1 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

1 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

KTT RTTAŞERETU AT T EPA PER TTT L e TTT TTTT SON POSTA —— | İngiliz Sefirinin Tavassutu! | Sefir, Mahpus Acaba Muharriri 34 Her Hakkı Mahfuzdur RELRE a Otuz sene . evvel bizi idare edenlerin en mühim simaların- dan olan ( Sadrazam ) lık gibi büyük bir paye ve şerefe nail olan bu adam, acaba ne düşünü- yordu? Bir tek sözile insanı (yok) edi- vermiye kadir olan hünkârın ga- zebini, bu gazebin daha nerelere kadar varabileceğini mi?. Yoksa, birdenbire — kaybettiği — sadaret sandalyesini mi?.. O, şimdiye kadar hünkârın bu derecede hiddet ettiğini ne görmüş ve ne de işitmişti. Dü- şünüyor, bu kadar büyük infiale sebep olan şahsın kim olabile- ceğini bir türlü kestiremiyordu. Sait Paşa, uzun müddet ma- iyetinde çalıştığı hünkârın tabia- tini çok iyi biliyordu. Onun için süküt etmiye ve neticeye İntizar eylemiye karar verdi. Ayni za- manda Sait Pş. nın güvendiği yer vardı. Böyle müşkül bir vaziyete girmek ihtimali olduğunu daha evvelden tahmin ettiği için bir aralık İngiltere sefiri Lort Daf- rinle anlaşmıştı. Refikası da tembihli idi. Her ne zaman saraya gider de uzun müddet kalırsa veyahut gazebi şahaneye uğradığı hissolunursa, bir bahane ile hemen saraydan arattırıldı. * Bu hâdise gecesinin sabahı, İngiltere sefiri (Lort Dafrin) uy- kudan uyanır uyanmaz eline bir kart verdiler. Sefir, karta baktı. Üzerinde sadece: M. Piyers İsmi vardı. Kartın arkasında ise kurşun kalemle şu kısa cüm- le yazılmıştı: (Mühim bir mesele hakkında görüşmek — istediğim için — zatı asilâneleri tarafından derhal ka- bulümü rica ederim.) Piyers, muhtelif Amerika gazetelerinin İstanbul mahabiri mahsusu idi. ğe girer çıkar, maymuncuk gibi bilâ müşkülât her kapıyı açardı. Sefir, böyle vakitsiz bir mülâkat talebinin herhalde mühim olaca- ğını tahmin ettiği için derhal giyindi. Mesak odasına — gitti. ,Gazete muhabirini kabul etti. Piyers sefirle karşılaşınca sordu : — Sadrazam Sait paşanm, Yıldız Sarayında Sultan tarahn- dan hapsedildiğini haber aldınız Du asaletmeap?... Sefir, hayretler içinde kala- rak cevap verdi: — Hayır.. Böyle birşeyi ilk defa olarak sizden işitiyorum. Bi->- tafsilât verir misiniz ?.. İngiliz ve | Her deli- | Bulunan Padişah damatlarından Ali Galip Paşa Merhum (Bir karlimiz göndermiştir. Teşekkür ederiz.) — Maalesef, bu hususta size pek çok şeyler söyliyemiyeceğim. Sait paşanın hapsinden, ancak iki saat evvel haberdar oldum. Refikası, bu meseleden bilhassa zatı asilânelerini baberdar etme- mi rica etmişler. Arada vasıta olan zatta fazla birşey bilmediği için bu tevkif hâdisesinin esbabı hakkında bir şey ıöylemıdı'. Fa- Sadrazam — Sait Hapisten Kurtarabilecek Miydi? Paşayı kat ben, başka vasıtalara müra- caat ederek ufak tefek bazı havadisler aldım. Dedikten sonra, dün, Müşür Fuat Paşanın da evvelâ tevkif edilip gece salıverildiğini, ferik Abdullah Paşanın alessabah nef- yedildiğini, Mabeyni hümayunda, Salit paşadan başka Dağıstanlı Mehmet Fadıl paşanın da ayni suretle mevkuf — bulunduğunu, Dağıstanlı süvarilerden mürek- kep bölük efradının da ikin- ci fırka askerleri - tarafından abloka altına alınmış olduğunu hikâye etti. Sefir büyük bir dikkat ve hayretle bunları dinledikten son- ra ayağa kalktı. Gazeteciye elini uzattı : — Siz, daha fazla malümat toplayınız. Biz de lâzmgelen teşebbüsatta bulunalım. Cevabını vererek M. Piyersi savdı. bu mesele etrafında (Arkası var $ -— ——— — .—— Te — Darısı İstanbul Başına' Karaman Stadyomunun Küşat Resmi Yapıldı -— —- Karaman İdman Yurdu futbolcüleri Karaman, (Hususi) — Burada geçen cuma günü Alay İdmanyur- du ile Karaman İdmanyurdu arasında bazı seçme mi yapılmıştır. Alay Kumandanı Murat ve Kaza Kaymakamı Mehmet Ali Beyle- | rin yardımları ile şimdiye kadar Karaman gençlerinin ve halkın hiç te görmediği güzel bir stadyom meydana getirilmiş ve herkes bu hayırlı işi memnuniyetle karşılamıştır. Müsabakalara saat on dörtte başlandı. lik defa alaydan mülâzim Ümran Bey, sonra da Karaman İdmanyur- du reisi sahanım resmi küşadı hakkımda teşekkür beyan ettiler. Bilâbare muhtelif müsabakalar başladı. Sahanın yapılış zamanın- da pek Ffazla himmet ve gayreti görülen Umran Bey muhtelif atlama ve koşularda birinciliği kazandı. Eu sonra futbol maçı başladı. Bü- vük bir heyecan ve merak ile takip olunan maç, Karaman İdmanyur- dunun 0-1 galibiyeti ile neticelendi. O gün sahaya bütün halk hın- cahınç dolmuşta. Adeta şehirde biç kimse kalmamış gibi idi, M, T Haıırın ı İş Kanununun Son Hazırlıkları Yapılırken.. Maziden Bize İntikal ğtmiş Tecrübeye Müstenit Eserleri A E İhmal Etmemeliyiz Yazanı Ahmet Kaozlunun faaliyetine bir bakış Zonguldak ( Husust ) — İş kanır nunun son hazırlıkları yapılıyor. Bu kanunun mevzuu dahiline gi ret süy erbabından biri de maden amelesidir. Yer altında çalışan bu insanların nasıl ağır bir. yük al tında — bulundukları malümdur Yeni bir hayatın yeni bir nizamı kurulurken veat esor- lerin de gözd! esi fayda verir. Bu maksatladır ki « Dilâ- ver paşa > nizam denilen ve bir- çok kısımları çok isabeti bahis: emas eden bir eteri mevzuu yoruz. — İstilado gından güpbemiz yoktur. Mizamnamenin birinci faslının birinci maddesi kömür nümunesi taharrisine aittir. Havzada, hük- mü bugün bile baki olan bu file ait maddeler, Ecbhantillon (mostra) bulunmasından başlıyarak bir maden ocağı açılıncıya ka- dar takibi lâzımgelen resmi sıra hakkında esaslı bir kâr vereceği için bu maddeleri aynen ahyo- rum: Madde 1 — “ Bir kimse mü- ceddeden nümune taharri edecek olduğu halde evvelemirde canibi idareden taharri ruhsat tezkeresi ahzine mecbur olacaktır.,, Madde 2 — “Nümune bulmuş olan kimse erbabı kudret ve imalâttan olduğu ve nümunci mezkür şayanı kabul bulunduğu halde imali için canibi idareden ruhsat tezkeresi ahzedecektir.,, Madde 3 — “Nümune bulb- muş olan kimse bi kudret ve ya- hut imalâtta na ehil bulunduğu halde nümuneyi ceanibi mirt için bulmuş olacağından sepkat eden emeğine mukabil “ bahşiş , na- mile miktarı münasip Üücret ita olunarak — nümunci bir veçhile müdahale cektir.., Dilâver Paşa, botbehot nü- mune bahşişini şiddetle meneden bir maddeden sonra hilâfında hareket edenler hakkında şu maddenin hükmünü koymaktadır! *Ve şayet dördüncü mad- dede —muharrer - olduğu üzere istihsali tezekre etmeksizin hot- behot nümune taharri, veyahut hafr ve küşat eden kimse mu- gayiri nizam hareket etmiş ola- cıgındın bu maksatla bulunmuş olan nümune veya hafri ve kü- şat olunan ocak mücazaten cani- bi miriye zaptolunarak merku- mun bir veçhile ücret ve zaxar davasına hakkı olmıyacaktır..,, Nizamnamenin ikinci faslı beş uzun maddeden mürekkeptir. ve maadin (mevkilerine uzanan şo- se ve demir yollarının içinden geçtiği tarla ve arazinin istimlâk şekillerine ait ahkâm ile doludur, Üçüncü Fasıl *İnşa olunacak ebniye niza- miç serlevhasını taşımakta ve çok dikkate şayan mevaddı ihtiva etmektedir. Burada istitrat kabi- mezküreye edemiye- olunuca- | linden kaydedeyim ki, —maden kömürü — keşfedildikten — sonra muhtelif memleketlerden Zonguk- dağa sermaye, amele ve işçi akı- n başlamıştır. İlk zamanlar ge- lerek burada tavattun edenler bu bakir memlekette araziyi arala- rıfda — paylaşmışlar, göz — ala- bildiğine uzanan toprak par- çalarinı karşılarında bir hükü- met otoritesi göremediklerinden taposuz, senetsiz aralarında bö- lüşmüşlerdir. İşte bu toprak anar- şisi; nizamnamesini — yaparken Dilâver paşaya şu maddeyi ilham etmiştir: “Madde 10 — Kömür mev- kilerinde inşa olunacak gerek ebniyci miriye ve gerek tebaai sal- tanatı seniyeden bulunan madem- ciyan ve ahaliden herhangi bi- rinin imal ettireceği han, fırm, mağaza ve kahvehane misillu eb- niye arsaları sahibi tarafından base net, birriza esmanile ahzolunarak münasip mahalle ve resim heyetine göre inşa olunup hodbehot ve kendiliğinden bilâ ruhsat yaptr ramıyacaktır. ,, Bu: “İnşa- olunacak ebniye nizamı ,, faslının en canlı ve dik- kate değer noktası amele kulü- beleri hakkında olan — kısımdır. Dilâver Paşa nizamuamesinin 11 inci maddesinde şöyle diyor: “— Ocaklarda istihdam olu- amelenin geceleri açıkta kalmamak üzere beytutetleri için her ocak başında madenci tara- findan kabili sükna mükemmel amele koğuşları, canibi idarenin kabul edeceği surette yapılarak amelenin huzur ve rahatlerine dikkat ve itina etmek her ocak sahibinin — vazife — zimmetinden addolunacaktır., Bu nizamnameden yarım asır sonra yapılan “Zonguldak amele kanunu,, nun birinci maddesi bu bahsi şu şekilde tekrarlamaktadır: “— Maden ocaklarında müs- tahdem —amelenin — beytutetleri ve temini — istirahatleri — için her ocak civarmnda — İktisat Vekâletince tanzim — edilen nümunelere tevfikan amele ko- guşlarile hamam inşasma ocak amilleri mecburdur.,, “ Ebaiye inşası nizamı , bah- sini “ Ocaklara icap eden sütun ve sütunkeşan nizamı ,, faslı takip ediyor. Sekiz uzun madde- den mürekkep olan bu kışım maden dleğ'z'n ormanlarından me şekilde kesilip ne yolda sev- kedileceğini en hurda teferraata varıncıya — kadar — sayıp — dök- mektedir. Şurasını da ehemmi- yetle kaydedeyim ki: Ormanların maden direği yüzünden harap ol mamasını temin için hemen bi- tün maddelerde çok bariz bir hassasiyet sezilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: