İ——'- Dünya Hüâdiseleri I İ Meydana Çıkan Garip Bir Casusluk Cenubi - Fransa'nın Nis şeh- rinde, sırf bir te- Bir. Pronse: Ö üke el sadüf eseri ola- Tevkif Edildi | casusluk — vak'ası meydana- çıkarılmıştır. Hâdisede alâkadar olan maruf Alman asıl- zade ailelerine mensup bir Alman prensesidir. Vak'a şöyle olumuştur: Alman — prensesi —Hermine, bundan bir müddet evvel Alman- yadan Parise nakletmiş ve sekiz sane kadar Paris'te oturduktan sonra son zamanda Nise gitmiş- tir. Prenses Hermine şimdi Niste oturmaktadır. Her nedense bir alacak meselesinden dolayı pren- sesle bir alacaklısı arasında ibti- | laf çıkmış, prensesin eşyalarına haciz konmuş, müzayede ile sa- tılmıştır. Bu eşya arasında gayet kıymetli ve çok mahirane yapı- mış bir yazhane vardı ki bir antikacı tarafından satın alınmış- tır. Müzayededen iki gün sonra antikacıya bir Alman müşteri müracaat etmiş ve yazıhaneyi satın almağa talip olmuştur. Dük- kân sahibi, bu sırada yazıhanenin ne güzel bir eser olduğunu ispat etmiş olmak için ötesini, berisini müşteriye — pösterirken © vakte kadar farkına varma- dığı — gizli. bir göz açılmış ve bu gözden #son derece mühim bir takım siyast evrak, muhtelif devletlerin askerlik sır- larıma ait vesikalar, maruf siyasi adamlarla prensesin yaptığı hu- tüsi muhabere — evrakı, imzalı, imzasız çekler çıkmıştır. Bu vesi- kaları gören Alman yazıhaneye derhal on bin İira verip almak istemişse de antikacı zabı haber vermiş, bunun üzerine prenses tevkif olunmuştur. Ya- kında, bu münasebetle mühim bir siyas! rezaletin patlak ver- mesi bekleniyor. * Bundan bir hafta kadar evvel Londra — telefon E .!'I:nrAbî.— abonelerinden bi- ğ aMİT| Çinin telefonu bo- Memuru zulmuş ve telefon ne malümat verilerek bir tamirci ustası istenilmiştir. İdare, istenen. memuru derhal gönder- miş, icap eden tamir yapılmış, memur çıkarken aboneye şöyle hitap etmiştir: — Makiseniz çok — eskidir, yenilemek istemez misiniz? — Teşekkür ederim. Fakat makinemden bir şikâyetim yok. Binaenaleyh değiştirmek için de bir sebep görmüyorum. — Fakat idaremizin son vir- tem makineleri vardır. Bu kadar mükemmel aletler dururken eski bir makineyi kullanmak bilmem sizce de doğru telâkki edile- bilir mi ? j — Fakat eğer öyle olsatıdi idareniz bu makineleri değiştir- miye teşebbüs etmez mi idi? — Bizim idare gariptir, vak- t#le bu makineleri abonelere dagıtmıştır. Şimdi yenil.rile teb- dil edip kârdan zas:. — girmek istemiyor. Bu kanaat verici mı aver lca sonra telefon abonesi y.1 uş ş ve memura yeni bir makinç çetir- mesi için kartını vermiştir. Bu kartın Üzerinde şu ismi okuyan telefon memurunun ne hale gir diğini kolaylıkla tasavvur ede- bilirsiniz. Bir Kingsley Waaod Posta Telgraf ve Telelen Umum! Müdürü rak mühim bir | SON POSTA B Dünyada Ol_ııpAzBit;nler — Danimarkalı Bir Mühendis Fransanın Lil şehri polisi, bir tesadüf eseri olarak şayanı dik- | kat bir casusluk vakasını meyda- na çıkarmışlr. Hadise, Lil'den geçen Paris treninde ceryan et- miştir ve şekli şudur: Fransa'da mühim bir deniz inşaat tezgâblarının müdürü bu- lunan Dauimarkalı mühenis Ja- kobsen isminde bir müteşebbis, Almanların son zamanda yaptık- ları ve fennin bir harikası olarak kabul — ettirdikleri meşhur. cep zıhlılarına benzer ve onlardan daha kuvvetli ve fenni bir zahlı- nın plâularını yapmıştır. Bu zıh- hlar, asgart 10 bin ton hacmin- dedirler. M. Jakobsen bu - projesini Fransız hükümetine teklif etmiş, planlar — tetkik olunmak — ve muvafık — görüldükleri — takdirde mutabakat satın alınmak — Üzere Aynştayn Amerikan |Profesörü Meşhur Alman âlim ve pro- fesörü Aynştaya Amerikanın Los Anjeles darülfünunu müderrisli- ğine tayin edilmiştir. Fakat Ay- mştayn meşhur rölalivite nazari- yesinin babasıdır. Millt Amerikan kadınlar birliği ise bu nazariyeyi ve bittabi bu nezariyeyi ortaya atan adamı, Amerikanın içtimal ve siyasi bünyesi için tehlikeli addettiklerinden Amerikaya gir- mesine müsaade edilmemesini İx- temekte idiler, Fakat Amerika hükümeti, bu talebi makul gör memiş, Aynştaynıın — Amerikaya girmesine müsaade etmiştir. Fa!'sat daha evvel Alman âlimi Berlin Amerikan konsolosunun nezdine çağırılarak her Amerikaya gitmek istiyen muhacire sorulduğu gibi siyasi ve içtimat kanaatleri hak- kında bazı suallere maruz kak mıştır. Bundan sonra — Aynştayn dan Amerika hükümeti ve reisi- esanhuru hakkında tertip edile- bilecek herhangi bir suikaste iştirak etmiyeceği ve böyle bir şeyle — alâkadar — olmıyacağına dair yemin etmesi İstenmiş, o da yemin etmiştir. Bu şerait altında Protesör Aynştayn Ayaştayn, yakında Losx Anjalese giderek deralerine başlıyacaktır. | D ö A Müheandis Jakobsen basıl olmuştur. M. - Jakobsen bu plânları Danimarkada hazır- | Müthiş Bir Zırhlı Yaptı Bu Silâh Şim di F ranğ;leı—ri;ı—Elindedir ladıktan sonra — bir — bavulun içine koyarak Parisin —yolunu tutmuştur. Fakat yolda, trenin büfesine gitmiş. fırsattan istifade eden bir açıkgöz de Jakobsen'in bavulunu yakalar yakalamaz tre- bin ilk durduğu İstasyonda İn- miştir. Büfeden dönen Jakobsen bavulun yerinde bulunmadığını görünce derhal imdat işaretini çalarak treni durdurmuş ve hir- sızlıktan — zabıtayı haberdar etmiştir. Bir tesadüf neticesi, hırsız, bir evvelki istasiyondan çıkarken elinde bavul ile beraber yakalan- mıştır. Fakat bu adam lünletta- yin adi bir. hırsız mıdır? Yoksa başka bir bükümet — hesabına çalışan bir casus mudur? Henüz hurası anlaşılmamıştır. Fakat mu- hakkak olan şudur'ki M. Jakob- sen'in Fransız hükümetine satmak için taşıdığı plânlar, bavul içinde tam olarak bulunmuşlardır. İİngilizler Bugünkü Cemi- yetiFazla Lâübali Buluyor Bundan Böyle kîy—afâeselesine Daha Çok Ehemmiyet Verecekler Silindir. şapkalılar Gerek dünyanın çekmekte ok duğu sıkıntı, gerek harpten çıkan insanların bal ve bhareketlerinde serbest bulunmayı tercih etmek istemeleri, umumi bir lâlübalilik doğurdu. Harpten evveliki nesle mensup bir adamla — bugünkü neslin gencini yan yana getirir- seniz, her hususta büyük bir fark görürsünüz. Evvelkinde umum! bir durgun luk vardır. Terbiyeliliği o, böyle anlar, Bugünkü gençise bunnn ak- sinedir. Elbisesi «epora uygundur. Başı umumiyetle şapkasızdır ve ağabeysine nisbetle daha neş'e- lidir. Bu bâl, bazı memleketlerde yeni yeni aksülâmeller doğuruyor ve meselâ İngilizler, bu lâübali- liği bir nevi cemiyet inzibatsızlığı telâkki ediyorlar. Onun içindir ki düşünüp, (taşınmış ve bunun ça- resini şunda bulmuşlar: Sık, sık silindir şapka giymek, Bundan böyle İngiliz meb'us- ları, hiç olmazsa haftada bir defa Meb'usan Meclisine resmi kıyafetle geleceklermiş. — Resmi İçtii kıyafet — kaidesine daha fazla riayet olunacakmış, Bu süretle de, bugünkü cemiye- fin muaşeret kaidelerinde başir yan gevşeklik düzelecek ve umu- mi yaşayış manzarasına İnlizam gelecek, miş. Bu çareyi İşiten İçin maşallah demekten başka yapacak ne vardır? — Romanya'da 50 Milyonluk Bir İhtilâs Texaülde sevkedilen Amiral Skodr Romen hükümetinin — emrile mühim bir suülstimal tahkikalına — Kinünaevrel 31 Spor Kulübüne Muhalefet Yapılmayor Benim #por kulübüne muhbalif olduğum ve mağlübiyetleri de bu muhalefet hissile gazeteye bildir- diğim hakkında bir kanaat hâsıl olduğunu öğrendim. Efkârı umu: miye karşısında da cevap ver- meyi lüzumlu gördüm : Evvelemirde — bilinmelidir. ki ben spor kulübüne muhalif de- ğilm ve kulübümüzün daima yük-e selmesini arzu ederim ve bu inkişaf benim için şereftir. Mağlübiyetlerimizi bildirmeme gelince, bir gazeteci her şeyden evvel bitaraftır. ve bir objektif sadakatile her şeyi karilerine bik dirmekle vazifedardı. Ben bum dan başka bir şey yapmadım. Çankırı: Komal Kadri Çankırı'da Satılan Sigaralar Memleketimizde üç beş sena evvol satılan sigaralar yassı ve korü idi. Bunlar da Samsun fabrikalarından gelmekte idi. O sigaraların tütünlerinin İyi olması ile beraber yassı olduğundan gevşekti ve iyl işlerdi. Fakat son bir iki sene içinde Samsune dan sigaralar gelmiyerek İstanbul fabrikasından gelmiye başladı. İstanbul — fabrikasının — sigaraları ise yuvarlak ve yaş tütünlüdür, İşlememektedir. — Halkımız — bu halden çok şikâyetçidir. İstanbul fabrikaları da yassı ve kuru tütünden sigara yapamazlar mı? Çankırı: Kemal Kadri Göztepe'de H. Ziya Boye : — Devlet Demiryolları lle itilaf hasıl olmuştur. Göztepeye eleke trik tesisatı yapılacaktır efendim, * Kadıköy'ünde Rasim Boye: — Mektubunuzdaki — mesele tahkik ettirilmektedir efendim. x Hayrabolu'dan mektup yazan kae rilmize * — Macit isminde bir muhabir | tanımıyoruz. Mektubunuzun neş- rine Matbuat kanunu müsaade etmez. Ayoi mektubu — Maarif Müdürlüğüne yazınız efendim. * E. 8. rümüzile mektup yazan zata; — 932 Danimarka güzeli Mel, Aase Clausen'dir. Adresi: Mise Danemarktır. başlanmış ve neticelendirilmiştir. Bu suistimal, Romen bahriyesin- de ika olunmı . Mesela şuduri Bundan bir et evvel Romen hük İtalya inşaat tezgâhlarına Kıraf Ferdinand, Kıraliçe Mari isimli iki torpido muhribi ile Köstence isimli bir mektep ge- misi ve Dofen isimli bB': Lıh:’d- bahir sipariş etmiştir. gemiler !ımamlı':ı.ı'::k Romen hükümetinea teslim edilmiştir. Fakat gemiler teslim alındıktan sonra bunların matlup evsafi beiz - olmadıkları anlaşılmıştır. Ku mesaclede mes'u-, liyetleri görülen Remen dunam- ması başkumandanı Amiral Skodr ile iki levama jenerali tekalde sevkodilmişler ve teslim alma komisyonu azasından iki kişi de divamharbe verilmişlerdir. Bun- harın biri miralay, diğeri bir bir başıdır. Romen hazinesinin bu sulistimalden elli milyonluk bir zarar& uğradığı tesbit edilmiştir.