Kendini geçindirecek — paran, pulun yok.. Ne der de hberifi kızdırırsın?. Sabahleyin ben Sait Efendiye yalvar, yakar oldum. İşi örtbas etmek için bir çare buldum. Eğer tekrar pansiyona gelmeye razı olursan, Sait Efendi karakola gelecek : — Paramı buldum. Kimseden davam yoktur. - Diyecek... Her tarafından iğrenç bir koku taşan bu karının sözlerini dinle- dikten sonra nefretle silkindim ve cevap verdim: — Hayır madam, bu mümkün değil... Beni kıtır kıtır kesse, ök dürse bile, yine yengemin evine gideceğim. Yalvaracağım.. Ken- dimi affettireceğim, Bir avukat tutturacağım. Bu işte suçsuz ol duğumu ıspata çalışacağım. Dedim. Madam Mannik, bin dereden su getirerek fikrinde biraz daha ısrar etti. Fakat beni kararımdan çeviremeyince: — Pekâlâ, kızım.. benden günah gitti. Sana, şunu da söyle- yim ki; sen hakikaten iyi bir kıza benziyorsun. Ayıp değil a, seni sevdim. Mutlaka sana bir iyilik etmek isterim. Şayet elimden ge- len bir şey olursa, hiç çekinme- den bana haber gönder, Dedi ve çıktı, gitti. Aradan — yarım saat kadar zaman geçti. Yengemin — evine giden o insaniyetli polis —avdet etti. Fakat... Pek meş'um bir haber getirdi. Meğer yengem, geçen hafta içinde bir tekaüt zabitle evlenmiş.. Amasyaya çıkıp gitmiş.. Evi de kiraya vermiş... Bu meş'um haber bir yıldırım darbesi gibi beni ezdi, bitirdi... Ellerimi yüzüme kapadım: — Şimdi ne yapacağım?. Diye, hıçkıra hıçkıra ağlamıya başladım. Evet.. Şimdi ne yapacaktım?., " Sait Efendiye haber göndererek: YararNaneeeseenseereesseKarecan! MYZEIE GA Son Posta Yeymi, siyaai, Havadle ve Halk garetesi, Eski Zabtiye, Çatalçeşme 25 İSTANBUL Gazetemizde — çıkan yazı ve resimlerin bütün hakları mahfuz ve gazetemize nittir. “ABONE FiATLARI Aböme bedeli peşindir. Adres değiştirmek 25 kuruştur. Gelen evrak yeri verilmez. itânlardan mes'uliyet alınmaz. Cevap için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lüzundır. 19-5 - 984 önen ÜUmitler .. “ Yengem.. Mütekait Bir Zabitle Evlenip Amasyaya Gitmişti.. ,, a— Nakili: A.R. — Mücadelede, mağlüp oldum. Gel.. Beni kurtar. Mı, diyecektim?. Bu değersiz, bu kıymetsiz, bu kaba ve hoyrat, bu yalancı ve düzenbaz herifin önünde mi' eğilecektim?.. Şu anda, ayaklarım tamamen suüya ermişti. Demek ki beş ©on parasından başka hiç bir meziyeti olmayan bu ahlâksız herif, daha (M.) den de Komiserin odasında ilk gördüğü dakikadan — itibaren bana göz koymuş.. Orada hiç bir suretle arzusuna muvaffak olamıyacağını anlayınca derhal kararını vermiş.. Merhamet maskesi altında beni İstanbula getirmiş.. Dün gece de güya gidip yengemle görüşmüş gibi yaparak uydurduğu yalanlarla yengemden ümidimi kesmek iste- miş.. Ve bütün bu vicdansızlıkları sadece ve sadece benim gibi bir zavallıyı ihtirasatına kurban etmek için ihtiyar eylemiş. Haydi bu adamla barışayım.. Onun herşeyine göz yumayım.. Fakat, sonu ne olacak?, Hayat ve namuşumun ilk katili Macitten yüz defa, hattâ bin defa düşük ahlâklı olan bu hilekâr herifle hangi şartlar dâhilinde uyuşabi- leceğim ?. Birdenbire kapı açıldı. İçeriye bir polis başı uzandı : " — Melek Hanım!. Buyurun.. İfadeniz alınacak, Diye beni çağırdı. O anda, bütün vücudümü bir titreme aldı. İnceden inceye sorulan suallere kısa kısa cevaplar verdim. Lâkin verdiğim bu cevapların, beni istiecvap edenler Üüzerinde ve benim lehimde kâfi derecede bir kanaat hasıl etmediğini de derhal hissetmiştim.. Bu ıstırap ile eski yerime avdet ettiğim — zaman orada sefil kıyafetli, yaşlıca bir Rum kadım buldum. Bu kadın hırsızlık ve yankesicilik gibi işlerle yaşarmış., Bu sabah ta Tünel kapısında birinin cebinden bir şey aşırırken yakalanmış. Bu kadınla bir tek söz dahi konuşmak, fikrinde — olmadığım halde, o bana mütemadiyen öyle şeyler söyledi; öyle aklımdan ve hâyalimden geçmeyen şeylerden bahsetti ki; değil bu kadının hattâ —hayatımdan bile nefret ettim. Ve o zaman içinde bulunduğum tehlikeyi da- ha açık bir halde görerek: — Dayan bakalım Melek... Eğer yarın mahkemeye gidersen.. artık bütün ömrün böyle sefil insanlar arasında geçecek. Evvelâ alnına kosksca bir hırsız damgası basılacak, Sonra da seni her ta- nıyan, mutlaka senden bir karış uzakta duracak. Bu lekeyi ebe- diyen taşıyacaksın. Şerefsiz ve haysiyetsiz bir hayat yaşayacak- sın... Fakat, oh olsun sana.. yen- genin evinde hanım hanımcık oturuyordun. Vâkıa biraz kahır çekiyordun amma; hiç olmazsa başkalarının nefret ve hakaretine maruz kalınıyordun. Diye düşünüyordum, Birdebire yine a çatlak ve pürüzlü ses, zı- rıldadı. : (Arkası var) — KRalakuli Ef. © boynunda asılı olan nedir Mıska mı? — Hayır çek karnem! Dünya İktısat Haberleri Bulgaristanda Hububat Spekülâsyonu Sofyadan bildiriliyor: Bulgaris- B tanda birkaç ay- ae | darbar “arğa 'e yulaf — piyasaları gayet — gevşekti. Kilosu bir levaya zorla alıcı bul- mak mümkündü. Bir hafadanberi her taraftan gelen haberler kır raklık yüzünden yeni mahsulün bozulduğu — merkezindedir. Bu yüzden gayet ucuza büyük stok- lar yapmış olan tüccarın yüzü gülmüş ve arpa ile yulaf fiatlerin- de yüzde yetmişe yakın bir tereffü görülmüştür. Bugün bir kilo ar- payı bir leva altmışa vermek için tüccar nazlanmaktadır. Bu vaziyet erzak umumi komiserliğinin na- zarı — dikkatinden kaçmamıştır. Köylünün aleyhinde olacak olan bu spekülasyonun önüne geçmek üzere komiserlik derhal faaliyete geçmiş ve ilk olarak (10) mayısa kadar herkesin — elinde mevcut bububat mikdarımı — komiserliğe bir beyanname ile bildirmesini karar altına — almıştır. Bundan maada her tüccar elindeki malın maliyet ve satış fiatlerini de bil- direcektir. Bu izahatı vermiyen tüccar hakkında takibatta bu- hunuluyor. * Çeskeslovo namında Çekoslo- Çekler Vi- | vakya — gazetesi İyanasa rağı Yar ei baklarlk ediyorlar| iştatistiklere — da- yalı esaslı bir tetkik neşretmiştir. Bu tetkike mazaran geçen 1933 senesşinde AÂAvusturyaya - 906,000 ecnebi girmiştir. Bu miktar 1932 senesi rakamlarına nazaran yüzde otuz üç noksandır. Fakat şayanı dikkat olan cihet Avusturya tu- rizm hayatında — böyle üçte bir nişbette umumi bir azalış varken Çekoslovakyadan gelen seyyah miktarının bilâkis artmış bulun masıdır, 1933 senesinde Çekoslovakya- dan 102 bin seyyah Avusturyaya gitmiştir. Bu miktar 1932 senesine kıyasen yüzde — on altı fazladır. her seyyahın en uşağı vasati bir hesapla 300 şilin bıraktığını he- saplıyan gazete 1933 senesinde Çekoslovakyanın Avusturyaya seyabat yolile 30 milyon şilinden fazla bir para verdiğini tebarüz ettirerek Çekoslovakyanın da ayni silâhla mukabele edebilmesi için tarizm işlerine ehemmiyet vermesi neticesine varmaktadır. —a — zeaamma I Borsada l Hafta İçinde Neler Duyduk ? Afyon — Uyuşturucu mad- deler İnhisar idaresi Uzak Şarka ikinci bir parti Soft —afyon da sevkedecektir. Bu sevkiyatın satış muamelesi hazırlıkları yapılmak- tadır İnhisar idaremiz bu hafta içinde afyon — tüccarını davet ederek bu haberi bildirmiş ve bir hafta ile on beş günlük bir müddet Aarasında satıcıları tek- lifte bulunmiya davet etmiştir. İnhisarın mübayaa şeraiti eskisi- nin aynidir. Yani vade ile tediye olunmak üzere beher morfini 80 kuruştan. Serbest piyasada faaliyet yok- tur. Ne ince ve ne de kaba afyon Üzerine muamele kaytedil- memiştir. Esasen ince malı elinde tutan tüccar bunları serbest piya- sada nisbeten daha aşağı fiyata satmaktansa — vadeli olarak ve müsait bir fiyatla İnhisar idare- sine vermeyi menfaatine daha uygun bulmaktadır. Bu yüzden piyasada Soft üzerine muamele yoktur. Kaba afyonlara gelince bunların nihayet son alıcısı hariç memleketlerdir. Buralara ise satış hakkı İnhisar idaresinindir. İnhi- sar idaresi yeni yıldan beri bun- lar üzerine hiç bir muamele yap- mamıştır. Piyasadaki durgunluk bu satış noksanından. ileri gel- mektedir. 1934 mahsulü hakkında piya- sada dolaşan haberler lehtedir. memleketin her tarafında yeni afyon mahsulü müsait şerait da- hilinde neşvünüma bulmaktadır. Miktar ve evsaf itibarile rekolte hakkında henüz müsbet birşey bilinmemektedir. Tiftik — Tiftik piyasasında bu hafta ufak tefek de olsa bir hareket — görülmüştür. — İhracat tüccarı tarafından safi oğlak malı olmak üzere dört yüz balye tiftik kiloğ 55 kuruştan satın alınmış- tır. Bundan maada 80 balye deri malı kilosu 35 ve bir parti vakit malı kilosu 41 kuruştan muamele görmüştür. Deri malları yerli mensucat fabrikaları satın almıştır. Yeni tiftik rekoltesinin kat'i miktarı anlaşılamamıştır. Maama- fih geçen yıllara kıyasen bu se- neki rekoltenin daha az olduğu tahmin edilmektedir. Amerikanın tiftik rekoltesi de bu sene nok- sandır. Bu azlık Nevyorktan bil- dirildiğine göre tiftik sürülerinin yüzde dört nispetinde tenakus etmesinden — ileri — gelmektedir. Tiftiğin para etmediğini gören mustahsiller bunlardan bir kıs- mını kesmişlerdir. Anadolada yeni rekolte tif- tikleri üzerine muamele cereyan etmektedir. Piyasada duyduğu- muza göre tüccar Anadoluda hararetle ve olgun fiyatle müba- yaada bulunuyor. Yeni mahsul- den İstanbula henüz ancak yirmi vagon kadar mal gelmiştir. Bu tiftikler daha satışa arz olunm a- mıştır. İstanbul — ihraç Piyasası ile Avrupa ve Amerika tiftik ipliği ve sanayii piyasaları durgun vazi- yetlerini muhafaza ediyorlar. İki üç — seneden beri bu piyasada ehemmiyetli bir rol oynayan Sov- yet Ticaret Mümessilliğide he- .nüz mübayaata bulunmuyor, Duy- duğumuza — göre Sovyetler bu “Hiata alıcı değildirler. Onların, daha ziyade, fiatların geçen devre aldıklarından da aşağıya düşme- sini beklemek arzusunda bulun- — makta oldukları söyleniyor. Yapağı — Piyasası eski va- ziyettedir. Yerli fabrikalar kendi ihtiyaçları için bilhassa ince yün istihsal mıntakaları üzerine teslim edesiye mukavelelerle'yapağı sa- tın almaktadırlar. Ancak piyasa- da tescil olunmayan bu mübayaa- tın ne fiattan yapıldığı malüm değildir. Şu kadarki alâkadarlar bu muamelelerin kilosu 47 kuruşa kadar — yapıldığını tahmin edi- yorlar. Anadolu malları bu sene hava- ların müsaade etmemesi yüzün- den biraz geç elde edilmiştir. Mamafih istihsal merkezlerinde muamele — başlamıştır. Fiatların her mıntakada başka başka ol- masına rağmen piyasanın kanaa- tine göre heyeti umumiyesi itiba- rile tatmin edici mahiyette olduk- Av derisi — Piyasa ayal durgun — vaziyettedir. Avrupa ve Amerika — müzayedelerinde — bu sene beklenilen netice alınama- mamıştır. İşte bu yüzden satışlar mahdut olmuş ve beynelmilel pazarlardaki bu umumi - işsizlik piyasamıza da sirayet etmiştir. Piyasamızın maruf ihracatçıların- dan biri vaziyeti mahallinde gör- mek ve satış imkânları araştır- mak üzere Londraya gitmiştir. Bu ihracatçımızın lerde şeh- rimize dönmesi lseklenmektedir. iş meydana gelel Müsbet bir lirse harekete intizar olunal lir. Fakat alâkadarlar bu ihtimali zayıf görüyorlar. Hububat— Piyasamıza gelen Buğday miktarı bu hafta geçen haftalara nisbetle fazladır. Günde N, vasati olarak 15 vagona yakın — buğday gelmiştir. Havaların mah- sul için müsait gitmeye başlaması ve on gün evvelki endişelerin ortadan kalkması Üzerine piyasa hararetini kaybetmiş ve gevşemeye başlamıştır. Bu hafta içinde kilo- da cinsine göre 5 ile 10 para arasında bir sukut kaydetmişler- dir. Ekistra beyazlar 5,65 ikinei Polatlılar 6,375 ve 20 çavdarlı karışık mallarda 5$ kuruştan mua- mele görmüştür. Geçen haftada olduğu gibi Ar p a vaziyetinde de bir değişiklik yoktur. Mal gelmi- yor ve ihracat için de idare etmi- yor. Yemlik ihtiyaç Trakyadan tedarik ile tatmin edilmektedir. Fındık — Fındık piyasası ayni vaziyettedir. Bu hafta içinde Almanyanın ithali memnu mevadd: iptidaiye listesine bu maddeyi de sokacağı yolunda piyasada bir haber dolaşmıştır. Sıhhat derecesi anlaşılamayan ve maka- matı derhal teşebbüse geçiren bu şayia da piyasanın daha çekingen bir hal almasına sebep olmuştur, mamafih — alâkadarlar Almanya tarafından böyle bir karar ittiha- zına ihtimal vermiyorlar. — x4 BAA -— TAKVİM —— Gün CUMARTESİ Hızır îı_ 19 MAYIS 934 Lı Arabt Rumt A Sefer — 1353 | 6 <Mayıs-i3s0 Ezaül (yanat Valı't | Ezant|Vasatl| Vaklt e Seei Güreş 0920 |4 H Öğe V| ızıo İindi | 8 46 | 16 06| Tonsake