6 Sayfa A I Dünya Hüâdiseleri l— — Bir Rus Jeneralı Daha Kaçırıldı Bundan — birkaç “sene — evvel beyaz Rus teşkilâtimın - reisi Je- Onu da ko- | veral Kutyepof münistler | Pesris sokaklarıne er | dan bir otomobile kaçırmışlar, | bindirildi. Ondan deniyar. sonra İzi kaybok du. Jeneral Kutyepof, Sovyet Rusya ve komünizm aleyhindeki harekâtı ile maruftu. Ooun bu gaybubeti, Komünistler tarafın dan kaçırılıp Rusya'ya nakledil- diği suretinde izah olundu. Fi- vaki Fransız zabitası, — yaptığı tahkikat ile müsbet, menfi bir nelice elde edemedi. Amma, hâ- dişe böyle izah olundu. Şimdi, Fenlândiya'nın merkezi olan Hek singfors'ta da, buna benzer yeni bir hâdisenin cereyanı haber ve- riliyor. Ortadan kaybolan yine beyaz Rus teşkilâtına bağlı bir jeneraldir. Adı — Kozlovaki'dir. Uzun müddet komünizme karşı silâhla mücadele ve mukavemet etmiş, beyaz Ruslar, Ruaya'yı tahliye ettikleri zaman c da Fen- lândiya'ya — gelip yerleşmişti. O gün, bugün Sovyet Rusya aley- binde hareket ediyordu. Feniân- diya zabıtası da, tıpkı Fransız polisi gibi kaçırılan jeneralin izini * bulamamış, onun da komünistler tarafından kaçırılıp Rüsya'ya tes- lim edildiğine hükmolunmuştur. * merika reisicdmhuru M. Roozvelt'a karşı yapılan ecavüzde, bu te- avüzü yapan Zan- gâra isimli İtalya- nn yalnız olmadığını hissetlire- cek yeni bazı deliller elde edil- miştir. Bunlardan —bir — tanesi, Zangara'ya gönderilmiş bir mek- tuptur. ki şifrelidir. ve tesadüfi olarak zabıta müfaettişlerinin eline geçmiştir. Bu mektubu gönderen, tahmin olunduğuna göre Ludvig Ramer İsminde bir başka anar- şisttir ve mektubunda, “ yaptığı iyi işten , dolayı Zangara'yınteb- rik etmektedir. Ramer zabıta tarafından yakalanmış ise de mü- yazenesinde bozukluk görülerek Şikago asabi hastalıklar teodavi- hanesine yatırılmıştır. * ıngılkırenm en şişman adamı geçen hafta öldü. Bu ada- min adı Lavatt'tı ve 270 — kiladan Bahsi biraz — fazla - idi, Henüz çocükken — şişmanlamıya büyük bir istidat gösteren M. Lavatt, zamanının şişman bir in- sanı addolunan — annesini kısa zamanda arkada bırakarak deh- şetli bir surette göbek tutmıya başladı. Yirmi beş yaşında iken 160 kilo geliyordu. Bundan sonra artık #inden çıkamamiıya baş- ladı. Ömründe bir defa Londra- ya gitmiş ve bu münasebetle bir tiyatroya girmişti. Fakat münasip bir iskemle bulamamış, koltuk- larm arkasındaki yollardan biri- ne İlişmiş, bu suretle halkın gelip geçmesine mani olmuştu. Nihayet güçhal — kendisine kuvvetli bir iskemle bulunmuş, fakat tiyatro- nun tam güzel bir yerinde, bu iskemle büyük bir çatırdı ile kırılarak eğlenceli bir ııhnı yas ratmıştı. Tiyatrodan mül le gitmek için bir arabaya binen M. Lavatt, yolda, bu arabayı da sakatladıktan sonra artık evinden çıkmamıya karar vermişti ;Ş şmanlık —e — Maskaralığı Hak pardı İN ni _(!Mllfıjk ’/ İ Büyük hanım, lattı: — Efendim; geceleri bizim gençliğimizde pek eğlenceli top- luluklar yapılırdı. Artık na oyun- lar, ne oyunlar... Meselâ oda halkı, iki bö'ük olup karşı karşıya çeçer. El ele tutuşurlar. Bölüğün içinden biri, karşıki bölüğe doğru hem ynıür. hemde seslenir: ağır ağır a « Alaylar, aıaylar.. top top alaylar... Ötekiler, hep birlikte İlerliye- rek bir ağızdan sorarlar: Ne int ve İstersin, biz'in alaydan? Karşısındakilerden biri atılır: İçinizde bir güzel var, enu İstiyoruz! O geze...İla adı ... Fatma Ladındır.. Nazlıdır, narindir, yaya varamat... Bu sefer, karşıdakiler, kolla- rım sepet gibi biri birine geçire- rek öteki bölüğün en çüzel kızr nı Üzerine oturtur ve başlar yük- sek perdeden haykırmıya: Altın arabayla, gümlüş tekerlekle, biz gelin alrız? Ve kızı alıp götürürler. Bir gülüşme, bir fıkırdaşmaki biç | sormayın.., Sahici gelin olsa, bu kadar olur. Birde “uzun uzun urgan ,, var- di. İki kişi önde el ele tutu- şur. Arkadakiler, birer birer bun- ların elleri arasından geçerken bağrışırlar. Biri sorar, öteki ce- vap verir: Uzun uzun urganl! lebbe (Lebbeyk) sultan.. Verdiğim kütük yandımı? Yandıl Süt piştimi? Pişti... Gelene, geçene kaçar ka- Üçer kaşık! Bu köprü ne köprüsü? Sırat köprüsü... Neyle geçilir? — Davulla zurna ile... Ve hep birden davul zurna taklidi yapılır: — Dumbaba, dumbaba.. Vik vik.. — Dumbaba, dumbaba vik vik.. Kuvuklardan balık kaçtı oyunu da epeyce alaylı olürdü. Herkes dizi halinde ortaya çömelir. İki mendil, içiçe saç gibi örüldükten sonra, düğümlenir ve rast gele birinin arkasına düğümlü tarafı ile vurulur. Dayağı yeyen mendili aramı- ya başlar.. Halbuki mendil, bu sırada bacaklar arasında balık gibi kaymıya başlar. Çoluk ço- cuk bağrışrlar: Kovuklardan balık kaçtı!» Kovuklardan balık kaçtıl.ı> Hele Fincan Öyununda, | SON POS'I'A Başına Kızılca Kı )U 1 Mendili bulan yerine oturur. Mendili elinden kaptıran da *“ebe,, olup ortada döner durur. Bir şamdan oyunu da vardı. Herkes eline yanar mumlu birer şamdan alırdı. Şamdan, evvelâ başlarn — hizasında tutulur ve hep bir ağızdan haykırılırdı. Şamdan, baştadır, başta ! Bundan sonra, şamdan omuz- lara, omuzlardan göğüslere, gö- güslerden dizlere ve nihayet ayak- lara kadar indirilir ve her de- fasında : «gamdan omuzdadır, omuzda | Şurdan göğüstedir, göğüste.. Şamdan dizdedir dlzde.. Diye tekrar edilirdi. Bu iİş bitince, herkes yanındakinin mw munu alaalaheey le eğlene gü- lüşe söndürürdü. Bu da başka: Altışar, yedişer kişi karşılıklı araya dizilir ve biribirlerine hu- susi makamla sorarlar : — Turşucu başı ? — No var şekerci ba...şı ? — Var mı güzel — turgular.. “Varl, deyince arkada duran- ların içinde en güzelinin gözlerini mendille — kapatırlar. Kalabalik arasından biri, gözü kapalı güze- lin bir tarafına şöyle bafifçe do- kunur. Kız, kendisine dokunanı ta- nunadıkça ebelikten kurtulamazdı. Şeytan ölüsü de şöyle olurdu: Yere bir halı veya kilim serilir. Misafirlerden biri, gözleri sımsıkı bağlanarak halı üÜstüne yatırılır. SON POSTA Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk |ııı-hıl İstanbul ? Eski Zaptiyey İdare: Çatalçeşme sokağı 25- Telefonı İstanbul - 20203 » Posta kutusun İstanbul - 741 Teolgrafı İstanbul SONPOSTA ABÖOÖNE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ £7CO0Kr —— Gelen evrak geri verilmez Hanlardan — mes'uliyet alınmaz cevap İçin mektupl ara (6) kuruşlak Gul Havesi Tâxımdız. Adres değiştirilmesi (20) kuruştur. Gazetemizde çıkan resim ve yazılarız bütün hakları mahfas ve gasetemize alttir. ESKİ KAFES ARDI HAYATI V Sayı Yuzu Bulduğu Gibi! Edenlerin| %<îxyamet Ko- Etrafındakiler yerde yatanı, birl- birlerine göstererek gizlice: “Şeytan ölüsü..,, Diye fısılda- pırlar, Sonra islık çalarak — halı veya kilimin birer kenarına yapr şır, Ölöyü parmaklarının ucunda, yavaş yavaş havaya kaldırırlardı. Ya fincan oyununda 'ne kör- lükler yapılmaz, ne kıskançl klar, ne şirretlikler yapılmazdı. Malüm ya, elli de kama, yüzde maskara.. Fincan tepsisi ortaya gelince herkes müneccimbaşı kesilirdi : — Yüözük şunda !.. — Vallahi değil, bunda.. — Baksanıza, Yamndakine.. Basbayağı kabardı ayol!.. Nihayet, yüzük ele geçince, bir tarafta sevinç delisi olanlar, öbür tarafta suratı asanlar... Tepsi kimde ise, fincan oyu- nunda Süleyman odur. Çünkü bazan öyle aksilikler olur ki, gi- den tepsi saatlar geçer de bir daha size dönmez. Sayılar, arttıkça, oyun hara- retlenir, aradığı fincanda yüzüğü bulamadığı için düşüp — bayılan meraklılar olurdu. Bütün kurnazlık yüzüğün sak- lanmasında idi. Fincanları tepsiye öyle bir dağıtış dağıtacaksınız ki karşınızdaki yürüğün hangisinde olduğunu bir türlü Kkestiremiye- cekl.. Sayıları elliye çıkan oyuncu- larda seyredin siz böbürlenmeyi... Hemen makamla başlarları Elllyo vardı. sayımız? Haniya, kabadayıramı? Norde bizim yüzükçü başımız.. Hey zâlim ninni, ninni... Oou bunlar bilmez oynar akşam danberk.. Ben kuzüyuü otlatırım, Damdan dama atlatırım, Bon bunları otlatırım Hoy zalim.... Kedi dumda mırnav dedi, Yüzük size varmam dedi, Varırsaın da durmam dedi Ona bunlar bilmez oynar ak- şamdanberi.. Yüzük oyunu bir kere kızış- maya görsün.. artık sabaha ka- dar, ikl taraf birbirine girer, asıl kızılca kıyamet te sonunda maskaraların başına kopardı. Sa- yılazı yüzü bulduğu gibi, galipler hemen kapıları tutarak, dipleri kibrit karasına bulanmış fincan- larla yenilenlerin üstüno alılırlar- dı. Artık kaçan kim, kovalayan kim? hey gidi günler hey...,, Büyük banım, içini çekerek sustu. LA Garbi Trakya'da “Kovuklardan Balık Kaçtı..,,, “Uzun Türkler Urgan,,, Şamdan Neredesın Nerede?,, 'Kimlere Rey Verdiler ? İskeço (Hususi) — Bütün Yur nanistanda olduğu gibi garbi Trakya Türkleri arasında da son intihabat büyük bir alâka uyandırmıştır. Bu mıntakada da resmi Venizelist- grupu ile resmi almıyanı Venizelist grup ve Çalk- daris fırkası — karşılaşıyordu. Çaldarisçiler kazanamamışlardır. Resmi Venizelist grupu 3, resmi olmyan bir meb'usluk kazanmışı lardır. Esasen bu mıntakanın Yu- nan meclisinde dört mümessill vardı. Seçilen Türk meb'uslar Hasan Ağa zade Mustafa Ağa, Hasan Bey, Hafız Ali Galip Efendi ve İbrahim Beydir. Bun- lardan Üç evvelkisi, Yunan ida- resi - kurulalıdanberi meb'us ve- çileyelmektedirler. Trakya Türkleri, bu defaki intihabatta Çaldaris — fırkasına Üçte bir reylerini vermişlerdir. Jeneral Plastiras İskeçe (Husust) — Yunan İ tihabatını müteakıp Atinada dik« tatörlük ilân ve birgün vaziyete hâkim olabilen, sonra devrilen Jeneral Plastiras'ın ecnebi meme leketlerine geçememesi için Yü nan hududu boyunca sıkı ted. birler alınmıştır. Bulgar ararzisine, daha ziyade İskeçe ve Gümülcine taraflarından kolaylıkla geçmek mümkün olduğu için bu havalinin dağlık köyleri, geçitlerde fevka» lâde tedbirler alınmıştır. Büötün yolcular — jandarma — ve asker tarafından sıkı sıkı muayene edik mektedir. Jeneralın bu havalide akraba ve hemşerileri mevcut olduğundan kendisinin buralarâ gelip saklanmasına ihtimal verie liyor. M. Kemalpaşa da Bir Cınayel Dolayısile Muhtar Tevkif Edildi M. Kemalpaşa (Husust) — Derekadın köyünden — Hüseyin oğlu Mehmet gece değirmenden köye gelirken yolda öldürülmüşe tür. Cinayet İsmet lsminde bir kadın yüzünden ve muhtar tara- fından yapılmıştır. Mehmet değir- menden dönerken yanında bulu: nan köy muhtarı Salih ile köy korucusu tarafından - öldürülmüş- tür. Cinayeti müteakip muhtar kusabaya gitmiş ve yolda kendi- lerine pusu kurulduğunu, atılan kurşunlarla arkadaşı Mehmedin öldürüldüğünü haber vermiş, fa« kat yapılan tahkikat neticesinde bu cinayeti bizzat muhtarın yap« tığı anlaşılmıştır. Bu zan - altında muhtar ve korucu tevkif edilmiştir. Yetim Çocuklar Yurdu Ve Mengan Mengen (Hususl) — Kaza mer» kezi Boluda bir “Yetim çocuklar yurdu,, tesis etmiş buraya Mem genden 'ancak bir çocuk gönde- rilmiştir. Halbuki burada (30) kadar yetim çocuğa orta tahsil için lâzım gelen bütün tesisat yapılmıştır. Mengen 10 binden fazla nüfusu havidir. Ve Gerede kazasının 4 te birini teşkil et- mektedir. Binacnaleyh Mongem den hiç değilse (8) çocuğun bu yurtta barınmaları ve orlta tahsil gömılıd icap eder.