/ ; | Siyaset Âlemi l t Lozan Konferansı ÂAçıldı Lozan, 16 — İsviçre konfe- Tasyonu reisi M. Motta, tami- İt konferansını açarken İrat et- ÜĞi kısa nutukta buhram hazır sebile, tamirat bedelleri çerçe- Yesinin pek Fazla aşmış bulun- ğuna, ve Cenevredeki Terxi eslihat Konferansının — muvaffa- yeti için başlıca şart olan bey- Belmilel — münasebet havasında İr sükünet vücude getirmenin Yeni konferans için bir zaruret 'uuiuuu ısrarla işaret eylemiştir. İhzari İçimada Londra, 16 — Lozan konfe- | "aasının davetçileri olan devlet- murahhaslarının aktetmiş ol- ları içtima, mesainin tanzim "e tenkisine tahsis edilmiştir. İ Bugünkü küşat celsesi aleni | dacaktır. İsviçre konfederasyonu Peisi M Motto, ecnebi devlet Adamlarına hoşamedi temenniya- fada bulunacak, M. Mak Donald Sevap verecektir. M. Mak Donald ?tisi tayin edilecektir. Onteransın Temin Edeceği Meseleler Paris 16 — Pöti Pariziyen, nal, Ekodöpari — gazeteleri- hin istihbaratına —göre dünkü lakdonald - Heriyo mülâkatında Hi noktalarda — itilâf — hâsıl Buştur. 'ngil(uo ile Fransa hükümetleri famirat bedellerinin şarta tâbi "guyıi(ibi kısımları — için 30 zirandan İptidar etmek Üzere Kayhk asgari bir moratoryom eklif edeceklerdir. Bu suretle mabiri Müttehide — ile atiyen Aüzakerat icrası için imkân bıra- hlııı.ı olacak ve bu meseleye ait konferans ok Büstakbel safahatın hüsnü cere- | İanı temin edilmiş bulunacaktır. Lozan konferansı, yalnız Av- füpaya inhisar etmek Üzere bir di, mali ve nakti konferan- içtimaa davet edilmesi husu- t ihzara memur komisyonlar eyliyecektir. Ayvusturya ile Balkan devlet- ı"iııin malf ihyaları meselesi bu 'etle bu konferansın progra- Tinın basit fasıllarından birisini N'(îl edecektir. ——ıdonoldlı. Heriyo Almanya- Ya uzun bir Moratoryam bahşediyorlar Lozan 16 — M. Heriyonun ==:i üzerine — konferansa M. * donald reis intihap edilmiş- 1930 senesi bidayetinde ta- Kirat meselesi kat'i ve tam bir e — halledilmişti ve Yung EDEBI TEFRİKAMIZ : 42 VİKT ş % Muharriri: Knut Hamsun NŞıtmıuıı verandasından Kamilâ Çağırıyordu : M* Lütfen — geliniz, Ve içiyorlar.. Ohan merdivenle.i çıktı. kvnümk salonda nişanlılar ve n_;k davetliler toplanmışlardı I—.n adam kendisine uzatılan " alıp bir köşeye çekildi. milâ onunla — konuşmıya b Yüzü o kadar sarışın, :N;'ı' berrak, gözleri o kadar idi' ki, Yohan nihayet galeride Hitler Ordusunun Tadesi Almanyayı .. y ee ve Nereye Götürüyor Berlin 16 — Hindenburgun emirnamesi, Alman bhükümetleri mümessillerine — tebliğ — edildiği andan itibaren 48 saat sonra me- riyet mevkiine gireceğinden Hit- leî hücum huzllrınmsz:ıliye!im ait mezuniyet cuma gününden başlıyacaktır. Bu hâdise, Alman- yanın dahili siyasetinin tamamile altüst olmuş olduğunu iyice gös- termektedir. Fon Papen hükümeti emirna- meyi Reisicümhurun — imzasına arzetmek suretile “müsamahakâr davranması,, için ileri sürdüğü şartlardan ikincisini yerine getir- miş oluyor. İlk şart, Reichstag'ın hemen feshedilmesi idi. Naz'ilerin hücum kıtaatının faaliyetine hemen müsaade edil- mediği takdirde bunların zapt ve rapt altında — bulundurulmasının mümkün — olmıyacağını — söylemiş olması muhtemeldir. Maamafih Nazi'lerin kuvvetli olduklarını gösteren bu ahvalden hükümetin her mesele de onlara ramolacağı — neticesini — istihraç doğru olamaz, yalnız vüs'at ve şümulüne itiraz kabil olmıyan | millii bir hareketi temsil eden müfrit milliyetperverler fırkasının bir cidal zuhurunda noktai na- zarlarını kabul — ettirebilmek için pek ciddi vasıtalara malik bu- lunduğunu unutmamak lâzımdır. Hitlerin gölgesi, Alman hükü- metinin arkasında her zamankin- den dah küvvetle — teressilm etmektedir. Cenup — hükümetleri — kendi arazileri dahilinde riyaseticümhur emiraamesi heden emirname- plânı mucibince Almanya tara- | findan — vukubulacak — bilamum ediyat Huver moratoryomunu n tat- biki yüzünden bir sene müddet- le tecil edilmiştir.. Bu müddet | 30 Haziran günü hitam bulmak- tadır. — Ayni zamanda Almanya hiçbir tediyatta bulunamıyacağını | resmen bildirmiştir. M. Heriyo ve M. Mak Dakdo- naldın hüsnü niyetlerini göster- mek için ve sulhe hizmet etmek arzusu ile Almanyaya uzun bir da mutabık kalmış oldukları söy- lenmektedir. lebilir. Fakat bu takdirde Almanya ORYA Nakleden: H. Ş. | kederini yenerek genç kızın şen | sözlerine — gülümsemekle muka- | bele etti. Kız merak ediyordu: l Acaba Yohan nereye saklanmıştı. Parkta mıydı? Hayır, muhakkak ı orada değildi. Çünki parkta onu aramış, bulamamıştı. Hayır, hayır, | o başka bir yere gizlenmiş ola- | caktı.. Nihayet Viktoryadan sordu: — Viktaorya, Mösyö parkta mı idi? — Hayır, orada kimseyi gör- medim. * —— ————. plânı imzalanmıştı. Fakat Yung | moratoryom bahşetmek bususun- | ler neşredebilecekleri hatıra ge- | SON POSTA İ Sabık Alman — Veliahti Perne Kronpren — Fredrih Vilhelm ellinci senel devriyesi münasebetile bazı ricali nezdine kabul etmiştir. Bir nutuk — söyliyerek, — memleketinin menfaatini gözettiğini ve icap ettiği takdirde —tekrar milletinin başına geleceğini — söylemiştir. — Milliyetçi fırkalar onun riyaseticümhura gelmesi için çalışmaktadırlar. Alman donanması bir devriâlem seyahatine çıkmıştır. Amerikayı 2i- | yaret etmiştir. ile aralarında çıkacak olan ihti- lâf, netice ve akıbetlerini hiç kimsenin keşfedemiyeceği — çok vahim bir şekil ve mahiyet ala- bilir. İşte bu sebebe binaen, asa- yiş ve inzibatı muhafaza etmek için Nazi'lerin bir takım müfrit | hareketlere başlamaları — muhte- meldir. Bu kıtaat, feshedilmeden ev- vel, tamamen hususi bir teşek- kül idi. Ve devletle kanuni - biç- bir rabıta ve münasebeti mevcut değildi. Halbuki askeri — mahi- | yette olan bu teşkilât, çelik miğ- Mülâzim mütebevvir nazarlarla nişanlısına baktı ve bir tehdit makamında olmak lizere, sesini haddinden fazla yükselterek, kar- şısında duran çiftlik sahibine: — Beni bıldırcın avıma götür- mek istemiştiniz, değil mi? dedi, Öteki beklenilmiyen iltifattan memnun — olarak hemen cevap verdi: — Evet, maalmemnuniye gö- türmek isterdim. Zabit Viktoryaya baktı. Genç kız hareketsiz, ve nişanlısını bu eğlenceden wazgeçirmek için biç- bir teşebbüste bulunmaksızın du- ruyordu. Zabitin yüzü gittikçe artan bir hiddetle değişiyor, asa- bi hareketlerle bıyıklarını bükü- yordu. M.Mak Donaldle M. eriyo anyya' Uzun Bir Moratoryom Bahşediyor İtalyada 'Suikastçı İİdam' Ediliyor Roma 16 — Musoliniye suikast yapmakla —maznun — Sbardeletto hususi mahkeme tarafından idama mahküm edilmiştir. Mahküm, üç sene evvel Mu- soliniye suikast yapan ve Musoli- niyi yaralıyan Bovone gibi arka- sından kurşuna dizilerek idam ' edilecektir. .. * M. Çörçil Banka- ların İflâsından Bahsediyor karşılık — bulabileceklerini sormak pek yerindedir, Londra 16 — Sabık Maliye Kamila Viktoryaya yeni bir sual sordu; O zaman zabit şiddetle yerin- den fırlıyarak çiftlik sahibine: adım attı, sonra birdenbire Yohana Çörçil, mahsulât fiatlerinde vuku- | a gelen tenezzülün, altın fiatle- rindeki tereffüden ileri geldiğini, eğer bu yolda bir selâh vücuda gelmezse bütün ticaret müssese- Jerinin ve bankaların iflâs tehli- kesine maruz olduklarını söyle- miştir. Mumaileyh harp borçları- nın bir hastalık yarattığını fakat bu borçların ilga veya talikinin bu hastalığa şifa vermiyeceğini ilâve etmiştir. Kröger Nasıl Para Kazanmış? Stokholm, 16 — — Zabıtanın neşrettiği rapora nazaran Krö- ger, Fransız ve Belçika devlet eshamı üzerinde yaptığı muvaffa- kıyetli bir spektilâsyon ile 35 milyon koron kazanmıştır. Bu ra- porda Debentures ismile ihraç edilen 190 milyon koron kıyme- tindeki obligasyonların ancak 35 milyonunun piyasaya çıkarıldığı da yazılıdır. — ——— ferliler teşkilâtı gibi, Almanya dahiliye nezaretinin kontrolu al- tına — vazedilmiştir . Binaena- leyh, — yapacakları — tahrikâtta Almanya hükümetinin de mes'w- liyet hissesi vardır. Nazilerin halihazırda 20 mil- cuda getirilmesi malolacaktır. Böyle müşkül bir Nazırı M. Çörçil nakit meselesi hakkında bir nutuk söylemiştir. — Peki, bu akşam, birazdan sizinle beraber gideceğim, dedi. Ve salondan çıktı.. Komşu çiftliğin sahibi ve birkaç misafir kendisini takip ettiler. Kısa bir süküt oldu. Ansızın kapı açılıp mülâzim eşiğinde göründü. Zaptolunmaz bir hiddetin tesiri altında niyor gibi idi, Viktorya sordu: — Bir şey mi unuttunuz? Nişanlısı tepinir gibi birkaç kıvra- yerinden kalkarak doğru ilerliyerek, ve sanki iste- Gönül İşleri Karilerin Suallerine Cevaplarım senedenberi bir genç Fakat kız bundan Meseleyi aile- afık gördüler. Yak yım birçok vesilelerle beni Kıza sevdamı nasıl an- ı, dayımı nasıl kandırayım?,, Bedri Mademki aileniz razıdır. Doğ- ru yoldan şaşmayınız. Dayınıza ehemmiyet vermeyiniz. Kızı res- men ailesinden isteyiniz. Aksi takdirde kızı elinizden kaçırabi- lirsiniz, * “Dört senelik mektep hayatım- ıi_ı birçok — çapkınlıklar yaptım. Sevdim, sevildim. Fakat az zaman- da hepsini unuttum. Yalnız - biri var ki onu unutamıyorum. Bunun yaşı küçük. Kendisine aşkımı na- sıl söyliyeyim2. Kırıkkale A.S. Oğlum, sen hercai tabiatli bir gence benziyorsun. Son sevdiğinden bahsettiğin kızı — unutamayışının — hikmeti, henüz onunla — münasebet tesis edemediğinden dolayıdır. Yoksa onu da — tanıdıktan bir iki ay sonra — silkip atabilirsin. Onun için gel de, şu masum yavru acı, onun da başını belâya wi- ma. Çünki ©6 seni, senin unuttu- ğun gibi unutamaz. Sonra felâ- olur. * “Şahsen tamdığım, uzaktan se- n bir kız benden fotoğrafım yor. Fakat ailesi dışarı çıkma- sına mâni olduğu için, görüşe- miyoruz. Fotoğrafımı göndermek- te bir mahzur var m?,, Barhan Kız olsaydın, bu sualin varit olabilirdi. Fakat bir erkeğin bir kıza fotoğraf vermesinde bir mah- zür görmüyorumn. “Bir buçuk senedenberi tanı- dığım bir genç kız, söon — zamam larda beni bir arkadaşımdan kısş- kandı. Beni kıskandırmak için de misâli-ile mukabeleye kalktı, onu bu fikrinden nasıl Vazgeçireyim?,, Mustafa Arkadaşınız olan kızla müna- sebetinizi kesiniz ve bunü sevgi- nize kanaat verecek şekilde is- pat ediniz. Ondan sonra mesele kalmaz. HANIMTEYZE -— TAKVİM —— CUMA yon mark borçları vardır. 200,000 | kişilik bir ordunun yeniden vü- | pek pahalıya | devirde Almanların bu masarife | 34 Gün -17 HAZİRAN - 932 hızır 43 Arabi Rumt 1l » Seler- 1358 İM-Haziran-sene- 1348 Vakit JEzanl (vasati | Vakit (Ezı Güneş Öğle Tctindi « g|2 14| vater |2 0421 47 8. 33)1ü 16İ fnsak | 6 24)| 2 07 miyerek yapmış gibi, şiddetle Sona çarptı. Sonra alelâcele geriye dönüp ayni şiddetle kapıya doğ- 'ru yürüdü. Yohan manidar bir gülüşle: — Dikkat ediniz, azizim, gö- züme çarptınız, dedi. — Yamlıyorsunuz, size" çarp- madım, bir tokat attım, anlıyor musunuz? Yohan mendilile gözünü si- lerek : — Şüphesiz şaka ediyorsunuz, dedi. Siz pek iyi bilirsiniz ki, ben istemiş olsam, sizi bir men- dil gibi ikiya katlayıp cebime korum. Bunları söylerken ayağa kalk- mıştı. ( Arkası var )