SÖON POSTA' İTTİHAT ve TERAKKİ Her hakkı mahfuzdur. — Kü Nasıl doğda?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıt Ölda?.. mid'in Nazarı Dikkatini Cçlbetti Firar. edecek kadar — para tedarik edemiyenler, işin başka türlü kolay'ını bulmuşlardı. Bonlar, evvelâ, şöyle bir jurnal yazıyorlar: (- Maballesi — sakinlerinden ve ... dairesi ketebesinden ... bey sikârı muzirra esbabindan — ve Pariste bulunan Jön Türklerin meftunlarından olup, zati ekdesi bazreti şehriyariye karşı neşri- yatta bulunmak üzere Parise mü- toevsecihen firar etmek — teşebbil- sönde bulunmaktadır. Mumailey- bin, bu çarşamba günü Galata- dan hareket edecek olan... kom- panyasına... — vapurile firar ede- ceği muhakkaktır. Avrupaya arl- meti takdirinde kendisine erbabı mefsedet tarafından mebaliği kül- liye vadolunmuştur. Hasbesındâ- ka arzolunur ferman... Muhbiri eadık Ahmat Diye uydurma bir imza at | yorlar, (Bakırköy) e kadar gide- rek oradan mabeyndeki meşbur jarnalcrlardan — birinin — namına postaya bırakıyorlardı. Jurnalcılar bu jurnalı alır almaz, derhal kondilerine mal ederek birçok ilâvelerle bunu Abdülhamide tak- dim ediyorlar ve firar şahsın derdestt hakkında emir alıyorlardı. -Juraalı yazan adam, musyyen günde bir şapka satın alıyor; ya, başna geçirerek ve- yahut koltuğunun altında gizliye- rek vapur acentelerinin etrafında şüpbeli hareketlerle dolaşmaya başlıyor. O civarda tarassutla meşgul olan hafiyeler bu şahsı derhal yakalıyor. Mabeyne götü- rülüyor. İsticvap altına alınıyor. ÖO zıman o şahis tamamen aktör rolü oyauyor: — Efendim, nasılan bir ceha- lette bulundum. Tövbeler töv! esi.. Bundan #Sonra efendimizin en sadık ve azat kubul etmez bir kuluyum, Diye ağlamıya başlıyor ve bu suretle de kolayca — meramına aail oluyordu, Bu suretle şantaj yapmak ve külâh kapmak hâdiseleri çoğa- haca, Abdülhamidin nazarıdik- katioi — celbetti. Bu — küstalıça ticaretin Önünü almak için teda- biri mânia ittihazıma karar verdi. Gerek limandan hareket edecek vapurlara ve gerek şark şimen- diferlerine sıkı bir koatrol vaz'ını irade öyledi. Ayali — zamanda, kendisine zarar gelmesi melhuz olmuyan eşhasın — tehdidat —ve molalibatına da ashemmiyet ver- medi., Zatea ( 1890 - BI ) sene- lerine kadar bu gibi neşriyatla hütkârın endişesini mucip olacak mühim bir şahsiyet zuhur et- memişti. Eğer vaziyet böylece devam etseydi, Abdülhamit ne Abmet Rıza Beye, ne bilâhare firar edea Murat Beye ve ne de - maksadını ve ne süretle firar ettişini yakarıda yazdığınız - Da- mat Mahmut Paşaya hiç ehem- miyet vermiyecekti, Fakat Yıldız sarayını dolduran yüzlerce hafi- yenin — tokayylidatına — rağmen vukubulan mühim, pek mübim edecek | bir hâdişe Abdülhamldin hesap- larmı altüst etti. Bu hâdiseyi doğutaa kuvvet, Abdülhan taç ve tahtını allüst e bazırlanan gizli bir cemiye Öyle ecmiyet ki, üç beş mektep talebesinin dimağın- dan doğmuş, birdesbire en mü- tekâmil insanlar arasında kabule mazhar olmuştu. Efsanevi bir şekilde doğuveren, ve inkilâp tarihinin ilk faslını teşkil eden bu — cemiyetin — intirikalı — bir romana benzeyen hayatını İâyi- kile anlıyabilmek için, bir az maziye rücu edelim, (1899) #senesl mayis ayının yirmi birinci günü, güneş gurub ediyordu. o tarihte Sarayburnunda bulunan ve hnzün veren bir asker kışlasını andıran (askert Tıbbiye) | mektebinde (ders paydosu) borusu çalınıyor. Sınıflardan taşan tale- beter, mektebin avlusuna ve tenef- Füahanelere dağılıyordu. ( Arkası var ) (Eski bir vezir ) imzasile al- dığımız mektubu, aynen derce- diyoruz: ( Tefrikanızda, Ahmet Ruza Beyin pederinden bahsederken (İngiliz Al B.) — denilmesinin ini ş tefsir etfiniz. Ali (İngiliz ) denilmesinin e- zevcesinden kinaye değildir. Üzira, zevcesi İngiliz değil Avaz turya'lı idi. İngiliz tesmiye olun- | masının başka bir sebebi vardır ki o da şudur: O tarihte tama- men ÂAvrupa modası olmak üzere elbise giyilmesi Adet değildi. Bir- çokları, açık renk pantolon üze- rine, uzun redingot veyahut İs- tanbolin giyerlerdi. Halboki Ali Bey, lâcivert lngiliz. kumaşından mamul veston denilean kostüm giyer ve bu kıyafetile İngilize benzerdi. Onun için kendisine de (İm- giliz Ali Bey) doerlerdi. Bir de, bu zatın kim olduğuna ve ne gibi mevkilerde bulunduğuna da- L —ediğiniz malfmat ta nok- suna.r. rn-_;ıl'ıı Ali Bey, Sultan Aziz zamanında, hariciye teşrifat dairesine menurdu. Kendisi ge- yet zarif, hoş sohbet ve sokul- gan bir adam olduğu için evvelâ Sadraram Mahmut Nadim paşa- ya sonra da Mithat paşaya hulul etmiş ve — ken ni O zamanlar bu zatlar vas tasile damat Mahmut paşa — (Taifte Mithat — paşa ile boğdurulan Mahmut paşa ) ya — çattlı. Az zaman — xzarfında damat Mabh- mut paşanın da — büyük te- veccühünü kazandı. O kadar ki gece gündüz. onun köşkünde kalır, beraberce yer, içer, ava giderlerdi. İran şahı Nasruddin şah Bağ- data geldiği zaman — İogiliz Ali Bey — mihmandarlığa — tayin ve Bağdata izam olundu. Avdetinde damat Mahmut paşa vasıtasiyle © zaman henüz veliaht olan subk tan Hamit'e intisap etti. Sultan Hamit, tahta — çıktıktan sonra bir aralık da Surayı Devlet azalığına tayin edildi. Damat — Mahmut paşanın Taife gönderilmesini — müteakıp, bütün onun taraftarları gibi Ali Beyin de İstanbuldan çıkarılması lâzımgeldi. O esnada 93 müha- vebesi da bitam — bulmuş, har sevdirmişti. | şehreminliğine sonra | taraf muhacirlerle dolmuştu. Bu muhacirleri Konya ovasına yer- loştirmek — Üzera bir memuriyet ihdas olunda. Bu memuriyete Ali Bey tayin olunarak bu suret- le — İstanbuldan oldu... pederl hakkında yanlış ve nok- san malâmat basıl olmamak için şu mektubu göndermek İüzumu nu hilssettim. Dercedip etmemek- te, muhtarsınız efendim. | Mühimce bir hatamızı tashih buyurduklarından — dolayı — bu mubterem — (vezir) hazretlerine arzı şükranı — vecibe addederiz. (CArkası var | Nosl Oyuncaklarile dolu bir mağaza camekânı Hıristiyan âleminin en büyük yortusu olan Noel bugtla başlıyor. Noel yortusu, son zamanlarda dinf mahiyetini kaybetmiş ve aşağı yukarı — beyaelmilel bir eğlence şçünü olmuştur. Şehrimiz- deki Hiristiyan âlemi ve bazı Türk aileleri de Noell tes'it et- mektedirler. Şehrimizdeki birçok mağazalar çam — ağaçları ve oyuncaklarla süslenmiş'ir. İngiltere Kralının Nutku Londra 24 — Kral, Noel günü bir nutuk söylüyecektir. Noalda Harp Yapiılmıyacak Vatikan 24 — Papanın mü- dahalesi — Üzerine, Bolivya ve Paraguvay Nuel yortusa münase- | betile — harbı — tatil etmiye ve silâbları bırakmıya karar vermiş- lerdir. Papa her iki hükümete de birer teşekkür telgrafi gönder- miştir. GA A aST — ae Halk Evinia Temsili İstanbu! Halkevi Retsilğinden. 26 - 12 - (D:Z pozartasi göcesi saai 21,90 da Tupüloğlada — Dardibedayi salonunda tansil şubeniz san'atkâr- ları tarafından Yaşar Nabi Beylu Metö bimit maüzüm piyesi tensil edilecel AU ee ktordut Belediyesi ŞehirTiyatrosu akşam saat 21,30 da Üç Saat Öperet: Sporde 27 table Yazan: Ektem Reşit uzaklaştırılmış | Taribe karışan bir zatın | Kânunaevvel 25 DİE_ lı;mafl—a_raHükmeden GizliKuvvetleî Amerika Bahriyesinde Bir Vesika Hırsızlığı ( Baştaarfı 1 inci sayfada) toplantıya iştirak etmeden evvol bütün — çekmeceleri — kilitlemişti. Tomas bu beklenmiyen ihtiyat tetbirinden — kuşkulandığı — gibi Betty de hayrete düşmüştü. Çün- kü umuml kâtibin dolapları ki- litlemesi, kendisine son zamanda arız olmuş bir adetti. Ayai za- manda komitoye gelen bir birçok mektuplar da girzli dolaplara kon- muş ve Betty ancak bunları yü- zünü uzaktan — görebilmişti. — İlk zamanlar Betty'nin kurnazlık yap- tığını zaaneden Tomas kıza çi« kışmıya ve biddetlenmiye başladı isede #sonra bu haroketin'manar sızlığını kendisi de anladı. İmkân- sızlık karşısında hiddetlenmektea ne çıkabilirdi? Sonra Nevyorka kadar gidip Osaki ile görüşmenin de bir faydası yoktu. Yapılacak şey ve alınacak tedbir, ancak mahallen yapılabilirdi. Yine Tomas'ın öte- denberi bir hayat prensibi olarak kabul ettiği bir esan vardı ki o da şu idü *Uzun boylu bir casus, ancak hayatını tehlikeye koymıya değe- bilecek bir iş için bizzat ortaya çıkmalıdır. Aksi halde kendisini ortaya atmamalıdır ,, Filvaki, girişilmesilâzim gelen teşebbüs hayati ehemimiyeti haiz değil Idi lsede muhakkakki çok mühimdi Bu da, her ne bahasına olursa olsun Bahriye nezaretine girerek dolapları açmak ve içine deki vesikaları aşırmaktan iba- retti. Fakat yukarıki mahzurlar- dan dolayı Tomasın bu İşi bizzat yapmasına imkân yoktu. Evvelce oturduğu otel oda- sında uzun boylu meseleyi etra- file düşündü. Ertesi sabah o s- retle hareket ettiki daireye git- meden Betty ile buluştu aynl ak- şam Bettey, Bettynin sevgilisi ve Tomas, baş başa vererek mlhim bir müzakereye girişmiş bulunu- yorlardı. Bu müzakere, Dora Grüa mo- da mağazasının arka - tarafındaki gizli büroda cereyan ediyordu. Tomas, karşısındakilerin mukave- metlerini kırmak ve bir. anda partiyi kazanmak için istediği şeye mukabil kendilerine 50000 dolar vereceğini söyledi. Hergün — Bahriye — nerareti umumt kâtibi, daktilo Betty'den bir saat sonra daireye geldiği için iş kolaylaşıyordu ve şu şe- kilde İcra olunacaktı: Betty daireye vardıktan on dakika sonra arkasından sevgilisi de gidecek ve umumt kâtibi görmek — İstiyecekti. Müracaat edeceği bademeler onu ile temasa getirecekler ve sırada umumt kâtip te dalrede bulumr mıyacağı İiçin mesele basitleşi- yordu. Delikanlı, Botty tarafından gösterilecek çekmeceyi aşırarak icabeden evrakı alacak, evvelâ kendisi, sonra Betty nezareti terkedecek ve bu evraka mukabil Tomas'tan elli bin dolar olacak- lardı. Ondan sonra Amerikada kalmak — tehlikeli — olacağı — için Betty ile sevgilisinin memleketi terketmeleri de muvafık —görü- Küyordu. (Arkası var ) Hüi akaaii, Kai MÜHİNDİR OKUYUNUZ! BİR MiLLET UYANIYOR! Başladığı — gündenberi halkın akını devam edi- yor. Coşkun tezahürat ile seyredilen b' yük milli filmimiz, bu sezon- da İstanbul, Şehzadeba- şı gibi yerlerdeki sine- maların hiçbirinde gös- terilmiyecektir. Yalnız OPERA'da EDMOND LOWE, GRETA NİSSEN MYRNA LOY ve LOİS MORAN tarafından temell edilen RANSATLANTIK Esrar ve fevkalâdelikler filmi. Bu akşamdan itibaren saat 9,30 da MA J İK Sinemasında Gerak aşkı, gerekse — Glümü aynı karşılayan fedakârların rattığı şaheser SON TAYYARECİLER filliimnde size beyecanlı dakıkalar yaşatmak için hayatlarını ist hkar eden bu kahramanları görünüz... Gidiniz... Görünüz... Hayrette ka- lacaksanız. Dehşetten t.triyecek, insan kudret ve dehasının mzlere kadir. olduğunu siz de tasdik edeceksiniz. İlâveten : Rufva dünva havadisteri. Halkımızın — sevdiği - MİŞEL STROGOF'ların KAZANOVA ların KAHRAMANI İVAN MOSJOUKİN Pek yakında H_HAMHA Sinemasında mevsimin en büyük filmlerinden MEÇHUL ÇAVUŞ harikalar filminde eski şöbretini muhafara ettiğini kat'iyetle edecektir. 2001 Alman talebesi Yılbaşında İs- tanbul'a geliyor. Mekteplilerimiz kendilerini karşılıyacaklardır. MORG SOKAĞI GiNAYETİ