8 Sayfa ONLARI... SON POSTA Yazan: Suat Derviş « Babam Yaralar İçinde Kıvranıyordu gir üstüne doğru bale önün k- tum de dizçöl siler Yüzümü dizlerine daya- mış acı acı ağlıyordum. Annem saçlarım okşuyordu. Oda lied — Hayır yavrum hayır, çok henüz sağdır. Dua Zin isterim. vo ona ne Bana hepsini anlatmıştı. yi bütün o feci, eh: anlatmıştı. Babanız başına Sek kunç bir kaza ra Lâboratu- varı By infilâk bir gaz e Babam ağır bir surette yanmış Ae beni yer ikna etmek için er sütün feci tafsilâtile anlat Vic Zavalınn bütün yüzü yanm rdan söcülmiyör. Doktor kör olacağından korku- in DR Allahım bize mer- bize acı Yarabbim.. oeda benden bu hakikati iki günden daha fazla saklamış- lar, neden beni ondan bu kadar uzak tutmuşlardı. Okadar böyle istırap çekerken.. Ben indim 2 o acısının şidde- kızı bir istemiş e an kızının sesini, kokusunu istemişti. Bu iki io o oğan benim kadar ıstırap çek- çekmişti. Annemin hasret beline kollarımı geçirmişti: — Babamı görmek isterim. Babam babacığım babam benim. — Seni > Örs beraber götü Allâhım ike ne bir saadetti. li bütün kei içinde bu kuvvetli bir detti. emici nberi karar. in bir güneş şuaile ale mıştı, Ben onu bir daha görmi- yeceğim, bir da! röremiyeceğim diye endişe zi Ben iki gün bir daha onu göremiyeceğim her- şey artık bie si zannetmiştim. e HİM o Pesiganmi o hâ- lâ yaşıy. hiç birşey, hiç birşey ei Dua etmek yordam, dua edemiyordum. o Uyum iyor- dum, uyuyamıyordum. ze uzun, yâre im payansızdı. e düşüncelerimi, bü hudutsuz iğ nlar biri ıstırap, elemrv. erdi de sabah — olamıyordu. yatağımın içinde mütemadiyen izi başına bir hastabane diği çok sevdiği, herşey- n fazla sevdiği vücudün maddi ac ça aman dığını. bilmek bir -apların en elimi onun çeki acının kaç misli kalpten “ çekili sabah saatler ağır, n yarabbi neden ma Neden ağır sanli zorla çekilir gibi ge çiyordu. e bu e saatlarda hı ilâhi bir teselli gibi ilâhi bir lütuf ka ME — Sadiye.. Sadiye.. Kalk ça- buk ol.. Gitmek için hazırlan- malı.. Teyzem ves girip beni pm giyinmi Tel bl a hayret şeride kalmı 1. Ben le üsbütün an yatağımdan k: ta giyinmiş, ba- bacığıma gitmek üzere hazırlan- ve wi) bile başımd a idi. bu halimi görünce Mazi in alarak © yanak- larımdan ö, rik mz ! * Arabamız büyük bir si önünde durdu. Önden tey ladı. Biz onu takip et iğ etrafımızı birdenbire bütün dün- yanınkinden gayri bir hava sardı. Bami bir hava. Oh hatırlıyorum 8 siz bana bi- kâb aşladı. kurşuni göğ er itibaren dünyayı büs- bütün a görm ie Terim Bakışım “değin her işi m, hakika meş Seli kahkahalı, , sahhatl bakikat haya- Kırmızı gr area sıyrıldım — ve rüyanın eşiğine Fevkalâde hızlı ve kuvvetli tarpari Le kalple annemin arka- sında yürüdüm. Geniş büyük cam- ir fakat so- ediyorduk. Bu beyazlı Zi ve hiç bir his ifade etmi- taştan çehrelerle yanımızdan Siken hafif pe bir sesle selâm veriyorlar. Sonra adımları hiç duyulmadan süzülüp uzakla- şıyorlar. Benim için kıyamet kopan bu erde neden, sari bukadar büyük bir sükünet var. Babam ere yanık yaraları içinde kıvranıyor. Babam burada ümle i burada- ğli pençi ki insanlar lâkayt taştan çehreler ağır, iz Ke ral hiç bir telâş, h keder m lık e Yarabbi bu bina, bu binayı dolduran ii sanlığa ne kadar uzak ve yaban- iydiler. Bunla; i âlemden ar, in- bir kapı açtık. Bizi bir hastaba- ve karşıladı. Annem endişe ile lu; — Nasıldır bu geceyi nasıl vi > ikinçi selâm vermeyi > unutmi çeri e bakıcı ga- ehemmi; bir şeyden e gibi, at kanla cevap erdi. — Hamdolsun bu gece evvel- ki çe ak eri Be geceyi sakin geçirdi. Verilen ilâçlar onu epeyi lis turdu. ( Arkası var ) Edirne ( Hususi ) — Şehrimiz parçaları, büyük bir zevkle din- İenmiştir. Mü mede vali Salim Özde- mir Beyle beraber defterdar, alay ve jandarma | e bukuk işleri müdürü yle hazır blamnlnda "Edirnede Güzel Bir Mek- tep Müsameresi Verildi dl muvaffakiyetli müsamerede iştirdiği genç kızlarla iftihar ie öğimiz mektep müdürü Rabia Hanım tebrike şayandır. Edirne ( me — Şehrimiz ilkmektepleri, til münasebetile mekt ii çok güzel el işi ve br sergileri o açmıya başla kayak gyz Kurtuluş, ii Kemal, İstiklâl, Gazi ilk- yaptıkları nebe talebelerinin güzel « ve elin ay Genç Olmak İster Misiniz ? BEN 0 L D U AD U Mm! Hüseyin Rahmi İhtiyarlı Kış Çiçeğine Benzetiyo 4 Bağimrek: & inci myisin ) Cevabı benim vermeme lüzum kal . Zira yer bulunan Hüseyin Rahmi ayrılmaz m Hulüsi Bey al söze karıştı — Ha, dedi, biliyorum, şu “genç olmak ister misiniz? ,, An- keti değil mi efendim, dün Hüseyin Cahit Beye sormuşsunuz? endim ! Mevzu hakkında biraz daha: tafsilât alk ey Rahmi — Çok güzel, — Evet çok güzel, de- süküttan sonra da ben düşi rını yazıp size di olmaz mil Tabiatin Hakkını mek Lâ iz ok uysal tabi muharrii bezi döndürüp yi bekletme mad razı etmek hiç zor olmadı. Ve anlatmıya b Kışın Açan Çiçekler De V Yeme- — Gen çliğe er istiyen $ şile “pe çoktur. Fakat bana kalırsa V ee tabletin hak- ik bilerek seneleri geri bırakan bir va m biner kendisin: zevkli hususiyetleri vardı açan e e çoktur. yaseminlerin güllerin kokusunu alammıyabilriz. F e endilerine çenesi Hin e eni en bu kış yarmak imi ei Eğer bizler, etmezsek bu, Sabit. seyrini bozmıya kal iğ dınların eti Le i olur. Osman Bey ellilik Kenan bu hareketlerine “ De- » teşhisini koyuyor. bi e lilik ,, mi edelim istiyor- sunuz” Sani ibtiyarlığın bir kemali vardırki ben bunu gençliğe kat'iyen eda edemem. Bugü: gençler ü arşı çok titizdirler; — yüzden kolay yazamazlar, li yan yazılar da mutlaka aid. Gençliğe Tecribelerimi a emem Halbuki insan yaşlanınca tec- rübenin verdiği bir kolaylıkla , Ve feda edemem, etmekte hiçbir Rl a de bu sin geliyo” koliyi çi yarlığımdan hiç şikâye- Galli gıpta edilecek bir e maz e olsun bulmuyo di gü yedi iğimi , İhti Za gençliğimde, gençliğin bütün temayüllerinden kanâ kana, doya doya hissemi aldım. Çok kini vardırki o sevebilmesini ki iyi en gıpta edilecek maz- İ. abuki hudutsuz misaller e terirki aşkım ağına kapılanlar en büyük ıstır: Diyebilirim ki sevgi gençliği yıp- r bir hastalıktır, kem tehlikeli bir hastalık. Ben bu hastalığı da çektim. ve Schopenhaver gibi, sevdanın iş- kencesinden yakamı rare A “oh, diyorum. Hülâsa; ben gençliğin yalnız yorulmak bilmiyen asına gıpta | gun bir sesle söze ene biz merhaledeyzki bütün geçirdiğimi | sevgi safhaları bugün bir iler ederim. Başka hiç birşeye, amı hiç, hiç mam degil. Sevmek Sevilmek — Sevmek ve Sahiden tercih edersiniz ? — Ta ve ikisinin de bir arad ohuğli lâz; ve iğ haa ıstırap V: ren bir hastalıktır dedim. ga — t hele sed sevilmek, eden sevmek kadar büyü bir ali Sevmediğiniz ve si- ze çok bağlı olan bir kadın ti akşamın adayı ranlığın, dikti. Biraz düşündü, Sonra yor” ga vi karışık bir rüya gibi geli yor. Ve onları hatırladıkça acı acı gülüyoruz. İhtiyarlar ilmi severler, insani- yeti severler, hemcinslerine ki olduğu kadar, kalemlerile, fikirle- rile hatta varsa paralarile yardımı severler. Sini değil. Fakat biz Tl ln duyduğumuz ler zeti gençliğin aşklarından aldığı kekeli kat kat fevkinde bulu- yoruz. Bunu bize ilerlemiş yaşımız veriyor. Milkleşine biz de onlar gibi yapmıya öze” nirsek vazifemizi suiistimal etmiş sayılmaz mıyız?..., Üstadın konuşmasından bık- mak imkânı yoktu. Ne çareki, 0 bilmiyen vakit daima kteydi. Te teşekkür (ederek mlarım beni geri götürmek atar gibi ağırlaşıyordn i Naci Sadullah BAHRİSEFİT FELEMENK BANKASI Amste, b kâin ge İSEFİT FELEMENK BANKASI ile “Bangue Hollandaise pour PAmerigue du Sud, İdare heyetleri hakkında Amster- edecek olan heyeti iye içtimalarında mezkür ban- kaların o “HOLLANDSCHE e Ul » (HOLANI REN Çiz Beri kara, hi eya alıçslsğladmık beşler aliyi ye HH, 6.000.000, — Holanda Flo” ni sermaye ile HFL. 3.000:000,— |. bolanda Florinlik ihtiyat akçesi ola" Felem nkasının anbul l şubesi a müessesenin nel esi e eskisi gibi faaliye" time Kii eli ir. (4440) Bi sefit 7 Derecelik «aş iSTAFILINA | RA K iğ 5 I e ânuny Seg eki. ei yeme ir. Çün- vi EM kü fıçılarda A) lamanın: amaaan» 00