: edilmişti. Daha sonra, Karayürek bil Kara Esrarengiz Tarassut Altında İdi - Gâvur Mehmet t Sabahlara Kadar Uyumıyor Çetenin Merkezini Gözetleyordu Bu iki katlı bina, harici — âdeta her tarafı sımsıkı bir kal ordu. E uzun aa gözden geçiren Gâvur Mehmet: Görünürde, bu eve girmek ihtimali yok. Diye kendi kendine söyleni- yor; ayni zamanda Sinyor Dale linin daimi ikametg; âhının bur: olup olmadığını düşünüyordu. Ni Biyeli — lke kadar bek- verdi... Aradan sâ- atlei ti Bon elli görünmedi. ol içeriden önal kapak- larla kapalı olduğu is i e aydınlık ek ne de u- sanli hayal ve gölgesi vie lunuyordu. vd it Kl en se Santa Marya ve Sent An- iliselerinin asiler, gece seni haber veriyor. Bu vakte kadar in çıkma- masına nazaran, Bonellinin bura- turduğuna Gâvur Mehmet yaiği iie aatle a ine Rahat bir ii divlendirdir. yin kalktı. Yine mahirane bir di- lenci tuvaleti Bonellinin evini tamamı n köşe ba- şına oturarak dilenmiye başladı urduğu yer, bir boş dükkândı Arkasını dükkâ kapal epenklerine o di Öğle vaktine (kadar, adan bir- ği Mei Öğleden ya- vvel, evden bir kadın el Ci ının elinde boş bir se- Mm t, kadı- lmıya gitti- gündüz a altında bulundur- il için epeyce kolaylıklar vet verir vermez, Giri Melimet kalktı. Derhal Kasımpaşaya gitti. Dayısı ile görüştü. Dükkâna ko- Si şeyleri tespit etti. Dükkân sahibini . Dükkânı tuttu. Camek. tatlılar ve çöle durdu. Bir iki gün da, küçük ve yani “Bir bakkal ei vücut buldu. r Mehmet, bir tarafta ez meşgul olurken, diğer taral b b da Vali na bazı pi ia — zledilmiş, Sonra ii disler yi Hafız Paş ge el ienişti, Sonra, Beyoğlu Zaptiye Kuman anlığ Bahri tayii çetesini yakalıyabilmek için ecne- vakıf birçok kimse- Yürek Çetesi Tefrika No. 31 Ev, Sıkı Bir met büyük bir mükâfat vadedi- yordu. Hükümet ve zabıta her ta- rafta tedbirler almış.. ne kadar teftiş ve tebdil ve Şıtılmı: imdi, Karayürek çe- tesinden de bir ses, se: çıkmı yordu. Cinayetlerin arkası esilmi: Kulağı delik olanlar, bu hali iki pa atfediyorlardı. Birkıs- mı, çetenin, Matmazel Lorando gerin aldıkları parayı yemekle meşgul olduklarım söylüyor; ba- zıları da bu parayı aldıktan son- ra — dağıldığını iddia edi- yorla; * Meselenin yle vakıf olan bir tek adam o da Güvur M e bir dakikasını boş ram t altına dde evde, birço örüldüğünü hişset- mişti, Geceleri dükkânını kapa- dıktan sonra da Gâvur Mehmet uyumuyor, kepenkler arasındaki bir delikten sabaha kadar evin kapısını ağliyonlu Bazı kim- seler, tamamen tenha- laştıktan sonra birer Ni göl- Si beliriyor ve bunl sessiz- ce si sek HE Birdane karbefip Meri. tenin merkezi bu ev olduğumu Gâvur Pep tamamile mıştı. Fakat O, a kâfi ve müyor. On efradını o mühim bir meselede, topl bir bir halde (Oele geçirm istiyor- ii O, en ziyade evin içini gör- merak etmişti. Evin her tara a llağığı Ka ai ipek pro kn iye iş i e meye muvaffak miri mi surette ikamet vde dali i edenler; yalnız Sin nyor Bonel hergün muayyen zamanda ame çıkan ve yiye: cek . bir genç Lai Mehmedin bütün ümitleri de bu kadının üzerinde temerküz et- mi esnada Beyoğlunda, he- men her evde ve her dükkânda büyük bir dedikodu cereyan edi- ordu. Kumaş satan mağazalara, im ea e Gi gün doğmuştu. o Çünki ansız © Sefir büyük bir bie veriyor ve Beyoğl kibar hal- da aloya hazırlanıyordu. Balo, (Ürü) ismindeki tiyatroda verilec. a kâmilen İrani. karlı tevzi edile cekti, Baloya, devlet ricalinden bazi — gi a t slm Pek yi yorlafdı. Türklerin yönleri bu ir ecnebilerin nazarı dikka- tini cell e ve garp kağ karşı peyd , bu alâka temayül, mel i mucip olu- SON POSTA İmzasız Tehdit Mektubu — İmzasız bir tehdit mektubu i aldım. — İmza atmıya cesaret edeme- miş olacak! olmı Ordu Halkının Bir Müracaati azif Be ntalya liliğine e mm Nazif Bey vilâye timizde bir yol faaliyeti tatbik iel husu; büyük bir gayret göstermiştir. Bilhass. binlerce göni amele yapıl- masına başlanan Fatsa - Ordu yolu Nazif iz enüz tamam- lanmamış olan büyük bir eseridir. Vilâyetimiz için hayati bir mesele olan yol faali YE ir ra devamı için Nazif yin müddet daha nik dık ması ricasile yüksek makamlara müracaatler yapılmıştır. e Bi adlan İskoçya e 1933 senelik sol şayanı dikkat şe . Son futbol mas 85 Gidi kulüp ve 1297 profesyonel oyuncu mu- kayyet bulunmakta imiş. Pı bir suret- * Sebebi hüküm sürmekte olan iktısa- ö kalan Enneğiiy or. Her ne se 163 Boer oyuncu tek- ar amatörlüğe avdet etmek üzere federasyona müracaat et- mişlerdir. “ Niksar - Erbaa Maçı Erbaa (Hususi) — va gü- nü Niksarda iki komşu kulübün arasında bir maç Yapalkğkr. İlk haftaymda iki taraf ta li e namış ve berabere kalını İkinci halaycn doğru Niksarlılar e kornerden ticelenmiştir. e gecesi bir müsamere Sürmiş ve Ce- hennem piyesi a Üc Niksar halkının nçliğinin Erbaa sporcularına atti göster- dikleri samimi muhabbei ve mi. safirperverlik muhitimizde derin bii mazi —— yaklaştırmıya vesile Sar Kara Ağaçta Ağaçta eld Şarki Karaağaç ( Hi Belediye reisi istifa etmiş, ye ne Kapçı zade Bey intihap edilmiştir. Be; mücadelede büyük yararlıklar göst ster ren kıy- ir müne: i Yeni Belediye reisimiz Ün faaliyete geçerek Bele diye önün- vermiştir. Haziran 17 ÂYE Bu Sütunda Hergün İngiliz Edebiyatından: Tercüme Eden: Hatice — Yirmi nd Hikâyesi Cerrah doktor Lincott fıkara- larla çok alakadar olurdu. vi hassa eni çok severdi. seri büyük kalpli ve eri e iyi olan e mlara ait bin bir hi- kâyesi anil Bunlardan en sevdi- ği “yirmi kro: hikâ; âyesi , idi. Doktor Lincott bi hasta- nede bir koğuşu gezerken, birkaç yatak ötede yatan bir hastanı tatlı bir sesle kendisine çok pi met verdiği için yanında dur. hasta bakıcısınden özür dediğin duymu uştu. Hasta bakıcı gülerek: e demek diyordu. Bu beni in vazifemdir. Ben br ada bu işler için bulunuyorum. ,, Doktor hasta a ile konu- şan hastanın yat: yaklaştı Yataktaki adam, uzun 88 Sita gö- rünen, sarı saçlarına fazlaca ak karışmış bir adamdı. Doktor: iz var dostum?,,di- ye sordu. Bu Helling iyide v a iii Finlândiyalı bir Büt yatınca İngiliz g ge ilerle aliş Nihayet ya- ralaı anmış, çalışamamış, te- d o e iyile ağa Sil liyatı er ER, Şapel “Biri iki hi e de Helling hastane- den Gk; * Üç hafta sonra ei dok- torun evinin kapısını çaldı. Ele riya hastaneden ktıktan sertabibin i Lelip yüzün! endişesi za oldu, Si bir alel göstererek — Oturunuz Yi uz dostum, k mi zayıflamışsınız... Yoru- Helling dehşetli lacaksınız! Hakikaten surette zayıflamıştı. Bir deri bir kemikti. ii up bir tavırla şapkasını elinde çevirerek iskemleye ilişti ve: da Bir e iş Bulan adar çok uğraştım. ast ep ven üç hafta e eği — Evet ie dim Do or müteessir olmuştu. Yavaş bir sesle: aha evvel “gelip beni görmeliydiniz “dedi; Hayır si daha evvel Dr ezdim. e yer HE PPM ye, ancak bu sabah bir ii bıl- dum, yarın da in a Fakat bu üç hafta ne ği içtiniz Evet doktor, aa çok 1z- tırap Gelme Fakat. Gülerek şapkasını yere bırak- tı. Sina cebinden bıçağını ala- ie ie eki ii çi emerin inden küçük bir alm para alak, titrek bir arayı bana ann tam ak Sea evvel, ilk döne ün vermişti. Dedi, bu endi. elile erine ve Mepa yl ktan ölmek tekke uği an bu sarfeti mekliğ imi mi söyled, Hay izi geliim kadar iz air r.> biçok dr falar açlık çektim ve daim: Meni kemerimde bulunuşu Mw inanılmaz (bir cesaret verdi. Bugün kuvvetimin sonuna gelmiş- > için bu Gine bu kal altını ya ktorun lilkdine bıraktı. eğilip yerden şapkasını aldı. Lincott hiçbir söz söyliyememişti. bir müddet öyle Hellii altınının kabul edilmi; içecağinderi e âdeta ayaklarının ucu- basa kapıya yal Ta ağ dolor lor sesle: Di zaman z durunuz!, Haling' iy söüinl beyini; Mi sesindeki teessürü gizl uğraşarak: —“Bu üç hafta içinde nerede yattığı; Diye sordu. “Köprülerin altında, Taymis nehrinin aş birkaç kere de bir parki Sonra lıke neş'eli bir ses- e ağ etti: Fakat şimdi bu sey . Artık i a rahat. Gemi de Di yerim v açlığa tahammül edemem endişe- sile... Fakat indi korkacak bir şeyim kalmadı, Lincott altını avucuna almıştı. Gn op mırıldandı: “ Yirmi. kron!.. Biliyor musunuz İylterdde bu para ne kadar eder Helling bin geceki titri- vet doktor, diye mırıl- kadı — beş şiling... Belki de on altı!,, Helling'ın solgun yanak- ları elm kızarmıştı. Titriyen bir — © Biliyo rum, dedi. Fakat AN sia doktor bana yi ğınız lütfün bedelini buladir 2 ersiz zannettiğime hükmetme- yinizl hakkınız var bu altın on beş ii fazla er fakat ara bu üç hafta içinde benim için bir kai deme yi her sıktığı n bu ei ta avucumu yo ei eçtiğim yiyecek akkenezli u para ile karnımı doyuraca- b ğımı, gece bir yana uyuyaca- yordum... Sizin çi sl bir "hiçtir, f yalva: altını Halidi lie ele bence olan peyman düşünerek kabul ediniz söz söyleme! eden iye et En aşağı beş yüz lira kıymetindedir!. Helling heyecanla: şte dedi. Buna bir hediye ! penceresini açtı ve — İsterseniz bunu şimi kağa atınız! dedi. Sizin yirmi kronunuz yanında bu vazonun bence hiçbir kıymeti yoktur! * Doktor Lincott bu mütaleayı daima dürüst bir heyecanla an- latır ve bilhassa bu altını verdiği zaman işliayi in elli üç yaşında Se uğunu yaptığı ameliyatın m der eli YER bir Yy lola bahseder. vaşça Sonra daha önce yrd. “Belki 1 inis Il Bg Kal yn 10 e tan