Sundan tir, dercedilememiş- — İsmet Paşanın Nutku Vey i e Yunanistan l Atina, 20 (A. A.) — Başvekil | Smet Paşanın Ankara Hukuk mektebinde söylediği nutuk hak- ında Politeia diyor ki: k İsmet Paşanın, gerek memle- etin dahili vaziyeti, gerekse Tür- yenin komşulariyle olan itimatlı Ve dostça münasebetleri hakkın- ki nikbinliği Yunanistanda her- *si sevindirecek mahiyettedir. - Sulhün muhafazası esnasında hürterek menfaatleri ve görüş- * olan Türkiye ile Yunanistan Wi zamandanberi yekdiğerine Sıkı dostluk bağlarile merbut bu- Möyorlar. Bütün dünyada her tekilde buhranların büküm sür- bei bir devirde İsmet Paşanın mutku büyük bir cesaret ver- Mektedir. Biz bu nutku bütün albimizle tasvip ederiz. Türk - İtalya Avans Müzakeratı Devam Ediyor Roma sefirimiz Suat B. dün Hbrimize gelmiştir. Mumaileyh bu şam Romaya ' hareket edecek ni İtalyaya gider gitmez 300 | iyon liretlik avans müzakeratı d meşgul olacaktır. Dün de yaz- iyğimz gibi bu avans müzakeratı “taa uğramış değildir. Tesadüf ilen bazı müşkülât bu zannı ad miştir, | Müzakereye (devam ilecektir, Mesireler elediyelere Devrediliyor | diy Ankara, 30 ( Hususi )— Bele- aj © sınırları içinde sahipsiz arazi inde seyrangâh, harman yeri, koruluk | gibi Yır, mer'a ve en tasarrufuna erden senetle ağ olmıyanlarının o idareleri, haç etleri belediyeye o devrolu- tak belediyeler namına tapuya anması o Devlet (o Şürasında Ar altına alınmıştır. > Türk Grameri , Ankara, 30 (Hususi) — Türk Dü Tetkik rl me gramer ko- N planmış ve esasl; meselele- Riyirçoğunda kat'i kararlar ver- diği Bu meyanda evvelce bir ii basılmış olan gramer İğ | sinin i de nci (o cildininin iması tekarrür etmiştir. Bi, —<4merde en ziyade Türkçe- işl, tikak ve terkip usulleri ile | Mim gpesi ciheti düşünülecek ve tay iden mekteplerde bu usulün | gebbiki in için Cemiyet tarafından | İecekgier ve makaleler neşredi- Bir Kayıp Abdullah Cevdet Bey . Vefat Etti Ahde mecmuası sahibi Dr. ip h Cevdet Bey dün akşam Muy, sektesinden vefat etmiştir. Meriaileyh lisanımıza © birçok kire , terciime etmiş mütefek- rimizdendi. Bir Kadın Zehirlendi Diy, Yoğlunda oturan Madam Yikg Yeni kalaylattığı tencereyi Yeiidan yemek pişirmiş, ve Madi, bu yemekle. zehirlenmiştir. de,” Dina ümitsiz bir hak eye kaldırılmıştır. emen Tavuk Kolerası kte tavuklar arasında şekilde tavuk kolerası ML telgrafla / vilâyete #tir. o Tavuk Okoleresr etine mani olmak için onmuştur, fikir sahibi olmasıdır. Kitap, gazete, radyo iyi şeylerdir. yapılmasına hizmet ederler. | bilhassa ticarette İ metpaşa Kız enstitüsü büyük bir je I — İnsanın en büyük marhariyeti Çünkü fikrin — — re a a a e ra im Fırka Grupu 2 — Bir insanın elini bağlayabi- | lirsiniz, ayağına zincir vurabilirsiniz, | besttir. Düşüncesinden dolayi muha- onu dört duvar arasina hapsedebilir- sinir, Fakat fikrine zincir vuramazsıniz. tap değildir. Bütün terakkiler fikrin bu hürri- | yeti sayesinde mümkün olmuştur. aka Müzakereleri Dün İktısat Vekili İzahat Verdi, Birçok Meb'uslar Söz Aldı Ankara 30 (Hususi) — Fırka grupunun dünkü içtimaında İktisat Vekili Celâl Bey muhtelif iktisadi meseleleri izah etmiştir. Celâl Bey ezcümle kon- tenjanın umumilikten yavaş yavaş çıkarıldığını, istikrar temin etmek ve tüccar- ların bu şerait dahilinde çalışmaları esbabını ha- urlamak için kabil olan herşeyin yapılmakta oldu. | ğunu ve bunların fevkinde olarak ta milli paranın istikrarının temini hususunda ehemmiyetle çalışı dığını söylemiştir. Celâl Bey mevcut paramızın ihti | yaca kâfi geldiğini, bazı madenlerimizin daha işletileceğini de ilâve etmiştir. Müeekiben ordu meb'usu Ahmet İhsan Bey söz alarak iş sahiplerinin duçar oldukları müşkü- lâtın peyderpey o kaldırılmasından dolayı İktisat Vekili Celâl Beyi takdir ve tebrik etmiştir. Hasan Fehmi B. (Kastamonu) Ziraat Bankasına temas ederek bu Bankayi sahiplendirmek lâ& zımgeldiğini, o memurların çok olduğunu ve çok para aldıklarmı söylemiş, Ahmet Halim Bey sanayi (fabrikalarından © bahsetmiş, Emin Bey (Eskişehir) iş sahiplerine teshilât gösterilmesi lüzumuna temas Oetmiştir. o Neticede iktisadi müzakerelere perşembe günü de devam edilmesi kararlaştırılarak içti nihayet verilmiştir. Bugün Ziraat Bankası heyeti umumiyesi toplana- cağından Fırka grupu yarın toplanmıyacaktır. Bir Baba İle İki Oğlu Feci Bir Cinayet İşledi Ordu, 29 ( Hususi) — Burada Ören köyünde çok vahşiyane hir şekilde işlenmiş bir cinayet mey- dana çıkarıldı. Cinayetin failleri olarak Kişi oğlu Hüseyin ile bunun çocukları Ali ve Mehmet ismin- de üç kişi yakalanmıştır. Yapılan tahkikata göre, bu baba ile iki oğlu Afat oğlu Ahmet isminde birini öldürmiye karar vermişlerdir. İki çocuk baba- larının teşviki üzerine Almedin geçeceği yolu bek- lemişlerdir. Aradan bir saat kadar bir müddet geçtikten sonra Ahmet yolun başında görülmüştür. Ankarada Sergi IM. Gifre Kaçtı Mı? İzmir, 30 (Hususi) — Rıhtım Şirketi sujistimali davasında, üç sene altı aya mahküm edilen M. Gifre meydanda yoktur. Yapılan teharriyatta İstanbula gittiği ora- dan da pasaport alarak Avrupaya gittiği tahmin edilmektedir. Şahadatname Varen Arzuhalcı İzmir 30 ( ilususi ) — Hükü- “ Ankara, 20 (A.A.) — Tasar- ruf haftasında Ankarada milli iktisat ve tasarruf cemiyetile İs- kadın iktsat sergisi hazırlamak- tadır. Sergi üç kısımdan ibaret olacaktır, Amsterdam ( Konsolosluğu Ankara, 30 (Hususi) — Ams- terdam'da bir fahri konsolosluk ihdas edilmiştir. e Konsolosluğa Holanda Babrısefit Bankası İdare | met avl spam İki kardeş derhal Ahmedin üzerine saldırmışlar, za- vallıyı yere yatırmışlar, sonra boynuna bir paçavra sararak adamcağızı feci şekilde boğup öldürmüş- lerdir. Bu feci cinayetten sonra iki kardeş Ahme- din cesedini yarım saat kadar uzakta bulunan bir ağaçlığa sürüklemişler ve cesedi bir ağaç kovuguna tıkınışlardır, Cinayet haber alındıktan sonra köy muhtarı tahkikat yapmış ve facıanın baba ile iki oğlu tarafından yapıldığı neticesine varmıştır. Maz- nunlar Adliyoye teslim edilmişlerdir. | Arazi Vergisi Ankara, 30 (Hususi) — Arazi Vergisinin mahalli idarelere terki, bina iradı vergisinin Maliyece tahsili hakkında Maliye Vekâle- tinde telkikat ( yapılmaktadır. Bu tasavvur tatbik yoluna girerse kesri munzamla ayrılmı- yacak, fakat yapılacak hesapla arazi tahsilât mahalli idarelere arzuhalcilerden | bırakılacaktır. ee a M. Max Steiver | Ali Efendi ee biri Millet Zi Ol NK tayin edilmiştir. Mektebi serdiği er ” klein Sürmümeşhut halinde inovye medı Kaybolan Borçlu Ankara, 30 (Hususi) — Gül baba birahanesini işletmekte bu- lunan Macar tebaasından Alter yakalanmıştır. — asaya borç bırakarak kaybol > Alter'in kaçtığı zannedili- yor. Zabıta tahkikat yakmaktadır. Moskova, 29 (A.A.) — Reuter Ajansı bildiriyor: Zidovyef'in öldüğüne dair olan haber, tekzip edilmiştir. —esişge azim arana Belediye İktisat müdürü, yeni tayin edildiği zsman gehirde pahahlıkla mücadele edeceğini söylemiş ve hazırladığı ilk raporda, mücadele yollarını da göster- miye çalışmıştı. Bu yolların başında bir kooperatif açmak fikri vardı, hatta bu maksatla belediyeden yür bin liralık ta tahsisat istemişti, Nihayet dağ aoğura doğura bir sıçan doğurdu: İSTER ONAN, İNAN, İSTE R İNANMA! Belediye namına bir kooperatif vücude getirildi. Fakat bu kooperatif pahalılıkla mücadele için değil, halka ucuz mal satmak için de değil, belediye me- murlarına ucuz mal verebilmek için teessüs etti, Belediyenin vazifesi memurlarının değil, halkın ih- tiyaçlarını temin olduğuna göre, bu kooperatifin ev- valce ilân edilen maksada hizmet edebileceğine, artık ISTER INANMA! 3 — Her fert, düşüncesinde ser-J kesri munzamlar yekünu kadar tutarı la be ge PR TON EE e AN o Lİ i | Son Postanın Resimli Makalesi Brirg Sözün Kısası Mündericatımızın çoklu- Kitapları ei Okutmak İçin Ne Yapmalı ? N. S. Son günlerde alâkaları bihak- kın Üzerine çeken mühim mevzu- lardan biri: kitapların okunma- ması bahsidir. Bir kısmı: “Eserlerin okunma- ması fiatlarının yüksek olmasın- dadır!, Diyorlar, bazıları da; ki- tapların okunmamalarının sebebi, bahalarının aşkın olmasında de- ğildir, münderecatlarının; bilği, fikir dolgunluğundan mahrum ka- faların Faydasız, özsüz ifrazatın- dan mürekkep olmasındadır.,, İd- diasındadırlar. Bana kalırsa bu iddiaların ik side yersiz ve haksız değildir. * Şöhretin, kitapların satışı üze- rinde tesiri çoktur. iyice ta- nınmış bir muharririn eserleri sürülüyor. Ve okuyucular, bilhassa, “bizde tanınmamış isimlerle yazı yazan bir sürü cühelânm çök ler boşluğunda, ve süprüntüler değersizliğindek eserleri iyilerin de onlar yanında sönmesini intaç ediyor, kabilinden yazıların telâk- kilerinin Otahh © tesirindedirler. Faraza elli kuruşluk bir kitabın Üzerinde göze yabancı gelen bir isim sırıtır, buna mukabil 150 kuruş diye değerine paha biçil- miş bir diğerinin sırtında kulak- ların çok alıştığı şatafatlı bir mu- harrir ismi vardır. Okuyucu öte- kine elli kuruşu vermiye kıyamaz fakat berikine hiç düşünmeden Filhakika son zamanlarda değersiz eserler, tanınmamış mu- harrirlere (Okarşı Okarilerde bir emniyetsizlik doğmasına sebep olmuştur. Fakat istisnaları niçin bu umumi emniyetsi; kurban olup, kütüphane came rında tozdan küfler içinde çörüsünler. Onların içinde ben: çok ta- nınmış muharrirlerimizin ; dört yüz yaprağın sathını ; fikir bara- belerile, saçma satırların namü- tenahi kervanlarile kirleten ka- lemlerinden üstünlerine çok rast- geldim. * Fransada, bir cemiyet yapık mış. O cemiyetin binasında te ninmâamış San'atkârlar eserlerini maktu bir ücret mukabilinde teşhir ediyorlar. Sebep, tanınmış fırçaların şöhretile gözleri onlar- dan daha iyilerine karşı kapan- miş olan alıcılara, fedakârlık edip eserlerini ucuz satmak ba- basına, kıymetlerini bilfül ispat etmek arzusudur. Bizde de, meselâ kitaplara asgari kârla hafif bir fiyat tak- dir edilse. Muharriri kim olürsa olsun faraza iki yüz sayfalık bir eser 50 kuruşa olsa fena m olur ? Bu takdirde isimlerine güvenen muharrirler; eğer (o şöhretlerine lâyık insanlarsa yine sivrilebile- ceklerdir. | Kârlarna da sek- te gelmiyecektir. Zira meselâ 150 kuruştan yüz tane satacak- larsa elli kuruştan bini geçebi- leceklerdir. Buna mukabil de diğer kö- tüler arasındaki bazı iyi kıymet- lerin mağdur kalmamalarını da temin etmiş olacaklardır. Ve bu süretlede kitapların okunmaması için gösterilen se- beplerden ikisi de ortadan kalk- mış olacaktır. © * Daha birçok faidelerini ko- iayca sayabileceğim bu veya bu- na yakın bir şeklin bulunması için kafaların bir parça yoruk zamanı gelmiştir. Ve bü Te hüsnüniyet sahiplerine pek aykırı gelmiyecektir, o kanaatın- dayım, li ağ © ği işimi. p”