4 Sayfa Şair Ve Filozof Gazeteler yazdılar: Hintli Fi- lozof Tagor, Şirazlı şair Hafızın mezarını ziyaret etmiş, mermer sandukanın bir kenarına çömelip derin derin düşünmüş ve şairin divanından kendi vatanı için te- feül ederek hoşnut kalmış! Bu haber birçok şeyler ilham edecek mahiyettedir. Bir kere | Hintli filozofun “1388, de ölen şairi ziyaret etmesindeki sebep ,nedir? Şiir ile felsefenin kardeş- Iııı mi?.. Zannetmiyorum. Çünki | gair ile filozof tabiatte ikiz de olsalar, Hafız merhum yine bir | istima teşkil eder, O, tek bir | beyti (?) müstesna olmak Üzere bütün şiirlerinde felsefeyi ihmal ve istiskal etli, yalnız ve yalnız | Hüsnüaşkı — terennüme — çalıştı. | Güzellik bu yanık şairin mabudu, aşk ise ibadeti idi. Demek ki Hintli filozrofu onun mezarma meslek birliği değildir. Ya Tefeüil ?... Yirminci asrın müspet düsturlarımı düşüncelerine esas ittihaz eden bir filozof, beş yüz küsur sene evvel yaşamış | olan kalender bir şairin kerame- tine ve © kerametin hâlâ devam ettiğine inanır mı? îçin içyüzü ne olursa — olsun, Timurlenk ile Hafızın mülâkalı, bu ziyaretten daha zariftir. Ma- lâm olduğu veçhile Aksak Ci- hangir, Şirazı zapzetliği vakit -öÖmrünün son günlerini yaşa- yan - kıymetli şairi huzuruna ça- girtmiş — ve şu şekilde — itap et- mişti: — Ben bütün dünyayı Semer- , kantla Buharanın şerefini yükselt- mek için tarumar ediyorum. Sen ne cüretle benim öz yurdum olan bu toprakları sevgilinin tek bir “ Beni ,, ne feda ediyorsun?|2) Hafız, mabadi hayli tehlikeli görünen bu ağır itap Üzerine tav- rımı bozmuyor, sadece üstündeki yartık cübbenin eteklerini açarak gömleksiz vücudunu gösteriyor: — Şm'hlııııp, diyor, işte bu bahşişler mi ki beni böyle çıplak bıral Sri Filozof Hintli, muhakkak, bu kussayi işitmiştir. ve Hindistanı da bir aralık zaptetmiş olan sat- vetli cihangire bu yolda cevap veren şairin cesur ruhundan ken- di vatandaşlarına da bir zerre sirayet etmesi için diz çöküp yak varmıştır! 4Ş İK Hahızm Telseta ila” alâkadar olun birlcik böyti şudür : Mazi agazü zi encamı cihan bi haberlim Evvelü ahiri in köhne kitap üftadesi | Tercümesi: Biz, dünyatın — nastl başlayıp tâsıl bitecoğini bilmeyir. Bu köhne kitabın baş ve son — kısımt ke- puktur. (2)| Timurun iliştiği beyit te budur: gger an türkü Şirari best aret dili mâra Behalü hindüyeş bahşem Semerkandü Buharara ! 'Tercümesi; O Şiraztı Türk dilberi bizim gönlümtüzü hoş ederse onun kara benine Somarkant — Buhara töp- raklarını bağışlarız ! Seyhanda Boğulanlar Bir hafta evvel ticaret mak- yadile Adanaya gelen Rizeli Mehmet | oğlu Nâzım yıkanınak üzere Sey- han nehrine girmiş, fakat yüzmek bilmediğinden suyun cereyanına kapılarak boğulmuştur. Bu faciadan başka Kayserili Osman oğlu 30 yaşlarında Reşit isminde bizi de Seyhan nehrinde | bize güzel bir manzara - seyret- yıkanırkea yüzmek bilmediğinden | boğulmüş.ur. soN POSTA Bitlis Cennet Gibi Vei ——— Bu Beraber B Bitlis (Hususi)- Şark Vilâyetleri- mizin şirin bir köşesini — teşkil eden kasabamız gerçi — bir kış memleketidir. Fakat güneşin pek mebzul olan iltifatı neticesi- dir ki şimdi biz de yaz sıcakla- rile mücadeleye girişmiş bulunu- yoruz. Bu mücadele karlı ayran, | dondurma ve şurup - ticaretine hayli itibar kazandırdı. Sıcaklarla mücadelede muvaf- fak olmak istiyenler, şimdi buz gibi kaynakların civarım doldu- rüyorlar. — Gündüzleri — öğleden itibaren başlıyan bunaltıcı sıcak- lar yatsı vaktine kadar şiddetini muhafaza ediyor. Fakat gece yarısıma doğru paltosuz gezebi- lenlere “bravo,, diyoruz. Bununla beraber mevsim icabı kasabamız daha fazla ” şirinleşmişlir. Gerek kasaba, gerek civar- Çerkeşte Belediye İçin Faaliyet Fırsatları Pek Çoktur Çerkeş ( Hususi )— Bizim Be- lediyemiz faaliyete geçecek olursa halkın takdir hislerini tahrik ede- cek birçok fursat ve imkânlar bulabilecektir. Meselâ, Belediye- mizden ilk beklediğimiz iş, kasa- baya ışık temin etmesidir. Hele biricik İlkmektebimizin önünden —açıkta akan — lâğam kapatılırsa belediyemizden çok memtun kalacağız. Bu arada hamam ihtiyacının temin edilme- gini, bilhassa 928 de yanan ha- mam kazanmın yeniden yapılma- | sını bekliyoruz. Belediyemiz bir müddet ev- vel bir park yaptırmak kararını vermişti. Bu kararın tatbik sa- hasına geçmesi çok - güzel bir hareket olacaktır. Bizim kasabada gençliğin spor hareketlerine te- mayülü çok fazladır. Eğer müte- hassıs bir zat bu işin ge çerse kasabamızda dinç ve zinde sporcular gözükecektir. — Yn. Çankırıda Maatif İdaresi Güzel Bir İş Başardı Çankırı (Husasi) — Şehrimiz ilkmektebinin bahçe — duvarları ötedenberi kara kerpiçlerle garip bir manzara arzediyordu. Fakat husust idare bu kusurun farkına vardı ve bunun telâfisi için 3500 lira ayırdı. Bnun üzerine Maarif İdaresi harekete geçti. Eski duvarlar yı- kıldı ve yerine betou başlıklı demir parmaklıklar çevrildi. Şu- nu da söyleyeyim ki bu yeni manzarayı tenkit edenlere bura- da büyük bir ekseriyet hak ver- miyor. Çünki yeni yapılan eser mek ve hahz sevinmek - fırsatını vermiştir. h. Şark Beldemız Yaz Mevsimile Guzellıklere Kavuştu Güzel Bitlisten bir manzara mız, tabiatin bin bir güzelliğile süslüdür. Yemyeşil yamaçlarında güzel ağaçların letafetini kazanan kasabamızda şimdi her mahalle şirin bir köy ve her ev eşi bulunmaz bir sayfiyedir. Burada hava temiz, sular saf ve berrak- tır. Diyarbekirde ve diğer kasa- balarda — sıcaklardan — ürkenler, mevsimi hoş geçirmek kaygusile buraya akın ediyorlar. Fakat şehir dahilindeki gece hayatı başladı derşem mubalâğa etmediğime derbal inanabilirsiniz. Gökmeydanda Yılmaz kütüpha- | Tekırdagmda a * Bir Möüsamere Tekir dağı (Hususi)- Şeh- rimizde Hilâ- Hahmer men- faatine bir mü- samere verildi ve bu sevimli hayır cemiye- tine, — hâlkın gönülden. ge- len yardımla- rile bir miktar menfaat temin edildi. Hepi- mizin yarasını saran bu çce- miyet için verilen müsamerede gençlerimizin — gösterdikleri mu- vaffakiyet herkes tarafından ab- kışlandı. Bilhassa saz heyetinin teren- nüm ettiği maballi ve milli şarkı- lar çok beğenildi. Bu arala tem- | sil edilen tarihi piyeste Cazım ve Macit Cevat Beyler takdir edil- diler. Macit Bey ayrıca bir hi- tabe irat etti ve Hactı Mehmet Beyin monoloğu da alkışlar top- ladı. Bu münasebetle halkımz da güzel bir gece geçirdi. — A,H Bir Boğulma Faciası Bitlis ( Hususf ) — Şehrimiz- de bir boğulma faciası kaydedil di. Hepimizi müteessir eden hâ- dise şudur: Yılmaz kütüphanesi civarından geçuek iptidai şekil- deki değirmenleri döndüren su yoluma beş yaşlarında bir çocuk düştü. Bu akar su çocukcağızı birkaç metre sürükledi, fakat zavallıyı kurtarmak mümkün ola- madı. Biraz sonra gelen doktor çocukcağızın gömülmesine ruhsat verdi — N, Y, Macit Cevat Bey nesi — ciyarında açılan park gece- leri çok kalaba- hık ve kısmen de eğlenceli olayor. İçtimat — hayat gün — geçtikçe hararetleni yor. Diğer — taraftan Belediyemiz dur- madan — tamiral işlerile uğraşıyor. Çarşı yolları düzeltiliyor, şehir dahilindeki ağaçlara par- maklık taktırılıyor, gıda madde- si satan esnaf kontrol altında bulunuyor. Belediye, mezbahanın şehir haricine nakledilmesi hak- kındaki kararı tatbik mevküne koymak hususunda henüz faali- yete başlamadı. Ziraat vaziyetimiz. oldukça i- yidir. Yaş meyva ve sebzeler bollaşu. Birkaç gündenberi taze te kar gibi beyaz ballarımız pi yasada satılmaya başlamıldı. ['P: kat şekerin — okkası benüz 7â kuruştur. Çay fiati 400 - kuruş- tur. — Niyazi Yılınaz — tAdanada Kulağımıza Çalınanlar Akıntı, Takıntı, Çakıntı.. Bir. akşamcı ledim: — Mehtaplı bir gece... Arna- vutköyünün Akıntıburnunda otur« muş, içiyoruz. Kafayı oldukça dumanlıyan bir arkadaş, Boğazın ayaşığı altında pırıl piril yanan Olarma baktı, Bekh der ” — Vullahi, dedi, buraya yan- hş isim koymuşlar, Akıntıburnu yerine Çakıntıburnu demeli idi. Hesap puslasına şöyle bir göz attıktan sonre: — Azizim, dedin, ne akıntı, çakmtı.. Ben, buraya yaraşan ismi buldum.. Hep birden sordular : — Nedir bulduğun isim? Güldüm : — Takıntıburnu en münasibi.. Bu gidişle gazinoda nasıl olsa bir miktar takınlı bırakacağız ! Bu ne Ba! Yoğurtçu, mahallede bağıra, ğıra dolüşiyordu. ıı_:-'Gayıı’ııı’... hlz.. Goyun sü- dilen ğa... ymahlı yoğurt. ünden geçliği evlerin birin den pencereyi vurdular. Yoğurtçu — seğirtti. Kapının önünde yoğurtunu tartarken, öteki komşuları da imrendirmek istiyen bir eda ile arka arkaya haykırdı: — Hey babam hey... Bu ye- ğurt ne be? Bu ne be?... Kapının içindeki müşteri kü- senin — Üstüne iğilerek — cevap verdi: — Ne olacak ? Bir karış toz.. En Küçüğü Kan Kımm. Ahpaplardan biri vardır. Ço- ahpaptan — din« Bir Senede 358 Knçdkçllık cuklarının yaramazlığından sıksık Hâdisesi Kaydediliyor Adana (Hususi) — Geçen 931 senesi haziran uymın birinci gü- nünden mayıs 932 nihayeline ka- dar geçen bir sene zarfında mıntakamızda 358 kaçakçılık hâdi- sesi tespit edilmiştir. Bu hâdiseler | neticesinde 1200 kilo rakı, 30 kilo şarap, 3 kilo şampanya, 18000 kilo cibre müsadere Bir Köyde Menenjit şikâyet eder. Geçen gün, sordukı — Nasıl senin yavrular? Dedi ki: - Kı'pıı gibi maşallah.. Meııııın olduk. De- — Hayır, dedı. bılllıuı.. Ök- sürükten, nezleden halleri harap... Hayret ettik: — Karpuz gibi diyorsun ya... Güldü: — Kar benzetişimin se« edilmiştir. — | bebi başka,, En küçüğü kan kıre mızı da ondan!.. Adana civarında Kabasakal Karamanda köyünde bir menenjit vak'ası gö- rülmüş ve hasta köylü tedavi al- tıma abnmiştır. Adanada Bir Tayin Adana ( Husust ) — Vilâyeti- miz Varidat Müdürü Zekâi Bey Balıkesir Maliye İdaresi Varidat Müdürlüğüne tayin edilmiş ve ye- rine de Balkesir Varidat Müdürü Celâl Bey getirilmiştir. Uzunköprüde Pancar Ziraati Köylünün İşine Yarıyor Uzunköprü ( Hususi ) — Son seneler zarfında şehrimiz — civa- rında pancar ziraat ve ücareti oldukça — ilerlemiştir. — Ortalığın buhranlı olmasına rağmen pancar ziraati bizim çiftçinin hayli işine yaramıştır. Şimdi bu havalide her taraf pancar tarlalarından ibaret gibi- dir. Diyebilirim ki pancarcılık Trakya mıntakasında en çok bi- zim tarafta inkişaf etmiştir. Al- pullu şeker fabrikası yeni sene için şeker istihsali faaliyetine geçmiştir. — M. M Bae üi C ö z Bir Cinayet Karaman (Hususi) — Bir nk şanlı delikanlı parasma tamaan feci surette öldürülmüştür, kati- ler meçbuldür. Hâdise şu şekilde meydana çıkmıştır: Aladağ yolunda Dikilitaş mev- künde bir ceset görülmüştür. Ce- set müddeiumumilik — tarafından - kazaya nakledilmiştir. Tahkikat neticesinde —maktulün Akkulak wı isminde bir delikanlı ok Göbeğinden, en ve surğdan alı m yarası ve çuug "=“MMI intaç et- miştir. nişanlı olduğundan hâdise günü, evlenme muamele- sini ikmal ettirmiş, bazı eşya, iki beşibirlik ve birkaç altın alarak köyüne — dönüyormuş. — Cesedin üzerinde altınlar bulunmadığından zavallı gencin parasına tamaan öldürüldüğü anlaşılmaktadır. Tah- hikata devam edilmektedir. Malkara Muallimleri Tekirdağ (Hususi) — Vilâye- timize tâbi Malkara köy muak- lirüleri iki aydanberi maaşlarını alamadılar. — Bugünlerde — maaş tevziine intizar ediliyor.