2AŞ ( GAT DD MT O 274 NS Halledilecek Muamma!.. e | “Bu Kadın Katil Olamazdı. Karışık Muammayı | Ben Halledecektim..,, — Dünkü kısmın hulaıııı ( 340 senesinde Feriköyde ran- devacu Madam Agavninin evin- de gümrük komsiyoncusu Nihat dürmekle maznun Melek cinayet mahkemesi hu- iddianamesini şahadat, delâil ve amarat nazarı dikkate ahnarak Melek Hanımın müçcrimiyetine karar verilmesini talep ederim. Melek Hanım son sözünü söy- lüyor: — Mademki mücrimim. Oeza- mi çekmeliyim. Zabıt kâtibi mahkemenin kara- fını okuyort - Mezbure — Melek Hanımın Ybid' buçuk seno hapis mahkü- nıııyı-une müttefikan karar ve- vil Ve mahküm Melek Hanım ba- şını önüne - eğip jandarmaların de mahkemeden çıkarken ıriyori — Lânetolsun bu erkeklerel bu güzel kadını tevkilhas takip ederken ken- — İürafat, — Bu zarıf ve emsalsiz kadın nasıl katil olur! ) Bu kadın kıskançlık yüzün- den ©o adamı öldürürken biri göğsüne, — diğeri - de — beynine birer kurşun sıkmış., Kıskanç- hığın bir. kadım — kudurmuş bir kaplana döndüreceğini kabul ederim. Amenna.. bu kadının ta- bancayı çekerek aşıkının iki kaşı ortasında — patlatabileceğini — hiç teretdüt etmeden tasdik — ey- lerim, Amenna ve saddekna.. Amma.. Üstüste iki — kurşun.. Hem de böyle vücudünün her zerres'inde ayrı bir incelik sızan bir kadının elile iki kurşu- nun Üstüste atılması meselesinde, biraz durup düşünmek isterim. Bana — kalırsa kadınlar, insanı ancak bir darbede — öldürürler. İkinci darbeyi indirmiye, mümkün değil tahammül edemezler. Kadın, öldürürken de acır. Ve, acıdığı anda, onu çıldırtan bütün kinleri, gayzleri bir tarafa bırakır. Acaba bu Melek Hanım, benim bu düşü- nüşümden ayrı — yaradılışta bir kadın mı?.. Mahkeme kararındaki şahitlerin — ifadelerine — bakılırsa, evvelâ —iki — el silâh patlamış.. Sonra bir pencere açılıp kapan- mış.. Ve daha sonra, odaya koşan şabitlere — karşı Melek Hanım elindeki tabancayı sallamış: — Bu genci, ben öldürdüm... Diye bağırmış. Bu kadın, bu Melek Hanım; haaa?.. Buna, im- kân ve ihtimal yok. Gözlerimle görsem yine inanmam. Şu halde?, Evet, şu halde yapabileceğim bir şey vardı. Derhal onu yap- tım. Hemen koşa koşa imerdiven- leri çıktım. Cinayet mahkemesine koştum. Melek Hanımın avukatını aradım. Bu zattan bir az daha izahat alacak, bu kadın hakkın- < daki fikir ve nazariyenii tamam- layacaktım. Fakat avukatı bula- madim. Mübaşirlerden sordum: — Üzsküdarda bir mahkemesi yarmış. Galiba oraya gitti. Cevabını aldım. Ve artık bu muammayı o gün halledemiye- ceğimi anladım. * Muharrirliğin, bazan — insanı Nakili: kuru bir yapr.ık raya savurduğu Tam üç gün, birtakım pü- rüzlü — işlerle uğraştım. Fakat bu üç gün zarfında da bu Me- lek Hanım muammasını bir da- kika bile unutamadım, Üçüncü gece, yorganı başıma çekip te zifiri karanlıklardan ilham bekler- ken, şöyle bir fikirle karşılaştım: — Peki amma.. Ben'” niçin bizzat Melek Hamıma gitmiyorum? Niçin gidip te onu söyletmiyorum? Acaba benimle görüşür mü?. Bu, kolay. Bir emrivaki yaparım. Na- sıl olsa, onunla karşılaşırım. Fakat acaba söyler mi?.. İşte, bu şüp- heli. Her — şüpheli işin tahakkuk etmek ihtimali var ya. Ben de bu hulya ile sabaha kadar uyu- yamadım. Sabah olur olmaz Bah- çekapıya indim. Hacı Bekirden bir kutu şeker yaptırdım. Tevkif- haneye geldim. Taşradan yeni gelmiş bir akrabası olduğumu söyleyerek Melek Hanıma haber göndedim. Sergardiyanın odasında yap- yalnız düşünürken, kalbim acı acı çarpıyor, kanlarım damarlarıma dolup boşalıyordu. — Hayatımda, hiçbir sevgilimi bu kadar heye- canla beklediğimi hatırlıyamıyo- rum, Aralık duran kapıdan bir an bile gözümü ayıramıyordum. Eğer şu anda Melek Hanıma bir aşkla bağlı olsaydım, şüphesiz ki ©o aşkın lezzetini kana kana tat- mış olacaktım. Halbuki ben, şu anda aşktan çok uzaktım. Elime sadece büyük bir mevzu geçmişti. O mevzuun kahramanile beş on kelime konuşacak.. Ve sonra da onu bin bir renge boyayarak mühim bir macera haline koymıya çalışacaktım. Kapı biraz gibi oradan 0- günleri — olur. itildi. Durubeyaz birçehre üzerinde bir ç ift iri göz, Üzerime çevrilmişti. Eğer derhal ayağa kalkarak başımla hafifçe selâmlamasaydım, Belki de Melek Hanım çekilip gidecekti. — Benimle sizmi görüşmek istediniz, efendim. Biraz tok ve kalın bir sesle söylenen bu sözlerde insanın kalbine kadar nüfuz eden mücs- sir bir ahenk vardı. Bu sözlerin söylenişinden, bu randevu evinde adam — öldüren kadının ruhan mensup olduğu sınıfı derhal his- setmiştim. — Evet hanımefendi.. Bende- niz buna cesaret ettim. Eğer müsaade buyurursanız... Dedim. O, insanları tetkike ve çarçabuk hüküm — vermeye alışkın bir kayıtsızlıkla içeri gi rverken mukabele etti : — Sizi tanıyamadım efendim. Her halde evvelce görüştüğümüzü zannetmiyorum. Artık — yüreğimin — çarpıntısı biraz hafifler gibi olmuştu. Çün: kü başlayan konuşmamız, devam ediyordu. — Hayır hanımefendi. O şere- fe ilk defa olarak bugün nail oluyorum. Müsaade buyurursanız arzedeyim, Bendeniz, son - muha- kemenizde bulundum, efendim. ( Arkam var ) SON POSTA Taş Devrinde: — Benim yeni daktilom çok sür'atli, günde tam üç kelemi I Dünya İktısat Haberleri | aa Hollanda Yağ İhracatı Azalıyor Amsterdamdan — bildiril'yor : Herker Hollanda ziraat Düşüncede nezareti geçen1933 memleketin süt senesi zarfında bu istihsal, sanayi ve ihracatı hakkında dikkate değer — istatistikler neşretmiştir. Bu istatistiklere göre Hollandanın mevzubahs müddet — zarfındaki süt istihsalâtı ( 4,500,000,000 ) kilodur. Bunun bir milyar yüz milyon kilosu dahili — ihtiyacat için sari — olunmuş, — mütebaki (3,400,000,000 ) kilo sütten yapı- lan mevadın imalinde kullanılmış- tır. Bu imalâtta en büyü peynircilik işlerine tahsis muştur, Bir sene zarfında Hollan- dada elde edilen peynir miktarı (119) milyon kilodur. İkinci dere- cede olarak (115) milyon kilo imalâtı olan süt hulâsası sanayii gelmektedir. Ayni müddet zar- fında elde edilen yağ miktarı (85) ve süt tozu ise (14) milyon kilodur, ( 1928 ) senesinde ( 132 ) milyon olan peynir ihsalâtı geçen sene (119) milyona inmiştir. Fakat ihracatta görülen noksanlık daha azdır. (1928) senesinde (87) milyon kilo olan peynir ihracatı (1933) de (73) milyon kiloya ge- miştir. Hollanda süt sanayini düşündüren nokta yağ ihracatıdır. (1928) senesinde (42) milyon kilo yağ ihraç eden bu memleket geçen -sene ancak (18) milyon kiloluk — sevkiyat — yapabilmiştr. İstihsalât (1928) senesinin hemen ayni olduğu halde ihracatta görü- len bu yüzde altmışa yakın nok- sanlık bu işle uğraşanları hakkile düşündürmektedir. * İhracatlarını arttırmak ve sa- nayilerine bir in- Yeniden Dü- kiş?f vern_ıel; gz .» | yesile İngiltere ve şecek Mi? | Amerika — hükü- metleri İsterlin ve Doların kıyme- tini resmen azalttılar. Bu memle- ketlerin hariç pazarlarda en bi yük rakibi olan Japonyada gayri- resmi olarak Japon parası (yen)in kıymetini düşürdü. Bugün beynel- milel piyasalarda yenin kıymeti eskisine nazaran yüzde (65) dir. Japonyanın Vaşington, Londra ve Paris için yeni tayin edilen Fevkalâde Mali Komiseri Paris'te yaptığı bir beyanatta Japonya parası kıymetinin de düşürülece- gine karar verilmiş bulunduğunu söylemiştir. |Japon Parası| Bu beyanat mali mahafilde böyük bir alâka uyandırmıştır. Komiserin bu sözlerinden esasen —e Niııın Çocuk Haftasının B'eşıncı G MeSERaeAAS D senge nn ananan Küçükler Bugün Eğlenceli Bir Gün Geçirecekler Evvelki günkü müsabakada Salda : Mama çocukları birii ve teyzesi Sağda: Bugün çocuk bayramının be- şinci — günüdür. — Mektepler — tati: Hi olduğu için bir- çok yerlerde çocuk eğlentileri tertip edilmiştir. Bu arada Gül- hane parkında , Himayei — Etfal © Cemiyeti Alem- dar ve Eminönü şubeleri tarafın- dan büyük bir müsamere hazır- lanmıştır. Bu müşamereye herkes girebilecektir. Programa konser, kukla, hakkabaz gibi birçok numaralar konulmuş, küçüklerin tam manasile eğlenceli bir gün geçirmeleri temin edilmiştir. Bu arada 7 - 10 yaşındaki küçükler arasında bir de gürbüz. çocuk müsabakası yapılacak, kazanan- lara mükâfatlar dağıtılacaktır. Bu gece alay köşkünde Halk- evi temsil şubesi tarafından yalnız küçüklere mahsus olmak üzere güzel müsamere verilecektir, Dün akşam — Halkevinde Dr. İhsan Hilmi B. tarafından çocuk mev- zuu etrafında bir konferans veril- miştir, Bu ıkşım dı Bednye Çocuk bayramında anan yavraular ni Oici Birson ile babası, annesi #üt çocukları birincisi Bahaettin Oğuz İzmifin gürbüz yavruları Gazi Heykeli önünde danaediyorlar Necmi H, bir konferans vere- cektir. Dün dağcılık ve kış spor- ları kuülübünde de bir çocuk eğlentisi yapılmıştır. Halkevindeki gürbüzlük müsa- bakasında kazanan küçüklerin hediyelerinin tevzü (işi yarma bırakılmıştır. Müsabakada kaza- nan dokuz — çocuğa hediyeleri dağıtılacak, diğerlerine de — tak- dirnameleri verilecektir. Haciz Konuldu Belediye resminden tahakkuk eden bir borç ödenmediği için bir gaz » kumpanyasına ait 350 teneke gaza haciz konmuştur. yüzde (65)0 düşmuş 0lnıı para- nin bu nisbet dahilinde kanunen- de tesbit edileceğini anlayanlar olduğu gibi yeniden paranın düşü- rüleceği manasını çıkaranlar da vardır. Japon hükümetinin bugünlerde memleketteki altın piyasasını tan- zime çalışması ve altın kıymeti tesbit olunurken paranın düşmesi yolunda tedbirler alması, paranın yeniden sukut edeceği hakkında- ki kanaatleri — kuvvetlendirmek- tedir. Japonya parasını düşürmekle bir yandan ihracatını ırmak ve diğer taraftan borçlu olanların yüklerini hafifletmek istiyor. * Almanya kundura fabrikatör- leri müşkül bir :;:':Z:;ı vnıiyîlğedirler.ll*ie- Kadriketare F siçç . a d seseler — zararına Sıkıntıda | Slarak çalışıyorlar, Gençlik Teşkilâtları için 1smarla- nan kunduralar gerçi bazı fabri- kaların amele miktarını arttırma- larını mucip oldu ise de, ucuza yapılan bu ayakabıları büyük bir kâr bırakmamaktadır. Alman kundura — fabrikaları bilhassa ihracat için çalışırlardı. Her memlekette alınan ithalâtı takyit edici kararlar Almanyanın kundura ihracatını tamamile dur- durmuştur. — İşte birçok Alman ayakkabı fabrikasının kapanma- sını zaruri kılacak olan ve — fab- rikatörleri sıkıntıda bırakan âmil bu takyidat neticesinde ihracatın yapılmamasıdır * Berlinden - bildiriliyor: Alman millit — bankasının gayet nazik bir vaziyette — bulun- ması yüzünden Alman hükümeti döviz hakkında vazedilen takyi- datı teşdit eder mahiyette karar- lar almıştır. Bu yeni kararlarla şimdiye kadar harice ayda 200 Mark gönderebilmek mezuniyeti yalnız 50 Marka indirilmiştir. Al- manyadan harice evrakı naktiye ihraç memmniyeti bakidir. Seya- hat edenlerin yanlarında bulunan veya bunlara gönderilen döviz miktarı pasaportlarına kaydedik mektedir. Gümüş Flatinde Düşükllük Vaşington 25 — Gümüş fiat- leri, arz fazlalığından oldukça Almanya düşmüştür.