Dünya Hüâdiseleri ' a Donanma Fişeği- ne Benzetilen Bir Jeneral Fransada Binde birini dünyanın adamlarına — âtfe- dilen meşhur söz- leri muhtevi - bir kitap çıkt.. Bu sözler, hakikaten kendilerine at- fedilen udamlar tarafından mı söylenilmişlerdir, kat'iyetle iddia Fakat içlerinde garip olanları vardır. İşte size büyük mubarebe esnasında müttefik or- duların başkumandanlığında bur lunan Mareşal (Foş) un bir cüm- lesi: — Büyük muharebe patlak vermeden az evvel Ruffey isminde bir. Fransız Jenerah âli harp meclis azalığına tayin edilmiş, bu mevki de kendisinin harp vukuünda bir orduya kumanda edeceğ'ni gösteriyormuş. Ceneral — (Foş) — anlaşılan zali sevmiyormuş ki bu tayinin- den haberdar - olur olmaz - gidip meslektaşının erkânıharbiye reisini bulmuş ve ona: seçiniz edilemez. büyük | bu | — Jeneral Ruffey bir delidir. | Adeta donanma fişeğine benzer. | Yalnız bu fişeklerin içinde ancak binde bir tanesi eyidir. Şimdi sizin vazifeniz bu fişeklere dikkat edip | 999 bir tanesini seçmektir; demiş. Bu hâdise 1914 senesi yazının ilk aylarında olmaktadır. Aradan a bir muharebe tanesini zaman geçince patlamış, — hakikaten bıraktıktan — sonra | büyük | Jeneral Ruffey de üçüncü orduya | kumandan tayin edilmiş. bu makamda kalabilmiş ! Fransız muharrirlerine göre : — Bu müddet zarfında (1000) fişek Aatılmış, fakat içlerinden iyisi bulunmamış, yani Jeneral Fo. un tahmini isabetli çıkmıştır. * ransızların meşhur Louvre müzesi maruf sanatkâr Bir Whisler'in “ An- Sit nem # adını taşı« : yan bir tablosunu meselesi. | Amerika — müze- sine iare etmişti. Amerika mü- zesi “Amıelleı" günü kullanilmak Özere yapılacak bir pul için bu tablodan istifade ed:ceklçl Bu pul yapılmış, ve yapılış. iki hâ- disenin çıkmaşına sebep olmuştur. Hâdiselerin birincisi (Amerika Sanayii Nefise) akademisinin pul fena — yapıldığı iddiasile posta idaresini protesto etmesidir. İkinci hâdisede - tablonün - iadesi ge- ciktiği —için (Louvr) müzesinin Amerikaya bir teessür mektubu | göndermiş -olmasıdır. * Dunyııuıı bir memleketi var- dır ki yalnız orada çinge- nelere mahsus ti- yatro vardır. O memlekci Sovyet Rusyadır. Sovyet Rusya istatistik- lerine göre Sovyet Rusyada 20 Moskovada — oturmakta, — kismen amelelik, kısmen de esnaflık mektedirler. Tiyatroyu çok sev- dikleri içindir ki onlara mahsus bu müessese kurulmuştur. Artist- leri, hemen kâmilen yol üstünde doğmuş genç çingenelerdir. Bu tiyatro sayesinde, büyük ekseri- yeti göçebe olan bu insanlar va- tan ve mekân tutmıya sevkedile- bilmişlerdir. Tiyatro ilk kurulduğu zaman, bunun Çingene artistleri çadırlarda — oturuyorlardı. Şimdi evlerde oturuyorlar ve eski ser- seri kâmilen kaybet- mişlerdir. et- itiyatlarını Yalnız | ancak (3) gün | | | | mümkün bin Çingene vardır. Bütün bunlar | Halk Diışmanı No' (Kanı Helâl Sayılan Dillinger Hâlâ Yakalanamadı Şimdi, Amerikada hükümet kuvvetlerile karşı karşıya geçen haydutlara “halk düşmanı,, dam- gası vuruluyor. Bunların kanları mübah sayılıyor. Siz, bu haydut- larin “1,, mumaralısını çok iyi tanıyorsunuz. Bu şeririn kanlı macerasını geçenlerde uzun uza- dıya anlattık. Çete halinde dola- şan bu haydut son sistem bütün harp silâhlarile mücehhezdir. Tü- feği, mitralyoru, bombaları var- dır. Birçok kaçakçılık yapan, ci> nayetler işleyen, polis memurla: rını insafsızca öldüren şeytan bi- çimli bu haydut günün yakayı ele verdi, hapisaneye düş- tü. Fakat Con Dilinger bir kola- yını bulup hapishaneden kaçtı. Silâhlı polislerle dolu on beş otomobil bu müthiş haydudun peşine düştü. Fakat ögünden bu- güne kadar Con Dilingeri bulmak olamadı. Herif cinler gibi gözden nihan oldu. Şimdi bütün hükümet kuvvetleri, topla- rile, tüfeklerile, tayyarelerile bu herifi bulmak için seferberdir. Gün geçmez ki hava filoları A- merika — ufuklarında bu haydut başının karargâbını aramak için havalanmış - olmasın. Fakat iş bu kadarla kalmış değildir. Amerikanın (135) mil- yon halkı - kadın, erkek, çocuk - halk düşmanı ilân edilen ve kanı helâl sayılan Dilingeri öldürmeye mezun ve hatta mecburdur. Bu- na rağmen “I numaralı halk birinde | Bu sayfadaki resimlere dikkatle bakınız. Bu resimler size bu müt- hiş haydudun bütün macaralarını bir sinema filmi belâgatile an- latmaktadır: 1 — (Con Dilinger) in şehir- deki küçük, eski evi. (1)numaralı halk düşmanı (İndiana) da Mores kasabasının başlıca caddesinin kenarında kâin bir çiftlikte siv« rilmişti. İşte “başlıca cadde,, me- deniyeti böyle ahlâk düşkünleri yetiştirir. 2 — Yılan gözler: Yaptığı işlerde fena sahaya düşmüş bir zekâ, korkunç bir mizaç (Humour) ve iğrenç meselelerde tezahur et- miş bir kıymet sezilen Con Di- linger, memleketin polis kuvvet- Teri arasından kendisine bir yol açmıştır. 3 — Con Dilinger'in babası çift sürmekle meşgul: Elinde tut- tuğu kâğıt, oğlunun affı için ya- zılmış bir istidadır. 4 — Gördüğünüz salon Mer- cer yakınlarında, yol kenarında bir evin küçük istirahat odasıdır. Con Dilinger ile içinde üç tane de kadın bulunan çetesi bu- rada saklanmıştı. Kâğıt oyunu oynayarak — vakit geçiriyorlardı. Fakat polis kuvvetinin hücu- muna uğrayınca — memurlardan ikisini — öldürerek dördünü yaralayarak kendilerine yol açtı- lar. 5 —2 ve 3 numaralı halk düşmanları. Ev sabibi- Misis Wanatkanın biri Spot ve biri de ve | Prince adını taşıyan iki köpeği, | yaklaşmakta | polis kuvvetlerinin olduğundan (Con Dilinger) i tesa- düfen haberdar ettiler. 6 — Con dilinger'in yatak arkadaşları bir mücadeleden sonra tutuldular, — hüviyetlerini — söyle- mekten imtina ettiler. 7 — Mercer yakınlarında kâin evde, Con Dinlingerin firarından sonra mühimmat — deposu ele geçti, cins cins otomatik ver, ve küçük çapta hafif mit- ralyoz. 8 — Hürriyete açılan — yol: | numaralı halk düşmanı Con Dinliger müsademeyi müteakip işte bir pencereden atlayarak kaçmıştır. 9 — Şeref yolunda bir sukut: Amerika adliyesinin zabıta kısmı memurlarından Mister Carter Ba- um Dilinger — çetesinin ölmüştür. 10 — Çeteler memleketinde bir kurban: Misis Yetta (Nev- york) un — East - Side meşhur - bir el tarafından vuru- larak - ölmüştür. elinde rovel- | semtinde 1 | kâletname istiyor. | alacağım maaşın yarısını Bir Öksüzün |Temennisi Şirketi Hayriyede 45 sene lostromoluk yapan İsmail Reisint kızıyım. Babamdan bana muhas- sas 90 kuruş maaş vardır, Ben Kütahyada oturduğum için sene* den seneye bu maaşımı İstanbuk daki mutemedimle aldırtıyorum. Halbuki şimdi şirket maaşı vers — mek için noterden musaddak ve* Noter masrafı tutar, acaba başka bir kolaylık gösters mek mümkün değil mi? Kütahyada merbum İsmail reit kızı Hacer Mahpus - Ailesinden Malümat İstiyor İstanbul hapishanesi mahküme larındanım. Çaycuma nahiyesindeki Bir | efradı ailemin hayat ve mematın: — dan bir haber alamadım. Nahiye — Müdürlüğüne telgrafla müracaat ederek malümat rica ettim, cevap verilmedi. Köyümüz olan Arapoğlu —— köyü muhtarından da — malümat istedim, oradan cevap alamadım. Acaba Çaycuma belediyesi bana efradı ailemin hayat ve memati hakkında bir haber vermez mi? İstanbul hapişhanesinde dördüncü | koğuşta Abdi reis oğullarından Ali Molla oğlu Ahmet Resminizi Bize Gönderiniz * * Size Tabiatınızı Söyliyelim Resminizi kupoa ile gönderlalı. pon diğer - sayfamızdadır. 29 Ankara: Necati Bey: sakin ve ne de atıl. | gandır. Tavür ve ha reketlerinde itidal vardır. Zahiri lükay- disine rağmen etrali- le meşgul olur. Hüâ- diseler Üzerine imali fikir ederek bir neti- | lükle iktiham ©e çıkarmağa - çalışır. İntizamperver bir me- mür — hüsüsiyetlerin? muhafaza etmektedir - 30 Beşiktaşı Nahit Bey: Mahçüp ve çekingen tavurlu- dur. Cesareti medeni. yesini istimal edecek hareketlerde — bulune maz. Canı da kıymet» hidir. Arkadaşlarile geçim hususunda üy- sallığı tercih — eder, Hayatına — hâdiseler, maceralar — karıştırsa bile müşkülâtm güç- eder, alak ve alılgan olmaz. meselelerine bigüne kalamaz BSevgi - 27 İstanbulı Servet Hanım: (Resminin dercini istemiyor ) Derlitoplu ve ciddi tavurludur. Ek bise ve eşyasını temiz ve muntazam kullanır, herkese sokulmaz, neşeli has reketlerde bulünmaz. Ev işlerinde de muvaffak olur. Parayı — daha ziyade biriktirmek ve tutumlu olmak ister. . 32 İstanbul. K. M. Hanım: ( Resminin dercini Tetemiyor ) Herkesten ziyade bilirim, eyi gö rürüm, ve giyinirim iddiasında olabilir. Medih ve takdirden haz duayar, tenki- de tahammülü zayıftır. Etrafının teşe vik ve teşçilerine kolaylıkla kapılır. e— 21 Üsküdar: M. A. Bey (Reaminta dercini latemiyor ) Çabük kızar, gücenir, darılır, yüke sek sesle konuşur, gürültücü - ve kav- gacı hissini verir. Fakat — bülün ba hallerine rağımen çabuk nedamet edef, barışır. “Sözleri batmaz, — etrafma iyi kalpli bir insan — olduğu — kanaatini verebilir.