10 Temmuz 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

10 Temmuz 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

t 10 Teummuz TİMURLENK Evet Yarın Kat'i Bir Harp Yapı!'acak, Fillere Hücum Edilecek... “SON' POSTA Muharriri: Xxf Titreme Nöbeti Artıkî:ilğrindir. Develeri Toplayın Timur, — hasmının gı'ı'slrıdiğiı hareketsizlikten böyle b!r ma- : na anlayınca celâllendi, ne | bahasına — olursa — olsun — file de, — Hintliye de — saldırma- yı tasarladı. Yapacağı hıu_ı!eî nin — ölümle — neticeleneceğini apaçık görüyordu. Lâkin esir ve zelil olmaktansa ölmeyi ehven buluyordu. - Kısmen böyle bir Akıbetten şeref seziniyordu. Çün- | ki ölürse ruhan semalarda dola- fedakâr ordusuna © engin :;:klırdı da başbuğluk etmek imkânını bulmuş olacaktı. k'l'î:ıır, file ve Hintliye .bıkı baka bu mülâhazaları gâçınrlılr: gözüne birdenbire, nereden ç tığı bilinmez, bir deve görnndu.. Cihangir, derin bir kuyuda y; pışılacak bir ipucu bulmuş gibi birdenbire hıylnrı:ı: ğ — Oh, kurtuldun! ——— Şimdi Timur ayakta idi. Rüya bitmişti, uykusu duğılmı!tı v; gür sesile perdedarları çağırara €mir veri v — Kumandanlar ııclıuıı Ti Yarım kalmış bir harbin ma- badini düşüne düşüne üç beş | içi a yirmi yıllık Saat içinde âdeta yirm! : iş gibi ihtiyarlaş hai ge kumandanlar, mış görünen yeğit elemli bir metaneti n huzurunda — sıralandılar. ve-onu gün doğar doğmaz bı_çlıııııı muhtemel olan faciaya dair ve're— ceği emirleri dinlemiye koyuldular. Timur uzun bir lâhza sakalını herbirine karıştırdıktan — sonra ; ayrı ayrı ayni suali sordu: — Kaç deven var? andanlar, büyük adamın hi Ku:ıllıde gizli” bir hikmet ö a kuvvetle iman beıle; j li tuhal /damlardı.Lâkin şu sua ğ:'lıu;urlırdı. Ağırlık nıklı.lerxık nakli, hazine nakli, görüşülecek le cihangirin | | sahalarında sıra değildi. Düşman nerede' ise i caktı. âî::ieç:::hı gerilere çekiln_ıe!ı'ı»_- mevzu bahsolamazdı. Çünlîı.fıl,ear. kevelerden daka Lızit k'nş?lılhrlcr lı. Bu sebeple hepsi gizli bir hayre! geçiriyorlardı ve maamafih cevap veriyorlardı: n — Bin, bin beş yüz, sekiz yüz, üç bin... — 4 — İyi, çok iyi. Şimdi siz gi- diniz, bu develeri bir yere topla- tınız, bana haber ı-crinıı._ Kumandanlardan — bii elti. z ” — Başüstüne clı:nd_iı.ıı[ı. ;'n.ı:ı'; izi ine getiririz. l.çlııı: ıl;: ılı:i: :::;niı mi var? Bfır'ıdı' muharebeyi kabul edecok miyiz? Yine fillerle karşılaşacak 1-1yız? — Evet, yarın kat'i bir _h.ırp yapılacak, fillere hücum :dıh:-cek. — Askerin maneviyatı bırı'f bozuk gibidir. Atların bile hâlâ cüret filleri düşünüp titrediklerini zan- | g nediyorum. ğ — Titreme nöbeti artık fi Böyle nazik bir | lerindir. Siz müsterih olun ve develeri toplayın. KA Tarih dediğimiz bilgiç ihtiyar, doğduğu gündenberi birçok ku- mandanlar görmüştür. Fakat Ti- murün eşine henüz tesadüf et- memiştir. Timur, yerinde harikalar gös- termeği — bilen bir serdar - idi. Gerçi kendisinden — evvel yetişen Aniballer, Sezarlar ve İskenderler de müstesna şahsiyetlerdi. Harp inanılamayacak şey- ler yapmışlardı. — Lâkin onların hiçbiri ibda vadisinde Timur ka- dar tehayyür cdememiştir. Bu Türk muharip, en büyük tehlike- leri en basit tedbirlerle bertaraf etmekte mümtaz bir muvaffaki- yet gösterirdi. İşte Hintlilerin binlerce Filden | mürekkep hücum kalesini” bir lâhzede kıymetten ve ehömmiyet- ten İskat etmesi de o ibdai ha- reketler cümlesindendir. Bugün bize basit, hatta çoak basit görünen o tebdir, dnç!!nll— lüp te tatbik olunduğu zaman ancak deha eseri olarak telâkki olunabilirdi ve öyle de telâkki olunmuştu. İlk defa - fil hücumu gören bir orduya gelebilecek şaş- kınlık düşünülürse, atların fil nâ- Bugünkü Maç Nasıl Bitecek ? ağ Gkeki T İnci sayladı) dolayısile takımda yer alamıyan oyuncuların bu sefer takıma da- hil edilmeleri çok muhtemeldir. Eğer takım teşkilinde iyi isa- bet edilir ve arkadaşlar da ma- çın ebemmiyetile mütenasip bir oyun oynarlarsa Fransızları yen- mek mümkün olacaktır. , Şu sözlerden de anlaşılıyor ki, bügün galibiyet için bir ’İiıe.. şartınin tahakkuku lâzimgeliyor. Fakat Fransız kafile reisinin bizim takım ve oyuncular hak- kında söylediği sözler çok şayanı vakkattir. Kafile reisi M. Viktor Mestr, gerek Galatasarayın, gerekse sistemsiz — oyun Fenerbahçenin | oynadığını, bu tarzda bir oyunun uyuncuların oyun küdret ve ka- biliyetlerini perişan ettiğini söy- lemektedir. Bugün dünya fud- bolcüleri fudbel için tatbik edi- len muayyen sistemleri benim- semişlerdir. Halbuki M. Mestrin süylediği gibi biz henüz ne (W) sistemini, ne de Merkezi Avrupa benimsemiş — <egiliz. Tam — manasile bışıbnııık' bir oyun oyunyoruz. — Bu vıııyen'e bakalım bugün sahada nasıl bir netice alacağız? Fransızlar Çok Memnun Cuma günü yapılan maçtan sistemini | gonra gece Suadiye gazinosunda misafir oyunculara güzel bir zi- yafet v&ıildîğini dün kısaca bil- dirmiştik. Bu ziyafet, Fransız sporcuları üzerinde şayanı dikkat derecede güzel bir tesir bırak- mıştır. Bilhassa ziyafet esnasında Cevdet Kerim Beyin .ıbylediği mutku Framsız kafile reisi memunu niyetle karşılamış ve lıiııiy_ılı'ııı üzel cümlelerle izhar etmiştir. Cevdet Kerim B. ziyafet esna- sında şu nutku söylemişti: « Arkadaşlar, spor bir denizdir, sporcu da onu doldüran sudür. De- kat'aları biribirine” bağr a :::ı iaişundrtüda 1 mğlletleri larsa lütvet ve dostlukla biribirine Kağlar. Spor ve sporcu kadar millet- keri biribirine yaklaştıracak bir kuv- t henüz mevcut değildir. b i;ıdi misafir arkadaşlar bizim sporcularımıza hitap etmeme müsa- raları karşısında nasıl bir hale uğradıkları — tasavvur — olunurra Timurun ittihaz eltiği orijinal tedbirdeki ehemmiyet anlaşılmış olur. Şurası muhakkak ki ordu, Timurun ordusu, fillerin yüzünden manevi bir perişanlığa uğramıştı. Hattâ Delhi ordüsile ikinci bir karşılaşmada darmadağın — ol ması bile muhtemeldi. Hele sü- variler - ki ordunun bel kemiği mesabesinde bulunuyorlardı - o azgın hayvanların yüzünü görmek değil, sesini bile işitmek istemi- yorlardı. ş İşte böyle bir vaziyette, Timur, sade ve çok sade bir tedbir düşündü. Azmile, — mekâne- tile, sarsılmak bilmiyen ciddiyetile ordusunu ağırlıklar arkasında se- bata icbar ettiği gibi o tedbirile de fillerin hortumuna muallâk görü- nen nihaf zaferi çekip aldı, ken- di ordusuna bahşetti! | Ocağı reisi Kemal —— X Ft ğ ünaferet Yüzünden Müessif Bir Cinayet — Bir Polis, Yudiüdü _F;rka Nahiy Reislerinden Kemal Beyi Öldürdü kaldırırken — Yüsuf Efendinin de elinde — tabancasile durduğunu görmüş; ve kapıdan kaçmıya te- şebbüs etmiştir. Bu sırada Yusuf Efendi — Ekrem Beye iki el —— — — İzmir ( Hususi) — Sön — ön 1 beş gün içersinde İzmir Adliye- | si, iki müessif cinayet vak'ası | kaydetti. — İlk hâdise, bir - polis memurunun kıskançlığı yüzünden | ika edilmişti. İkinci inayet ise | ateş etmiş, çıkan kurşunlar kaper evvelki gece saat 24 suların- ya saplanmıştır. da — oldu. Bostanlı mınta- Yusuf E bununla hifldetini kası polis mürettebatından Yu- suf Efendi C.H. F Bostanlı | Beyi polis karakolunda öldürdü. Kemal B. ayni zamanda Deniz Ticaret Mü- düriyetinde mümeyyizdir. Hâdi- Seniti safahatını, — dlk — tahkikatı yapan zabıtada şöyle öğrendim. — Bundan iki ay evvel Bos- Çıkan üç kurşundan biri Ke- tanlı Fırka Ocağı Reisi Kemal | mal Beyin kılbîn'e isabet ederek Bey, Bostanlı polis mevkü mü- | öldürmüştür. Diğer iki kurşun rettebatından — Yusuf Efendinin boşa gimiştir. rakı içtiğini zabıtaya haber ver- Katil hâdiseden sonra doğru — mişti. Kemal Beyin bu ihbarın- Polis Müdürü Feyzi Bayin evine dan Yusuf Efendinin de haberi gitmiş ve: vardı. Bu yüzden Yusuf E£. ile Kemal Beyin arasına münaferet teskin etmemiş, dışarıya fırlıyarak Ekrem Beyi aramıştır. Fakat yas — nındaki odada — Bostanlı Ocak — Reisi Kemal Beyi görünce rakı — içmek ihbarını — onun yaptığına — hükmetmiş ve tabancada kalan üç kurşunu da Kemal Beyin üze- rine boşaltmışlır. “— Namusumu berbat ettiler, (Arkasıvar ) girmişti. Evvelki gece Kemal B. Bos- tanlıda kahvenin önünden geçer- size iltica ediyorum, demiştir.., Feyzi Beyin talebi üzerine, merkezden - gönderilen iki polis memuru katili tevkifhaneye sev- İstiklâl Mücadelesine Ait Kıymetli Bir Hatıra (Baş tarafı | inci sayfada) Şayanı itimat bir muhbirimiz olan “Karaüren,, hocasının ifade- sine nazaran telefon mükaleme- mizi çalmak üzere birkaç Türk zabitinin geri mıntakalara “aglebi ihtimal Döven yolu mıntakasına,, geçmeleri muhtemeldir. Cephelerde müteyakkız bulu- | nulması ve hat bayunun — süvari alayı — tarafından mütemadiyen kontrol altına aldırılması lâzım- dir.» “Bırka 9 K., Söylendiğine — göre İbrahim Beyin yanında bu kahramanlık- lara ait birçok fotoğra intibaları vardır. Bu resimlerde buldurula- rak güzel ve kıymetli bir Milli mücadele kolesiyonu vücude ge- tirileceğini haber aldık. —. ade etmenizi rica ederim. Kendi kendilerine yarattıkları varlıkla İs- tiklâl harbinin bitamındanberi asrın icabatını yine kendi yarattıkları varlıkla bütün dünyaya bu sahada tamtmağa çalışan bu iki güzide klübe daha taze bi ayat vermek İcap ettiğinin zaruretii cular asrın ve rejimin çocuklarısınız, Siz varlığının kendi — muhitinizde, Lendi emeklerinizle meydana getir- diniz. Size bir. memleket ihtiyaç ve vazifesi olarak yardım ne sizlerin daha mükemmel bir hale gelmenizi temin etmek İçid ve size vatan yü- zünde tefevvuk edecek ve rakip Yolacak başka - teşekküller de yara- tacak kadar bütün kuvvetimizle ca- lışacağız. Bu mecliste galip mağlüp diye bir şey tanımıyorum. Bugün sahada galebesini temin — ederken Hüreda ve takdirle Şördüğümüz — misafir arkadaş klüp kadar kendi kendini yaratarak vücude geliren iki büyük Türk klübünün kıymetli uzvunu da meğlübiyet —sayımı ne olursa — ol- sun takdirle gördüm. - Binaenaleyh burada, dost ve kardeş — insanlar rasında bulunuyoruz, yekdiğerimizi hepimiz diyo ifade ediyoruz çe zi pimiz için İçiyoruz.. Fransız misafirler, her mem- lekette —merasimle h: ilandık- larını, fakat Tllrkiyed:"gaıduk. leri misafirperverliğe hiçbir mem- lekette — tesadüf — etmediklerini, bu misafirlik tezahuratını hiç unu- tamıyacaklarını söylemişlerdir. # kanüz, Siz spor- | Kalülnlüralrk ae söna ni üri ee ada lll el ketmişlerdir. Zabıta divanı, karakolda ci- nayet ikama mani olamıyan ko- misşer Ekrem Beyle iki polis me- muru ve bekçinin — kayitlerini silinmiştir. ken, kahvenin çardağında Yusuf Efendinin birkaç arkadaşile yine rakı içmekte - olduğunu görmüş ve keyfiyeti Karşıyaka polis mer- kezine haber vermiştir. Karşıyaka komiserlerinden Ekrem B. Bostan- lya gitmiş, fakat aradan geçen | zaman zarfında da Yusuf Efendi rakısını içmiş* ve karakoldaki o- dasma giderek yatmış bulunu« yordu. Ekrem Bey Yusuf Efendiyi | kahvede bulamayınca, karakola gitmiş, nöbetçi memuru Ferit Efendiye Yusuf Efendiyi sormuş, uykuda olduğu cevgbini almıştır. | Ekrem Bey Yusuf Ef, nin ya- İzmir gazetelerinin beyanatına göre katil ile maktual arasında, | eskidenberi devam eden bir mü- naferet varmış. Adnan nına gelip kendisini görmesi için | ” Yay'm Liv & Sövgllergi lfıheı göndermiş ise de Yusuf | V. _,:lml: :ıî- Ef. kendi kendine meşguliyetler | ,;;d.: aKt bularak bir türlü muamele odası- şebbis ve ııııA- na gitmemiştir. Bir ara avluya vaffakıyetlilir, çıkarak yüzünü de yıkamıştır, Yusuf Ef. nin bir türlü ge- mediğini gören komiser Ekrem Bey, o sırada yanına gelerek muhatabini ik- na edebilir. 2. Zekidir, 3- teh- likeyi, — davet oturan Kemal Beyi odasında br- —- — eden — teşeb- rakmış, kendisi Yusuf E£f. 'nin | “ büslerde —bu- bulunduğu — yatakhane kısmına | lunmaz, menfaat işlerinde ah geçmiştir. | Ban ve işgüzardır. Yusuf Ef,, bu sırada kapının kl yanında — bulunuyordu, Ekrem | 13 Feyzi Et., (Talebe): (Fotoğra- Beyin içeri girmesile şaşalamıştı. Maamafih ona, tereddüdü geçer geçmez oturması için yer gös- termiştir. Ekrem Bey — Yusuf Efendinin ağzını koklamak işte- yince iş meydana çıkmış ve hâ- dise ciddi bir yenk almıştır. Bu süretle Yusuf Efendinin rakı içtiği anlaşılmış ve Ekrem | Bey kendisine nasihat etmek is- | temiş, bu gibi hallerle polisliğin meslek şerefini haleldar ettiğini finin dercini istemiyor.) Zeki — ve müteşebbistir. Boş kalmaz, kem disine mutlaka bir liyet bulur, mücadeleden, — mün: dan, çe kinmez, bazan inatçı olur. Oyun larda ve arkadaşları arasında haş olmak — isler, şühret ve ikbule haristir. 14 R. Baki B. (Artist)ı (F.ı!ı.ğu. finin dercini istemiyor.) Huyalpe» röstür. Maddi ve yorucu işlere ge- göylemek istemiştir. lemez, mesleğini bulmuştur. Si emayı sever ve artistleri tıklit. Bu hasihıllcr ğ İ | DEMA,. den delice bir | te müvallak olur. - Parayi - fazla hiddete kapılan Yusuf Efendi ; — Netice terkini kayit değil mi, al işte!... satfeder, elbiseye meraklıdır. Şik- hıktan hazzeder, Fotoğraf Tahlil Kuponunu TP inci Sayfamız Ta bulacakıı 12 Demiş ve palaskasını ve bel kayışını çıkararak - yerlere atmış- tır. Ekrem Bey kayışı yerden ; G |

Bu sayıdan diğer sayfalar: