6 Ocak 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Ocak 1933 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a "GSıvfı- —e z —am —- d l Dünya Hâdiseleri I * Amerikada Haydut Kadınlar Birkaç gün evvel Mristiyan- ündü. ların Noel yar- I'rGanüdku:ânı tusu idi. Bu yore tuya, onlar, çok ehemmiyet verir, bilhassa Noel gecesini yiyip iç- mekle geçirirler. Hediyeler alır- lar. Bu yüzden birtakım vak'alar olur. Çönkü halkın paralı oldu- ğunu fena maksatlı insanlar bi- lirler, Netekim, Nevyorkta Noel gecesinden bir gün evvel bir soygunculuk olmuştur. Fakat bu soygunculuğu yapanlar, iki ka- dındır. Hâdise Nevyork'un meş- hur Brodvayında cereyan etmiş, bir dükkândan içeri giren birl sarışın, diğeri esmer iki kadın Noel hediyesi almak istediklerini söylemişlerdir. Bu sırada dükkân kalabalık, vakit akşamdı. Nihayet Wçlerinden biri bir çift ipek çorap beğenmiş, parasını çıkarmak için çantasını açarak içinden para ye- rine tabanca çıkarmış ve dük- kâacının Üzerine çevirmiştir. D- ger kadın da ayni suretle hare- ket etmiş, dükkânda — mevcut müşterilerle sahibi ve satıcılar bir odaya hapsedildikten sonra mağazanın kasası — boşaltılmış, sonra baydutlar kaçmışlardır. Bu vak'a; değil Amerikada, bütün dünyada kadınlar - tarafından te- şebbüş edilmiş ilk silâhlı haydut- lek vak'asıdır. Eli silâhlı kadın haydutların boşalttıkları kasadan alabildikleri para, topü topu 64 dolardır. Soydular * Yıul Çinde dartilfünun ha« yatı bir hayli ilerlemiştir. Bilhassa Ameri- kan ilim müesge- salerinin — modeli Özerine — kurulan bu darülfünunlar, bugün İstiklâle susamış Çin gençliğini yetiştiren yuvalardır. Son zamanda Pekin darülfünun — emaneti tarafından alınan bir karar, hayatlari kitap- larla siyast memleket mücadele- leri arasında geçen Çin gençliği arasında büyük bir heyecan uyan- dırmıştır. Talebeyi galeyana ge- tiren şey, erkek talebe ile kız talebe arasında, darülfünun da- bilinde her türlü münasebeti ke- sen bir karardır. Emanetin kara- rına göre ne kız taleba erkek talebenin sınıf ve çalışma kısmına geçebilecek, ne de erkekler kız arkadaşlarının çalışma ve İslira- bat etme kısımlarına dahil ola- bileceklerdir. Yalnız, iki zümre için ortada umum! bir büyük sa- bon bırakılmıştır ki kiz ve erkek telebe ancak bu salonda görüşe- bileceklerdir. Talebe,bu kararı dinlemek istemediği için darül- #ünan emaneti, kız talebenii bu- kunduğu bina Önüne silâhlı askeri nöbetçiler - dikmiştir. Fakat hu tedbir, bu sefer kız talebenin Wirazını davat etmiştir.. Çünkü onlurım İddiasına göre, demokra- tik bir idarede her karar siyanen olmalıdır. Binaenaleyh erkek ta- lebenin İşgal ettiği binalar da süngülü asker tarafından muha- faza edilmek gerektir. Maamafih darülfünun emaneti talebenin bu itirazlarını — dinle- Pekin Da- rülfünunun- da Heyecan semrge — ea ee —e ——— TARİHİ SÖON POSTA ——— ——— —— —T e mem aa rAAN saELE c eee MUSAHABE ——— ” Bekri Mustafa Mey /haneden Fırladı Ve Sükünetle Hunkarın Huzuruna Çıktı Padişah Y Bekri — Mustafa, — Nasreddin Hoca kadar adını halka belletmiş ve maceralarını kulaklarda ya- şatmış bir adamdır. O, ibadetini meyhanede yapar, — mabudunu saki çebrelerinde görür, şarabın hayat olduğuna iman beslerdi. Gerçi gece gündüz içerdi, lâkin dimağını eritmek için değil, deve rin vicdanları ağlatan çirkinlik- lerini unutmak için içerdi. Yoksa Bekri Mustafa, — vasattan çok yukarı bir zekâ sahibi idi. Kör- körüne suya atılp boğulmayı göze alacak alıklardan değildi. Herşeyin içyüzünü görür, maske- lerin — altındaki — çirkin (hatları sezer ve görüşlerile serişlerini kelimelerden yaptığı zarif buket- ler içinde anlıyanlara sunardı. Fakat zaman, nüktelerin çimdiği- ne tahammül edemiyecek kadar kaba idi. Bekri Mustafa, ruhunun bu kabalıktan tekme yememesi için meyhanelerin nisbi bir riya- sızlığa — malik olan — köşelerine sığınırdı. Mustafa, Yeniçeri idi, mensup olduğu ortanım da en kuvvetli neferi, idi. Askeri varilesini yap- mak fırsatını buldukça bileğindeki kuvvete, — yüreğindeki — cür'ete herkesi imrendirirdi. Bu sebeple de ayrıca şöhreti vardı, Subaşılar, Çorbacılar, Asaslar filân onun bulunduğu meyhanelere kolaylıkla adım atamazdı. Bu cesareti göz- terenlerin çoğu, onun kuvvetli elile şarap fuçularına sokulmuşlar, “ Bekri Mustafa tuzlaması ,, diye dillere düşen acıklı vaziyette saırsıklam olmuşlardı. İşte bu zeki ve cesur yeni- çeriler, yine bir gün gedikli mey- hanelerden birinde kadeh boşal- tıp duürüyorlardı. Mezesi nükte idi ve onun dudaklarından akıp giden bu şakrak meze, bütün meyhanedekileri ruhan sarhoşla- tıyordu. O gün, bilhassa neş'eli idi, ömrünün en büyük hâdise- sini kadehdaşlarına — tatlı tatlı anlatıyordu. Bu hâdise, onun Dördüncü Murat'la — yüzleşmesi idi. Bir gün o, fazla miktarda ıııınıye sureti kat'iyede —karar | şarap yutarak Topkapı Sarayının iç ghıudı bağırmıştı; — Şaşırmış, Elindeki Keseyi — Biz hünkârı bir pula ak mayiz | Saray adamları tarafından ya- kalanıp buzura - çıkarılımca da padişaha koynundaki şarap şişe- sini. göstererek gu sözleri söy- Temişti : — Vallabi alıp satan budur, ben sade tellâllik ediyorum! İşte bu bâdiseyi ballandıra ballandıra ve canlandıra canland ra bikâye ederken meyhane ka- pısı önünde bir davul seai belirdi ve arkasından bükümet tellâlının baykırışı yükseldi: — Bağdada on günde kim gider? Bağdada on günde kim gider? Şevketlü hünkâr soruyor, gidecek babayiğite dirlikler va- dediyor! Bağdat o tarihte Hafır paşa kumandasındaki ordu tarafından muhasara ediliyordu. Paşa, derul- te ettiği işin pek müşkül oldu- ğunu ve elindeki askerle Bağdadı alamıyacağını anlıyarak dördüncü Murada şu manrum - ricanameyi göndermiş, yardım istemişti: Bizimle Kerbeli — vadisine bemderi olan gelala, Sınansın araal feranelerde mert olen gelsin; Adudan intikam slmak için azmettik ey hihal Ko bu lüfügüzedi İşte meydan mert olau gelslal Dördüncü Murat, şimdi ona cevap veriyor ve bu cevabı da on günde Bağdada ulaştırmak istiyordu. Ne sarayda, ne yeni- çeri ocağında İstanbuldan Bağ- da kadar uzayan iki bin kilomet- reye yakın yolu ön günde alacak bir adam bulamamişti, büyük bahşişler vadedereli halkın lik bislerini yordu. Bekri Mustafa ile kadeh ar- kadaşlığı edenler, şimdi kulakla» rim kapıya dikmişlerdi, tellalı dinliyorlardı. O da çenelerini gişire şişire, halktan “tayyımekân,, mucizesini istiyen bünkârın fer- maomı haykırıyordu. — Babayiğit arıyoruz, Bağda- da on günde gideçek babayiğit! Var mı, var mu, var mi? yiğit- gıcıklamıya — çalışı- Duşurmuştu Bekri — Mustafa, bir | kilo şarzp alan iri kade- hini ağır ağır ağrına götürdü, — gözlerini #aüze «süxze kevserini — içti, bir an — dak- gulaşır gibi olduktan sonra birdenbire — silkindi, dudaklarını elinin tersile silerek yerinden fırladı; — Arkadaşlar, dedi, — ben saraya gidiyorum! Onunla beraber oturanlar, hu fırlayışım Bağdat işile alâkadar olduğunu —anlamışlardı, Bekriyi hayretle, hayraniyetle alkışlıyor lardı. Hepsi, padişahın arzusunu ancak Mustafanım yerine — getire- bileceğine kanaat besliyorlardı. Bir fıçı şarabı bir günde haklıyan şu demir yapılı adamın on gün- de değil beş günde Bağdat yolunu aşacağına şüphe etmiyor- kardı. Mustafa, meyhaneden çıkar çıkmaz Baray yolunu tuttüu - ve tesadüf ettiği nöbetçiye baber verdi: — Bağdat işl için geldim, bünkâra bildirin! Meselenin ebemmiyeti her- kesçe biliniyordu; Bekri Mustafa- nin da şahsı ve kıymeti malümdu. Bu sebeple nöbetçiler, “ağızdan ağıza haber vererek hünkâra onun gelişinden malümat uçurdu- lar ve Dördüncü Muradın telâş ile verdiği emir Üzerine de kem disini huzura çıkardılar. Padişah, Hafız Paşaya yazdığı mektubu eline almıştı, bir büyücek kese “de altın hazırlamıştı. Her ikisini Bekri Mustafaya verecek ve onu hemen yola çıkaracaktı. Koca Bekri, derin bir sükt- netle huzura girdi, askerce bir selâm verdi: — Padişahım! - dedi - Bağdada on günde gidecek adam anyor- muşsun. Ben gidemem! Hünkârın gözü hayretle açılıp kapanırken ve elindeki mektup yere düşerken o, yine askerce selâm vererek salonü - terkedi. yordu. Yapılamıyacak — işleri yaptır- mak İstiyen bir müstebit hüküm- dara, halk namına, ancak bu ka- dar iyi bir ders verilebilirdi! M T. Hirn W Y PEER LAŞ N FTT C MA Kümmusanl 0' k Ş L Bilmecemiz [ Geçen Bilmece- mizi Doğru Halledenler Birer Albüm Kazananlar. Antalya Örtamektebi birinci sını! 88 Meoşküre, İstanbul kın - lisosl 74 Cavide, Eskişebir. Sakarya moktel beşinel asınıftan 470 Hüseyin 8 Beyoğlu Taxsim Hocazade sokak numarada Eli Kaexnofanaldi, İstanb kız. Ortamektebi ikinel sınıftan İl Lâmia Söolâmi, Adana İnönü ilkme tep beşinci sınıftan GKW Fevziyo, vu8 Amorikan kolleji talebesinden 24f Mustafa Cozmi, Hasköy Keçeciptri 17 numarada Zohra Xeşet, Alyonkarahisaf lisesi birinel sınıf talebes'nden Rüştü, Cumhuriyet Ortumekt.bi üçüü €0 sınıftaa 63 Leman Hamm Beyler. Birer Kitap Kazananlar Ankara örtümektebi birinci srarfın? dan 21 Mehmet, Çapa 81 İncl lkmu | tep 242 Muhiddin, Karagümrük 97 Hikmektep talebosinden 731 Bnlnham Inkilâp lisosi B inci ef talebasladı 173 Ahmet Naci, İstanbul kiz . öri mektebi talebesinden 207 Zahida Bedri Konya askort ortameklebi altıncı sınlf fından 4970 Kâmil Atalay, Ankara o ta mektebi birinci sınıftından 3)0 Adil İstanbul kızorta mekt;bi £ inel n talebesindon 182 Sabahat Emrallal; İsetanbul Nuruosmaniye Mengene sol İ No, 14 İgen Se&hattin, Kütahya De rişpaşa mektebi Ö İnel sınıfından £80 Ali Galip, Gazi Osmanpaş ortamekter l binden 4 Sulhi, Zoguldak ortamektı binden 12 Fuat, İstanbul kız ortamel tebi talebesinden 266 Makbule Tah Adana erkok lisesl i inel moıf taleb sinden 425 Bekir Sitkı, Çomborlitaf ta'bikat mektebi 83 üncü sımfındal 115 Gökmen SealAhattın 115, Çangğıff ortamektobi 2 incl sınıf talebesindelk 99 Vedia, Adana G kânunusani mek* tebi 5 Inci sınıf talebesinden 48 Medi ha Çapa 90 üncn İlkinektep talodosindül 147 Şükran, İzmir zafor n ektebi 4 üneü sınıf talobesinden 338 Esma, Ank İ sanatler mektebi ihsari | İnel sınıfınd 19 Kâmil Bey ve Hanımlar. Birer Muhtira - Delteri Kazananlar İzmlir erkek muallim mektebi 1 inef ganıfından 183 A, Celâlettin, — Salibil © Altınordu. mektebi 4 üncü sınıfındağ ı 463 Çelik, İstanbul kız örtamoktel 8 üncti sınıfıada 466 Sailha, Sıvas kif ortamektebi 1 incl sınıf talebesindel 70 Nezahat Rıza, İzmir Değirmendaği | gaddesi Cami sokak & numaralı İ Tbrahim, Gazi Osmanpaşa ortamektebi $ Linet sınıftaa 475 Malit, İstanbi erkek lisesl 1 İnci sınıf talebosludi 976 Mecdettin, Ankara Negoatl mektebi 4 üneti smmifindan 892 Beyoğlu merkez Rum kız İlkmetebiği £ inel mnıfından 22 Artenle; İstanbil Xız ortamektebi 8 üncü Mınıfından 198 Feride Harıım ve Beyler. | Birer Kart Kazananlar İstanbul! 10 uncu inrktep talebif sinden Celâl Tahsin, İzmmir Çamali 'Tuzlası ilkmektebl 3 üncü muilind 11 Veli, Araavutköy £6 İnci İlkmektefi talebesinden Adnan, Tokat'da Gazip 'ı mektebi 8 İncl sını'indan 98 Veyii Böyoğlu 88 inci mektep & inel sınıfıli' dan G4 Nimet İsmall, Ankara !ıı paşa ilkmektebi £ inci sınıfından 6 Nilüfer, İstanbal 7 inci İl4mektep besinden B15 Zekeriya, İstanbul Bin ' Ülkmektep (V iaci sınıfından 622 N g 'W hot, Ankara Cümhuriyet mektebi & €ü sınılından 314 Müsnaver, Balıketif Erkek ortamektebi 3 üÜnell sım? besinden 214 İlbami, Türk Jisesl besinden 66 Nozıhat, İstanbul kız si talabesinden 832 Feriha, Davutpst? ertamektebi talebeninden 90 Nati Komal, Uzunköprü Gazi Mahmut _; mektebi & üncü sınıftan 212 Sabebittlii Kadıköy Gazlpaşa mektebindon lban Askara Bizim mektep $ gını? talebesinden 240 O:tay, İstasbi? erkek Muallim mektebi 24 Nüs Edirne Lalaşahinpaşa ilkmoktebi ö eli sınıfından 38 Emine, Ankara erTü lisesi İkinei sınıfından 2 $ Hami, Bf ortamektebi talebesinden 225 Mü! yen, Adana İnkilâp mektebi f | sinıf talebesinden 62 Mehmet * fl)ıvı-'llıduyfı*_? r ti dddi d

Bu sayıdan diğer sayfalar: