BıZ iDARE EDENLER... Fuat Paşanın Tevkifinden Sonra Sefirler Büyük Bir İçtıma Aktettiler Fakat Sefirlerin İçtımaı Hiçbir Semere Vermedi Mukharriri * Her Hakkı Mahfuzdur — 162 (Burada bir lâhza duruyorum ve karilerime karşı küçük bir yapıyorum : Bahsimizin esası, Fehim Paşa- ya ait olduğu için, artık bundan sonrası tamamen Fuat Paşaya ait burada kesmek icap | bu hâdisenin ve en heyecanl, safhası itibaren ettiği ve mahza muhterem i memnun etmek maksa- İstitrat olan sözü, ederdi. Fakat, en intrikalı buradan devam cihı ıle - ka dile - Fuat Paşa bahsinin netice- sini hulasaten arzediyorum. ) x Yıldız yokuşunu süratle inen | Fuat Paşanın arabası, otuz nefer- den mürekkep olan bir mızraklı süvari müfrezesile ihata edilmişti. Bunları da iki araba takip edi- | yordu. Arabanın birinde zaptiye | nazırı Şefik paşa ile merkez ku- mandanı Sudettin Paşa, diğerin- | de Çerkez Mehmet Paşa ile bulunuyordu. — Yıldız sarayından — itiberen - Beşiktaşa kadar caddeye sık sık asker polis noktaları dizilmiş, Beşiktaş caddesinde yol iki taraftan kesik nişti. Bu fevkalâde tedbirleri a- | maktan maksat, Fuat Paşa taraf- terların'n bir hareketine meydan | Arabalar, doğruca | PBeşiklaştaki —( Hayrettin iskele- | si)ne gelerek orada - tevakkuf | etti. İskelede bir istimbot duru- yor, iki istimbot ta, biraz dolaşıyordu. Fuat paşa, arabadan indirildi; — istimbota — bindirildi. Hasun Paşa, Fuat Paşadan örür | diledi ve müteesssir bir halde inip İzzet- Fuat Paşatın vapurda ne halde bulun- de iki yaver ve vermemekti... uçıkta tin vapurunu gideceksiniz. ılııgn su, nerede oturduğunu gör- * Yine hiç İlimse lü dea buraya gelecek. Ve buna haber vereceksiniz. Dedi. iki — paşa, mucibince derhal Beşiktaşa indi- | du irade ler: İskeleden bir kayığa bindiler. | Fakat karanlıklar Vapura — gittiler. vapura yaklaşır “yaklapımaz, içinde bir ses yükseldi Parola. Şakir Paşa, Şevket kolunu dürterek-mırıldandı; | — İşittiniz mi ? . ( Patöla ) diyor. Ha Etendimir, paroladaa bahsetmedi, Şevket Paşa, sıkıntılı bir sesle sordu. — Ne yapacağız şimdi?, — Kendimizi kaptana tanıtalım, — Münasebet alır mı? — Hey, sandal. Paşanin buki bize — Almaz mı 7.. Bu nazik vaziyet üzerinde bir | hayli münakaşadan sonra vapurun süvarisini küpeşteye çağırttılar. | Kendilerinin kim — olduklarını mühim vazife ile — vapura | çıkmak mecburiyetiade bulunduk- larını anlattılar, Fakat süvari: ve | bir İ gizli bir -jarnala —inandı. | ederken - her Aldığım emir, — kat' îdır. Alfınızı istirham ederim. Dedi ve bu iki müşiri, takarrüp ettirmedi. vapura Paşalar derhal mabeyine dön- | düler ve vaziyeti -Abdülhamide söylediler. Abdülhamit birdenbire bu (parola) meselesini kavraya- madı. İhtimalki d Fuat Paşanın firar ettiğine veyahut vapur mü- rettebalının Fuat Paşa taraftar- | larına iltihak ettiğine dair verilen Büyük bir telâş ile Başkâtip — Tahsin Paşayı çağırttı. Meseleyi - anlattı.. | Tahsin Paşanın paroladan haberi vardı. Vapuraz kömür tedariki için giden Mehmet Paşa avdet ihtimale — karşı - parolayı — Daşkâtibe YARIN AKŞAM GLORYA'DA MARY DUGAN'IN DAVASI Filminin İlk iraesi Zamanımızın n büyük ve harikulüde eseri olup mari bir aleftenin hayatını bilâ perva ifşa sızca ldiğini musuvver fran Film. HÜĞÜETE. DÜFLOS ve CHARLES BOYE tarafından Yarlerinizi evvelden temin ediniz Mero - Goldwin - BRİGİT E ZAFER Filminde ANDRE LUGUET JEAN GABİIİN ı beruber KİLİT ALTIND Demir Kapı filminin taklidi Mayer filmi Bu akşam MAURİCE JKANETI SENİNLE BİR SAAT Şahes: rinde MEL ELHAMRA Sinemalarında Yarın akşam GAVA ÜSAM JOHAN Viyana operasından MICHAEL BOHNEN, LEE PARRY ve GRETL TEHENMER tarafından söylemişti. | A E | Tahsin Paşa parolasız vapora | girmek imkânı olmadığını söy- iliycrek Abdülhamide — sükünet verdi. Paşalar parolayı öğrenerek tekrar vapura gönderildi. Bu esnada, artık mukadderatın hökmüne tabi olmaktan başka birşey yapamıyan Fuat Paşa, geniş bir kanapede ayak ayak sigarasını | ağundan dumanların, | Şev- 11 | | derin Üzerine atmış, nefeslerle — çekiyor, havaya — savurduğu | helezonlarını seyrediyordu... | ket Paşa ile Şakir Paşa, süratle mabeyine avdet ettiler. Gördük- | lerini Abdülhamide söylediler. | ——i YARIN AKŞAM ARSTISTIK SİNEMASINDA MÖSYÖ, MADAM | gelir. | re iş alan ameleye verilen isimler HELMİE * Pasl Abraham'ın Her akşam; Pollansıy' sla idaresinde en bir kişllik orkustra, İspanyol daneör ve Şaniğrli Lüy'ala iştirakile kerayi terenadim — edecektir. CHEVALİER MA DONALD EK ve metler. Viyana güzelliği - Viyana neşesi - Viyana musikisi. Mevsimin en güzel filmi olacaktır. İlâvefkn: Los Telefon: Anielu ta 1932 olimpiyatları. 9 19 / Teşrinievvel Kömür Ocaklarımızm Hayatı ( Memleketin en zegin istihsal mıntakası mür havzasında binlerce amele çalışıyor ve yaşıyor. 4 Yazan: A. Nalnl olan Zonguldak .ıi memleketin her taratından bu istihsal Ülkesine akin eden & lenin hayat ve çalışma şartları dikkatle gözden geçli lâzımdır. Bu tatkiki yapan Zonguldak muhalılrimizin birköf gündenberi neşrettiğimiz şu yazıları, Üzerinde ehemmiy! durulacak mevzuları canlandırıyor. | ZonguldakKta baba ağızlariından kömür çıkaranlar Kömür Amelesinin Vazifeleri Zonguldak, (Hususti) — Her ayın başlangıcında maden kuyula- rına tertip olunan amele, şu tas- nife göre işe başlarlar: Kömür istihsalâtı, — nakliyat, tamirat, tesviye, hazırlık ameliye- leri, aydınlatma işleri, sair hiz- Harici amelenin tertip sırası şu şekildedir.: Kurma ve nakliye, ayıklama yükleme, muhtelif işler. Bundan başka her ay değiş- miyen, makinelere bakma, çavuş- lar ve nezaret kısımı gibi işler Yukarıdaki tasnif sırasına gö- ve tabirler de şunlardır: Kömür İstihsalâtında.. Kazmacılar ve yedeklen ramacılar. Nakliyatta: Potkobaççılar, ara- bacılar, vinççiler, saççılar, seyis- ler, köstekçiler, kapıcılar, Tamlirat Sahasında Meremetçiler, tavancılar. Tesviye kısmında: toprakçılar. İhzarl ameliyat sahasında: Lâ- ğımcılar, barutçular, tenvirat bah- sinde: Lâmbacılar. Muhtelif — işlerde: tulumbacılar, sucular, Bu umumi tasnife dahil ameleden, kazmacı taramacı, pot- kobaççı, vinççi, meremetçi, lâ- gımcı, borucular; — yaptıkları işler ahkâma taallük eden meşgaleler olduğundan maden - aocaklarının tar Borucular, kuyucular. olan | | mütehassıs ameleleri addedilir. Bu saydığım maden işçilikleri | içinde mahalli ban tabirler ve | ıstılahların, havza, hatta maden işlerile yakın alâkaları bulunme- yan karilerimce meçhul olduğunu düşünerek burada hulâsa halinde bazı izahat vermeyi zaruri bu- | | luyorum. Hususl Tabirler ()ıık galerilerinde kömürü kazan ameledir. Potkobaççılar: Mahalli ıstılabınca: “potkobaç,, | denilen kömür kazama makine- sile kömür çıkaran işçilere verilen | isimdir. Bu makineye Fransızca “Haveuse,, diyorlar. Nakliyat kısmında: Arabacı, | vinççi, seyisler, kelimelerin ifade | ettiği manalardan da - kolayca anlaşılacağı gibi ocak içinde kö- | mür arabaları süren, vinç maki- nelerinde ve hayvan koşumunda | çalışan amelelerdir. Saççı, ocak- | larıda kömür bacalarına uzanan demiryollarının makasçısı ve dolu ve boş araba hareketlerini idare j ocığındı kömür damarını eden bir işçidir. Dolu arabalif yoldan yola geçirmek için yef tesbit edilmiş bir saç plâkı Üstünde kol ile manevra yıpd'j larından bunlara “saççı, derle Köstekçiler ise meyili olan ytf | lerde süratlerini azaltmak İP'| arabaların tekerleklerine çok bif bir meharet isityen harek! lerle demir köstek atarak fren Jf pan işçilerdir. Meremetçi, köm! alınan kısımların tavanlarının 9" kılmamasını temin için buralaf? sağlam direklerle bağ — vur# | mütehassış nmeledir. Tavancılar, taramacılar: OCF ğın tavanlarını yararak genişlete” ve kümür çıkaran işçilerdir. Barutçu ve lâğamcılar: Made? bulmsk için dinamitle açılan taş g: | lerde çalışan ameledir ki, madef ocaklarının en çok kazanç temi” eden amelesidir. Bu umumi tasnife dahil olt | işlerden ve muhtelif “ teşebböf leri altında kümelenen ,, lâmbad | tulumbacı, - borucu, kapıcı 'iv işçilikler de vardır. Kızıl Muhariplerin Faaliyeti Berlin 18 — Bir binada y# pılan - taharriyat neticesinde *” nelerce evvel faaliyetten ment” dilen Kızıl mubaripler - komit cemiyetinin gizli surette faaliyett! bulunduğu anlaşılmış ve 18 kifi tevkif edilmiştir. Tayyare İle Devriâlem L& Buye, 18 — Yalnız baf” | na İngiltere, Fransa, İtalya, T” | mus, Trablusgarp, Misır, Flistlt Hindistan, Avostralyadan get?” cek bir devriâlem seyahatine * kan Kanadalı tayyareci Marsily# dan hareket etmiştir. Sirkecide i İstasiyon Lokantası sersessaeAAR 2010 932den itibaren Alaturka - alafranga en nefis yemekler ve en temiz servi$ ile işe başlıyacaktır. Ajleler için husust salonlar 8 - 1T0,30 'a kadar kahvaltli İtinalı mezelerle büfe Düğün yemekleri Ha<asusi ziyafetler Kabul olunur. Fiatlerdeki — ucuzluğu, yemeklerdeki nefaseti, hizmetlerdeki — sürat, sühuület ve nezaketi bir , defa tecrübe ediniz.