hiç olmazsa en zenginlerinden biri!... Mr. Oakes'ı otelde görmiye giden Londralı gazeteci diyor ki: — “Bir yeni “en zengin adam,, n - Londra'ya — geldiğini duydum. İsmi Harry Oakestir; madenidir. Kendisini görmek is- tedim. O, zenginlerin çoğu gibi utangaç değil. “ Arkasındaki elbise, senelik geliri beş yüz İngiliz lirasını geç- miyenlerinkinden farklı değil, Bu orta yaşlı adam karısı ve kızı ile beraber şehrin en büyük oteb- lerinden birinde oturuyor ama etrafta kimse onu farketmiyor, onun kim olduğunu bilmiyor. “Lake Shore,, altın maden- leri şirketi reisi, kendisine: * — Siz dünyanın en zengin adamı mısınız? diye sorduğum zaman geniş omuzlarını silkti ve: — Ben herkesin kaç parası olduğunu ne bileyim? Dedi. Bildi- ğim birşey varsa o da bizim al- tın madeninin dünyanın en bü- yük madeni olduğudur. Kanada'da en çok altın çıkarılan maden odur; dünyada da ikinci gelir,, Harry Oakes, 1898 senesinde işe başladığı zaman bir kazması bir küreğinden — başka birşeyi yoktu. Yukonda ilk altın damar- ları keşfolunduğu zaman oraya altın aramaya giden otuz bin al- tın avcısından biri de o idi. Se- nelerce aradı; fakat talii evvelâ pek yardım etmedi. Sonra Alaska'yı, Filipin ada- larını, Avustralya'yı, Yeni Ze- landayı Garbi Afrikayı, Belçika Kongosunu, Cenubi Afrikayı do- laştı hep altın aradı. Mesikayı da bir tecrübe etti. Beş sene ölüm yadiside çalıştı. Nihayet 1911 de talil güldü. Ontario'da büyük şimal orman- ları sahasında çalıştı. “Kırkland Lake,, - tarafında altın buldu ve Though isminde bir ortağı ile para kazandı. Umumi harpten biraz evvel bu madendeki hissesini (300,000) dolara sattı. Fakat yine altın aramaktan vazgeçmedi. Çoktan- beri “Lake Shore, da gözü var- dı. Oraları çok iyi bildiği için © civarda toprak altında büyük bir servet bulunduğundan emindi. Yanılmadığını anlayınca hemen bulduğu madeni işletmeye bqlıdı._ Harry Oakes diyor ki: — Bu madenden şimdiye ka- dar (60) milyon dolarlıktan fazla altın çıkardık. Daha da - (300) milyon dolarlık altın olduğu mu- hakkaktır. eei U Kari Mektupları Bir Kariimiz Kartpostal inhi- sarı Teklif Ediyor Zamanımızın itiyatlarınadn biri- si de kartpostal koleksiyonu yap- maktır. Avrupada kartpostal imal eden fabrikalardan başka memle- ketimizde de bu yüzden geçinen ve servet yapan ticarethaneler vardır. Tarihi binaların dahili ve harict manraralarından kartpostal- lar yapmak suretile memleketi- mizin paraya muhtaç olduğu şu zamanda büyük istifadeler temini | mümkündür. Müze, cami, türbe, saray ve milli sergiler ve emsali- binaların gerek harici ve gerek dahili man- zaralarile bu binaların dahilinde bulunan kıymettar ve eski eşya- ların fotograflarını almak ve kart- postal şekline ifrağ etmek hak- kıniın devlet inhisarına alınması çok faydalıdır. Bu inhisarı 3 kişi- lik bir kadro ile idare etmek te mümkündür. Hafriyat — neticesinde — veya suverisaire ile elde edilecek her- hangi bir eski ve kıymeti tarihi- yeyi haiz bir eserin kartpostalını yapmak hakkı da bu iİnhisara Mit olacaktır. Bütün bu eserlerin gazetelerde mevkut ve gayrimevkut mecmua- larda ve kitaplarda derç ve neşri kemakân serbest kalacaktır. Bu kartların — fotoğrafilerinin — ihzarı için 500 ve tabıları içih 5000 lira lâzımdır. Kat'i bir zaruret hasıl olmadıkça bütün tabı ve ihzar muameleleri Türkiye — dahilinde yapılacaktır. Bu kartlar, hükümes tin münasip göreceği bir damga ile damgalanncak ve taklitleri sahte — varakairesmiye — yapanlar gibi cezalandırılacaktır. Kartpos- tal — ticarethaneleri — tarafından yaptırılan Türkiyeye ait kartpos- tallarla alelâmum İüke vesair musavver kartların beher adedin- de g:—l para resim alınacaktır, Hicarethanelerin sattıkları bu gibi kartlar gümrükten alın- dıktan #aniin b lüüzlüryağelüsük münasip bir damga ile damgala- nacaklardır. Bu takdirde senede asgari 3,5 milyon Hiralık varidat temini mümkün olacaktır. Bu bir inhisar halinde işletilmese - bile Tayyare, Hilâliahmer ve Himayei Etfal Cemiyetleri için mühim bir yaridat memba: olabilir. Şislide, Abide caddesinde 147 numarada Ağazade M. Behçel Cevaplârımız Beşiktaş Tuzbabada Mehmet Alj Bi — Bizim bu hususta neşriyat yapmamıza kanun müsait değik dir. Siz doğrudan doğruya Mıms taka Ticaret Müdürlüğüne müra- caat ediniz efendim. Büyükdere Mı:u çarşısında İsmall Efendiye: — Mektubunuz hem çok uzune dur, hem de ilân tarifesine tâbi dir, onun — için — neşredilemedi efendim. x Cibangirde şekerci Rafet Efendiyet — İhbarınızla Maliye Vekâles tinin meşgul olduğunu yapdığımış tahkikat — neticesinde — öğrendik efendim. * Bakırköy Cevizlik — mahallesinde Ali Riza Beye: — Şikâyetiniz ait olduğu mas kama bildirilmiştir efendim. |
