45 GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedafler Arasında Yazan: Ömer Rıza S$SON POSTA Bütün Ümidim Bu Yoldadır Doğan Bey Konuşmıya Vaktim Yok Doğan hemen aevap verdi — | üzerine doğru düştü ve yavaşçar Sinan cevap verdi: — Zaloğlunun başını yarın deği, öbür gün akşam size tes- lim edebilirim. Fakat Gül Hanım burada kalacak.. Elçi cevap verdi: — O halde, Sultan Salâhad- din namına size karşı harp ilân ediyoruz. Bütün bu yurdunuzda taş üstünde taş kalmayıncıya ka- dar sizinle döğüşeceğiz. Sizi top- tan mahvedeceğiz. Sinan hiddetle ayağa kalktı, sakalını sıvazladı, sonra bağırdı: — Buradan hemen defolun. Efendiniz. olan köpeğe deyin ki ona pek - büyük bir şeref bahşe- diyorum. Çünkü matem biter bit- mez onun hemşirezadesi ile evle- neceğim, Yanımda oturan Ba'lebek emiresi, melikem olacaki Gül Hanım, bir yılan ssırmış gibi, yerinden fırlayarak kalktı. İki elile yüzünü kapadı ve hıç: kırdı : * Elçi ona bakarak: . — Ba'lebek emiresil Dedi, siz bu haydutlar elebaşısı ile evlem- miye razımısınız? Gül bağırdı: — Hayır, hayır! Katiyen razi değilim. Ben onun elinde bir esi- rim. Dayım, ne yapabilirse yapsın beni buradan kurtarsın. Benimle beraber, kardeşlerim Doğanla Kurt ta esirdirler. Sinan Güle döndü ve — Suüsl dedi. Sonra elçilere baktı ve: — Selâhaddinin elçileril Dedi, buradan heme1 defolunuz! Yoksa sizi, sonsuz bir sefere çıkarırım. Efendinize deyinizki benimle har- be cür'et edecek olorsa, benim de fedzilerim ona cevap verirler. Ona zehir sunarlar: ve kalbinc - bir hançer saplarlar. Fedailerimden yüzü «ele geçerek — öldürülürse yeniden- yüzü — meydana çıkar. Salâhaddinin haremindeki kadın- lar onu zehirliyecekler! Ölüm, sultanın kokladığı havaya karışa- cak, onu heryecden - saracak! Sultan — bütün bu — ölümlerden kurtulmak istiyorsa Şam şehrinin içine — kapanarak ve haçlılarla dövüşerek eğlensin, Beni burada seçtiğim kadınla rahat bıraksın! Baş elçi: — Bu sözler, tam haydutlar reişine yakışan sözlerdir! dedi. Sinan devam etti: — Fakat biz 'yalnız söz söy- lemiye kanmayız. görl Velil, Hasan! Efendinize ne kadar muti olduğunuzu bü adamlara gösteriniz. İkiniz de ihtiyarsınız! Haydi gidin ve beni cennette İki ihtiyar hemen kalktılar. Ve bir söz söylemeden yanyana yü- rüdüler. Kendilerini uçurumdan aşağıya bıraktılar, Sinan Elçilere baktı: * — Efendiler! dendi, Salâhad- dinin böyle bendeleri var mı? Bir” kimse cevap — vermedi. Sinan bir lâhza sonra devam etti: — Bütün adamlarım böyledir. Hepsi de benim yolumda kendile- rini öldürmiye hazırdırlar. Gidin- de gördüklerinizi efendinize anla- tın. İsterseniz bu iki asılzadeyi de — beraber götürün de şahit tutun. | bir şeye ilişmiş gibi Doğanat - £ Kt — eeef dalüike D lll ada İ l aei ge Bi — Bizim burada halledilecek bir davamız, yapılacak bir mubareme- miz var, Bunu yapmadan gi- meyiz. Sinan: k âlâl dedi. Sonra adamlarına bakarağı — Elçilere yiyecek içecek ve- rin. Sonra onları i Fakat baş elçi acı acı cevap verdi: — Biz katillerin ekmeğini tır zunu yemeyiz. Oğem için hemen gideceğiz. Fakat hir bafta geç meden on bin mücahitle dönmce- ğiz. Ba'lebek esmiresil şayet ba adam size taarrıs edecek alarsa namusunuzu kurtarmak için har şeyi yapın! Baş elçi dönesek çıktı. Arla- daşları da onu takip ettiler. Onlar gittikten şonra şeyti: — Maclis tamam dedi Gül Hanım kalktı ve Mestwe ile birlikte gitti. Diğerleri de dağıldılar. y & Kurt ile Doğan Şeyhulcakadin yanından çıktıklaa zaman meş- sundular. Kurt kağdeşine döne- rek: — Salâhaddis, dedi, yardışmı- mıza gelecek! Sonra ovaya İşaret etti Sultanın elçileri gidiyorlarda Dağan: — Evet, dedi, — Sultan bize yardım için koşacak. Fakat ge cikmesinden korküyorum: — Gecikmek ne demeki bir de onu karşılamıya çıkacağız. Doğan Düşüngrek: — Ortada bir Mesrure var, ve biz: bu kadığıı sadakadine bağlıyız. Bötün mekadderatımdan | bir tek kadına, ve bir tek kadb- mn sadakatine bağlı olmas çok | acı! Kurt itiraz etti; — Hayır, — mukadderatımız onun sadakatine bağlı değil! Bt- zim mukadderatinazı önün — par- makları - yazıyor. Bunları berak ta çıkalım, atlanmıza binelimi İki kardeş çıktığır. Muhafızlar kendilerini takip ediyorlardı. At- larına binerek bahçede dolaşar kea uzun, dik kayayı gözden kaçırmadılar. Ona her taraftan nasıl vanlacağını, karanlıkta btle nasıl şaşırmıyacakdlamı hesap et- tiler. Bu işleri bitirdikten — sanra tekrar içeriye girerek Gül Ha- nımdan — bir hahber beklediler. Fakat bütün intizasları boşa gitti. O akşam, Cöhelde ziyafet verilmedi, İki kaârdeş yemek- lerini — misafirhamede — yediler Bir aralık Mesrure onlara görü- nerek dar köprüye gideceklerini söyledi. İki kardeş, Göf Hanımı bek- lediklerini, onunla Birlikte yemek yemek — istediklerini — söylediler. Fakat Mesrure: — Hayırl! dedi. Cebelin Me> Hkesi hiçbir. kimese ilc, kürdeş- lerile bile yemak yemez. Meare- re tam dişarı çelarken, — aşağı | | cık fısıldadı: — Bu akşamı unutmayınız ! Sonra kalkıp gitti! Ay doğduktan sonra şeyhin zabitlerinden biri göründü ve iki kardeşi alarak dışarı — çıkardı. Onlar da atlarma binerek hare- ket ettiler. Hedefleri iç şehri dış şehir ile bağlıyan mahut köprü idi. Oraya yaklaştıkları zaman Zaloğlunun da siyah atı ile köp- rüyü geçtiğini gördüler. Birçok insanların toplamp onu seyret- melerinden ke: disinin bu köprü- den birkaç defa geçtiği anlaşı- hyordu. Doğan, “ Duhan ,, ın üzerinde idi. Duhan köprüye yaklaşınca homurdandı, fakat yine yürüdü. Birkaç adım attıktan sonra seğirtmiye başladı. Duhan köp- rünün ortasına vardıktan sonra Kurt bağırdı : — Dur! Doğan hemen durdu. ( Arkası var ) İngiltere 'İrlanda Mücadelesi Irlânda piyangosunun reklâmı böyle gapiliğor İrlândanın senelik meşhur bir piyangosu vardır ki bütün dün- yada büyük rağbet görür. Bu sütunlarda birkaç defa bahsetmiş olduğumuz bu piyangonun bilet- leri. hassaten İnyilterede çok şa- tılır. İrlânda ile İngilterenin arası açıktır. Birçok İngilizler İrlândayt | zsengin den bu piyango biletleri- nin İngilterede — satılmasına 'mua- rizdirlar Fakat bu Biletler elden ele devredilir. Onun için satanı ve satılan biletleri ele geçir- mek mümkün —olmaz. Fakat Londra polis müdüriyeti, hükü- metin emtile bu bilet kaçakçilı- gına karşı amansız bir cidal aç- mıştır. Şüphe edilen her yerde taharriyat yupılmaktadır. Şimdiye kadar berhangi bır cürmümeşhut tesbit edilmemiş ise de biletlerin satışları zorlaşmıştır. Okadar ki, İngiliz polisi, piyangoya dair ya- pılan propagandaları, ilânları da- bi toplamaktadır. e Eyl 1 Bu Cuma Nereye Gideceksiniz ? Modanın Eğlencesi Gibi Eğer Bir Sandal Tutup Sahilde Gezer.- seniz Masrafsız Eğlenmiş Olursunuz Moda sahilberinden iki manzara Modanın ismini “ Moda ,, ko- yanlar, mutlaka cinci hoca torun- larından birkaçıdır.. Ben böyle kadar muvaffakıyetli bir seçiş olabilir mi?. Eğer bu cuma, Moda gazino- larından birine, yahut Moda'da bir sandal gezintisine gidecek olursanız, Moda'nın her iki ismi ve manasile sizi nasıl sardığını nasıl ipek ve ten renkleri, içinde denizin serinliğile hayran -kaldi- gınızı anlarsınız!.. Akşam altıdan sonra, Moda gazinoları ve Moda önleri kalabalıktan geçilmiyor!.. Hele gazinolar!... Hele hasna, ranâa, müstesna Hanımefendilerle gelen erkekler, bele yüzlerinde makyajın çok iyi oyun oyanadı- ga kadınlar, kalabalık, içki, ho- vardalık ve masraf, pek hoşu- nuza gidecektir!. Buraya gelen kadınlar - iki çeşittir. Biri bu yerlere alışık, fazla serbest, fazla boyah, fazla hoppa kadımlar ki, mütemadiyen kavranırlar, sandalyada bir türlü rabat oturamazlar, sağa bakarlar, sola bakarlar, gülerler, ikide bir- de “Amanaani,, diye nazlanırlar. Ekserisinin gözleri limon su- yile parıl paril parlatılmış, yüz- leri, bir noel pastası gibi süs- | lenmiştir. Kirpiklerinin >her teli | birer. ok gibi | taze ve kıpkırmızıdır. fırlak, dudakları Ekseriya bol bol bira içerler, içlerin- den bazıları sarhoş olumya bayılır, ikide birde ince blüzlarını par- mak uçlarile çimdikliyerek, kab dırırlar ve içlerini havalandırırlar. İkinci kısım kadınlar, durgun ——— ken sönük, mahzun ve bitkin bir hale gelmiştir! Bu cuma gideceğiniz yer, öyle bilir misiniz?. Sandalla lerine gerzintiye seniz siz de bir sandal tutup, saatçık şöyle Moda iskelesi lerinde gezininiz.. hem bütün balığı — istediğiniz gibi seyreder, hem de masraftan kurtulursunuz! Istanbul Belediyesi İlânları İlkmektepler için yaptırılacak 600 adet talebe masası kapalı zarfla münakasaya konulmuştur. Talip olanlar şartname almak üze- re hergün Levazım Müdürlüğüne müracaat etmeli, münakasaya girmek için de 292,5 liralık teminat makbuz veya banka mektubu ile teklif mektuplarını 4/9/933 pazartesi günü saat on beşe kadar Daimi Encümene vermelidirler. * 4054,, '_Haydarpaşa Emrazı İstilâiye * Hastanesi Baştabipliğinden: Hastanemiz — binasının çatısının tamiri 23 Eylü! 983 tarihine müsadif cumartesi günü saat 14 te Galatada Karamustafapaşa sokağında İstanbul limanı sahil sıhhiye merkezinde açık münakasa suretile yapılacağından taliplerin şartnamelerini görmek Üzere mer- kür merkez İlevanım — memurluğuna — veya müracaatları. — “4527,, B Si eee d aa SEREL A n ee S PS S ĞĞ hastane — idaresine ———