6 Sayfa e Dünya Hâdiseleri | i- Viyana'da Çalışan anası yapar. işte şi ise büyük e bir misal: “Bir sb gazeteci, bir müd- det evvel Viya; Viyana As artistlere mah- sus giriş kapısı öl münde bir küçük yavrum ? Senin annen yok mu ? m operada çalışıyor — Orada ne yapıyor ? — Locaların temizliğine ba- Demek onu bekli- yon — Hayır efendim! Büyük annemi bekliyorum. ” — Büyük anneni mi ? O ne yapıyor ? am artistliği yapıyor | vii; * ie yanın Barslon vr. ii pılan neşriyata ve haberlere siir sa, sıkı bir ah- 3 mücadelesine taç lunu- ormuş. Bu sdekdele ihtiyacı, ve bizzat böyle bir cidalden an ziyade lip erbabının sıkı bir eşhiri m. mi ücadelenin tesirli bir netice vereceği zan- vedilmemektedir. T areci Lindberg, Amerika va idaresi ticaret şul si müdürüdür. Es- M. Hoo fından bül yiye ilmesine rağmen yeni cümhur reisi onu vazifesinden ayırmayı bittabi aklından bile irmemiştir ve bu suretle Lind. > vam imkânını b ii ve muhtelif tayyare teşkilât. larını teftişe çıkmıştır. Fakat bir — lak vi © tayyaresin den ber a için birle tay; sezi uşsa da undan İH ir — gi ol- pr li et ri ten ncak a haber alı- nabilmiştir. “Çünkü met bir kum fırtınasına tesadüf iğin- den yere rai İmsebir olmuş ta bir dağ başı olduğu için vak- tinde haber verememiş, bu yüz- den de ee g le karısının ten- düştükleri zannı ha bir nokta hasıl ölem SON POSTA Istanbulun Köşe Bucağında Lâleli İmareti Nedir, Ne Yapar, Kaç Kişi Sevindirir, Bilir Misiniz ? “O Derin Kazanlarda Eskisi Gibi Canım Aşureler FıkırFıkır iki Avar /Kaynayacak Olursa Fakirciklerin Artık Değme Keyfine...., Lâleli camiinden içeri giriniz.. ire ve — sa? ağ. Ba ara- karşı eri kiremidi. rnk han lapa larına benziyen büyük kapıdan YY uzatınız.. vel burası Ev- kafın imaretidir. bu örümcek « Senelerdenber gizli sıcak yemek alarak sevinirler.. Eski imaretlerin bizde kalan tesiri miskinlikti. Birçok tekke- lerin, dergâhların, mezhep erba- açtığı imaretli yaşamayı n do; a bulan: lar, çalışmakt. thiş bir azap hissedenler doldururdu. Halbuki fı yardımsız imaretçili- ği her gün çalışan ve cin- ik ekmeğini çıkarabilen vi ve yoksul işçi ailelerile * Kapıden içeri girince dai tu... Karşı m taşlığa İhtiyar bir kadın eki ta- ucanlkya — mr — Geç; kaldım Geli Ain mn e kamızı küçük , bahtımızı itlika ya. Genç bir taze atıldı: “— Penbe ama aşureni geçen hafta İkbal geldi aldıydı. — İkbalinde boyu devrilsin, seninde.. Zaten o gelin de- gil, yılan.. Bulsa aç birakip, le- şimi ikiye satacak. * Büyük taşlığın karşısında sıra- vari dört büyük kazan var.. Du- ht ufaktan büyüğe dizilmiş kep a e kaçücük eye iri br im salat: vanlar, AYAR ir Sikme İmaretin aşçısı elindek kepçe- yi baharı tüten kazana daldırıyor ari kularak, mada yapılan geniş, girdi ve önünde dipli ordu. Kü arasından yine bir gürükü k ününe Muhamm. ede yok.. kalabalığından Şim- di “şırrakl,, diye düşüp bayıla- cağım. Etraftan gülüşmeler.. bir ses: — Alışırsın ora ko- e değil.. Daha sırat köprüsün- den döşeceksin.. Şişman hanım derhal kızdı: dizine dursun.. Kim ? Eline dizi söyliyor onu bakayı Etraftan sesler : il içimize nımteyze.. Sabret. Hele, min girerse içeyim deme ha!. Gi verilen > yem N ei en küçük) bi espiri Rİ e katıla katıla, rıla kıvrıla gülüyorlar.. Bütün b nak kakışmada canı sıkılıyor. an evvel aş alıp a ba- İzoder” « Kap ının a tarafında siyah ir tahta . Ve idare memuru — likya tebeşirle aj ge di; Num: 46 yemek alı lan gmedikşe, rakam hz birer nakıs işareti ilüğer,; Bu nakıslar kalabalık di yeni bir ee uyandırdı : —A Sıdıka Hanım beş tane nakıs baki Nerelerde bi u?. — Nerelerde olacak? İşçi ğı oi lu ! sahi mi ayul?. Y. LR Kimin işçisi olmuş? Hani Beyoğjunda bir yere gidiyordu. Garsondu ya.. İşte oradan bir Bey almış.. Evkafın imaretinde gü, bu değeli ve hayırlı aşırı birer yüğeğ ee dikilenlerin taslarını | verilir. ve gün çorba, bazı gün de fa: . Koca kazanlar içinde ee emekli yalnız ağ değildir. Pazartesi günleri bu fa- kir ve yoksul halka ii dn i, artık din 3 İz buğdayı, nohudu, ye rağ le unu ME birine karışarak aşure Bğlirükik e artık fa- kirciklerin deyme — PA ak- kir kulü- Takim kim- bilir ne neş'eli, ne lezzetli yemek yerler? o Tasav- vur edin: Sıcak yemeğin bile ayak basmadığı von bir ocağa rse ne olui 2. Düğün mü, “ei mü, âlem mi, zevk mi?. iş siz bunu süsleye ye düşüni Yaz e, koca iran yeni biz eldir ta vard gale sonra aşure eklermiş.. dedikodu kadınları galiba bulandırıyor. Aşureyi ii bae, daha dolgun buluyorlar. Ahretliğine dert yanan bir ir örer süzerek : h, dedi, hoşafın e ce- gelin | kay bahane lak Hele buradan eriğini az koymıyalar.. Hınzır Yari hemen gagasını uzatır; “ Ya, yolda eriğini > de bize suyunu ye değil mi? ,, İşte al sana vE Zaten musibetin aradığı şey de bu! vkafın bı kadar sessizdir ki, bütün bul içinde böyle bir yeri sorsalar, belki bi bilenler bilmeyenlerin kar- şısında pire kadar küçülür.. Loş Masör vi taşlığın kemerleri, at. dumanlarından deta bacaya b imsiyah.. Hergün ( 2 e yemek vermek te a bir mesele.. Bun- olur — KN insan etinin kk ç bakmadı ve. ne derler?. lirik edi- ME gürültülü buhran devrinde ye im canım da böyle bir maret a ısı arıyor. Mahalleden bir ilmühaber çıkarttık mı ta- mamdır.. ye het Rl munta- zamen yemek ye, yat.. Ne iyi eğil i2. Evkafın bu bamiyetli imaret- iğinden yemek kadar dua etsem yine borçlu A XX Mayıs 27 Doktorlar Arasında İpar rn) Münakaşa D evam Ediyor Doktor Kı yfendiye ; n Posta gazetesinin 23 ma“ s nüshasın. nç hekimlere nüshasında | İstanbul ( hekimleri hakkında izahat vardır. Mütalea yaa ümidile (o buraya en naklediyorum: “İst anbul'da — pratik (yapan serbest hekimin adedi otuz beşi çmez. ekimleri o Anadolu'ya davi edeli e istatistiği göz önüne getirmeli , Hakikaten bugün İstanbul'da albuki bu oi erisi on b i mem- leketin afında etmiş yaşlı meslekdaşlardır. Memleketin dört köşesinde yapılacak hizmeti: vatan u ğunu sizin kadar çok i takdir ederler, İstanbul'da oturup serbest hekim- lik yapan mesleki asta nin sebepleri dolayı burada bi ei Hekimlerimizin Li u'da fen kerğa nefsle diğer serbest mes- erden daha fazla çalışmaları ide giren bir maddesine isti- Memurin minin sekizinci maddesi sa “ Memi t ve san'atle TN deruhde vazifesi a iş İİAbalMrEi mas mani gerek doktorlara iş veren şirket mev- cut olduğu anlaşılırsa derhal taki- bat yapılacaktır. ,, sözlerile bizi etmesine daimi bir tabi; ekimi ın bir ma- halde i e i le ( Devami 10 uncu sayfada )