26 Mart Siyaset Âlemi Hitler Dediklerini Yapıyor Başvekili Hitler, iktidar eldiğ: zaman, Alman mil- karşı yaptığı beyamat ile dört k bir mühlet lstemişti. Bozulan lüzum olduğunu söylemiş ve bu talep, ©6 zaman, umum! bir. kahkaha koparmıştı. Meovcut müşkül içinde herken, Hitlerin, kendi vvelki Başve- Raystag Mee'lsirden salâhiyet İle ör! mevklini — kuvvetl glııedvm ki, bu ur adamdır. O zamanki beyanatı di evvelden — yapılmış — bir. hesabın mahsulüdür. Bu hal, Almanya'ya iyilik ml ge- trir, yoksa zararmı davet eder? Bu- Bu, şimdiden tabhlil ve tespit etmek mümkün değildir. Fakat görüle udur ki Htler, ilân ett ği d.ktatör- üğü k ? muamelelerden — geçire- wiyotin harlene çıkma- mrurl görülen tiştir. Rayştaz imeel #ene müddetle İş başı cak ve bu müddet latediklerini tahat rahat yapabi Ür. Hitler, d #iyettir. — Sirey Hitler Diktatör- lük Mevkiinde Berlin 25 — Hit'ere diktatörlük salâhiyeti veren kanun İmparatorluk meelisi tarafndan — ittifakla kabul edilmişt'r. Almanya'nın her tarafında koml- Glst ve sosyallat teykifatı devam elmekledir. Hiçlereller Kassel Bole- diye dairesini işgal etmiş'er #osyal ve demokrat memurları tevkif ey.e- mişlerdir. Belediye reisi azled.lmiştir. Bavyera komiserliği, Hitler kı atı mislesaa olmak ürere bütün aa- kerli teşekkülleri feshetm ştir. Hitler'n doğumunun 44 cü yıldö- tümü 3) nisanda tes'it edi ecektir. Bu münasebetle bülün Almanya'da büyük tezahürat yapılacaktır. Mevkuf bulunan komünist firka- #« resi Telman'ı bir gazeteci x'yaret etmişt r. Telman, kend.sine yapılan muamelelerden Ş kâyetçi olmadığını söylemi t r. Mili dava uğrunda Gölen Hitlerci polislerin dullarına ve yetimlerine Bitler'in almaktan vaz geçtiği maaştı dağıtılac iktir. Makdonald Projesi Muhtelif Memleket Murahhasları İhti- razi Kayıtlarla Projeyi Kabul Ettiler Cenevre, 25 — Silâhları azaltma konferansı. umum! — komisyonu Makdonald plânı hakkındaki w muml müzakereye devam etmiştir. Komisyon Kanada, Yunan, Avusturya, Estonya, Finlandiya, İtalya, Bulgar, Arjantin, Letonya ve İsveç mümessillerini dinlemiş- tir, Bu mümessillerden birkaçı plânı bir takım ihtiraz! kayitlerle kabul etmiştir. Diğer mümessiller, plândaki eksiklikleri ortaya koymakla be- raber yine bu plânı kabul ettik- lerini söylemişlerdir. İtalyan mümessili, plânı bütün teferruatile ve tamamı tamamına kabul etmiştir.. Komisyon müza- keresine pazartesi günü sabah ve akşam toplanmalarında de- vam edecektir, Romanya Hariciye Nazırı M. Titülesko küçük itilâf namına okuduğu beyannamede, plânın müzakere için esas olarak kabul edildiğini, bir takım hükümleri- nin tadile muhtaç olduğunu, bazı boşlukların da doldurulması icap ettiğini söylemiştir. İsviçre, Fele- mek ve Macaristan plânı iyi kar- gılamışlardır. Almanların Fikei Berlin, 25 — Romayı rziyaret etmeden evvel pek nikbin görü- nen M. Makdonald'ın, bugün | ihtiyatkâr bir vaziyet alşı, Fran- #zların Musolini plânna karşı gösterdikleri muhalefete atfedil- mektedir. Nuluklardaki Tenakuz Belyrat, 25 — M. Makdo- nald'ın nutku burada elim bir hayret uyandırmıştır. Gazetelerda M. Makdonald'ın Roma, Paris ve Londradaki nutuklarında görülen tenakuzlardan bahsedilmektedir. Zihinlerdeki kargaşalığı gidermek için M. Makdonald'ın düşüncesini açıktan açığa söylemesi temenni edilmektedir. & Bir Fransız Silâh Fabrikasının İçi Avrupa'da silâh ve mühbimımat fubrikaları harp zamanında İmiş gibi hum- malı bir faaliyetle çalışıyorlar. Dünyada İşçilerine yol vermiyan, kapılarıaı kapamıyan yöpüne fabrikalar, silâh ve mühlmmat fabrikalırıdır. “Almanya'daki Yahudi Katliâmının Akisleri Vayington 25 — Hitlercilerin Al- yaptıkları Yahudi katl- için Yahudiler rekele geçmişlerdir. Yabudiler Nev- yorkta Alman yapur kumpanyaları önünde nümayişler yapmiş ar,' ve Yahudl tüccararı Almın — vapurlar tına binmek ve eşya yükletmek İçin aldıkları biletleri İade etm'şlerdir. Avrupaya gitmek Üzere yolda bulu- nan meşbur âlın profesör Aynştayn, Musevilere bir te'gref göndermiştir, profesör, Yahudl'er aleyhindeki zu- lümlere karşı hemen teşebbüsatta bulunulm ve Yabudilerin mec- manyada fümına muk, Yahucdl gönderilmesini istemektedir. Amer ka İejiyon'ları kıdemlilerile İngiliz barp kıdemli'erinden mürek- kep 3000 kişilik bir alây, Alman Yas budi tazyikini protesto içn Novyork sokaklarında Golaşmştır. HETER TEFRİKA| No28 — BERME İHTİYAT ZABİTİ ROMAN AAA — Mubarriri: Erlesi gün işe başladım. İki futbol topu göndermeleri için (Kudus) daki arkadaşlara yazdık. Niyetim bizim takımı adam- akıllı yetiştirdikten sonra İngiliz- lere bir mektup yazmaktı. Bu karşı karşıya harbeden iki düş- man arasında (orijinal) bir hare- ket olacaktı. Ve alay zabitlerinden para topladıra, sarı lâcivert bir forma yaptırdım. Bizim başçavuş bu formaya pek ısınamadı. O idman yurdunuün — formasını — İstiyordu. Fakat —takımın — Fenerbahçenin burada bir şubesi gibi çalışma- anı daha uğurlu buldum. Şam Galatasaraylılar - vardı. Hergünkü — silâh we — siper talimlerinden sonra 127 nci alayın Öç taburundan seçilen iki takıma yan — Vatış seyahat vapur acılmıya, . ; va ı Te Bsetol müdile ülkkmtükğe Vöi i a ::Ir'ıîıl'eıini atılalımak için Bürhan Cahit MAD pas üsüllerine alıştıranya — baş- ladım. Takımın birine yalnız kırmızı beyaz forma giydirdik. İstihkâm kıt'ası da kumandan Şevket Beyin nezareti altında zaten dümdüz olan yeri Uç günde güzel bir stadyom” hâline getirdiler. Bu iş bütün bir karargâh için bir eğ- lence olmuştu. Her akşam ve öğle yemekte toplandığımız zaman bana soru- yorlardı: — Eh, Cevdet, İngilizlerle maç ne zaman? — Exzersizler bitsin, hepinizi çağıracağım! Diyorum. Ben antrenör vaziyetinde idim, Onları takım balinde ilk karşı- laştırdığım güön oyun gülünecek bir manzara gösterdi. İçlerinde takım halinde oynas mamış, hatta futbol seyretmemiş Onalara oyunun İ | hemen her dakika oyunu durdu- Fup İzahat vermiye mecbur olu- yordum. Maamafih açıkçöz çocuklar, 1 üç ekzersizde futbolüm ne demek olduğunu Ööğrendiler. Bizim Fenerbahçe tarafı Hüs- nünün gayretile daha ağır bas- yordu. Onları serbest bıraktığım ilk maçta on sekiz çol attılar. Artık İngilizleri davet edebi- lecek kadar kuvvetlenmiştik. Son: talim akşamı yemekte arkadaşlar yine gülerek sordular: —E. Cevdet, lagilizlerle maâaç n6 zaman? Ben * — Yarın, davet edeceğim ! diye cevap vermiye haz rlamyor- dum ki bizim alay kumandanın n sakin, fakat çok ciddi sesi he- pimizi şaşırttı : — Maç yarın başlıyor. Belki l jrimizin yüzüne bakt.k. Yaver Suat ayağa kalktı. Suat: — Muhterem arkadaşlar, de- di. Kumandan Tiller Beyin bir notunu tercüme ediyorum. Lüt- fen din'eyiniz: Ve tercüme ettiği kâğıdı oku- miya başlade | Alman ha- | Kanada Yahudileri pazartesi günü Yahudiceri için oruç tuta- caklardır. Varşova 25 — Yahudi Leh meb- us'ar, Amerika Yahudiler'nin Hitleri protesto günü olan 27 mart taribin- de yapılan nümay şlere iştirak etmek hususundaki davetini kabul etmiştir. Nevyork 25 — Protesto nümnyiş- lerine 10 bin Yahudi iştirak edecek- tir. Otomobiller bir saat duracak, bütün Yahudi mağazaları kapanacak- tır. Ayrıca siyaset adamlarına mek- tup Ve telgraflar gönderilek kat'l sürette harekete geçmeleri İstene- ceklir. Berlin 25 — Alman Muzevi'eri Com'yeti, Stesi berlsi kesilmiş Mu- #evi cesetlerin'n Berlin sokaklarında #üründüğü haberlerini tekzip etmek- tedir. — “Muhterem silâh arkadaş- larım. Müdafaasını kabul ettiği- miz hat üzerindeki sükünetin bu- gün yarın nibayet bulacağ mı zam nediyorum. Düşman harekâtimı - tarassut eden keşif kıt'alarımızın raporları İngilizlerin hazırlandıkları — taar- rüzü buügün yarın yapacakları noktasına varıyor. Vaziyetimizden eminiz. Düşman taarruzuna karşı hepimiz müda- faasını Üzerimize aldığım z nok- talarda sebat edeceğiz. Silâh ar- kadaşlarımızın harbin icabettirdiği vaziyetlere göre alacakları emir- leri harfi harfine yapacaklarından eminim,,, Çorba kaşıkları elimizde kaldı. Bu hayret her halde korkır dan değildi. Belki de kaç zaman- dır alışan sükünetin bozulmasın- dan olacaktı. ' Yanımda — oturan * Kemal beni dürttü: — Senin maç suya düştü. İngilizler senden evvel davran- dılar. Dedi. Uzun masanın başında - otü- ran kaymakam - Tiller — etrafa çöken sessizliğe nihayet vermek isler gibi- bemen kaşığı çorba mülâzim Gençler Niçin Evlenemiyorlar? “Bir senedenberi bir kızı çık dirasıya — seviyorum. Kendisine evlenmek teklif edersem, Ümit ederim ki, reddetmiyecektir. Far kat buna bir türlü karar veremk yorum. Bunun iki büyük sebebi varı “Birinci sebep — Kızın alâka sının, benim kendisine karşı olan alâkam kadar derin ve kuvvetli olduğuna kani değilim Bundaa başka kendisi oldukça serbest bir aile terbiyesile büyümüş, ve tahmin edilebilir. ki, bu güne kadar bir iki macera bile geçir miştir. Bu kızla, bu halile, acaba müşterek hayatta muvaffak ola- bilir miyiz? İkinci sebep — Ben, memw- rum. Bugün elime 80 lira para geçiyor. Yanımda bir annem ve bir de yetişmiş kız kardeşim var. Bunların, benden sonraki istinat- Tarı pek kuvvetsirdir. Almak iste- diğim kıza gelince: “Ayda 120 lira karanan orta bir aileye mensuptur. Acaba, be- nim bugünkü maaşıma kanaat edermi, bu para ile ben yuvamı mes'ut edebilir. miyim? Vaz geçecek olsam, kalbim deki volkanı nasıl söndüreyim? Bu istifhamlara lütfen siz bir ce- vap verin... Ankarada M. Kemal Evlenmek istiyen bugünkü- gençlerin dertlerini ve zihniyetle. rini anlamak isterseniz yukardaki mektubu okuyunuz. Filhakika bugünkü gencin en mühim endişesi budur. Alacağı kızın mazide geçmiş bir alâkası bulunması; kendisinden ekmek bekliyen tufeyillerin varlığı. Birinci endişe, bir dereceye kadar tahdit edilebilir, Hiç bir erkek mazisi hakkında kıza hesap yermediği gibi, hiç bir kızdan da geçmiş — zamanlarının- hesabını soramaz. Yalnız kızın düşmüş olmaması, önüne gelen her erkekle düşüp kalkacak kadar bozulmar ması şarttır. Ondan ötesi aranmaz. Sana gelince oğlum: Kıza ayrı bir ev tutabilirsen mne alâ, aksi takdirdeğevlenmeni tavsiye etmem. HANIYNTEYZB tabağına adeta meç talimi yapar gibi daldırdı. Peşinden biz de yemiye bap ladık. İstihkâm mülâzimi Cevatı — Dayan topçubaşı ! Diye solumdaki ağır batarya mülâzimi — İhbsana — takılıyordu. Zaten harp vaziyetinde olduğu- muz için o kadar telâşa lürum yoktu. Fakat ben sabırsızlanıyordum. Şöyle ciddi, s.kı bir ateş görmek istiyordum. Bu akşam yemek her zamam kinden daha erken'bitti'" Kaymakam Tillör alay ve ta- bur kumandanlarını karargâh'na çağırdı. Biz hayvanlara atlıyarak son süratle döndük. Yıldızlı bir gece idi. Bölüğün — mevzilerdeki takım- larmı yeniden kontrol ettim. İrti- bat hatları mükemmel işliyordu. Zaten harbetmiş askere kır manda ettiğim için sıkıntı çek- miyordum. Toprak siperlerin ilersindeki ileri hatlara kadar gittim. Önüm- de Cenuba doğru geniş vadi uzay:p gidiyordu. Bu yıldızlı çöl gecesinde mi- harebe olacağına, kan dökülece- gine adeta İnanamıyacağım geli- yordu. (Arkası var)