11 Nisan 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

AŞ SON POSTA Z'ya Şakir Mahmut Şevket Paşanın Emrile Divanı- harp Mevkuflarına Da Divanıharp tevkifhanesinde bir- denbire izdiham artmıştı. Buna bir çare bulmak lâzımgeldi. Mahmut Şevket Paşaya arzedildi. Harbiye Nazırı meseleyi kısaca haletti: — On beşer sopa atın, koyu- verin. Emrini verdi. Bu suretle Diva» mıharp — tevkifhanesine — resmen Bopa girmişti. Ramazanın beşinci günü idi. Şimdiki Emniyet sandığının bur hunduğu biranın karşısındaki med- Tesenin civarında bulunanlar med- reseden gelen acı acı bir feryat düymuşlar; —imdada koşmuşlar; fakat pek çırkin bir sahne ile kar- #laşmışlardı. O medresede ikamet eden bir heca, genç bir çocuğa "l“'me savlet — ediyor; iğrenç bir manzara, görenlerin tüylerini iyordu. Hoca, fena halde u. Hattâ kendisini bu rezi- lana hareketten menetmek İsti- îllleı: bile ehemmiyet vermiyor- R Bu ahlaksız adam derhal der- !ıt' edilmiş; divanıharbe gönde- işti. Pek dindar ve ablâki Meselelerde taassupkâr olan Mah- Mut — Şevket Paş, bu meseleyi %lıı... alır almaz büyük bir hid kapı'dı: — Mübarek günde bu faziha- :ı irtikap eden mel'una yüz P8 vurun, muPYe bağırdı. Doktor hocayı hu'”’lt etti. Yüz sopaya ta- Mmül edebileceğine rapor ver- * Mahmut Şevket Paşanın emri B' getirildi. u dayak hâdisesinin, diğer :*_"'“flardıı yayıla yayıla harice tişar ettiği esnada alâkadarla. Tın sinirlerini harekete getifecek recede mühim bir hâdise daha "fh_ıırı gelmişti... Ramazanın ge. zinci veya onuncu gecesi. Şeh. Tadebaşının en kb.;.hhk bir za- Manında birdenbire Vefa tar findan bir. bando müzika lc.s_i :H-'miyc başlamış, biraz sonra da andoyu takip eden — bir Hbür #skerin tüfek namluları Parlam Böyle önlerinde bando oı."î Bir tabur askerin Beçişi halr hayretini celbetmiş, — bir, ğ t taklıların askerleri taki Sok me- #ebebiyet vermişti, T LP “'neıin. debaşını geçerek Bo ı » Şehza- Bıina doğru ileri *Yazit meydas zam *miye h F kalab, aşladığı abalık bir halk Memaasseseseea, arsessesessaca i İstanbal Polis Müdürü Azmi Bey (Şimdi' Mersinde ticaretle meşgul ) kütlesile muhat bulunuyor., Hatta, bazı sarıklıların tekbir sesleri de duüyuluyordu. Bu sırada Emniyeti umumiye müdürü Galip Bey Beyazıt mey- danıma nazır olan dairesinde idi. Muzika seslerine karışan bu tekbir sadaları, onun da nazarıdikkatini celbetti. Mesele derhal merkez kumandanlığına haber — verildi. Askerle halktan mürekkep olan bu kütle, Divanyoluna doğru inerken polisler ve eskeri inz.bat memurları yetişti. Halk, askerden tecrit edildi. Askerler de kışlala- yına gönderildi, Fakat.. Bu hâdise, (31 - mart) vak'asına bir nazire mukaddemesi gibi telâkki edilmişti, Hükümet ve cemiyet — mahafilinde mühim bir buhran ve asabiyet — husule getirmişti. Bu hissi verecek sebep- ler de eksik değildi. Askeri bu şekilde harekete getiren tabur kumandanı isticvap edilmiş. — Hiçbir maksadım yok. Ca- nim böyle istedi; böyle yaptım. “h_:î"ğlm vermişti.. Askerlikle abil olmaya pek tabildir ki yi::ınlı,l':ıııâ:.“%.ı' rİ»Iarckı-ue. (cemiyeti — hafiye)nin 11 Nisan ba İSTANBUL — 18.15 p âk neş Iyatı, 1845 frahsızca cers, 19.1$ V uammer Bey tarafın” dan monoloğ, 19.30 Türk müsiki deşriyati (Ekrem Bey, Ruşen Bey, Cevdet Bey, Yahya Bey, Cevdet Bey, Şerel Bey, Vec'ha Hanım, Semiba Hanım, Sörvet Hasım), 21.20 ajanı we borsa haberleri, 71.30 Necip Yakup Bey erkestrasmı tarafından mühlelif eserler. VARŞOVA (M15) — 1810 klösik Al- man vale eri, 1680 ziraf musahabe, 19,20 hafif muziki, 20 muhtel f musuhabeler, TLOS keman konseri (Bacb, Salat, * Salna), 2145 konuşmalar, TLOS Vilmadan nak ea Mlcki- ewler #rvaresi, 28 halif muzik', M musaha- be, 2405 cane musikizi, k'—%':#—ı'u m.) 13 borsn haberleri ük, 1 afT musiki, 18 eadye erkestram, ı'! haberler, 19.20 radyo örkesirasi, 20 Ünl. yersite Fadyosu, NLW p , T148 konlferana, İN piyano kenseri, T1.30 konferanı, 21.45 teçanni, n.u:n kiyane konser', VAS çe mebi cillerde haberler, 23 Cma dan bfT mosiki, —— MAD VICANA (Si) — 1840 musiki bestes Terleden mürekkep kenser, 19.10 Royman- tizma hasta iği hakkında gekile Teri, 20 me,'eci müzlki, 71.30 aktüa.lte, 2145 ııı-—ııA-—ıı meşriyat, 1255 ea ha PEŞTE - (580) — 1830 Caorba Tar A N B dera, a10 Solymosay - taralı roman tefr.kam, J1AS s.'ı'ı“i:;ı.".'.'.':'"ı’i"’ 2240 haberler, 23 Budapeşle konser c haz, trası taraf.ndı Ölüvn, gokanlir — haf müziki, 2430 Racx BKESLAU — (316) 1915 viyo'onasl kon- seri, saasakaba, DA aN e l ese aman isimli mus kili akeç, Zigünün kasa haberleri, 210 milli neyri 21.50 aşlı gari » Baberler, e" Berimdet Yakşarı o0 maken daane yak Atılıyordu RADYO | l Nasıl Doğdu?. Nasıl Yaşadı?.. 11-4- 024 Nasil Öldü?.. -henüz bilinemeyen ve tevkif edilemeyen - erkânımın parmağı olup olmadığı araştırılmaya baş- lanıldı. Mevkuflar tazyik ediliyor; cemiyetin daha başka mensup- ları olup — olmadığı öğrenilmek isteniliyordu. Ramazan iptidasın- danberi oruç yeyenlere ve (hilâfı şer'i şerif ) hareket edenlere tat- bik edilen sopa cezası, ketümi- yet gösterdiklerinden şüphe edilen cemiyeti hafiye mevkuflarına da teşmil edildi. Cemiyetin en mü- him erkânından olduğuna hüküm verilen dava vekili Sait Bey ile cemiyetin müessislerinden matbaa- cı Enver ve propagandacılarından demokrat Mustafa birkaç kere falakaya çekildi. Sait Bey, böy- le acı muamelelere alşık olma- dığı için diline bir rekâket gek Miş ve cinnet alâimi göstermişti. Bu zat, derhal Gülhane hastane- sine gönderildi. Muayene ettirildi cinnet âsarı olmadığı tabakkuk etti. (Bilâhare - İttihatçıların sukutu üzerine-gerek Arif Paşa divanıhar- bında ve gerek Adliyede bu mesele hakkında ikame olunan davada Sait Beyi muayene eden doktor Mazhar Osman Bey şu ifadeyi vermişti: — Bu Sait Feyi Gülhane has- tahanesine get'rmişlerdi. Kendi- sinde âsarıcinnet yoktu. Yalrız Ksanında korkmaktan mütevellit biraz rekâket vardı. İşbu rekâket korku tesirile hasıl olmakla be- raber kendisi de merhametimizi celp için biraz fazla yapıyordu. Vücudünü kemali itina ile mua- yene ettiğimde, kollarında üâsarı keddiyye —müşahede — edilmişti. Başka süretle âsar ve ülâim gö- rülemedi. Birkaç gün tedaviden sonra İisanı açıldı. Bu baptaki kanaatim, herhalde kezdisi fev- kalâde bir havfüherasa maruz kalmıştır.) ( Arkası var 12 Nisan Perşembe İSTANLUL — 18.1$ p'âk neşriyatış 19.14 Ajana hoberleri mühte'if — meşriyaüi, 19.30 Yürk muaki beşriyatı (Kemıl Nyazi B. Hayriye H. Müzeyyen H. Mahir B.) 21 Selim Surra H, tarafından keafe sas. 11,30 Tadyo erkestram, VARŞOVA — (1411$ m.) 17.3$ Tagannili konser (S0 #tcerin İştiliki e) 18,90 konferana, 1850 müsahabt, 21408 Popüler konser, 28 <n yi kadın müganniyelerin plâk arı, M 1slüsahabe, 4,05 dana musikis'nin devamm. BÜKREŞ — G6 m.) 189 bosa, p'ük, baberler, p ik 17,15 müsahabe, 18 Dimiko erkestramı, 19 müsahabe 19,20 Dimiko orkese razının devamı, 19,50 Üniversite dersi 20,10 konferanı, 20,80 Romen operasndan nakil, VİYANA — (S7 m ) 18 müsahabe, 19415 tiya'tro baberleri, 19,20 orkestra kons veri, (Max Sehönberr iştirâklle va senfonik takımı tarafısdan), habetler, 21,05 Richard Stravusa'un 70 ncl değdüğü yıl döcümü münasebetile kendisinln eserlerinden mü- rekkep konser, 27745 son haLerler, 29 meş'el musiki (Holar ids resinde), BUDAPEŞTE — (560 m.) 18.30 Mme, Ko- losvary tarafından — taganal, 19 h.1ll.ıoı “Sayfa 9 —— Trabzon Transit Limanlı- gını Geri Alıyor Üç Milyonun Sarfı, İranla Olan Müna- sebeti Tekrar İade Edecek Treobzon yolile geçen ve memlekete para temin eden kervanlar Trabzon (Hususi) — Trabzon şehri tarihte büyük kıdemi ol- makla maruftur. Milâttan (756) sene evvel dahi mevcudiyetini isbat eden eserler vardır. Trabzon, tâ o za- mandanberi bir alış veriş ve bir transit iskelesidir. Bu iskelenin faaliyeti, heryerde olduğu gibi zaman zaman artıp eksilmiştir. Komün'ler devrinde ise dünyanın mükemmel bir serbest mıntakası ve şarkın ikinci büyük - yolunu denize bağlayan merkez olmakla şöbret bulmuştur. Fakat zamanla ve ticaretin hor görülerek bir nevi Yahudi işi telâkki edilmesi ve Cenevizlerle Venediklilerin Kara- denize gelememeleri yüzünden bu faaliyet durmuştur. Bunun sebebi, transit işinin Akdeniz sahillerine, Batum - Culfa treninin inşasından sonra da Batum İlimanına intikal etmesidir. Bugün Şarka giden dört büyük transit yolu vardır. Bir ta- nesi Tı:lı_= « End:'mı « Kara- köse - Tibriz şosesidir. Harpten e'vvdiuı kadar bi- gelen çcııhıdyet ida: e bu resi üç ııilynı’= tahsis etmiştir. Bu eski ölülüğün yerini yeni bir canlılık almıştır. Yük kadar seyyahın da geçtiği bu yolun ayai canlılığı muhafaza etmesi için Trabzonlular her fadakârlığı yapımıya karar vermişlerdir. — * Bakayâ Vergi_ Borcumuz: 29 Milyonmîş ( Baştarafı 1 inci sayfada ) da bulunduğu neticesine varı- maktadır. (25) senedenberi maliye memurları arasında hiçbir devrü- teslim muamelesi yapılmamıştır. Eski teşkilâttan bir yığın halinde artakalan vergi tahakkuk ve tahsil kâğıtlarının yüzde altmışının tahsil ve hatta mükellefini bulmak ka- biliyeti yoktur. Müfredat defter- lerile icmal defterlerinin yekânları biribirini — tutması lâzımgelirken hiçbir icmal defterinin müfredat defteri yekünunu tutmadığı görül- müştür. Yeni mali sene olan hazi- rana kadar bu eski hesaplar tasfiye edilerek hakiki bir yekün halinde yeni teşkilâta devred.lmezse bek- lenen gaye tamamen kaybolmuş olacaktır. Raporda bu tasfiye işinin esasen mnoksan olan yeni teşkilâta — gördürülmesinin de mümkün olamıyacağı gösteriliyor ve bir sene için yeniden müte- hassıs tasfiye memurları çalıştırıl- ması teklif ediliyor. Mülki Hudutlar Meli Hudutlara Uymayor İstanbul, mülki teşkilât itiba- rile 10 nahiyeye taksim edilmiştir. Bu on nahiyede 17 maliye şubesi çalışmaktadır. İstanbulun kadas- trosu ve emlâk tabriri de yeni mülki teşkilâta göre hazırlanmış tır. Bazan bir maliye şubesinin mıntakası üç dört nahiye mınta temas etmektedir. Bir mali- ye memuru icra ve haciz zama mıada polisten yardım görmek için ayni günde dört nahiyeye ayn ayrı giderek polis almak mecbu- riyetinde — kalmaktadır. Maliye şubelerini de ona indirmedikçe vegi esasları sağlamlaştırılamıya- cağı söy.enmektedir. Eu takdirde de eski defterleri hangi şubeye vermek icap edeceği meselesi ortaya çıkıyor. Bunun için de yeni bir heyet istenmektedir aa Tütün Kongresinin Aıfîfesinâe ( Baştarafı 1 inci sayfada ) _î_orlu. Bu arzudan maksat, hem 'ürk tütününün kıymetiai düşür- mek, hem de işleme iliğini lııı':::ı inlikal etlimıek!'ı'.wı': manlar, Avrupa alıcıların - karşı- sında yüksek fiat vererek Türk tütününün kaymetini yükseltmiş- lerdi. Ba, uzun hesaplı spekülas- yondu. Şimdi Türk tütününü tonga halinde satışa — arzetmeye mec- bur etmekle — dehşetli — surette düşürmek istiyorlar. Bu hal, aşağı bir ilk sene memlekete (50) milyona mal - olacak, çoluk ve çocuğu ile yarım milyona yakın tütün işleyen işçi ekmek kazanc ndan mahrum olacaktır. Türk tütününü tonga balinde ll.q 'l.._"’. mecbur etmek bu, y | — Yüakarıya kaydettiğimiz hulâsa, eğer doğru ise, ortada mühim bir mesele var demektir. Yükselen bu iliraz — sesini dinlemeye ve memleketin menfa- atine en uygun olan çekli ihti- yara mecburuz. Bu bahs etra- fında yarın da salâhiyetli alâka sahipleri ile temasa çalışacak ve bu_ temasımızın neticesini arzede- ceğiz. Sanayi erbabımızın nazari dikkatinet Samsun üçüncü yerli mullar sergisi 21 Nisanda açılıyor. MÜLİ İktisat ve tasarraf Cemiyeti