İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — (Rehper) , (Harici) nin Gözlerini Bağla- yor Onu Her Tarafa Dolaştırıyor Ve... Cemiyet, on (milessis aza) He teşekkül ettikten sonra ilk defa olarak Üç zat kabul edik mişti. Bunlar da, Talât Beyin ta- vassutile, (Darülmuallimin müdürü Kastamonili İsmail Mahir Efendi), Ömer —Naci Beyin delâletile (Amasyalı mülâzımı evvel Mustafa Necip B.), Tahir Beyin rehberli- gile de (Jandarma Binbaşıların dan Kâmil B.) dir. Bunlara -karar mucibince- 101-102-103 numara- ları verildi. Artık cemiyet yavaş yavaş azalarını çoğaltmaya başlamıştı... Cemiyet azaları, ahlakına emin oldukları — arkadaşlarını — evvelâ heyeti Aliyeye bildiriyor. Tavsiye edilen zat bir müddet mürakabe altında — bulunduruluyor, — hatta icap ederse tecrübelerden geçi- riliyor. Eğer cemiyete kabulünde bir mahzur yoksa, cemiyete ka- bulüne karar veriliyor. Tavsiye eden zat, kabul edilecek xzata (rehber) oluyor. Kabul merasi- minin yapılacağı gece takarrür ediyor. O gece ortalık karardık- tan sonra (rehber), -henüz (Harict) addolunan o zatla bir yerde bir- leşiyor. Muayyen saatte, tahlif merasiminin icra olunacağı yerin civarına geliniyor. Burada rehber tarafından, (Harici) nin gözleri bağlanıyor. Koluna çirilerek bir müddet muhtelif istikametlerde dolaştırılıyor. Nihayet, tahlif ya- pılacak binanın Öönüna götürü- lüyor. Kapının önünde bekliyen nö- betçinin önünde duruluyor. nöbet- Çi soruyor: — Parola?.. Rehber, derhal cevap veriyor: — Hilâl O zaman, rehber kapının önünde kalıyor. Nöbetçi, harict. nin koluna giriyor, kap:dan idhal ediyor. Boş bir odaya götürüyor. Orada hariclye şu sözleri söyliyor: — Cemiyete girmek için iyice düşündünüz mü?.. Bundan sonra takip edeceğiniz yol, çok tehlike- lidir, Yar n, icap ederse vatan ve millet için canınızı feda etmeniz teklif edilecektir. Cemiyet tara- Endan verilecek emirleri, hiçbir tesir altında kalmıyarak icra et- mek lâzımdır. Bu emri ifadan zerre kadar çekinenler, en ağır cezaya duçar olur. Bunları iyice düşünü- nüz. Eğer korkuyor ve tereddüt ediyorsanız, sizi tekrar geri gön dere bilirim. Fakat kararınızı werip te yemin ederseniz, bir daha geri dönemezsiniz. Haricinin, vatan ve millet na- mına her fedakârlığı yapacağını söylemesi üzerine nöbetçi tekrar onun koluna girer, Tahlif odasına götürür. Ortada duran masanın önündeki sandalyeye oturturdu, O andan itibaren birkaç dakika derin bir aüküt ile geçer. Sonra ağır, vakur, ahenktar bir sesle ; — Vatandaş!.. Vatanın sine- sinde. Bir kalel Üstüvar gibi teşekkll eden.... Diye nutuk başlardı. Bu nut- kun m essir cümleleri, haricinin kalp ve âsâbını heyecandan he- yecana getirir ve nihayet kendi- Tefrika No. Ğl Ruameli ıslahatında SON POSTA Nasıl doğda?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıl Ölda?.. mesleği tetkihatta bulunmak üzere İlalyaya gönderilen Türk jandarma zabitleri sine yemin teklif edilirdi. Yemin sureti de takriben şundan ibaretti: (— Dinim, vicdanım. namu- sum Üzerine yemin ederim ki.. Osmanlı hürriyet cemiyetine da- bil olduğum şu andan İtibaren.. Cemiyetin, bana tevdi edeceği her türlü esrarı muhafazaya.. Ve teklif eyliyeceği elimden gelen her bizmeti bilâ tereddüt ifaya söz veriyorum.. Ve cemiyete her ne süretle olursa olsun ihanet edecek olursam, kanımı şimdiden balâi ediyorum. Vallahi., Billâhi..) Bu yemin suretini, tahlife ri- yaset eden zat, cümle cümle okur, (harici) de tekrar ederdi. Yeminden sonra, harici, - artık (Kardeş) olduğu için: — Gözlerinizi açınız. Emri verilirdi. Gözlerini açan yeni (kardeş) birdenbire karşısında © heybetli manzarayi görür ve iliklerine kadar titrerdi. O za- man, yine hatip söze başlar. Vatana ve millete ifası lâzım gelen bizmetlerden bahsettikten sonra: — Rehberiniz, numaranızı size tebliğ edecektir. Der ve merasim de biterdi... Yeni — kardeşin tekrar — gözleri bağlanır, kapıdan çıkarılır. Reh- teslim edildikten sonra yine bir müddet o civarda dolaş- tırılır. Ondan sonra gözleri açı larak serbest - bırakılırdı. Bu suretle cemiyete kabul edilen şahıs, kendi rehberinden başka biç kimseyi bilemez ve — berine Bu akşam saat 21,30 da SARI LEYBEK 36 incı temsil Zu i Şehi Mevsimin en güzel filmi a OTOMOBİLDE İZDİVAÇ Mümessilleri YEAN MURAT - ANNA BELLA IK SİNEMADA gidip görünüz. tanıyamazdı... Tahlif — merasimi esnasında gerek nutku okuyan ve gerek yemin ettiren şahısların, gür ve vakur sesli olmasına çok ehemmiye veri! O tarihte redif fırkaları Erkânı harbiye reisi (ve Meşrutiyetten sonra da Üskü- dar mutasarrıfı) olan kaymakam Nişli Faik B., sesinin tesir ve azametile meşhurdu. * Cemiyet, bu turetle Selânikte teşekkül ettikten sonra artık yavaş yavaş hududunu genişlet- miye başlamıştı. Selânikte tahlif edilen (kardeş ) lerden her ci- hetle itimada şayan olan ve teş- kilâtçılıkta kudret ve kabiliyeti bulunanlar birer birer mücavir kazalara ve vilâyetlere gönderili- yor, oralarda da teşkilât yap.lıyor ve merkezler tesis ediliyordu. Selânik eşrafından Ali Şefik Beyin (rehber) liği ile Mithat Şükrü Beyin köşkünde Talât, Mithat Şükrü, Telgraf Başmüdü- rü Hamdi Beyler tarafından tab- HKf edilen (Mülâzım:evvel, Sapan- calı Hakkı Bey) in İşkodra va havalisinde teşkilât yapması ta- karrür etti. El altından çerrilen bir manevra ile Hakkı Beyin resmi vazifesi, İşkodraya tahvil ettirildi. Ayni zamanda, Manastırdak! topçu alayında stajını Ikmal eden ve ©o havalideki Bulgar çetelerile müsademelerde temayüz eyliyen (erkânıharp kolağası Enver Bey) de Selânik'e celp ve tahlif edil- di... Cemiyet, (erkânıharp) lere ve (mümtaz) zabitlere fazla ehem- miyet veriyor, gerek teşkilât ve gerek murakabede, bunlardan çok istifade edilebileceğini düşü- nüyordu. Buna binaen (Müfettişi umum! Hüseyin Hilmi Paşa) nın refakaline memur — (erkânıharp binbaşılarından, İsmail Hakkı B.) Hi) ile genç erkânıharplerden (binbaşı Fethi Bey (2) (nülmune taburları talim muallimi, binbaşı Halil Sami Bey), (binbaşı cemal Bey) PB). (binbaşı bafız Hakkı Bey) 4), binbaşı Kâzım Bey) ler, cemiyete ilk ithal edilen (kar» deş) ler meyanında idi, CArkası var ) () Bursa — valiliğinde vefat İsmall Hakkı Bay ) Sabık başvekl! ve mafsah (Sare bos Fırka ) lideri Fothi Bey. (B) Babriye nazırı merhum Cemal Paşa, KI (Dümüdı hazrot! şehriyart ) olan merhum hafız Hakkı Paşa eden | İ 933 Güzeli Son Powsrtaa Muharrir.ne Diyor Ki: (Baştarafı 1T inol sayfada ) — Güzellikten ne sunuz ? Anladım ki Nazire Hanıma €0 can alacak suali sormuştum. 933 güzeli derin bir nefes aldı vel — Göüzellik, dedi, beğenilen, sevilen, takdir edilen bir varlık- tır. Her güzel şey, en basit zibinlerde bile alâka uyandırır. Fakat güzellik yalnız kendiliğin- den olmaz. Onda biraz da insan elinin maharetini aramalıyız. Nazire cevabile * Tabiat yaratır, iasan yapar. , demek İstiyordu. Ben 933 güze- linin hayat karşısındaki alâkasın. da öğrenmek ve yazmak mera- kındayım. Bu cepheden sualimi sorunca Nazire Hanım: — Hayat, dedi, evet hayat... Ben hayatı hep İyi tarafından görmek istiyorum. Fakat... Cevabı ben tamamladımı — Dünyanın hali malum, de- mek istiyorsunuz. — Şüpbesiz siz hayatı, dünm- yayı daha iyi görürsünüz. Başka bir suak — Sevdiğiniz şeyler? — Okadar çokki,. Amma sakın beni bhayalperest zannet- meyiniz. Sevmek, İstemek hepi- mizin yaptığı şey, değil mi efen- dim? Fakat gücümüzün yettiğin- den fazlasını yapamıyoruz. 933 güzeli bu son cümleden sonra hafif güldü ve sonra: — Müsabaka beni çok yordu. Hâlâ heyecanlıyım. Fakat nede olsa içimde kazanılmış bir şeyin sevinci var. Sevinmemek müm- kün mü? Laf Iâfı açar, Ben de balo akşamındaki hâdiseye dokunmak istedim ve sordum: — İtirazlara, münakaşalara ne diyeceksiniz? 933 güzeli ciddileşti, belki biraz da asabileşti : — Ben voe biz oraya hakem heyetinin kararını almak için gitmiştik, Tetkik ettiler, sordular ve intihap ettiler. Öyle değil mi efendim? Bu işi bir hakem heye- tinin yapacağını hepimiz biliyor- duk. İtirazları... Nazire H. durdu, daha fazla söylemek İstemiyor gibiydi De- di ki: — Rica ederim efendim. De- dikoduya doğru gitmesek... — Estağfurullah... — Benim bitaraf kalmam l4- mmdır, değil mi efendim? Ben lâkırdımın mecrasını tek-« rar değiştirmiye mecbur oldum, Başka mevzuda bir sual daha: — Sinema ve sporu nasıl kar- gşılarsın:z? — Sinemayı bir eğlence vası- tası olduğu için seviyorum. Spor da tenis, yüzme ve kürek çekme gibi daha ziyada eğlendirici olan- larını seviyorum. Yazın bol bol kürek çekerim. Denizi çok, pek çok severim. Futbolun seyri çok hoşuma gider. Büyük maçlara her zaman giderim! 933 gözelinin güzeller hak- kındaki fikrini öğrenmek her halk de çok meraklı olacaktı. En son olarak bunu sordum: — Güzellerden hanğisinl be- ğendiniz? anlıyor- Hanım bu Nazire H. bu meazik mevzu . üzerinde hiç düşünmedi, cevabını verdi: — Hepsi güzel efendim, dedi, Türkiye güzeli evinde bepsinin ayrı ayrı bir güzelliği var. Kiml şirin, kimi cazip, kimi minyon, Türkiyenin 933 kıraliçası biraz durdu ve cevabını tamamladı: — Türk kızı efendim, güzel olmaz mı? Feriha Hanım Ne Diyor? ktanbul güzelliği intihabında | Ikinciliği kazanan 45 numaralı Feriha Lutfi, müstear İsmile Birsen Muvaffak Hanım intihapta haksızlık yapıldığına kanidir. To- katliyanda verilen güzeller balo- sunda İntihapta haksızlık oldu- ğuna dair yapılan itirazları ve münakaşaları dün yazmıştık. Bu hususta — İstanbulun — ikinci gü- zeli Birsen Muvaffak Hanımla bizzat konuşmak, fikirlerini öğ- renmek — istedik. 45 numaralı güzel muharririmize şunları söy- ledi: — Ben kazanacağımdan çok emindim ve yine eminim, Kuv- yetle ve kat'lyetle idia ederim ki hak bende idi. Bu bakkın kay- bolmasına hayret ettim. Evvelâ şunu — söyliyeyim ki — güzellerin tetkiki kusurlu olmuştur. Nazire H. eksik tetkik edilmiştir. Benim öğrendiğime göre reylarin toplanr masındada usulsüzlük olmuştur. Ben bu vaziyetten müteessir. de ğilim. Fakat hakkımın kaybolur şuna karşı içimde bir infial var. Bu vaziyetin ne şekil alacağını henüz bilmiyorum. Fakak ben baklı olduğumu çok iyi biliyorum.,» Rusya İle Çin Arasında İttifak Mı?, Tokio, 10 (A. A.) — Hariciye Nezarolive gelen bazı haberlert göre, sabık Çin Hariciye Nazırt M Öjen Şen, Çin ile Rusya ar#' sında tedafili ve tecavüzi bir ittf fak akdı için müzakereye girişi/ mesine yardım ettiğini ihsas eyle mişti. Rusya ile Amerika srasınd! münasebetlere tekrar — başlanm?” dan evvel böyle bir ittifakın m! cudiyetine İnanmamak İâzm $' diği Hariciye Nezaretinde beyi elunmaktadır. n 4 w .-- -. .—. .—.