SON POSTAD: | AT L.. Mti Te 4A? T E ] Kitap Ve Mektep F” yormmn KET HABERL / 44 4 #rat Havzasında Kamuk Crs, - İlzimirin Bir Senelik Ticaret | Elâziz ( Hususl ) — Fırat hav- | zasının pamuk zer'iyatını çoğalt- * mak ve köylünün emeği kadar kazanmasını temin etmek için tetkikata gelen Amerikalı Mister Klark ile Adana ıslah istasyonu | memurzlarından Zeki Bey ticaret | klübüne misafir edilmişlerdir. Mütehassıslar Ticaret Odesı | reisi ve Ziraat müdürü ile birlikte | bir hafta mütemadiyen Fırat ke- narlarını ve pamuk ekim mır larımızı gezerek - köylül mişler, toprakların ve tırmışlar ve muhtelif mıntakalara | ayırmak suüretile tecrübe ekim tarlaları tesbit etmişlerdir. Harpten evvel Elâziz muhitin- den bir milyon altı yüz bin kilo pamuk ihraç edilirken şimdi to- humun cinsi bozulduğu ve pamuk- lar kısa elyaflı olduğu için müş- terisi azalmış ve istihsal iki yüz yirmi yedi bin kiloya düşmüştür. Çok verimli bir sahaya malik olan Fırat havzasının geniş ve | mümbit ovalarının istihsalâtına yardım için muhitimizde bir ıslah istesyonunun karulması icap et- | mektedir. Kadirli'de Bir Nahiye Müdürü Yolda Domuz!'arın Hücumuna Uğradı Kadirli ( Hususi ) — Bazı tet- | kikat yapmak üzere Kadirlirin Hardallık köyüne gitmekte olan Kırmıt Nahiyesi Müdürü Sakıp Bey yolda domuza rastgelmiş, bunlardan birisini öldürmüş, fakat d.iğer domuzun bücumundan kur- tulamamıştır. | Domuz Sakıp Beyi yere yu- varlıyarak hırpalamaya başlamış, fakat soğuk kanlılığısı kaybet- meyen Sakıp Bey bu tehlikeli vaziyette de domuzla mücadeleden vazgeçmeyerek bıçakla domuzun | karnını yarmaya muvaffak olmuş- tor. Gebe olan domuzün yavru- | ları dışarı dökülmüştür. Sakıp | Bey bu mücadeleden sol kolundan aldığı ağırca bir yara ile kurtu- muştur. . Babaeskide Ko'suz Bir Çocuk Dünyaya Geldi Babacaki, (Hususi) — Demir- kapı köyünde Hacı Serif ağa oğlu Mahmut efendinin ikiz çocuğu dür lmiş ve bu ikiz çocu tan in sağ ve sol kolları ol- madığı görülmüştür. Kolsuz olan bu çocuk diğerine nazaran daha gürbüz ve daha ker ikisi de sıhhatli ve Babaeskide Bir Haraba Babaeski, (Hususi) — Kasaba kenarında ve Sarısaltık mevkıinde derenin hasıl ettiği iki metre de- rinliğindeki bir oyukta çok eski zamanda yapılmış olduğu anlaşı- lan direkler meydana çıkmıştır. Görünüşe nazaran bunun eski bir bina harabesi olduğu ve bina- | nn müruru yamanla ve toprak seviyesinin yükselmesi ile toprak altında kaldığı anlaşılmaktadır. Elâzizde Gazi Bulvarı Elâz'z, (Hususi) — Gazi cad- desine amut olarak Gazi bulvarı inşa edilmektedir. Bulvar şehrin tam ortasından geçmekte ve is- | tasyona Bulvar 20 metre genişliğindedir. Tren E'â- gize vasıl olduğu gün ikmal edik miş bulunacaktır. K ee0 inmektedir. | lirasını pal valeks (palamut hulâsası), 568,345 | | vardır. | edilmekte olan İzmir (Hususi) zmir 933 ihracat yılı - blârçosunu kapatmış — bulu- nuüyor, Şehrimiz Ticaret odası bu ihraç yılında İze mir limadının ihs racat faaliyetini şu — rakamlarla tesbit etmişlir: Mevsim — es- nasında İzmir li« manından muh- telif ecnebi mem- leketlere 193 mil- yon 615,643 kilo sıkletinde ihraç emteası gönderilmiş| ve bu yüzden memleketimize 32,350,692 — lira girm'ştir. Giren paranın 6,858,445 lira- sını üzüm, 3,776,389 Hrasını incir, 10,557,086 lirasını tütün, 1,539,984 nut, 982,777 kirasını lirasını pamuk, 1,992,933 lirasını afyon, 403,260 lir: kü, 508,476 lirasını halı, 566,889 lirasını arpa, 1,284,000 Jlirasını kasaplık hayvanlar temin etmiştir. Memleketimizle en fazla alış | veriş eden memleketler şunlarcı Almanfa 9,137, 6,158,395, — İn İtalya: Fransa 63, ))mrııka giltre — 4,464,545, vasati Avrupa 2,807,866. 2,208104, Holanda Mardinde Orta- 4 imektep Talebele- rinin Temennisi Mardin, (Hususi) — Tasavvur maarif ıslahatı meyanında bazı ortamekteplerin lâğvedileceği haberi Mardin orta- mektep gençlerini endişeye dü- şürmüştür. Ortamektep talebeleri ellerin- de “Maarif isteriz,, “ortamekte- bimiz lâğvedilmemelidir,, cümlesi yazılı levhalar taşıyarak hep bir- ee vilâysE makausma; ve beler diyeye gitmişlerdir. Vali Rifat Talât Bey talebeyi | mektebin lâğvine dair resmi bir haber olmadığını, maamafih mek- tebin lâğvedilmemesi için yüksek makamlar nezdinde temennilerde bulunacağını söylemiştir. Bunun üzerine Cümhuriyetin büyük şef- leri şerefine yaşa nidalarile dağıl mışlardır. Gemlik'de Yeni Bir Köy Mektebi Yapıldı Gemlik, (Hususi), — Küçük Kumlada yeni bir mektep yapıl- mış — ve merasimle — açılmıştır. Açılma — merasiminde — kayma- kam Gani ve muallim Rifat Beyler birer nutuk söylemişler, köyün yeni bir mektebe kavuş- müş olmasını — alkışlamışlardır. Çocukların yeni mektep sıralarına otururken hep bir ağızdan söyle- dikleri Cümhuriyet marşı yaşları dökmesine vesile olmuştur. sevinç | Köylü Cümhuriyetin köy maari- fine verdiği kıymet ve ehemmi- yettem çok mütehassistir. nı. meyan kö- | İ | taamızın gerek hari | çiçek bahçelerinin de Bilânçosu Nedir? Izmir Limanında ticari faaliyet 1,635,508, Belçika 1,544,378 lira- | hık mal almıştır. * İzmir limanmın senelik bilâm çosunda ihracat kıymeti itibarile geçen seneye nisbetle sekiz mi- yen lira bir noksanlık, kilo iliba- rile 13 milyon kilo bir £ Kılodaki fazlalıkla para kıymetindeki noksan, ihracat em- ve gerekse dahili sebeplerle geniş bir reka- bete girişmiş bulunmasından ileri | gelmektedir. Seksen milyonluk ihracatı otuz iki milyona düşüren sebepleri az dahili ve harici aramanın doğru olmıyacağı pek tabildir. Avrupayı ve bütün dün- yayı saran buhranın yukarıdaki rekabette | rakamlarla izahı çok mümkündür. Biz seksen mil- yon lirayı mem- leketimize sokar- ken Eçe mınta- kasının ihracatı bu — senekinden fazla değildi. Buhranın şide iymetleri yüzde altmış — derece- sinde düşürmüş; bazı — maddeler yüzde yüzve hat- tâ daha ziyade tenezzüle uğra- mıştır. Sovyet Rusya ile ticaretimiz, İzmir limanından bir hayli zayıf- lamıştır. Ruslar, geçen sene oldu- ğu gibi ne ne Üüzüm ve hatta nedense palamut çekme- incir, mişlerdir. Bundan başka İngiltere | | ile Ticaret muahedemizin henü yenilenmemiş olması, İtalya - Tür- kiye ticaretinin beklenilen inkişafı henüz arzetmemiş bulunması ve nihayet Türk - Yunan Hcaretini tevzin için teşekkül eden Piredeki Yunan heyetinin Türk emteasına kıymetinla » fevkinde kıymet biç mesi İzmirin ticari inkişafına mani teşkil ediyor. Bununla beraber İzmir limamnın bu seneki ticareti | iyi telâkki edilmektedir, Adaan !' " Af);o;da Kadın Ana Mektebi İ ğ Kadın Ana mektebi binası Afyon, ( Hususi ) — Burada kadın ana mektebi — isimli bir mektep vardır. Kadin ana mektebi; Maarif Vekâletinin pro- jesi üzerine yapılmış. İnşası iç'n 84 bin lira sarfedilmiştir. İçerisinde halen (480) yavru okumaktadır. Suyunun bolluğu, — teneffüs ve müsait oluşu mektebin kıymetini arttır- maktadır. Maddi vaziyeti itibarile | çok iyi denebilen bu mektepte uzun yılların emeği görülmektedir. Anadoluda (480) çocuğu ferih ve fabur barındırabilen mektep binası az bulunabi ir. Çok mem- leketteki tam devreli ilkmektep- lerin 80 - 200 talebe ile çalış- ması binasızlık derdindendir. Bu mektepte sekiz Sınıf var- dır. Birinci sınıfı 3, ikinci snıfı da 2 şubedir. Masrala nazaran Alaşehirde Bir Müsamera Alaşehir (Hususi) — Şebrimiz- de Ümitspor kulübü gençleri ta- | rafından bir müsamere verilmiş, (Yıkılan ocak) ve ( Arapça değil mi uydur uydur söyle) piyes ve komedileri oynanmıştır. Gençler roilerinde muvalfak olmuşlardır. yeaa e matlüp randıman bu mektepten bu yıllardan senra elde — ecile- | bilecektir. Heyeti talimiye kadrosu 9 ki- şiden ibaret ir. Şehr'in en çok çocuğunu celbetmesi yalnız bina- sının ve vesaiti tedrisiyesirin mü- kemmeliyetinden değil, ayni za- manda mektep heyeti talimiyesi- nin mubhitten kazandığı itimat ve sevgi de bunda amildir. Mekte- bin başmualliminin gayreti saye- | sinde bu sefer 50 fakir talebeye ayakkabı temin edilmiş ve bu gayretinden dolayı da mektep başmuallimi Mehmet Hamdi Bey Maarif Müdüriyetince takdir edil- miştir, Mektep müzesinin bir kena- rında teşkil edilen inkılâp köşesi de (Milli dövüş diyarı) maarif.ni takdir ettirecek bir kıymettedir, aai — Tavşanlıda Yumurta Fiatları Tavşanlı ( Hususi )— Sıcaklar başlamıştır. Zürra pancar ekimini bir an evvel ikmale çalışmaktadır. Yumurta fiatları 10 paraya düşmüştür. Buna rağmen alıcı yoktur. Tüccar yumurta mübaya- asından vazgeçmek Üzeredir. Nurultlah Ata Bir gazetede okudum: Fele ,menk'te muhayyer kitap satmal âdeti varmış; yati müşteri kitabi alıp evine götürür, bir kısmıtl okur, hoşlanırsa alıkor, hoşlart mazsa geri götürürmüş. Doğrusu kitapçı için tehlikeli bir âdet, çünkü nihayet müşteri aldığı kitapların hepsini okuyuğl çoğunu geri götürür. Belki Felet menk'te bu —mabhzur yok çünkü zengin memleket, ahalisiş bilhassa okumağı sevenleri kitaff için para vermekten çekinmeselerf| gerek | Bütün protestan milletleri gi* bi elbette Felemenkliler de - çok okur. Niçin Fransızlar, dilleri al mancadan daha çok yayılmış oF duğu halde Almanlar, bilhassâ Tagilizler gibi güzel ve ucu kitaplar basamıyorlar? Çünkil kendileri 6 milletler kadar çok okumuyor, Bir protestan çocuğu" nun elinde daha yedi sekiz yaşıl da iken koca bir kitabı - M: kaddes tutuştururlar ve onu oki mağa teşvik ederler. Böyle okumak onların başlıca itiyatla: dan biri olur. Protestanlığı hi sevmem, amma dini herkese kel di dilinde öğretmeğe kalkmasi okumanın halk arasında yayılmı sına çok bizmet etmişlir. H Fransız çocuğu ilk mektebe gideri okuma öğrenir, bir şey okumağa merak etmediği için unutur gider. Bunun için kitap — mektep' Bir me-nlı—kd(â amma sonrad ten evveldir. kitap bulunması onların okunma: ihtiyacını, bu ihtiyaç ta mekrt bi doğurur. Büyük şehirlerimizde bilo & kitap veren kütüphaneler yol Herkes gidip kütüphanede okur maya vakit bulamaz ki! Bazı çe" hirlerimizde Halkevleri küçücü birer kütüphane açıyorlar; — bil kâfi değildir, hevesi olanlardalt ayda muayyen bir para alıp oku” ma salonları açmak ve istiyenilfi kitabı evine götürmesine müsa* ade etmek — lâzımdır. Hemi yalnız türkçe kitaplar değil, ec- nebi dilerin eserleri de bulun- malı. Okuyan olmaz mı diyecek” siniz? Niçin olmasın? Bilhassa gençler arasında - hem de mem- leketin ber tarafında- okumak isteyenler çok, fakat kitap bula- mıyorlar, kitaba verecek paralart yok. Bunlarin işini mümkün oldu- ğu kadar kolaylaştırmak - icafl eder, İ Hem bu kütüphaneler çok rağbet görmese bile ne çıkar? Birkaç kişiyi alâkadar — etse, birkaç kişinin hayatında kitabı zaruri, ekmek ve su gibi zar ruri kılsa yine kâfidir. Bizim çor cukluğumuzda kitap bugünküne nisbeten çok ucuzdu; hele Fran* sızca kitapları bir kuruşa, elli paraya alırdık; onun için kitap çoğumuzun hayatına girdi. Bugyüm" kü gençleri çok okumuyorlar di ayıplıyamıyorum, — çünkü — onlar kitabı hep pahalı gördüler. Gerçi altın esasile düşünülünce kitabıli ucuzladığı bile söylenebilir; fakat hayat altın esası ile değil ki! Gençlerin okumasını, kitabt” muhabbet bağlamasını istiyersak onların önüne mümkün olduğu kadar çok, mümkün olduğu kadaf iyi basılmış, güzel — ciltlenmif | kitaplar koyalım, Kitabın yalnıf içi değil dışı da insanı cezbetme” — lidir.