En Son Keşiflere Ve Tetkiklere Göre nnznnığvusur HAZRETİ MUS LA Yazan: Ömer Rica 3KT İsrailin Bize Reva Gördüğü Hakaretin İntikamını Almaîk İstiyordum — Fakat senin bayatın buna bağlı! Gelmezsen öleceksin. — Kim öldürecek?i, İsrai mi? — Hayır! Seni İsrail öldür- miyecek, fokat öleceksir! — Emin misin ? amca. — Eminim! — Ohalde burada kalacağım! — Demek ki Misırli'yi çok seviyorsun. — Kızım gelmiyecek misin? — Gelmiyeceğim! — O halde benimde yapacak bir İşim kalmadı. Yalnız sana babandan birkaç davar, bir bahçe kalmıştı. — Bunları sana bwakıyorum, amcal — ©O balde Allahasmarladık kızım.. — Allabhamtmarladık... * İsrail bazırlanıyordu. Hazreti Musâ kavmini götürmiye karar vermişti. Yabudiler, alacaklarını topluyor, — öteye beriye — dağılan Yahudiler bir araya geliyor. Mısır- hlılarla evlenen Yabudi kad nları kocalarından kaçıp İzrail sürüsüne iltibak ediyorlard.. Misir — balkı - İbranilerin bu hareketinden son derece mem- nundular, O kadar ki, balk bir Bürü felâketlere uğramış olmak yüzünden pek fakirleştiği hbalde, seviniyor, mabetlere adaklar gö- törüyor, mabetlerdeki keykellere eni üdeler yapıyor, ilâhlara :içıldîıw ıöM;or.y Ve Amoa mabedinin başkâhini sayılan Prens Seti ayinlere iştirak ve halk ona *Firavun,, gibi hürmet ediyordu. Halkın bu sevincini gören Firavun, Yahudilerin hareketine karşı Jâkayt kalmak istemiyerek ilâh Amonun en büyük mabedin- de büyük bir meclisi topladı. Firazun, bu mecliste, karailin Mısırdan çıkmak için ha- xzırlandığım söyledi. Bunlar mem- leketin bütün servetini de alıp götürüyorlardı. Bunlara karşı bir şey yapmak Tâzımdı. Firavun bu sözleri söyledikten sonra prenses Üserli bir. nutuk söyledi: *“Atalarımızın ruhları, bilbassa babamın rubu namına, senden, ey Firavun! ve sizden ey halk! İsrailin bize karşı reva gördüğü hakaretin intikamımı almanızi is- tiyorum, — İbraniler, — ilâhlarımıza hakaret ettiler. Onların büyüsü yüzünden memleket görülmemiş felâketlere uğradı. Binlerce M sırlı onların yüzünden belâk oldu. Bunların hepsi de büyücüdürler, Bilhassa Menfisteki başbüyücüleri olan kadın başımıza belâ kesildi. Böyle olduğu halde bütün bun- larm bu memleketten, kazandık- ları bütün servetle, topladıkları bütün mücevherlerle, çıkıp git melerine müsaade mi edeceğiz? Olamaz. Firavunun iradesi nedir? Firavun bir cevap vermedi ve Üserti devam ettir — Firavun cevap vermiyor. O halde Mmeşveret meclisi ne diyor! Mısırın büyük bir ordusu yar. Bu kölelerimiz. çıkıp gidi- yerken bu ordu bomboş mu dura- cak? Kölelerimiz Suriyedeki düş- maularımızla birleşerek üÜzerimize, gullanacaklar, Biz de bunu mu bekli Meşveret — meclisinin — ötebe- risinden: — Hayır! hayır! sesleri yük- seldi. Üserti tekrar Firavuna döndü: — Firavunun iradesi nedir? Halk, Yabudileri bırakmak İste- miyor. Firavun, pirensese hitap etti: — İcabma bakacağım. Fakat biz, senin yerinde kocanız prens Setiyi dinlemek isterdik. Üserti hiddetle cevap verdi: — Kocam prens Setil Men- fiste sihirbaz bir karnın saçla- rına bağlı. Firavun ayağa kalkarak em- rettir — Kumandanlar! ordumu ha: zırlayın, orda burada Tanis te toplanacak ve bizzat onun başın da bulunacağım! Meclis dağılın ştıl * İbraniler hazırlandıktan - son- ra seyahate koyuldular. Firavun da ordusunu hazırlamakla — meş- güldü. — Menfisdekiler — ordunun bareket ettiklerini haber aldıkları zaman telaşa düştüler. Mısır'ın ordusu mahvolmak — yolunu tut- muştu. Orduyu kurtarmak lâzım- dı. Prens Seti uzun uzadıya dü, şŞündükten sonra ordunun arka- sından gitmiye ve Firavun ile görüşerek bu harekete karşı çek miye karar verdi ve derhal hare- ket etti. Merepi'nin bu sırada gördüğü bir rüya onun hareke- tini tacil etti. (Arkan var) raren e armesune beraseesenenAn. eneae M. Matsuoka Şehrimizde M. Matsuoka Japonyanın Milletler cemiyeti nezdindeki murabhası M. Mat- soka bu sabah Semplon ekspre- sile şebrimize gelmiş ve İslasyon- da hükümet namına karşılanmış- tır. M. Matsuoka Perapalas'da kendisine hazırlanan daireye im- miştir. M. Matsuoka, bir, iki gün bu- rada kalacaktir, SON POSTA Tstanbul BORSASI 24- 12- 1932 Paralar (sstış) Kartt kuraş, 1 te'erlim 7i0 — | 20 kuron I2 1 dolar Ziğ— | | şille Avun W — 20 fi. Franma V— | — | pezeta YT 20 liret Tiğ— | | Mark voo 20 fr. Belçika M6— | | aoti 2410 20 drakmi Z| 1 Pengö Si— 20 fr. İsviçre — S20 —| 20 ley K— Z0 leva Zi—| 20 dinar Sö— 1 florin B—)| 1 Çervoneç —— Çekler Londra * 70900 | Praz 15,903750 Nev - yörk 06701 | Viyina 40650 Paris 1206 — | Madelt 5,TT Milano 9,1888 | Berlia 19063 Bitikecl 23085 | Varşosa 417 Atina 80675 | Peşte 2,493 Cenesre — * 2135730 | Bükreş 198725 Sofya 651380 | Belgrat 348350 Amsterdanı 141719 — | Moskosa - Hisse senetleri Lira Lita İş Bank.(Nama) Tö,00 |Amado'a& 00V. 37,50 » (Kümile) 105 | Şark DEYL* GIÇIS O EZ | Kemenc Söpn fednik . sos | 0 eZ ça Şaketl Hayriye 11(30 ( Terkes 32,10 Ha iç 099 | Havsgasi Ü. Anadolü KEOV. 2085 | Telefon Hd . S60 P. Z IŞ | Bomgati 7365 Esham ve Tanvilât Lra Târa lat'krazı Dahili 5,00 | Reji ) Döyenü Mu, — 5400 | Tramvay 4,97 | Gümrük 600 | Rıktın 18,60 | Saydi mahi 660 | Osküldar ea — 190 — Bağdat tertip | 875 | Terkos diç0 ” « H 52 | Elekirik .-- BORSA HARCİ Tahvilât. Meskükat Lira | Lira Türk Altısı — 023 | (Reşat) 4750 lağ. » 1047 | (Vahir) 46,25 :':_ ; m'&ğ | İnce beşibirlik. altın Mecidiye 3400 | (Cümhuriyet ) 45 — Baak aot (Os. B.) 24 | (Hlamit ) armalı 50,00 Kalın beyil (Reşet) -.. 4086 Baaan nni küş Tei | YANİRY 4800 (Gümhurlyet) 4625 | Masır Kır.Fo, 1886 156,00 | (Asiz) 462 | . . . -903 8850! (Hamlıi ) 4625 I9 8550 (? Muamele yapılmamıştır. Ermejsi Komünist!er Berut, 25 (Hususi) — Polis iki gündenberi bir Ermeni komü- nist cemiyeti tarafından dağıtılan bir çok beyannameler elde et- mektedir. Ermeniler bu beyanna- meleri Ermeni — cümhuriyetinin ilân gününün tes'idi münasebetile neşretmişlerdir. li a —— RADYO —— 26 Kânunuevvel Pazartesi İstanbul — (1200 “metre) 18 Ve dia Rıza H,, 15,45 Örkesira, 19,*0 Fransızca — detk (ilerlemiş olanları), 19,40 Orkeştra, £0,30 Yesari Asım B., 21 Aleko Ef. ve arkadaşları, £2 orkes tra, ajana, borsa haberi, sast ryarı SA ae —— -— TAKVIM —— PAZARTESİ Güa .26- 16i KÂNUN 932 Kammdt| Rual 12 lcl Künun. Il * |u z 251 |3 sr bir. Hâçtır. .:,:.',.::A:g:’..un ertan AUAĞ p yertan gi bavl düy ve A MUMD T G alle vötI Terüa eçaKcANE CN N n SKİ Gençlik anketimiz için gör derilen cevaplardan bugün de bir kaçını dercediyoruz. Bugünkü cevaplar Edremit muallimlerinden Enver Alp, Adana muallimlerin- den Sait Sami, Ankaradan Rüş- ö AtI, Ankara mallimlerinden Muammer Behiç, Mersin muallim- ler'nden Mehmet Hüdaverdi Bey- lere aittir. Enver Alp Bey diyor ki: — Türk inkılâbı son asırda yetişen biricik dehanın şaheseri- dir. Onun önünde bütün tihan hürmetle eğiliyor. Dün bizi has- ta millet olarak görenler, bugün karşılarında genç ve dinç bir varlık buluyorlar, Biz Şarkı Gar- ba yaklaştıran ve Şarkı Garba tamtan muazzam — bir inkılâp yaptık. Fakat bu inkılâbı koru- ve yaşatmak isliyorsax, gençliğe, gençliğin kültür. saha- sında ilerlemesine ehemmiyet ve- relim. Aile, cemiyet varlığının esa- sıdır. Bizde — ailenin — vazifesi, inkılabı. koruyacak gençler ye- tiştirmek — olmalıdır. Münevver ailelerin genç yavruları hayattan zerre kadar korkmazlar. Böyle gençlerde dini taassup aramak işe çok beyhude bir iş olacaktır.., Sait Sami Beyin cevabı: — Bence büyük Türk inkılâbı Törk kadar büyük bir harika ve büyük Türk inkılâpçıları, gelmiş geçmiş bütün din peygamberlerin- den daha icazkâr birer dehadır. Bununla beraber, ben, Türk inkı- lâbını. kemale ermiş bir ağaç değil, belki henüz üzerinde titre- necek körpe, fakat gür bir fidana benzetirim. Öyle bir fidan ki daima gençlerden ve genç ruhlardan örülmüş yekpare bir hayat des- teğine muhtaç.. Kanaastimce bu gür inkılâp fidanı gençlikten, ruhlardan en müsmir aşısını henüz almamıştır. Şimdi göz kamaştıran bu emsalsiz inkılâp tohumunu o zaman görmek ve o zamanı bu zaman yapmak sarsılmaz mefkü- remdir, dinimdir, imanımdır.. Zaten, her buhranın neticesi bir sukut ve her sukutun intihasi bir s#uuttur. Bunu böyle gören bir gencin hayattan korkması her türlü bubranlara karşı korkaklık ve bedbinlikten mütevellit bir zaaf — göstermesi —hayale — bile gelmez. Şimdikinden daha hakikt ve isabetli bir iş bölümünü bizzarura icap ettiren asarımızın alle mücsse- | Besini de kökünden sarsacağına | Şüphem yoklur. Nasıl bir hayat istersiniz süa- line karşı; üötopik fikirler ber- taraf, şöyle bir hayat isterim, tarzında verilecek ilm! bir cevaba maalesef henüz muktedir degi.im.,; Rüştü Atıf Beyin cevabı: — Türck inkilâbı. dünya hâ- | diselerinin en büyüğüdür. Hiç kimsenin ümit etmediği zamanda yaratılan bu parlak eser, mille- timizin — mütemadiyen — malümu meçhul — yapmak — kuüdretinden doğmuştur. Eakat yeni nesil eğer inkılâbın. manasım tamamen an- hyamam şsa kabahat onda değil, ona inkılâbın manasımı öğretmi- yenlerdedir. Bugünkü — büyük — buhranın ardında, pek yakında kavuşaca- bir saadet saklıdır. Bu se- =İİ ki buhrandan korkma- mak ve sıkıntılara tahammül et- mek lâzımdır. Din —meselesinde — kanaatim dindar olmaktır. Aile meselesine gelince: İçti- maiyatçılarımız. bu musele ile lözumu kadar uğraşmadıkları için bugün aile kuranların adedi ara- mıştir. Bence iktısadi buhran, evleümelerin — azlığı hususunda ||ikinci derecede gelen bir sebeptir, Hayat... Evet hayat, insanı St RRŞRN Gençler Ne Düşünüyor ? — — Memleket Mes'ut Aile Ocağına Muhtaçtır — ölünciye kadar mücadeleden bılı-ı'_' tırmıyan bir. sırdır. İnsan ölün- ciye kadar tabiatle mücadele etmiye mecburdur. Samih Rifatin ölüm döşeğinde bile büyük ideal için baykırması buna en açık bir misaldir. Muammer Behiç Beyin cevabı, , — Türk İnkılâbı — asırların mahsulü olarak kazanılmış bir inkdâp değildir, O, bilakis asr- ların kazandırdığı kökleşmiş, dal budak salmış bir inkılâptır. Ta- rihte bütün köhnelikleri, bayağı ve sakin âdetleri bukadar çabuk yıkan ve yenilerini bukadar ça- buk benimseyen bir millet yoktur, Geçen birkaç — sene içinde ortaya çıkan iktısadi — buhrana çare bulmak — imkânsız bir şey sayılmaz.. Her fırtına ve bora- dan sonra sükünet avdet eder, Bu umuml! buhran bazı tahribat« tan sonca nibayet bulacaktır. Bir milletin terakki — derecesi nile vaziyetile ölçülür. Bizde femi- nizm lâyıkile idrak edilemiyecoği için, kadin ve eskek daima za'fa uğramışlardır. — Kadının erkeğe yaklaşması, erkeğin bütün kabi- liyetlerini — benimsemesi onlarin içtimal kabiliyetlerini mühim niş- bette indiriyor demektir. Gönül İster ki Tâyık olduğu mevklii ; ve hukuku kazanan ka- dır, benliğini kaybetmemelidir. Bayattaki kısa tecrübelerden anladığıma — göre, insan maddi varlıklardan — Ümidini kestiği ra- man manevi kudretlerden imdat işter. Bu da tefekkür — kabil- yetine, meslek ve akıl derecesine göre değişir.. Bence hayat yalmız canlı de- ğgildir. Hayat baştan başa heye- candır, mülccadeledir, muvaffakı- yettir. Zenginliğin kıymeti olma- dığı gibi fakirliğin de ehemml- yeti yoktur, ,, Mehmet Hüdaverdi Beyin cevabıt — Bütün Avrupa devletleri- nin (Hasta adam ) diye tavsif ettikleri Türkiye, bugüne kadar yarattığı harika ve — inkilaplara parmak ısıtitırmıştır. Türkün yas rattığı bu muazzam inkilâpların bir eşi hiçbir. milletin tarihinde görülmemiştir. Çünkü bu yaratı- ci haslet yalnız Türkün kannda mevcuttur. İnkilâp göneşi, büyük Dahinin isabetli düşünüş ve gö- rüşleri oldukça Türkler daha ne Lüyük inkilâp ve harikalar yarata- caktır. İktisadi buhran her tarafta olduğu şibi Türkiyede de tesiri- Di gösteriyorsa da kerkacak ve ürkecek kadar değil. Ondan kor- kan ve Grkenler iradelerine hi- kim olamıyan zavallılardır. Ben onlara pek acırım. Doğruluk ve iyiliği sevdiğim- den berkes gibi ben de dindarım. Çünkü, içtimal bir ahlâk olan dinimiz bunu emrediyor. Mesut bir aile hayatı, hayatta en büyük saadettir. Maalesef ki böyle ailelerimiz ancak yüzde bir veya ikiyi tecavüz etmiyor. Hayeattan korkmak acizliktea başka birşey değildir. Hayattan hiçbir vakit korkmamalı, bilâkis, Onu son demimize kadar yenmiye ve idaremiz altına almıya çalışmal ayız. Hayatta, memurivet kapıla- rında dirsek çürütmeklense, best meslek aahibi' olup Va daha'faydalı bir üzür o! rinci gaye ve prensibimdir.