kırtasiyeci a yaşları on dörtten aşağı değilse, in de pek yüksek de- B. bir i odükkânındi i kız geldiler. t kartı istiyoru; ükkânci önlerine e alay kart yığdı; neler vardı neler?.. Marlen Ditrihlerin, Garri Vi lerin, Lilyan Harveylerin , Güsta il kl bin bir çeşitte imi “etepli kızlar bu kartlara şöyle göz ucile baktılar... Yüzle- rinden, peki belli idi. — e var!.. Dükkâncı b. aşkile hid- detlendi: — Marlen Ditrihin kırk altı poz resmi var. Mektekli kızlardan bir tanesi kırtasiyeciyi hakir gören bir ba- şla süzdü: — Benim Gri tam sek- sen üç pozu emi Sollağili tutup çekti : — Haydi çıkalım!.. * Kadıköyden vapura bindim. Yanımda bir arkadaşım Mrk mi girdiğimiz zaman kolum! rttü — Şu kıza bak, dedi — Allal ei — Güzel ine birşey deği, tapa | Liyan Ha Arkadaşım isim üzerinde büyük bir alâka. hissetmediğime Şaşmış gibi idi. Genç Hanımlarla genç Beylerin toplu olduğu bir mecliste konu- şuluyordu : — Ramon Novaro İstanbula gelecekmiş 1. enç hanımlar ellerini çırptılar: ne iyi! — Hemen gid — Acaba ne kadar kalacak? — Ahben göremeden dönerse diye korkarım. Bu sözleri ben duydum. Keş- ki duymasaydı. > kartı toplamak ne acayip bir zevk. güzel bir kızı bime hangi artiste benzetmek > temiz ve e hakaret ide ğilmi?.. elecek- miş. Olabilir. Bu, "bukadar “bü” yük bir hâdisemi? Benim iyi dostlarım. Böyle saçma şeylerden vaz geçsek ne iyi olacakl. abıâli yokuşunun altbaşında — Hasan Bey! Apartımanım- a otur, senden kira da istemem, yalnız vergisini verirsin!, Vazgeçtim dostum, ben astarı yüzünden pahalı gelecek şeylerden korkarım!.. Var mı ? işim, güc, Ki elem Bu halde amma Yine gülüncüm!, Büyüktür başım, Yoktur yoldaşım. Çıkarım yola, Saparım sola; Herkese derim: Ben pazar ola. Dilim çapraşık, Biraz bulaşık; Herkimle olsa tarım aşık. Aldım mı payı, Diyorlar dayı. Var mı çatacak. Bir kabadayı?u ai — ein Bey! Sevgilim bana başı saçsız erkeklerden çok hoş- ime Dedi. — Ya bu söze karşı sen ne sevinmiştim amma, sonradan müteessir o. Ba- şımda dört tel saç vi Vecizeler Vecizeler omobil | bile i Kadın davula gözüme küçük gö- eze day uzak- inür. Onun için tan lir. otobüse binerim. * Şehlânın © tatlı- Bülbülün çekti- sını gire Ona i ili o belâsıdır da şaşı derler. derler. Bülbülün > . e PR i bil > Ne lilik. 2 A, ire va si- a in çekilir!.. We A Korkak adam- 4 rünce kaçar, kur- J “ tulur. Öteki kaç- maz, başı belâya r. * K > Er Sg Ze ün ir çift göz- tanbul tarafı i “ den ürküp ka için Eminönü SASA tem, dikkat edin. dediklerini | bir ce b bir ürlü ani yama- san Bey! e bir mühendis havadan elektrik (otomobilin fener- dım, hiç emin bir m ia etmi leri olduğunu an- yer di — Basit zizim, , biz havadan para toplıyanları bile gördük! | ladım. Zavallılar > ligini Güler!.. Hasan evinin bahçesinde Hasan Bey dedi ki: ğ 7 v5 sie mini der — Buhran ziyadeleşti. Bunu Değildir kaka. “ 2 isen ib sokakta gezen kadınları gördükçe Karışmam artık, — İli ie zarar anlıyorum. Karaya aka. a yorlar? iy İdman yapıyoru! sırada son moda beyaz Halime bakın, yapıy: şapka giymiş bir ka kadın. Griye Enn — Yılan gakalamiyik idman... da, Hasan Bey gösterdi ülünç bulmayın Yılan ticareti kârlı iştir, dı Siz beni saki Fakat ben de yılandan çok iler akkım yok mu, karım. Şimdi solucanları yaka- dedi. Zavallılar şapka alamıyorlar Yirk Derin ii hyorum. Yavaş da başlarına kocalarının gecelik * ala? falan derken alamıya takkelerini giyip çıkıyorlar. Bana bir oğlak. alışacağım. Ni — Ve Nü Li vi DA AA al affa lee off e) lar er of far a“ ifa e (Ho asan Bey! Doktorlar ilâç fiatlerinin indirilmesini çok tabii erse İz — Ben onları tanırım, başkasına çuvaldızı batırır, fakat ken- dilerine iğne dokunmasın» razı olma; Yok cepte para, Bu Ho; er ii P.O.H.B. sanBey .— köprüsünü gm Bir tanıdığa rast geldi: — Ne o hazret, ark ana kalın palto giymişsin? 7 — Ne yapayım Hasan Bey üşüyorum! — Dur seni ısıtacak bir yere götüreyiml. — Beraber yürümiye başladı- lar. Galataya, oradan da Topha- neye doğru ilerledi — Niye — Mısıra git, orada muhak- kak ısınırsın!, Belli Hava yağmurlu idi. Hasan B. elinde şemsiyesi, ıslanmadan e Bir m yanına yak- l — Hasan Bey, ben çok m. ıslanıyorum. — Öyleyse şemsiyemin altına gelin!.. — Nasıl olur Hasan Bey! her- e bizi böyle biribirimize yakın ürürken görürse neder? Hasan Bey çar naçar şemsiye- sini Mi verdi kendi biraz iler- den ıslana ıslana yürüyordu. Vakit si tir Yağının durdu.. hanım şemsiyeyi Hasan Beye iade ederken teşekkür edi; iyordu. — Çeki; lu bir insansı- , Hasan Bey! ben de sizin biyimdir. Başkalarının Bi hangi bir şeyden bir parça rahatsız olmalarına gönlüm tahammül et- Nem veririm. — Aman asan Bey, bu ne şile, resim. Gençleş- tikten 1 iki şaş şaşırır da tek. lenirdim! rar evli Yakılacak zeki, her şeyi evvelden gören bir adam olduğunu ş imdi daha iyi anlıyorum. arından birinin a hk zn di kap cile air al I “Yakılacak kita; Kl nereye ?. ze o Hasan Bey! Yangından mal kaçırır gibi böyle elişi bi dn ine aga cilt ie an Belki onlar. e ya- yere saklamıya götürüyorum a