SAZAR OL vel # Hasan Beyin Monoloğu Haddiniz varsa siz de yapın; başınıza gelecek şey, pişmiş ta- vuğun değil ya, hatır için çiy ta- , vuk yiyenin bile başına gelme- >miştir. tahammül herşeye göstermiştir. Fakat hiç kimse bir defa olsun | herhangi bir tenkit karşısında kaldığı zaman boyun büküp: — Doğru, —hakkınız dememiştir. Bakın efendim, size küçük bir wak'a anlatayım. Benim bir ter- zim var. Bir ay evvel kendisine bir kostüm — diktirmiştim.. Sağ olsun fena dikmedi. Fakat her me sebeple ise bilmiyorum, ce- ketin sağ kolu sol koluna nis- betle dört buçuk parmak kısa kesilmişti. Aynanın karşisına geçer geçmez gözüme çarptı. Nezaketle söyledim.. — Affedersiniz. Terzi Beye- fendi, bu ceketin sağ kolu kısa olmuş.. Terzim yüzünü buruşlurdu : — Yok, dedi, benim san'ati- me hakaret edemezsiniz. Siz bir defa baksanız a ceketin sağ kolu kısa değil, sizin sağ kolunuz sol kolunuzdan daha uzun, onun için size Öyle geliyor.. Allah Allah, benim terzim güya hata etmiyor da, beni yara- tan Cenabıhak mı bir kolumu kısa, bir kolumu uzun yapıyor.. Ne demeli, insanların yaradılışında tenkide tahammül edememek illeti var.. Bu satırlar yazılırken dayım.. Karşımda sarı saçlı, mavi gözlü genç irisi bir taze var.. Eh, Allah şahibine bağışlasın, hiç te fena değil.. Fakat kirpikle- rinin Üstüne, bilmem ne sebeple ise | bir kat ta iğreti kirpik takmış.. | reti şey hakikl gibi olur mu? ir ucu biraz gevşemiş, gözünün alt kapağına doğru sarkıyor.. kıla: ey, dedim, küçük hanım- cığım, iğreti kirpiğiniz düşüyor. Ya büsbütün çıkarın, yahut ta İyi yapıştırın.. Aman efendim aman, ben miyim bunu söyliyen? Küçük hanım yüzüme baktı baktı da: — Rica ederim terbiyesizlik etmeyin, benim değil, sizin kir- pikleriniz iğreti; sanki ben far- | kına varmadım mı?.. Diye haykırmasın mı?.. Allah allah, allah allah fakat | mne diyebilirdim... Kabahat bende- | ki tenkide kalkışmıştım. Tövbe, tövbe; bir daha kim- senin yaptığı bir işi tenkit et- miyeceğim Pazar Ola e — Etendi o ne baldir; sabah- tanberi aynanın karşısındasın? —Ne yapayım karıcığım? Türk erkeği kadınından güzel- dir, dediler. Ben de aynaya veriyorum. Senden bakıp hak mişim İ Bu dünya dünya olalı, herkes var 1 | vapür- | | | (Nİ HASAN | Komşu — Aman Hasan Bey hiç sorma, kızım hastalardı, derecel hararet oluz dokuzu geçti.. Hasan Bey — Güneşte mi, gölgede ml ?.. KADIKÖY VAPURUNDA Neler var, neler neler. Kadıköy vapurundal.. Sayayım birer birer Kadıköy vapurunda L. * Karşımda bir matmaze Bilseniz ne de güzel; Dedim, haydi bana gel Kadıköy vapurunda !. * Ne de kıvrak sarışın, Benl yaktı bakışın ; Buluşsak yazın, kışın Kadıköy vapurunda !.. * Aman kahve rengili, Durmuyor yine dili; Çağırdım bili bili Kadıköy vapurunda !.. * Vız gelir Düaya bize; Payan yok zevkimize, Açılalım "denize Kadıköy vapurunda |.. P. 0. Hasan B. Baş Dönmesi Haşan Beyin tarafın oturdum .. daha olmuş Peki rile değiştirmedi sırada — olü- vaziyeti rica eder- din!.. — İçlerinden biri her ni Bana voörirdi!.. — Güzel söylü- yorsun amıma, bi- zliın vagonda ben- den — başka — hiç kimse yoktu. Kime rica edip yerini le- tiyecektim 1.. YAT Hasan Bey, komşusuna misafir | | gitmişti. Komşu — yakışıklı bir adam olduğu halde karısı da aksine mütbiş çirkindi. Beraber otururlarken Hasan Beyin gözü kadının portresine ilişti... Komşu sordu: — Nasıl Hasan Bey, beğen- din mi, karımın resmi; bu resim tam elli liraya yapıldı.. Hasan B. resme dikkatli dik- katli baktıktan sonra: — Yazık, dedi, bu kadar para verdikten sonra daha güzel bir kadın resmi yaptırılabilirdin. Dolandırıcı Hasan B. dolandırıcı diye ismi çıkmış bir ahpabile konuşuyordu.. — Azizim ben senin haline acıyorum.. Ya alacaklılarından biri karşına çksa ne yaparsın?. — İmkânı yoktur.. — Nasıl imkân olmaz?.. — Ol&maz, alacaklılarım daima yaya gezerler, bense otomobilden aşağı inmem Tahat ederiz.. duvardaki | — Hasan Bay, bu ne kıyafet; bu sıcak yaz gününde Insan kürklere bürünüp sokağa çıkar mı 7.. ğgğine baksana !.. — Ne yapayım kamşu; havanın mütemadiyen değişmesine karşı bön bu çareyi buldum.. Eğer akşama kadar sıcak dovam ederse ben bu kıyaletle rahatsız olurum, fakat oğlan İncecik mayosile rahat eder. Eğer soğuk çıkacak oluraa bu sefer ağlan Üşür amma bana bir şey olmaz.. İkimiz birden rahatsız Bir dela oğlunun giydi- Geçmesin diye bu yaz, Dün yine gezdim biraz. Bir sarışın yaramaz; Yanıma koştu geldi.. * Sokuldu kırıtarak, Vücudü ne de kıvrak; Aman aman şuna bak Bir anda coşltu goldi.. * Akşam hava serindi, Koya gölgeler sindi, Güneş denize Indi Her tarat loşlu geldi.. * Çektirmiş aşka çile, Cıldırtti beni Lâcivert gözlerile Ne kadar hoştu, geldi.. * Bu yaşta sana tamam.. Almıyor Ha kafam, Hasan Bay ben Inanmam.. Mutlak sarhaştu, geldi.. —. Tevrat Sarraf Mi tap — olsün Hasan Bey, bir tevrat verse Hasan Bey bi rat — düşündükten sonra cevap — ver- dikiz Zannetmem Tüzumu olsun, dok tor bakıyormuş, da- ha Hahamı çağır- Mamiş.. la. öğleden sonra da sEmi Kait Hasan Beyır.ımFıkraları öenedi Hasan Bey daima kirli göze lekle gezen bir dostuna sordu: — Senin kardeşlerin var mı? — Yokl. — Dayım, amcan filân?.. — Yok!.. — Çok yakın düşenlerin de yok mu?.. — Hayır, hiçbiri yok, fakat bunları niye soruyorsun? — Gömleklerini temizken kim geyiyor diye merak ettim del.. Kavga Hasan Beye mahkemede hâ- kim sordu.. — Taci Beyle Naciye hanım kavga etmişler, siz de şahitmişsi- niz |.. — Evet Hâkim efendi.. — Bu kavga nerede, ne vakit başladı. — On sene oldu !.. — Nasıl on sene evvel olur?.. —Evet on sene evvel ben nikâhlarında şahittim. Evlenmek Hasan Beyin oğlu yirml ya- şına gelmişti.. Konuşurlarken bir | gün Hasan Bey: — Artık, dedi, evlenecek yaşa | geldin.. Kendine münasip birini bulmalısın!.. Oğlu içini çekti: — İyi söylüyorsun amma baba, sen annemle evlenip yaşamışsın, ben senin gibi mi ya, yabancı bir kız bulup evletteceğim... Onuncu Hasan Beyin karısı, Hasan Beyden evvel daha sekiz kocaya varmış, kocalarının sekizi de öimüş, Neden sonra dokuzuncu olarak Hasan Beyi bulmuş, ev- lenmişti. Hasan hastalanmış başucunda : Bey günün birinde yatıyordu.. Karısı — Kocacığım, sen — ölürsen beni kimlere bırakacaksın ? diye hüngür hüngür ağlıyordu. Hasan Bey tahammül edemedi.. Başını | yastıktan kaldırıp: — Merak etme karıcığım, yabancıya değil, onuncu kocana bırakırım, Köpek Hasan Bey lokantada garsona bar — Maşallah Hasan Bey senin ikizler arlık büyüdüler.. — Bilyüdüler ya, hanımtey- » Bu sene mektebe de gl- decekler.. Birisini yazdırın üc- retini vereceğim, öğk y :;ydı_lır 4