1Z Sayfa ZİSON EOSTARE. ONLARI... BEN ÖLDÜRDÜM Mn) Neden Ağlıyordu Endişe ile ww çıktı- | ğı kapıya bakıyordum. Teyzem dı ca kalmıştı. Ann. annemle Tabip . İl sızdım... Son Sıksık gözlerimi kırpıyor, özledin duramıyordum. Birden garı bir eya pe ağır sükütu bozd Bu ses nemin. sesi idi. Dehşe tle büyük annemle bakıştık. — Cici anne bu ne demek? — Bilm. üriner apırdamağı ce- saret edemeden d dinle- yorduk. Artık hiçbir 8 ses gelmi- her o korku sert bir sesle: Mi ee otur! Ken bilmez bir halde is- kemleme tekrar düşer gibi otur- dum. ne kadar devam Bana asırlar ka- dar uzun rik Korku ve heyecandan deli ibi Birden girdi, yine o şaşkın hali geçme- mişti, — Büyük Hanımefendi, dedi, Süyaimeiesdi bir parça aşağıya enizi rica ediyorlar! — Geliyorum! Bü; annem, bana, bir müd- det kımıldanmamamı tenbih ede- rek iyi bir vi ve asabiyet Mei odadan çıktı. yine sükün... o Gayı me: metrük, tarar evlerin derin kütu. Bir mi kımıldanmıya ce- saret arar bilmiyorum ne zaman odada kaldım, kocaman eşyalı odanın ai evin sessiz- liğini dinledi Her halde eşin zaman nettiğim kadar uzun değildi. Bir den yeniden ev canlandı.. divende. ayak sesleri malar oldu. Ve konağın ele bir araba irdi. Yerimden kalktım pençereye yaklaştım... mizi oi açı- Jan kapısın. dışarı çar- yn on Kel ve Ba büyük r örtmemişti Yüzü liğe kadar sarı si annemin © pet örtülü altından peçesinin lal yel 8 rtüyordu. Acaba ağlıyormidi? Annemin bir kolunu teyzem tutuyordu. Onda da fev- kalâde bir telâş vardı oluyordu. Bu âni telâşa, heyecana sebep ne idi. Üçü bir- e böyle ça çayı yn bırakarak i, Arabanın api kapandı, Ara- | ba hareket etti. tti, İçimde gitğide büyüyen bir dehşetle arabanın zin avlusundan çıkışını sey- reye iran Kim te- Nasi e etmişti? Ann. ordu?.. Burada nasıl bir merakla ilmemiş bir dı. Bu beni sineği nokta riyordu. Hiddetlimidim, ir edi- yordum, m er a gös- terilen be likaydiden izzeti nef- sim yaralanmışmi. yin en müşkül bir ya- şında idim. Aklım mii mini bir bebekten fazla her şeye eriyor, mu- hakemem' kei di vel işli yordu. Kendimi ük çocuklar- b Ünel daha al büyüklere, yakın ord e alâka görmek istiyordum. Halbuki buna imkân yoktu. Bana hâlâ bir bebeğe Sa muamele lâyık görülüyordu. Pencerenin önünden ayrılmı- yor, arabanın çıktığı kapıdan dışarıya bakarken bir şey kırmak bir şey yırtmak ağlamak istiyor- Bh rımdan iki e el tut- Omuzlarımı tutan anne- min Kayası Nane e idi: geliniz eğim, ie akay sizi eni hava almıya Eş »ceğiz... Ann “Çocukla beraber dolaşıver Sifa, dedi. Yüzüne bilme baktım; — Annem nerede? Diye sor- Ni kalfa bu hususta enimle uzun uzadıya konuşmak istemiyordu! — Büyük hanımefendi ve tey- zenizle beraber Beyoğluna öteberi bu a udalalıktı evet beni bu kadar aklı bir şeye ermez zannetmek adeta aptallıktı. ek gülünç bir şey ve ben kahkaha ile gülmiye adın yüzüme b. ktı, güldüğümü sormadı. aşladım. İhtiyar k Fakat neden Ben n ban, eye gülüyorsun Sadiye » diye sormasını istiyordum. ( Aik var ) : (Çalışan Anaların Çocuklar... rına Bakan Müessese Edirnekapı Bakım Evi Anaların Ve ek Hacet Kapısıdır İstanbul, belki dünyanın en karışık memleketidir. Bu koca şehrin her köşesinde, her buca- zarurı pe fakrı etin, o sefalet Min bir numunesini imi ilk, Şehrimizde bu dağınık ve şamil ihtiyacın yanında pek mahalli ka- lan birçok yardım müesseseleri, hayır ii e birlikler var. dır. Size bugün bu hayırlı müesse- selerden birisini tanıtmıya çalışa- Edirn ekapının sessiz bir köşe- çoc sinde çalışan uk bakım evi, al fkatii muhta: ik a Fes Civardan ve yedirilir, Sl içirilir, a be lur ve oynatılır. Edirnı GRE bakım evi iki kıs- ma ayrılmıştır: Biri yuva kısmı ki iyeceği ve içeceği İkincisi hasta çocukları tedavi ile uğraşır. Yuvada 42 çocuk vardır. Her dei o — 'tikbale ve hayata hazırlarlar. Ba- : EA Sak saat 7 o günlük gıdala- nı tedarike ur analar yav- la buraya get, bırakır- lar, gözleri arkada kalmadan işlerine gidip kendilerinin ve yav- rularının — gıdalarını kazanırlar. m saat 7 dede geli tekrar ae alır ve gö- türürler. Bakım evinde rahatlı- ğın en büyüğüne kavuşan bu se- falet çocukları, burasını o kadar sevmişlerdir ki, bazı ayy beraber kalmak i beraber “geçirmek “ hevesine bile kapılırlar. vanın yavruları 3 yaşından çi Bu m emen ekserisi- nin babaları yoktur. Zavallı anne- ler, 40-50 kuruş miye ile çalışarak yetim ernsikinia > is- , muntazam, ve > Olmak İster Misiniz ? LöünU ÜM! | Genç Olmak İçin Ömrü. mün Yarısını Veririm !.. (Baştarafı 1 inci Miytailımdz a ) ee ez söyle- al vi — Genç olmak ür misiniz. Paşa emer Gay: azam ( burulmuş deil ele liği. cevap verdi: — İstemez olur mıyım? — Yeniden gençliğe avdet etseniz ne yapardınız? Gülümsedi: — ei şeyler... selâ? inik Kaçırdığım Fırsatlar — Bir kere herşeyden evvel, yağıma kadar gelen fassalinrın | karında ali zaptedebildim, ah bir bils. Ali P vr ilini Günl yanaşmak istem. ii r.. dedi, şimdi © — Geç bunlar ii hiç faydası 5 E — İmei Hazretleri sizin genç- liğinizde ti titizlik ye varan bir zaafınızdan bahsed i — Ga yet şık geyinirmişsiniz.. Di le, derler.. Vakıa, biraz temizliği severim. Geç lerde bir arkadaş dikkat ordu. Vakıa, bugüne kadar ani gömlek alani EK bii enem iselerimi en meşhur terzide emek gençliğinizde bazı baki Beyoğlunda o kendi tatar e imdan başl a yerden alın- ite... hem bir değil, a pkk gey 420) birkaç ç e birçok fırsatlar. | liradan aşağı malol kos 1288 tarihinde, Tıbbiyede okur- | tümüm yol oktar akat va saye n, Avrupa" itmek fırsatı | de elbiselerim, yl dayanır. Bir i. Hatta gönderilecek talebe- sa es gezer de yine nin listesine ilk olarak benim is- eskitet imi yazmışlardı. Abdülhamit, a İçin Ömrü- nedense benim adımı, listeden çı- kartmış. Fakat, küçük bir teşe mün Yarısını Veririm büste bulunsam, iie listeye eeçmek mümkündü. eşebbüsü yapmadım. Sn tabii 'ya gidemedim. İçgüveyisi Olmadığıma Pişmanım — Başka kaçırılmış fırsatla- e sençliğimde, çok munta- yer Galiba, biraz da gönen di idim, Zamane ricalin: birçok (o kimseler, bana açıkça “ damatlık teklif ettiler. Hiç. birini kabul etme: ölçülü geçti. yarlığımı gençliğime borçlu oldu- ğumu unutamam. Kaybettiğim fırsatlar a öyleleri var ki, eğer ailelvi şeyi olmasa da size anl intak; ai deki irade kuvvetine şaşarsınız. N Nez? akarak si yel kım evine getirilen çocukların ev- sml çocukların yuvaya ka- bulü için annelerinin çalıştıkları yerden bilâhare mahalle muhtar- larindan birer ilmühaber getirme- leri şarttır. Yüvade yavrulara bakmak için birkaç hemşire vardır. Bunlar arâ sıra tahta iyii harim okütmiya da çalı: Eski fakat Par san'atının bir — Gençlik için ne feda edil- kil... — Meselâ? — Ömrümün yarısını verirdim. Ali Paşaya sordum: — Genç olsaydınız, evlenirmi idiniz? — Ben, kırk ye evlen- miş bir güzel. Bunun da sebe- bini demin peni Beni damatlık için paylaşamıyorlardı. Birinin ku: alsam öteki güce- necek, öl ol ie evlenirsem çok eri e ze gençliği özleten en kuvvetli iye nedir? Başını salladı: zamana ait birçok tatlı ari Bütün ısrarlarıma rağmen Ali Paşaya, o tatlı hatıralardan bir tanesini olsun söyletmek eri olmadı. İN Cahit B.i in Anketimize cevabı vardır. bediası olan metruk medreseler” den birinin tamirile tesis edilen bu lı müessese öyle asri bir te- ii saimleri başka hergün yüzler ce kadında a edilir.. Göz, lak, boğaz, diş, hastalıkları Bi ve yoksul aileler bura- an dalma * bimaye < görürler; bedava ilç alırlar, rain dok- tor bulurlar. Edirnekapı bakım evi muhitinde ami ir ve yoksul “halkın ye vendiği şefkat yurdudur. GAR Me ka milim m a mia sn BESEMeLEARAE