9 Mayıs 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10

9 Mayıs 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Kaptı le KT İğ dedi, haydi baka- hım ileriy hareket etti: — Yemek yerken o bahse temas etmiye lüzum yol — Hangi bahis? tinden ( dolayi m a uahaze — Sirma bahis siğeei Viyara cret — bahsine! İki yüz ali dediniz, bu parayı bı mayı ümit ettiğimiz definenin da mü 7 olur hi bizim orada ne bc bilir mi? Benim fikrime göre defineyi lur bulmaz vi uğağii verip herifi başımızdan hemen defet- meliyiz. Zira bu dakikada defi- meden bigileri değildir. e malüm? beis ne malüm? Kimden © Öğrenebilir? — Tabii Makardan! annetmem | Makar ye deli ene - defineden © bahsedecek derecede budala değildir. Pei SON POSTA Cenup Denizlerinde Bir Seyahat Macerası Altın Peşinde.. Üç Serseri.. Üç Milyoner | Her Şii Kaybetmektense Az Bir Muharriri Stakpool a Zarara Razı Olmak Müreccahtır! bir ses işitir gibi olmuşlardı. Bu ses, şüphesiz bir kadın sesi idi ve belki onları çağırıyordu, fakat ve bir defa işitildi, ir adi, ü; arkadaş arkalarına baktı- lar, fakat yirmi metreden ilerisini görmek mümkün değildi. Kaptan Hu Önü- — Durmıyalım — dei müzdekileri ara deceği Yola ko: «in ve se da Lermi Bu oil la tan Hal ara geri “ilerisi güç hal ile kabul etti: — Pekâlâ, dedi, mademki ısrar ediyorsunuz, sizin dediğiniz olsun, yalnız herife vereceğimiz parayı Makarın hissesinden al- malıyız. Şimdi çalılığın en sık yerine varmışlardı, Makarla Viyara ve Ceki bermutat Sine yürüyorlar- dı. Fakat bir aralık takip et- tikleri izin iş e teşkil ettiği bir Onoktada gözden kaybolu- verdiler. Üç bu noktaya gel- arkadaş dikleri zaman ortada eserleri bile yoktu, yer açıldı, içine girdiler, denilebilird. Kaptan Hul önüne arkasına sağına ve rü na baktıktan sonra; — Fakat herifler nereye git- tiler, diye kd lar, an; — Nereye gidecekler, vw lar, cevabını verdi. Yüzü sap- tul sarı kesilm ais dudakları ; titri- yordu, (Hagi iki elini bir boru Kak ağzına tutarak ağırdı ise de ei cevap ala- madı. Kaptan — Çabuk dedi, yüklerimizi bırakalım, arkalarından koşalım. Yüklerini bırktılar, bacaklarının bütün kuvvetile koştular, fakat takip ye iz min ayrı ld > "biri bir ye ır. Yekdiğ kaybetmemek — mütem: sliyi bağnyolard Bir in sonra durdul: evam etmeleri tehli- keli dai, ei döndüler, yine mü- temadiyen obağırmak sayesinde ve güç hal ile ve. e şimdi de yollarını şaşırmışlardı, ila de ie “kiran çökecekti. ım ormanında aç, susuz ve örtüsüz ğin lardı. ulün hiddetine pa- yan yol Kili — Kal babi bende, diye inli- —. Herifin kafasına bir e çakmalidim. Bana üçünc ia hdi ki oyun oynuyor, ve a de bir defa olsun uslanmıyoru yuna inanıyorum. Ah, ne eşeklik ettim, ne eşeklik!.. Tilman kaptanının hiddetini teskine çalışmadı, bilâkis kendi mütalâasını söyledi: ( Arkası var ) “Mayıs 9 ücreti “teklifi etmek © hususundaki takviye edecektir. Bi rece miskinane ve tek- lif karşısında herif mutlaka; — (Makar)a, pe > e ha fazla para kazanmak cahtır, demiştir. Bisen VE yar) a bakikati anlatmak ve mümkünse kendisini bize bendet- az hatta Makar ile aralarını zmak ye Eğe: er bu di (Makar) a Sakla kararını çekip zemini hazırlamayı üzerime alabilirim. n Hul bu fikri beğen- medi; herşeyi anlatmak ei 5 i — Herife © hal. emi defa başlamış neden bu- gün Gl alina. ilân Snrele neden Sidney sokaklar.na afiş ld alım.. Hagton söze karıştı; erim xi Hagton Tavuk Ticareti Ehem- iyetli Bir miyetli B Şehrimizde cins tavuklara bar on zamanlarda bü bii ber önleri ektedir. meraklılarının adedi gü artmaktadır. > Ziraat ettiği için en ço! ve yumurtalar aranıyor. Şehri- mizdeki (o tavik © uneraklılarında bulunan cinsler şunlardır: Gerze, Denizli, Favrol, Orping- ton, Langşan, Redaylant, arayan Legorn, — Nivorka, (o Kumi Nilüfer, İspenç, Endülüs, li Feniks. 80 liraya kadar mü: çe bulmaktadır. Fakat Lângaşanlai çifti sa ların 80 rey dahil. maktadır. İstanbul Ziraat Müdürlüğü bu et karşısında ticaret yapmı- ib meraklılara her perşembe il mel i bakır rn biraz zarara olm. ri cahtır. Makar Siren pl ii ve bırakmak imdir. bl ek Eska — and dedi,yve dinleyi- mi Fehim Paşa Bir pazar günü bir kanlı saldırma ile on beş kişinin yere seril- mesi hâdisesinin iç yüzü nedir? Sene evvel bizi idare edenler ,, Pek yakında başlıyor Mei? yuh, # Sekil Aldı Pazar gi otuzar yumı day ve vermiştir. urta a Halkalı Ziraat eliz temin edilecek ve tünel 6 ük rm raftan Yalova PT le m in yum verilmektedir. Tavukçuluk Sergisi 26 Mayısta re ri de açılacak olan kçuluk s: gisine 250 müessese © ss ij miştir. Şimdiden müessese müracaat ederek kendilerine bir yer ayırtmişlardır. Her müessese- > ar 400 metre murabbamı bul- muştur. Geçen iye sergiye 32 mües- iştirak etmişti. seneki ya byk bir rağbet göste- KÂYE Bu Sütunda | Hergün Muharriri : SARI YAPRAK... Koca iki yıl geçti, hâlâ ai an ses yok. Onun içli macerasına hürmet ettikten sonra bana kı- rılması çok az ihtimalle düşünü- lür. Hilda ona uzun mektuplar teselli ediyordum. Son zi ayrıldıktan sonra ya ve nlar- da im el da beee kal- mıya başladı. Bunu çok merak ediyordum. Bir bee babam eve döndü: artıl k e gilin en sevincimden yapaca- mı sil > sevgili Hicrana yine enele- rin ölürdü Hayal günleri yine caktım. Saadet bundan Mi ne olabilirdi. Bir hafta sonra vapurun gü- ei Bindiğimiz gemi edalı bir gelin si işle sulari Birmi e ei Onda da gü- zel İzmire kavuşmak için derin bir arzu ve iştiyak var... İzmire yanaşıyorduk. Rıhtımda insanları bir karınca büyüklüğün- Bunların ara- ni nasıl karşılıyacağı- mı dükçe içimde bir şe; in vel rum m Hicran yi Kâmranla beraber mi ?... Bu iki fikir Ra öyle tır- malıyor İn naştı.. | İstikbalciler ve syirlerden rıhtım bir m er yeri gibi idi. Aradım, aradım, baktim hiç meler yok.. Ne inkisarı im Yarabbi... Kafamda o dakika ve e evlenmiş Ne - İki görmek için annemle ti bir fikir Kâmran- nın boynuna nasıl atılaca- ia “düşünüyordum. Nih ye nie kırk beşlik bir kadın göri Sordum. işti ri Adnan Beyin ar el y— Hanımı tebdilihava ez İstanbul Göztepesine götür: irdül. Zavallı kız, il Hicran diye mırıldanarak eve döndüm.. di bune için ol ki... kadar Ne olursa olrir. saba giimek ve ileri her k istiyo- . Bu filerimi > kani babama söylediği in zaman: Iki hastalık ehemmiyet- . İsrarla babamın reyini aldık ve bir hafta sonra har sabahının ve okşayıcı rüzgârında Göz- arti geçerek Hicranı ariyökikm, Nihayet yeşil pancorlu köş- önünde yine e karşıma çıkan — Bu köşk Mütekait Miralay pi cl mi?.. 2k mesi o Hicran Hanım hastaydı. bi oldu mu 2... Kadının suratinda hatların karıştığını. çok iyi görüyordum. Müteessir bir vaziyette; Mao hastadır. Doktorlar başi u ucunda konsülta yapıyorlar. D. edi.. Hareketimi ii Annemi Me bırakarak bir anda ken- dimi Hicranın * Hicran ben geldi i haykırdım. Se. Şimdi Hicranın gözleri odada dolaştı... Bir aralık gülen gözleri ana döndü. anımış olmalı ki oturmamı ve doktorl kma- sını işaret etti. a ınca iskemlemi OHicranin karyolasına inle: — re emellerim irem kaldı. o Kâmrı kaçtı ve gitti, diyerek ağlıyoı vi için uğraştım, fakat Me e ii O, kalbin ruşlari anda devam bezin ew akel sözüne ei Kâmranın, parlak üniförüsile kalbimi nasıl çaldı- ğını biliyorsun. İçli maceramızı senden yaln bilen kimse yok... Beni iyi dinle... son imei çok i u saatlerinde bulunmamak a bali eler yarattı, , yine, bir gündü. Sant üçte Taksim abi- desi önünde buluşacağımız — a en daha erken çıkmış, oni bekletmemek ii ve Beyoğlu ali rinde âdeti oşuyordum. . Bu eri kl vg bir manzara ile karş ki. dakika düşüp İlmin hayret ediyorum. - hakikat karşısında EM büyüdü, yanındaki bir alman kızına. etli bir şey- ler anlatıyor ve gülüşüyorlardı. Fazla d ım ilk taksiye at- ladım ve köşke döndüm. İşte İnci u hal yi ladı ve öyle ezdi ki... Od. girdiğim jan masanın üzerinde al bir zarf görmüştüm. Bu Kâmi dandı. Bana Fifi Kiel ide. “ Sevgili Hicran Bugün bronşitten kıvranıyo- rum, seni göremediğime çok üzü- Kya fakat kalkacak gibi de- ğilim. Beni affet. Aylar geçi ti Kâmranı bir a ii mi lim, Ve son- ra haber aldım n kıziy- le dalmanyaya gitmi icran sustu, ik vi ül oldu sonra inatcı bir arasında hıçkırarak eş — ladı. Onu susturmak için bütün Mk çağ halde yine m. Öyle bir dakika geldi ii “Kalbi tıkıyacak kadar r biribi- ir ök: — icranl., ol yorsun, kendine gel... nnesi ve babası koştular... larının bu acı hali karşısında erin aldığı tedbirler hep boştu. daki hepsi de- rin kirin ağlıyordu. Son nefesini yırtıcı öksürükler arasın- veren zavallı Hi hıçkırıklar arasın. de terkedilmişti.

Bu sayıdan diğer sayfalar: