— Siyaset Âlemi #ransa Ve Bazı Müttefikleri Bundan bir müddet evvel bu Sütunlarda, Fransa ile Fransanın etrafına toplanın bazı müttelkleri ia bir münssebet gevşekliği duyulmıya baş'adığını kaydetmiştim. Bugün, bu çözülüşün daha çok bariz tezahürlerine şahit oluyoruz. Meselâ Lehistan - Romanya, Lehistan - Fransa Brasında son geçen bazı büdiseler, bu vadide Tledl sürületilecek de- lillerdir. Geçenlerde Lehistanla Rusya ara- sinda bir ademitecavüz misakı mü- zakere edil yordu. O ara, Romanya da Rusya ile ayni mabiyette müzakere- lerde bulunuyordu. Romanya istedi ki, kendi müz.kereleri netidelenme- den Leh hükümeti bu misakı imzas lamasın. Romanya ile arasında bir tedafül askerf ittifakname bulunan Lehistan, bu müracaate cevap olmak Üzere Soryetlerle yaptığı m sakı İmzalamak göyle dursun, usüler Millet Meclis'nden geçirilmek ve ©o suretla tesdik edilmek lâzımgelen muahedeyi Cümhurreisine tasdik ettirmek sure- tile br emrivaki yaptı ve bu emri- Yaki ile müttefiklal istiskal etmiş oldu. Diğer emmareler de şunlardır: Leh milleti, bir müddettenberi Fransa va Fransızlardan şikâyetçidir. Lehistana gölerek iş yapan Franmzların, orada Gdeta bir müstemleke de bu'unuyor- Miş gibi tavır takınmalarını hazme- Ydememektedirler. Sonra Fransız ser- Mmayadarı Leblilere kargı hem gayri İnsani hareket etmekte, hem da bir tefeci gibi menfaat sızdırmaktadır. Ayai zamada kazandığı paranın velev bir parçasını olsun memleketa bırakmamaktadır. Lehliler, Afrikm zencileri misiltâ kendilerine muamele yapıldığı için, artık Fransız'ığa karşı duydukları hissi açığa vurmaktan çekinmemek- tedirler. Geçenlerde, bir Leh amele- nin kurşun'le bir. Fransız fabrikası Mmüdürünün öldürülmesi, bu inünase- betle çok acı şeylerin söylenmesine ve yazı masına sebap oldu. Dostluk bile müsavat esarma ri- Ayet etmezse, ne derece menfaat getirici olursa olsun İnsanlar kLadar Milletleri de sıkiyor. Fakat a hâlâ bu tabil hâleti ruhiyeyi bir törlü anlamak istemiyor. — Süreyya — Yunan Bahriyesi Atina, | — Yunan hükümeti ham ve hesabna yapılan 2 tors dido mubribi Atinaya yelmiştir, GERARA TEFRİKA NUMARASI: 9 HAO Hitler Meydan Okuyo SON PostTa —— — — e SD SN PN oe a AEz sa e eme Karilerimin r ! Suallerine Cevaplarım 15 yaşındayım. Bir mühendisle Bütün Teklifleri Hakaretle Reddediyor! A .İktidar Mevkiine Berlin, 1 — Hitlorcilerin hap meclisi, Fon Ş'ayşer'in iktidar mevkiine gelmesine itiraz etmiştir. Halbuki Fon Şlayşer, Hitlere Ak manya Dahiliye Nazırlığını ve Prusya komiserliğini teklif etmişti. Hitlerin bütün bu teklifleri hakaretle reddetmesi, iktidar mev- küni tamamile ele geçirmek husu- sundaki çalşmalara devam ede- ceğini göstermektedir. Fon Papen Tercin Ediliyor Berlin, 1 — Mült Müdafaa Nazırı Fon Şlayşer'in muvaffaki- yetsizliği üzerine Hinderburgun kabineyi teşkilde Fon Papen'i tercih edeceği — anlaşılmaktadır. Bu vaziyette Hinderburg, Otori- ter kabine teşkil etmek kararına sadık kalacaktır. Berlin, | — Hitlerle Fon Şlay- şet arasındaki mülâkatın bugün yapılmasi muhtemeldir. İngiliz - Rus Münasebatı Londra, | — İngilterenin şakr- taki ve bilbassa Hindistandaki müstemlikelerinin — vaziyeti — ile İngiliz-Sovyet münasebatı, hava teslihatı meselesi ve boğucu gaz- lara karşı müdafaa meselesi dün Avam kamarası müzakeratının mevzuunu teşkil etmiştir. Hükümet namına idarci ke- lâm eden zat tarafından, Sovyet Rusyanın bazı - telsiz istasyon- larının — muntazaman — İngiltere aleyhinde neşriyat yapmakta ok- düğu beyan edilmiştir. Bunlar- dan bazları, şifreli ve Büyük Britanya'da mukim olan Rus pro- pagandacularına aittir. ir Jon Simon, istizahatta bu- lunan bir meb'usa cevaben bu meselenin kendisini endişeye dü- şürmokte — olduğunu ve — fakat halihazırda bir müdahalenin fai- desiz olacağımı söylemiştir, “MİLLİ ROMAN, DEREN — Muhariiri: Barhan Cakit — EENEEEEA Genç Erkâmı harp pek mühim Yesaik — dosyalarını — müttefikler Erkâmı harbiye riyasetine vere mek ve mukabil dosyaları getir- Mmek vazifesile Almanya'ya gön- deriliyordu. O daha gçelmezden #vvel pasaporlu ve yol parası rlanmıştız Husust kalem odasından ge- terken ilk defa tanıştığı müdür tandan ve eski bir arkadaş gibi una girdi, . — Azizim, dedi. Tebrik ede- Ttim. Doğrusu şanslı adamsın. vazifeyi almak için bilsen kaç kişi haftalardanberi koştular. fşa Hazretlerinin sana büyük 'eccübü varmış. Ve onu maroken koltuğa ©- arak ilâvo etti: — Dün emir buyurmuşlardı 'Portunuzu — harçirahbinızi ha- zırlattık, bu — (paspor diploma- tik).. Şu fişi de vezneye veriniz, Paranız hazırdır, Genç Erkânı harp bu - iltifat- lardan sıkılımıya başlamıştı. Kalkıyordu. Müdür oda kapısına doğru bakarak —yavaş yavaş yanına sokuldu: — Siz şüphesiz ki zeki bir arkadaşsınız. Bu mubakkak. Elbet bu seyahattan her suretle istifa« de etmek isteyeceksiniz. Öyleya, - Hazır elinizde bir paspor dip- lomatik var, Müdür daha samimi görün- mek ister gibi altın tabakasından bir sigara uzatarak devam etti: — Bu şekilde seyahat eden- ler için gümrük ve hudut mese- lesi yoktur. Binaenaley, Genç Erkânı Harp lâkırdının Gelebilecek Mi? Fransız matbuatı Alman kabine buhranının komediden başka bir şey olmadığı iddiasındadır. Paris'te çıkan bir gazete yukarıda gördü- günüz karikatürü yapınış altınada şunu yazmıştır : Hindenburg — Papen biraz çık şu soytarı ne istiyor bakalım!. - Karikatürde, Hindenburgun huzuruna çıkan soytarı “ Şarlo , kıya: fetinde olan Hitlerdir. Amerika'nın Alacaklıları İngiltere Ve Fransa ,Amerika Notasına Bugün Cevap Verdiler Londra — Amerikatim, Avru- padaki alacaklarını istemesi üze- rine borçlu hükümetler çok endi- şeli ve heyecanlı dakikalar geçir- diler. Bugün endişe son haddine yarmış ve mühtelif hükümetler Amerika notasına verecekleri ce- vapları hazırlamışlardır. Londra 1 — İnçilter borçlar meselesi hakkındaki notasını bu- gün Amerikaya veracektir. Nota- da, Amerika borcunu istemekte ısrar ederse — İngilterenin — nasıl bir hattı hareket takip edeceği nereye hayretle dinliyordu; A Büyük rütbeli müdür devam etti: — Binaenaleyh bu fırsattan istifade etmemek manasızdır. Yani demek isterim ki eğer büyük bir iş yapmak için sermayeye ihtiya- ciniz varsa derhal takdim ede- yim, Ortak oluruz. Genç Erkânı Harp ne zamandanberi resmi va- zifeleri olan bazı arkadaşlarının gerek İevazım işlerinde gerek böyle Avrupa seyahati sıralarında epey ticaret yaptıklarını işitiyor ve bunu pek çirkin buluyordu. Şimdi kendisine açıkıça böyle bir. teklif yapıldığını görünce bütün bu söylenen şeylerin ha« kikat —olduğudu- anlamış oldu. Müdür ondan cevap bekler gibi parasına ve mevkiine güvenen İnsanlara mahsus bir lâübalilikle koltuğa yaslanmıştı. Genç Erkânı harp vaziyeti kurtarmak işin içinden daha rahat sıyrılmak için nazikâne cevap verdi: — Gitmezden evvel gelip za- tıalinizle görüşürüm, dedi. Müdür, neticeden emin ve memnun : — Hay bay, hay hay, dedi.. Çok güzel... Ben de size lâzım tasrih edilmemiştir. Bu vesikada borcan verilmesinin Lozan - itilâ- fında ve mutasavyer olan cihan iktıisat konferansında nasıl bir tesir yapacağı da izah edilmek- tedir. Paris 1 — Fransız cevabi no- tası bugün gönderilecektir. Sahte Pasaport İmalâthanesi! Berlin | — Burada sahte pası« port imal eden büyük bir şebeke yakalanmıştır. Sahtekârlarda bütün sefaretlerin damgaları büulunmaktadır. sizi - bekliyeceğim. — Emredersiniz. Genç Erkânı harp odadan çıkıyordu ki müdür yavaşca ko- lunu çekti: — İstanbul'da iki hafta sonra hiç ipekli kalmıyacak, Eğer bu zamana kadar bir vagon ipekli getirsek, hesap ettim her ikimize otuz beşer bin lira düşecek. Genç Erkâm barp acı acı güldü. Müdür bir kahkaha atarak sinsi sinsi ilâve etti: — Amma kimseye bahsetme- yin hal * O akşam binbaşı üniforması ile eve dönen genç Erkânı harp yeni vazifesini (Narin) e haber verdiği zaman genç kadın hiç sevinmedi. Avrupa seyahatı ona medense çöl ve cephe yolculuğun- dan daha fena görünmüştü. Bü- tün düşüncesini Cengizin başına koyan genç kadın bu Alman'ya seyahatinin parlaklığı karşısında küçük yuvasının pek sönükleşti- ğini zanneder gibi oldu. Yeni binbaşı onun küçük ba« şını iki elile tetup kendine çeker- ken derin derin gözlerinin içine baktız n XB n asli 3 AD e a D l olacak ıey!erilıııırlınıı. Ohıl z zim aramızı bozmak isliyor. düşünüyorum, acaha bu çocuk bize rahat verir mi vermez mi? Ne yapayım bi'mem o da beni ben de onu ciddi olarak seviyoruz. Bu vaziyete siz ne dersiniz Ha- numteyze? F.N. İnsan sevdiği dururken bir başkasına gider mi? Macemki sevişiyorsunuz, o halde öteki ada- ma al sert maameleye baş- layın, yüz vermeyin, başınızı iste- niym’kıbiı fFelâkete sokmayın. X “Üç ay evvel 19 yaşında bir gençle tan ştim. Ön sekiz yaşın- bir kızım. Bu genci ilk gördügüm gündenberi seviyorum. Fakat o ben den ziyadeliyaşında ki kardeşimle alâkadar olüyor. Kardeşim de onun iltifatlarına aldanarak evin den ve yazıhanesinden dişarı çık- mıyor, hatta mektebe gidemiyor. Bu sebeple kardeşimi kıskanmıya başladım. Bu genç beni seviyor mu 7? Kendimi sevdirmek için ne yapayım ? &. F. No. S1 Kızım, evvelâ kardeşini ara- dan çıkarmıya çıl?. l yaşında bir kız sevilmez. Fakat ahlâksız bir erkeğin elinde ber türlü teh- likeye maruz kalabilir. Bunun için de annenin, babanın nazarı dik- katini celbet ve onları ikaz et. Bu suretle kardeşin aradan çık- tıktan sonra erkeğin hareketlerini takip ve tetkik edersin. Tabiatın sana göstereceği fırsatlardan ise tifade edersin. çe Kartalda A. B. Boyo: Sevdiğiniz kızın mektubunda kendisini size lâyık görmediğini yazması, sizin fikrinizi anlamak içindir. Siz hakikaten zengin bir kızla evlenmek niyetinde iseniz © vakit onu sevmediğinize hük- medecek, Sevildiğine kanaat ge- tirdikten sonra onun için artık naz etmiye imkân kalmaz. Senden izinsiz gitmesine ge- Hnce, evlenmedikçe bir kız sev- diğine hesap vermiye mecbur değildir. Senin de ona böyle şeyler teklifine salâhiyetin yoxtur. HA d yYIız — Bu vazife devam edecık Narin, dedi. İkinci defasında beraber gideceğiz. Hem Cengiz de ı:l:ı sana sıkınlı vermiyacek bir gelir. Genç kadın ilk defa yuvası için tehlike görmüş bir kuş gibi kalbinin çarptığını duydu. — Korkuyorum Faruk, bilmem niçin! Genç zabitin gözleri dolmuştu: — Niçin Narin, dedi. (Şam)a gittiğim zaman hiç Üüzülmedin. Almanya'ya harp etmiye gitmiyo- rum kil Bu Üzüntünün sebebini ( Na rin ) de bilmiyordu. Yalnız kocar sının böyle n.ühim vazifeler alma- sı onu Ürkütüyordu. ©O gece ilk defa evin lakırdı mevzuu — Cengiz'den fazla bu seyahat tafsilâtına bağlı kaldı. Zeynep Hanımla Eenç kan koca geç vakte kadar konuştular, * Binbaşı Faruk ertesi gün en yüksek makamla bir kere daha temas etti ve son talimat ile dos- yalarını aldı. Kendisinden iş için haber bekliyen hususi kalem mü- dürüne — görünmeden — daireden çıktı. Büöyük kapıdan henüz beş on adım uzaklaşmamıştı. Tanıma- dığı bir ses işitti. Ç Arkası var )