Kaılağımıza Çalınanlar Dişli Olan Yer Fırının önünde dehşetli bir kalabalık — toplanmıştı. yumrukla — kırılıyor, bini bir paraya gidiyordu. Her- kes, biribirini itiyor, fakat hiç kimse, bir tek ekmek alabilmek- ten ibaret olan gayeye eremi- yordu. Bu hercümerç arasında, leri ateş gibi göz- parlıyan — iriyarı bir herif peyda oldu, kalabalığı — bıçak — gibi — ikiye bölerek tezgâha sokuldu. kocaman iki somunla dönerken bütün gözler ona dikilmişti. A- damı, âdeta gözle yiyeceklerdi: Birisi dedi ki: — Dişli adammış doğrusu... * Saatlerdenberi — fırın önünde boşuboşuna bekliyenlerden bir ihtiyar atıldı: Camlar | küfürlerin | | Elinde | İMEMLEKET HABERLERİ Manisada Bağcılık 'Bu Sene Bagcılara Meccanen 200 Bin Kadar Asma Çubugu Dağıtılacak Manisa (Husu- si ) Memleketin bellibaşlı ihracat malları arasında birinci derecede | gelen üzüm mah- sulü yetiştirik | mesi hususunda — Ne zannettin ya?... Ekmeği | dişli olanlar yer!.. Kızarmıyorlar.. Manav dükkânında turfanda domatesleri görünce imrendi: — Aman, dedi, ne güzel mezesi olur!.. Bir parça alsak... Öteki kolundan çekti: — Vazgeç!... Daha kızarma- mışlar bile,.. Dinlemedi, sordu: — Domatesleri kaça veriyor- sun ? Manav, cevabı kesip attı : — 120 kuruşa olur!.. Arkadaşı bu lâfa karşı taşı derhal gediğine koydu : — İşittin ya, sahibi de matesleri gibi... — Anlamadım ! Güldü : — Baksana, ikisi muıyor |.. Din, Bir gazinoda — oturuyorduk. Bizim abbap, önüne getirilen köpüksüz kahveyi beğenmedi: — Ayol, dedi, bu nasıl kah- ve?.. Ne dini var, ne imanı.. Garson güldü: — Aman Beyim.. Şimdi han- gimizde din iman kaldı? Kanarya Kafesinde Karga Kanısı, bir parça yaşlı, olduk- ça da çirkindir. Kendisi ise, ina- dına hem genç, hem yakişıklı, hem de üstelik zengin... Geçenlerde, Fener yolunda bir köşk beğenmiş. Satın almıya karar vermiş. Bana köşkü tarif ederken: — Aman bir kere gör.. dedi, tıpkı kanarya kafesi gibi ev.. de kızar- İman.. Sonra birden cadaloz karısı | batırına gelerek içini çekti: — Kanarya kafesi gibi el amma, dedi, neye yarar... karga besliyeceğiz! Beyaz Peynir Bazı T;:;l;— Peynir Fiatlerini Yükseltiyor de- £ İçinde | Garbi Anadolu- daki ve bilhassa bizim Manisa vilâyeti dahilin- deki faaliyet çok geniştir. Esasen bağcılığın merkezi olan Manisamız- da yeniden ku- rulmuş olan bağ- | lar, eskidenberi | kürülmüş — olan- ların yarısınayak- Taşmıştır. Son seneler zafrmda açılan yeni bağlara, hergün bir yenisi | daha ilâve edilmek suretile çok | cömert ve hayırlı işler görülmüş | oluyor. Fakat Manisa bağcılarının | ötedenberi bir derdi vardı: i Üç gün evvel şiddetli sıcaklardan güneş çarpması neticesi Sındırgıya bir saat mesafede Çelebiler köyü halkımdan 17 yaşlarında bir genç npi | zamanlarda kuyumcuların Evvelki gün İstanbula 2077 tene- | ke beyaz peynir gelmiştir. Tahki- | katımıza göre bazı tacirler beyaz peynir fiatlerini yükseltmektedir- ler. Evvelce tenekesi 575 kuruşa | vsatılan beyaz peynirler son günlerde borsada tenekesi 6(M) kuruşa satıl- mak suüretile tenekede 25 kuruş pahalanmıştır. Borsa bu pahalı- lığın sebeplerini tetkik edecektir. | yalar züm- lerini Avrupaya doğrudan doğ- rüya — gönderemiyorlar, — uraya giren — birtakım — füzuli — müte- | vıuıllann elıııde oryvncık olu- Sındırgıda Tereyagmm Ok - kası 60 Kuruşa Sındırgı ( Hu:uıî ) — Bundan vefat etmiştir. İki gündür pek hafif yağan yağmurlar havayı soğulmuş ve mezruala faydası dokunmuştur. Eğer en gün daha yağmur yağmasaydı tütünler kısmen yanacaktı. Bu- rada — halis tereyağının — ok- kası 6G0 dan 80 kuruşa ve pey- nirin okkası 20 den 30 ku- ruşa — kadar - satılıyor. hemen - satılmadık tütün kalma- miş gibidir. Müteaddit kumpan- ve bazı İzmir tüccarları azami otuz kuruştan mühim mik- tarda tütün — almışlardır. Eğer İnhisar İdaresi kendini göster- seydi fiatler daha ziyade arta- caktı. * . Diyarbekirde Kuyumcular - İçin Bir Talimatname Yapıldı Diyarbekir ( Hususi ) — Son hiyle yaptıkları öğrenilmiş ve beleıiıye bu hiylenin önüne geçmek - için bir - talimatname yapmıştır. Tali- matname mucibince şıer kuyumcu büviyetini ihtiva eden bir ilmü- haber alacak, bu ilmühaberde satacağı eşyanın ayarları — yazılı olacaktır. ÂAyrıca bir muhammin tarafından kuyumculardaki eşya- nın siklet ve ayarları tetkik - edi- lecek'— bir hafta, | Burada | Manisa nümune bağından iki manzara de alın mahsul- yorlar ve bu suretle terlerile — kazandıkları re kaptırıyorlardı. Fakat Manisa | bağcıları artık bu dertten ve bu | Çünkü bağcılar bir araya gelerek | bir satış kooperatifi kurdular. Bu sayede bıîcılınmıı. uğraş- mılınııın ve didi iqnı elerinin se- Son Yağmurlar Herkesi Sevindirdi Tarsus, (Hususi) — Çiftçileri- miz aylardanberi yağmursuzluk- tan bunalmışlardı. Son yağan yağmur, bazı hasarat ve tahriba- ta sebep olmakla beraber tam zamanında geldi — ve sevindirdi. Yağmurların — husule | gelirdiği seller Tarsus - Mersin demiryolunun bir kısmının bozul- masına sebep oldu. Fakat kısa süren bir tamirden sonra eski intizam temin edildi. Bu yağmur- lardan sonra bu sene pamuk cağını söyliyebilirim. Halis Zimmetine Para Geçirmiş İzmir ( Hususi ) — Zimmetine bin küsur lira geçirerek tagayyüp eden Maliye mamurlarından Ha- san efendi Eskişehirden gelmiş ve Adliyeye — teslim olmuştur. Maznun, — tevkif umumi — hapishaneye miştir. Foça Önlerinde 'Bir Facia gönderil- Foça ıçıkları;dı bir Yunanlı yelkenlisi karya oturmuştur. Ayanikola isınindeki bu yek idaresindedir. Kayıkta üç büyük rettebat ölmüştür. Sebze Kooperatifi civarında — sebze ve meyva yetiştirenler, kendi arala- rında bir satış kooperatilfi tesis etmişlerdir. İzmir lerin mühim bir kısmını tufeylile- | füzuli mütevassıtlardan kurtuldular. | herkesi | mahsulünün iyi ve bereketli ola- nüzekkeresile | kenli Yunanlı İstrati Vasil kaptan | rahne açılmıştır. İçerisindeki mü- | meresini tam ma- nasile elde et- mek bahtiyarlı- ğına nail olmak fırsatını bulmuş- lardır. Diğer ta- raftan — burada bir de nümune Amerikan fasına fidanlığı ç getirilmiştir. Bu | fidanlıkta yetişti- rilen — çubuklar, bağcılara mecca- nen verilecek, bu suretle müstah- sillerimize büyük hizmetler yapık mış olacaktır. Bu fidanlık, Ameri- ada bağcılık tah- sili yapan müte- hassısları mizdan | Reşat Bey tarafından idare edi- | liyor. Fidanlığın arazisi 250 dö- nüm genişliğindedir. 930 senesinde faaliyete başlı- yan bu müessese, bir sene sonra 50 bin kadar yerli çekirdeksiz asma çubuğu ile beş bin meyvalı ağaç fidanı dağıtmıştır. Bu sene ise 200 bine yakın çubuk dağıtacaktır. A, Celâl Bitliste Şimdi Her Taraf Cennet Gibidir Bitlis, (Hususi) — Tavsiye ederim: — İstanbulda ve — başka yerlerde canı sıkılan hemen — bu- raya gelsin. Burası şimdi cennet | gibidir. Kış mevsiminin kar vıfır- tınaları artık tamamen geçip git- ti. Şimdi cömert bir bahar man- zarası içindeyiz. Her taraf yem- yeşildir. Herkes cuma günlerini bu yeşil varlık içinde ve bin bir eğlence arasında geçiriyor. Cuma günleri bütün bağ ve bahçeler küme küme ailelerle doluyor. Bilhassa Avih, Gümüs, Tahtışut ve Altınkalbur denilen mevkiler birer cennet köşesi gi- bidir. Niyari Yılmaz Bitliste Bir Garihe Taş mahallesinde bir koyun iki başlı bir kuzu doğurmuştur. Bu kuzu iki gün yaşadıktan sonra ölmüştür. İzmirde Mualümlu;-Zi;aıl Ders- | leri Gösterilecek İzmir ( Hususi ) — Şehrimiz- deki İlkmektep muallimleri için | Burnava Ziraat mektebinde bir kurs açılacaktır. 15 ağustostan 15 | eylüle kadar devam edecek olan kursa (50) İlkmektep muallimi devam edecektir. Kursun prog- l ramı hazırlanmıştır. cağız. O zaman için bizim €© | tar hocanın hakkı yok değ? | haneye girmezdik? Acabif | Mubakkak ki fırıncılar | kiymetini çok iyi biliyorlar: bilmeseydiler onu dnnth'j | ken kıymetlendirebilirler !" Bitlis ( Hususi) — Şehrimizde | | temin edilecek, fakat Av! Akıl Ve Para Küçükken, çok sevgili, hocamız — vardı. — Rüştiye l silinde benim gibi birçok a4f? ların daha elinden tutan bu #” terem — emektar, çok kişile | yetişmesine hizmet etmiştir. Onun, dersi gibi nasihi? de kuvvetli idi. Şimdiki muallimleri — kıskfl dırmak için değil, fakat bit * kikati tekrar etmiş olmak söylüyorum: şefkat denilen ive hissi, ben, ondaki kadar * hiç kimsede kuvvetli görmet Hepimizin müşfik olan bir © fimız ve bir parçamız vardır- Fakat o — muhterem başka bir yaralılıştı. Ne ises ” sevgilinin bir sözü, hâlâ mın en mahrem yerinde saklı? gel | Şöyle derdi: “ — Oğlum, para, aklın t& zisidir. Parasız adam deli demi” tir. Zaten aklını oynatıp U | hanelik olanlarımızın çoğu yoksuludur. ,, O zamanlar, ki altın yüz ze geçerdi, bu basit söz yanlış gelmezdi. Fakat devirltf kanunları değiştirdiğini öğren” çe bu sözdeki zaifliği de anlâf ve anlıyoruz ve daha çok anlıyt” ıjı' İ Fakat o sözü, başka bir kalıp” | geçirmek lâzımgeldiğini anlıy?' Eğer bugün parası olmuy” ların akıllarım oynatmaları | gelseydi, acaba hangimiz bf mizde deli damgası vurulm’a' kaç kişi kalırdı? Ve ıııhi"ı kaçta kaçımız - akıllı ııyılıfd' Herhalde o zaman akıllı ad* | den çok deli doktoruna ihti hasıl olurdu. * Top sakallı hocamızın sözünü daha hatırlıyorum: “— Oğlum, bu dünya V' yokluk dünyasıdır. İnsan bir ma ekmeğin bile kıymetini melidir.,, Ben bu sözü ilk î.ltüğimğ İstanbulda has ekmeğin o* b 40 paraya satılıyordu. Yani # güne nazaran on misli daha “’ Fakat şu son ekmek buh;:ı(, dan sonra bu sözün ıPJ' luğuna, bütün ruhumla in m! g Yeni Tedbirler Romanyada mali ve / vaziyetin gıyıimıııh dolayısile şimendifer i / men sanayiine yaptığı :::' iptal etmiştir. Bundan ı::.ıyı Milli Bankası W'f':,g' kambiyo muamelâtının te” w,f zünü kaydeden bir kara neşrolunmuştur. a’g Bu kararname mühim kar v kambiyo muamelâtına bağlı ,ı/ Romen bankalarının f"hy" hassas bir darbe teşkil ,;ır"' j tedir. Dahilde paranın aeti ni | ve Macaristanda olduğll ılı "çl' ni tanzimat tedbirlerinin vi c,]( kambiyo tenezzülünü tev ge ğ eeğinden endişe olunmakla'