ğBı'_r Hırsız;n Başı;dan Geçen Vâk’alar: .. T SON POSTA Parasız Mil_)gner! * Muharriri: Arnold Galopen Sırmayesiıfîrr—Ğanka_Te;kil_ Etmek Bizim Hırsızın _l*;h;n;—Gelen İlk İş Olmuştu, Fakat Beklenmiyen Bir Mania Çıkmasaydı ... Cüzdanımı — açarak — içindeki ganknotları gösterdim. — Mükemmel! dedi, paranızı saklıyabilirsiniz. - Size itimadım yardır, yarın gidip daireyi tutarız we derhal yerleşiriz. Zira kaybe- dilecek biç zamanımız yoktur. Maamafih ben tamimleri daha evvelden huu'lıüı.Glı_ecıluiniz. balık ıntlıhhtııyı düşecektir. — Fakat hemöz ne ya- pacağımızı anlamış değllıî — Tek kelime ile söyliyeyim; bir banka tesis edeceğiz! — ÖOn beş bin frank sermaye ile mi? Sakın akhnızı bozmuş ol- mıyasınız ! Rosvel kuüvvetli bir kahkaha kopardı: — Hayır aklımı bozmadım. Ve sizi temin ederim: Bu on beş bin frank ile tesis edeceğimiz bankaya bir haftaya — varmaz müşteriler akın edecektir. — Fakat aziz dostum, dün- yada ilânsız hiç bir şey yapılmaz. Bu kadar muazzam bir işi halka duyurmak için lâakal yarım mil- yon franklık reklâm ister! — Müsterih olunuz, reklâmı bizzat müşteriler yapacaklardır. Ben yolumu tayin ettim, gidece- ğim yeri pek iyi biliyorum! — Fakat mademki bu teşeb- dan bu derece emindiniz, neden daha evvel başlamadımız? — Çünki paraya muhtaç de- gildim. Biliyor musunuz ki kumarda eşekçe kaybettiğim servet te gi- rişeceğimiz — teşebbüse müşabih bir teşebbüsün —mahsulü idi? bilmem ara sıra gazete okur musunuz ? — Elbet! — Ohalde ( Brüksel ) de kâin ( Katolik Bankası ) meselesini elbet batırlarsınız | — Nasıl hatırlamam, on beş gün mütemadiyen yalnız bu me- seleden bahsedildi. Dostum bir saniye geniş bir nefes aldıktan sonra ilâve etti: — O Halde size haber ve- reyim; bu katolik bankasını ben tesis etmiştim, ve cebimde topu tobu yahız on bin frank olduğu halde!, Ve elbette hatırınızdadır: Bu-bankanın müdürü günün - bi-> rinde cebinde - milyonlar olduğu balde savuşu vermişti. a — Evet - biliyorum! — Kendi hesabıma hisseme Gç milyon isabet etti. Kaçarken yakayı ele vermek betbahtlığına uğrıyan arkadaşım da aynı mik- tar parayı-cebine doldurmuştu. Her ne ise beray malümat lâve edeyim: Ben ötedenberi ban- kacılık — işleri ile meşgul olurum. Zira bu sahada altın madeni vardır. Bütün mesele bu madenin damarımı bulmaktadır. Rosvel beni hayretten hayre- te düşürüyordu. Hakikaten kuv- vetli bir adamdı. Ve keşfettiği altın damarının ne olduğunu he- nüz bilmemekliğime rağmen bana şimdiden büyük bir itimat telkin etmiye başladı. Maamafih girişe- ceğimiz teşebbtis çok tehlikeliydi. Bununla beraber hoşuma gidi- yordu. Ne yaparsınız böyle yara- tılmış bir adamım: Sürprizleri severim, hiç beklenmediği bir zamanda zuhür eden hâdiselere bayılırım. [ Rosvel devam etti : — Bugün öğleden sonra ta- mimlere bir defa daha göz ata- L cağım ! Bunlar (Brüksel) de halkı celbeden ilânların aşağı yukarı birer kopyalarıdır. Okuduğunuz zaman bankacılık işlerinin ne derece acemisi olur- sanız olunuz; çok basit bir işten ne büyük istifadeler temin edile- bileceğini siz de anlıyacaksınız! Muharebeden — sonra — halkın vasat tabakası çok sıkıntıya düş- müştür, geçinebilmek için mas- rafım kıstıkça kısmıştır. İşte ben bu sımfa hitap edeceğim. Ser- mayelerini altı ay zarfında yüzde otuz. — nispetinde — artıracağımı söyliyeceğim, Bunun için yegâ- ne şart bana asgarl üç bin frank terdi etmeleridir. — Bittabi bu paranın faizini verecek değilsiniz! — Aldanıyorsunuz! — Bilâkis yatırılacak olan parayı ilk müş- terilerime faiz olarak dağıtaca- gun. Ve buna kasada muazzam bir servet — birikinceye kadar devam edceğim, o zaman da ne var neyok topliyarak - sirra kadem basacağım! Şimdi anladı- nız mi? — Hem de mükemmelen! — Güzel! Artık bankaya nasil bir isim takacağımızı düşünmiye [ sıra gelmişlir, zannederim! Hatı- rınizda iyi bir isim var mi acaba? — Hayır!, BAA — Bana öyle geliyor ki: (Küçük Sermayedarlar Bankası ) diyebiliriz. (Brüksel) de iken Ka- tolik müşterilere hitap etmiştim. Burada ise küçük sermayedarlara, mütekaitlere ve küçük memurlara hitap —edeceğiz! Unutmayımız: yarın işe başlıyoruz. Fakat daha evvel yapılacak ufak tefek bazı merasim vardır. Lütfen bana iki bin frank veriniz ! — Buyurun ! — Teşekkür ederim. Yarın sabah saat dokuzda sizi bek- lerim! — Fakat dostum düşünceniz fena değil, bilâkis güzel! yalmız itiraf ederim ki ilk müşterileri na- sıl celbedeceğinizi merak ediyo- ruml! — Gayet basit! Brükselde işe başladığımızın daha ikinci hafta- sında halk içeri girmek için sıra bekliyordu. — Peki zabıtanın işimize bur- nunu sokmasından korkmuyor- musunuz? * — Elbette hayır! Faizleri muntazaman verdiğimiz müddetçe Üzerimize — şüphenin tozu bile konmaz! — Zabıtanın rolü ancak kendisine şikâyet edildiğ zaman başlar! Halbuki Liz © zaman çok- tan Allaha ismarladığı çekmiş bulunuruz! * Rosvelden — müsaade alarak dişarıya — çıklım yolda düşünü- yordum: Evet, bu gencin teşebbüsü muvaffakıyetle — neticelenebilirdi. ( Brüksel ) sergüzeşti bunun bir delili idi, meraka hiç mahal yoktu. Kolombia oteline döndüğüm zaman ( Edith ) beni çok neşeli görerek sebebini sordu, işlerimin tahmin ettiğimden daha iyi yü- | rüdüğünü — söyledim — ve ilâve ettim : — Rosvel ile ortak - olduk, bir banka tesis ediyoruz. Sakın meraka düşmeyiniz, mücevherle- rinizden istifade edecek değiliz. Bilâkis yakımda tekrar milyoner olacağız ! Edith boynuma sarıldı: — Muvaffak olacağından e- mindim, dedi. Felâket haberini verdiğim za- maa söylediği cümleleri hatır- latmaktan ictinap ettim. Esasen © feci haberi öyle damdan düşer gibi söylemekle büyük bir hata yaptığını - bili- yordum. Kadınları sıkı bir tec- rübeye tâbi tutmak doğru değil- dir. Erkeklerin alelekser felösofane bir tarzda karşıladıkları hakikat- leri onlar pek güçlükle hazme- derler. Alelhusus — itiyatlarından bir- denbire vazgeçmek icap etti mi hiç dayanamazlar. Binaenaleyh — karar verdim: yeni bir felâkete maruz kala- cak olursam malüm hâdisenin tekerrürüne meydan — vermemek İstanbul "Hava_ F ilpsü Vatan müdafaasının ehemmi- tini çok iyi takdir eden İstanbül halkının Tayyare Cemiyetine vaki olan kıymetli - teberrülerile şim- diye kadar yedi tayyare alınmış ve bunlara (İstanbul ), (Beyoğlu), ( Beyazıt ), ( Fatih ), ( Üsküdar ), | (Adalar) ve (İstanbul balıkçıları) İ bu suretle İstanbul tayyarelerinin adedi dokuza — baliğ olmuştur. Bu tayyarelerimize 30 Ağustos Tayyare Bayramında Yeşilköyde büyük merasimle ( Eminönü ) ve ( Boğaziçi ) isimleri - takılacaktır. Merasimin hitamında tayyareleri- miz İstanbul üzerinde uçarak balka beyanname atacaktır. Res- mimiz yeni tayyarelerimizi gös- termektedir. isimleri konulmuştu. Bu sene İstanbul namına ay- ypeca iki tayyare daha alınmış ve [ İstanbul Evkaf Müdüriyeti İlânları ] için (Edith)e söylemiyeceğim. Kıymeti muhamminesi ( Arkası var ) Resminizi Bize Gönderini. Te Size Tabiatinizi Söyliyelim 24 AHH.Bz: Sakin ve — kendi âLemjin de dir. Hürriyetini fazla usul ve mera- sim kuyudatı- na pek — gele. mez. Rahatına düşkünlük gös- ftermez, mih: net ve meşak- kate tahammül göstermek isler. Menfaatlerinden başkaları da istifade edebilir. B 23 Eskişehirde Her şeye ka- pılmaz ve atık maz, — fiil >ve hareketlerinde ihtiyat ve te- enni — vardır. İntizamı sever. Pek — serbest değildir, para- sını: ve eşya- sını hüsnü i- timal etmesini bilir. 25 Tamaz Et: (Fotoğrafının der- cini istemiyor.) Ciddi ve vakurdur. İntizamı sever, usul haricinde —iş görmek — istemoz. Mes'uliyetten endişe eder. Çalırk müteheyyiç ol- maz, soğuk kanlı davranır, Mem- faatlerine taallük etmiyen şeylerle Sever, Kâzım B.: pek meşgul olmaz. H 26 Bakkal Al! Haydar El.: (Fotoğrafımnın — dereini - istemiyor.) Serbest tavırlıdı. Kendisini sıkin- tıya koymaz. Rahatina pek düş kün değildir. İşinde beceriklidir, Nadiren neşesini zayi eder. Tarzı telebbüsünde ve imizam “kuyuda- tında ihmalci olur, R ——— a 870 Eyipte Bahariyedeki Mevlevi tekkesinin odalarile yemekhane, mutfak, hamam kısımlarının ahşap ve kârgir enkazi yirmi gün müddetle müzayedeye konmuştur. İhalesi Eylülün 10 cu cumartesi günü saat on beştedir. Taliplerin pey akçelerile beraber İstanbul Evkaf Müdiriyetinde Mahlülât kalemine müracaatları ilân olunur. * meti Mılıxı.:ınenıl Lira 300 Şahhuban mahallesinde Zeyrek caddesinde 2 ve 4 No.lı imam meşruta - hanesinin ahşap enkazile ittisalindeki ve moloz duvar (temel taşları hariç olmak şartile) yirmi gün müddetle müzayedeye konmuştur. İhalesi Ağustosun otuz birinci çarşamba günü saat on beştedir. Taliplerin pey akçelerile beraber İstanbul Evkaf Müdüri- yeti binasında Mahlülât kalemine müracaatları. Erenköy Kız Lisesi Müürlüğünden : 1 — Birinci ve devre mezuniyet imtihanları Eylülün birinci günü başlayıp on beşinci günü nihayet bulacaktır. 2 — Diğer sınıfların ikmal imtihanları Eylülün ilk haftasında baş- hyacaktır. y 3 — Mektebe devama eden leyli ve nehari talebe Eylülün ye- dinci gününden sekizinci günü akşamına kadar hergün dokuzdan on iki kadar mektep tababetine müracaatla sıhbhi muayenelerin ve on üçten on sekize kadar kayıtlarını tecdit ettireceklerdir. 4 — Bu müddet zarfında kayitlarını tecdit ettirmemiş olan leyli ye nehari talzbe yerine yeniden müracaat edenler alınacaktır. 5 — Mektebimizin bu sene açılan ilk kısım dördüncü ve beşinci sınıflarına leyli kaydolunacak talebe ile orta ve İise sınıflarına leyli ve nehari kaydolunacak talebenin Eylülün onuncu cumartesi gü- nünden on beşinci perşembe günü akşamına kadar herüün dokuz- dan on ikiye kadar sıhhi muayeneler ve on üçten on sekize kadar kayıtları yapılacaktır. Kaydolumacak talebenin velileri, tahsil vesi- kaları ile ile hüviyet cüzdamı kartonsuz dört fotoğraf yanlarında bulunacaktır. Kayıt ve imtihanlar hakkında tafsilât almak istiyenlerin mektep idaresine müracaatları. 6 — Eylülün üçüncü günü mektebimizde yapılacak meccani leyli müsabaka imtihanına gireceklerie sıhhat raporları ile, fakrühal mazbatası ve tahsil vesikalarını Ağustosun gününe kadar mektep idaresina vermeleri Eylülün üçüncü cuma günü sekiz buçukta mek- Ş tepte hazır bulunmaları lâzımdır. Karaman Cümhuriyet Müddeiumumiliğinden: Karaman mürettep Ağır Ceza mahkemesinde açık bulunan 40 lira maaşli kitabete tercihan makina ile yazmakta sür'at ve maha- ret gösterenler tayin edilecğinden evvelce imtihan edilenlerden maada talip olanların evrakı müsbite ve fotoğraflarile Karaman C. Müddeiumumiliğine müracaat ve imtihan için tayin olunan eylülün 15 inci perşembe günü hazır bulunmaları ilân olunur.