,——————— " Hapkın GÖZÜ HATKİN>KULAĞI HABIRN. DİLİ No: 731 Kapı Yazı işleri telefonu: İstanbul — 20203 v—KT DN lar Gazetecilere Kapalı Dünya Güzeli Keriman Hanımın Aile- sini Sinirlendiren Bir Hâdise... Gazeteciler dün müşkül bir | vaziyet karşısında kaldılar: İ Bir meslektaşımız Dünya Gü- -| zelinin evine gitmiş, konuşmuş, | müstakbel projelere temas etmiş, bir hayli - haber toplamış, gelip gazetesinde yazmış! İşte size İüzumsuz bir. mü- nakaşanın başlangıtı : Aile iddia ediyor ki, yazılan cümleler söylenen | ler değildir, her halde ga- sültununa —geçmemesi icap hususlardır. ve karar ve- ci zete eden rmiştir: — Badema gazetelere mülâ- kat vermiyecektirl Biz de ilân edelim: — Gazeteye girmesi hoş gö- rülmeyen cümleler dünya güzeli- nin erken veya geç evleneceğini anlatan cümlelerdir. Bereket versin: Hâdisede alâkadar teğiliz, binaenaleyh kararı yumşatmıanın yolunu nasıl olsa buluruz, dedik ve ilk iş olarak Keriman Hanımın dayısı bestekâr Muhlis Sabahat- tin Beyin peşine düştük. Tesadüf yardım etti. Muhlis Sabahattin Bey karardan haber- dar değil, yazın sıcak günlerinde tercih ettiği hafif bir yemeğin karşısında, karpuz, peynir ve ek- meğini yerken, bizi tebessümle karşıladı: — Hayrolal — Bu defa da musikiden bah- sedeceğiz! (Ayşe) bestekârına siz mu- sikiden bahsediniz, tek gözlüğünü derır eline alarak —anlatmıya 5?'1"_:', Dünya Güzelinin sıkılmadığı bir mevzudur. Fakat biz bu mevzuu hemen — amaereti semiz bir pozu (Fote Süreyya bir miktar tebdil ettik: ( Doramı 10 uncu . sayfada ) Burhan Cahit Bey, Keriman Hanımı Güzel Bulmamata I Keriman Halis Hanımın dün- ya güzelliğine seçilmesi, gazetele- rimiz arasında şiddetli bir müna- kaşanın çıkmasına sebep oldu. Hâdiseyi elbette bilirsiniz. —| YaSna Hanım Törk güzel | olarak seçilip Avrupaya gönde- rildiği zıışıaıî Burhan Cahit BGY | bu banım kızın - Törk - güzelliğini | temsile muktedir olamıy::-.zı?mı | söylemişti. Beynelmilel hakem | hgwli şBurlı:ııı gıhil Beyin dü- şüncesinde yanıldığını filen gös terdiği zaman, Cümhuriyet gaze- tesi bu meslekdaşın ©o yaman söylediği sözü hatırlattı: — İşte sizin fikriniz, işte 6c- :i")ilerdın müfekâep bir hakem | eyetinin kararı, dedi. “Bu vaziyet karşısında Burhan Cahit Bey acaba fikrini değiştir- di mi? Bizce yanılmış olduğunu söy- lemesi lâzımdi. Fakat o : — Güzelliğin sırf bir zevk ve tabiat meselesi, olduğunu hatır- latmakla söze başladı. & BARB sr $ Burhan Cahit Bey mz fikrini el'an ve aynen muha- f tmekte : ıı.ı_c Beynelmilel - hakem heyeti Keriman Hanımı güzel bulabilir. Fakat benim bu fikre iştirak et- mekte bir mecburiyetim yoktur, demektedir. ğ ; Fakat biz sözü yine kendisine ar Ediyor bırakalım. Meslekdaşımız diyorki: — Ben el'an ısrar ederimki Keriman Halis Hanım güzel de- ğildir, şüphesiz ki bu ısrarımın sırf bir zevk ve tabiat meselesi o- duğunu hatırlarsınız. Benim tabia- tüm ekseriyetin güzel gördüğü bir şeyden hoşlanmaz. Ben bunda kat'iyyen bir Suç tasavvur etmi- yorum, bu itibarla sırf bu fikrim- [ den dolayı şehsıma tevcih edilmiş olan hücumu da doğru bulmuyo- | rum. Ben Keriman Halis Hanım için güzel değildir, Bunu: ni şeklinde tefsir ederek şahsıma hücum etmek cidden büyük bir haksızlıktır. Her insanın güzellik ölçüsü ve şekli vardır. Bu ölçü üzerinde fikrini sarahaten söyliye- bilir. Benim de güzellik kıraliçesi hakkında söylediklerim bundan ibaretti. Ben: * — Kıraliçe Avrupa da Türk ( Devamıi - Binci * sayfada ) demişim. | — Haini vatan, Türk düşma- | Dünyanın Râal; İktısadi Temeller Üzerindedir Gençlere İktısatçılîk Tavsiye Ederim. Memlekette Muzır Bir Zümre Vardır Hayatın günden güne şekil değiştiren — güçlükleri karşısında meslek iİntihabı şaşırtıcı, yoruacu bir iş oluyor. Hem kazançlı, hem memleket ihtiyacına uygun bir meslek intihap ötmek çok güç- tür. Bugün lise tahsilini bitiren gençleri ve onlarin ebeveynlerini en çok düşündüren mesele budur. Doktor, avukat, mühendis, dişçi ve sair mesleklerin hangisi ter- cih — edilecektir? — Bulunduklari mesleklerde muvaffak olmuş şah- siyetlerin fikir ve — mütaleaları meslek intihabında iyi bir rehber olacaktır. Biz, karilerimizin bu ihtiyacına cevap vermek için böy- le bir tavsiyede bulunmak - salâ- hiyetini haiz olan zevatın müta- lealarını topladık. Bugün Ticaret Mektebi Müdürü Hüsnü Beyle görüştük. Hüsnü Bey diyor ki: — "“Muztarip beşeriyeti kurta- rıcı, ona refah, şifa, teselli ve heyecan verici her mesleği seve- Fim, Her-genç kendi - kabiliyet ve istidadına göre, en iyi inkişaf edeceği mesleği tercih etmelidir. Maamafih bazı meslekler var- dır ki, bunlar insaniyete hizmet ettikleri kadar onu tahrip te et- mektedir. Meselâ kimyagerliği hem tav- Belediye Aleyhine (900) Yüksek Ticarel mextebi Müdürü Hüsnü Bey siye ederim, hem kat'iyyen müna- sip görmem. Çünkü Akdenizden Sidneydeki ölektrikleri yakacak kadar kudret gösteren bu mes- lek, Akdenizden Sidneyi — topa, ateşe de tutabilir. Dünyanın refah ve huzurunun iktısadi temeller Üüstüne — bina edildiği bu zamanda hiç şüphe yok ki, memleketimizde adetleri az bulunan iktısatçılarımızın ço- (Devamı 8 inel sayfada) Bin Liralık Bir Dava Belediye 330 senesinde Fransız Perye Bankasından bir iilym altin liralık bir istikraz yapmıştı. Mukavele mucibince Belediye bu parayı elli senede ödiyecekti. Şimdiye kadar borcun 500 bin lirası ödenmişti. Perye Bankası borcun altınla ödenmesini ileri sürerek Lozan Muahedenamesine göre — şehrimizdeki — Fransız Hakem Mahkemesine ve Belediye ile kefili olan Hazine aleyhine 900 bin liralık bir dava açmıştır.. Muhakemeye 8 eylülde baş- Janacaktır. —a l Anlayışa G I Doktor — Azizim, sen iyice bir nezle olmuşsuu. Hasta — Aman doktor.. Son de her vakit nezlenin iyiliğinden bahsedersin. ct