y Her hakkı mahfuzdur. — Yetükenenenanına eencemerAAnn Keğe>ermeca Ziya Şakir İTTİHAT . 'TERAKEKİ Dördüncü Kısım No, 80 <Dördüncü Kısım Na 80 — b v u Nenl Öldüz. Mecdi Efendi İle Şeyhislâm Arasında SON POSTA Nasıl Doğdu?.. Nasıl Yaşadı?.. 4-5- 904 — Nasıl Öldü?.. Geçen Masonluk Hikâyesi.. 6 incı maddenin ilk fıkrasında — Eh, Kadiri... :u&'ıulue mahsus - bir küf ko- —,O da olmaz. histediliyordu. 7 inci ve — Rüfai... 9 uncü maddeler ise, tini hakiki tınkklde:“':ı::î: edecek olan saltanat devrini kök- leştirecek bir mahiyet arzediyordu. Netekim bu Program, cemiyet mahfi'lerinde de muhtetif tefsirata ve dedikodulara sebep olmuştu. Müfrit İllîhalçılır. bızip erkâ- nanı ve bihassa hızbin reisi olan Mecdi Efendiyi ham sofulukla meşbu göstermek ve bu suretle hizbin - teşekkül ve programını gözden düşürmek için çok garip bir hikâye uydurmuşlardı. Göya — O hiç olmaz, — Bektaşilik nasıl? bir gün Mecdi Efendi, meşhur (CFiç Moris ) (1) ile gö Bi () ile görüşürken, — Yakında, hepiniz mason ksımız. Talât Beyle arkada =:ı “îııli':lı buna karar verdileî Di maksadın busulü için e Musa Kâzım Efendi gibi bir sa- z mkh masonu Şeyhislâmlık maka- mına geçirdiler. Günün birindi bir fetva ile masonluk Tesmi li: î din şeklini alacak. Eğer bunda tereddüt ediyorsanız, gidiniz: a Klııı Efendiyi birg:g:::[;g’::. geçiriniz, öe Demiş ve masonların el ıe!lt.n'ni de Mecdi Efendiye 2;- j ntıı:ıı:.hMecdi Efendi, bu sözlere | pel dar inananmamakla be- | raber doğruca Şeyhislâm Musa ı Kâzım Efendiye gitmiş, Mason d Vı':.':' ş;zhiıllmm: n ardeşim.. De | sen de bizden mişsin? S Diye beyamı Mmemnimiyet et ' F Mesi — üzerine — Mecdi Efendi | M izharı tsessüf etmiş.. Mason — ittihatçılardan in- tikam almak için - mutaassıp İlti- hattçıların — zihnini çelmiş.. Bu maksatla hızbi teşkil etmiş. | Ee yüksek şahsiyetlerin bile, | bugüne kadar doğruluğuna ka. l | | | #abredememi, züne tükürerek naat besledikleri bu bâdise, bi, tek harfi dahi- doğru olmamak Şartile âdi bir hikâyeden başka birşey değildir. Mecdi Efendi, Musa Kâzım Efendinin yüzüne tükürmek şöyle dursün; bu zata € Ü Bu hikâye, Mecdi Efendinin Masonluk — hakkında beslediği telâkki geçmişti. Bu iki Zat, - gali; cenaze — Mmerasiminde İ;:!ı:ıııımbi; için -araba İle Erenköyuııe ;ı- yorlardı, Arılanndı ö lozıb' ıınh_;vl:xe başladı: : - Tal ât Bey— Efendil. Şu bizi; temiyete bir ( Tarik ) ıekğuve::: — O, fena değil amma.. Kâfi —a —e Memlekette 23 Nisan derecede de şumullü değil İlk sualden — itibaren Talât Beyin fikrini anlıyan Mecdi Efendi, birdenbire Talât Beye döndü ve şu cevabı verdi: ( Arkam var ) vit K Sayfa 9 Liman Neden Sönüyor Dünya İktısadi Rejimi, İs- tanbula Da Tesir Ediyor!.. ( Baştarafı 1 inci sayfada ) diğer — dünya Hmanları — gibi işi azalmaktadır. Fakat limanın söndüğü veya sönmek — üzere olduğu hiçbir. suretle kabul edi- lemez. Bütün dünya limanları ( 1928 - 1929 ) senelerinde işle- rini son hadlerine vardırmış- Jardı. O senelerle bugünkü va- ziyet mukayese edilirse, liman işlerinin İstanbulda takriben yüzde (40) nisbetinde azaldığı görülür. Halbuki dünyanın diğer Bmanla- rında işlerin azalması bu hadden çok fazladır. Eskiden dünya Bey- nelmilel ticaretin ilerlemesine da- yanan bir rejim içinde idi. Bu itibarla limanlar mütemadi bir eşya hareketi içinde işlerini ço- ğgaltırlardı. Halbuki bugün ticaret ve mübadele hareketieri hemen hemen her milletin kendi budut- ları içine sıkışmaktadır. Milli iktı- sat ve otarşi cereyanları dünyada yeni bir rejim şartları gibi yaşa- maktadır. Bu itibarla artık liman- ların eski hallerini bulacağı ve beynelmilel ticaret yollarındaki hareketlerin çoğalacağı beklene- mez?. — Eski vapur fazlalığı ve faaliyelin sebepleri de bahset- tiklerinizin içinde mi? — Evek — Şu halde İstanbul limanının en faaliyetli devresi 1928 - 1929 senesindedir ? — Evet, bu senelerde.. — Bir sual. İstanbul Himanı nasıl ıslah edilir. ve nasıl bir transit merkezi haline getirilir? Hamdi Bey ayağa kalkarak, limana bakan pencereler önünde gezinmeye başladı ; —İstanbul limanının modern tesisattan mahrum olduğu ve limanın karada tesis edilmesi icap ettiği, senelerdenberi herkes gibi benim tarafımdan da tekrar edilmektedir. Bence İiman için birinci derecede lâzım olan şeyler şunlardır : 1 — Evvelâ bütün vapurla- rın rıhtıma yanaşarak eşyalarını mavnasız karaya çıkarmasına kâfi rıhtım ve İman sahası lâzımdır. Bugünkü işlere göre dahi İstan- bulda en az, mevcudun üç misli uzunluğunda rıhtım; ambar, an- trepo gibi bugün bulunan liman sahasının en az beş misli saha ve bugün bulunan vinçlerin en az on misli, on defa fazla miktarda vinç olması lâzımdır. 2 — Bütün bu İşler, hiç bir kâr düşünmeyen ve rakip diğer Hmanlar kadar ucuz tfarife tatbik edebilecek bir teşekkül tarafın- dan, yani devletçe yapılmalıdır. 3 — Bittabi limanın bugünkü karışık teşkilâtı yerine bütün işlere hâkim tek bir makam vücude gelirmektir. Saat on bir buçuğu geçiyor.. Hamdi Beye son sualimi soru- yorum: — Bu husustaki hususi düşün- celeriniz nelerdir?. Hamdi: Bey, gezinirken yine ağır ağır söylemeğe başlıyor: y —- 'l:ııı ıslahatı yapmak işi birinci derecede rıhtım ve liman Gazi bulvan ve Gazi köprüsü istikametinde çekmekten ibarettir. Hamdi Bey bu aralık yamıma gelerek: — Bu fikrimi dört beş sene- dir her vesile ile tekrar etmek- ten, herkesin yanında bunu mü- dafaa etmekten hususi bir zevk duyuyorum, dedi. Hatta yakında ve imkân olursa bu mevzu üze- rinde mütehassıs ve alâkadarların huzurunda münakaşalı bir konfe- rans vermek fikrimden geçiyor. Hamdi Bey göğsünü kabarta- rak geniş bir nefes aldı: — Düşününüz, bu proje İs- tanbulda ne büyük inkılâp yapa» cak. Şimdiki iki köprü arası se- fil hir kurunu vusta manzarası yaşıyor. Burası temizlenecek. Ge- niş iki asfaltt caddenin ve güzel bir yıhtımın arkasında şehrin moderm — depoları, — mağazaları ticaret haneleri, yüknl;tekgf-u Hamdi Bi cereden Halice bakarken göî:ie' parlıyordu: — Hemen bütün kabutaj vas purları ve sevahili mitecavireye işleyen vesait bu rıhtımlara ser- bestçe yanaşacak, yük ve yolcur lırnıçı Ioğrıdıı doğruya karaya çıkaracaktır. Şimdiki rıhtım sı- benekie e ü İ raftan :l(ı. Siıkodd?:'.sınybnıı nuna doğru — genişletilerek bu rihtımların arkasında geniş liman sahaları, ambarlar, ve antrepolar vücude getirilecektir. Bu vaziyet mavna sistemindeki yalnız İstan bulda ve belki bir iki Şark li- manlarında kalmış olan geri yük- leme ve boşalima sistemini ta- mamile kaldıracak, yerine mo- dern ve yirminci asra yakışır bir sistem koyacak ve modern Tür- kiyenin Garbe açılmış yegâne kapısı, modern Türkiye binasına yakışacak surette yenileştirilmiş olacaktır. Hamdi B. saate bakarak son sözünü söyledi: U — Bu idealin tahakkuku için Eçalışmak, bepimize düşen bir borçtur. — » eaeeeneeeenne a ee LAATAL AAA VAPURCULUK TÜRK ANONİM ŞİRKETİ İstanbul Acentalığı Liman Han, Telefon: 229251 « VAPUR KAHVE OCAKLARI Vapurculuk Türk Anonim Şirke- Hinin çalıştığı “Trabzon, Mersin, İzmir sür'at, Karabiga, Mudanya, İzmit, ve İmroz yolu —postalarını yapan vapurların kahve ocakları toptan veya ayrı ayrı açık ll'“"-: ile Mayisin 9 uncu günü saat | 1 aa ee yüzde 10 teminat per e .”'M- Sirkecide Liman hanında müdüriyete müracaatları. Asliye mahkemeleri ikinci bürosundan: Fatı a Be hiye H. tarafından kocası Ahmet Ne- cati ef. aleyhine açtığı boşanma davae sının yenilenmesi esnasında halen ikas meçhüul bulunan müd. denaley- he ilânen- tebligat icramna karar verik miş olduğundan — tetkikatın icra kılımt- acaba nasıl olur? genişletmek işidir. Bunun | ceği 30-6-984 cumartesi saat 14 te bür Mecdi Efendi — Ne gibi? “h-’olll Karaköy köprüsünü | roda hazır bulunması — lüzumu tebliğ İ'ü akamına kaim — olmak üzere ilân Muhabirlerimizden bergün 23 nisan ba; Baftamma | kaldııp — Unkapanma . koymak, | ©| ait birçok fotoğraf hü:ı'lınr'ı ve ııılhıpl:'r.ınu Z M&ılııdıı bire | simdiki iki köprü arasını güzelce | "0 kaçını da bugün dercediyoruz. Bu resimlerde yukarıdan aşağıya | temizliyerek, rıhtım yaparak ve DOKTOR geniş iki cadde açarak tanzim etmek, Sirkeci garını da Yeni- kapıya atıp İstanbulla Beyoğlu arasındaki münakale bareketini dohd:nl::;ı.&hkdı. Sandıklı, Silivri ve altta iki resimde de İi Hâkimiyet ba; münasebetile ya- veber e -lıe“' 'y:ıdııınçncnllııhıı HALİL SEZAİ Berayı tetkik Avrupaya gitmiştir. j (16420)