TTT METETRA | SON POSTA « HARUNÜRREŞİT e aa * EEREEE K N Ve * * DA e. Tee Tarihin Esrarengiz Sayfaları Türlü Tam öğle yemeği sırasında Behlül bulunmuş ve güzel Emire- nin huzuruna çıkarılmıştı. Üs- tünde şık, çok şık bir maşlah vardı. Fakat ayakları çıplaktı, saçı ve sakalı perişandı, gözle- rinde tuhaf bir alıklık dumanla- nıyorda, Şu kadar ki bu dumanlı bakişların altında bir şeyleç kül- lü kıvılcımlara benziyen lem'alar saklı idi. Zübeyde, lokmalarını ağır ağır çiğnerken nedimliğe intihap ettiği meşhur serseriyi gözden geçiriyordu. O da elleri biribiri- ne kilitli olarak müdebdep s0f- rayı, billür takımları, altın kadeh- leri süzüyordu. Bu karşılıklı tarassut bir müd- det devam etlikten sonra Zübey- de gülümsedi : — Ya İbnizzaniye, dedi, bura- ya niçin geldin ? — Anamı hatırlamak için ! Zübeyde — dudaklarımı ısırdı. Herif, söylenilen sözü ağır su- rette iade ediyordu. Fakat bu hareketinde, bu cür'etinde ince bir nükte de vardı. Onun, Ab- basiler sarayında anasını hatır- laması, hatırlamak istemesi, ken- disinin de ayni aile kanını taşı- dığını ihtar etmekten başka bir şey değildi. Ayni zamanda verdi- ği cevap, Zübeydenin de kendi anasından farksız olduğumu ima ediyordu. Gözel Melike, alık serserinin zehrini hazım için epeyce zahmet çekti. Lâkin ona ihtiyacını düşüne- rek hiddet edemedi ve o cavabın renk renk mefhumlarını anlama- mış gibi görünerek sordu: — Karın tek mı, çift mi? — Çifttir efendimiz, çift? — İkisi arasında rahat mısın? Behlül, bu suale cevap olarak elini kulağına koydu, yanık bir sesle şiir okumıya başladı: Tezevvüctü isneyne lifartı cehli Fema eşkake ya zevcü isneteyni? (1) Diye başlıyan bu manzumeyi ) Ahmaklığımdan, körlüğümden iki kadın aldım, iki karılı kocalık taki istarabı dattım, demektir. Bugün akşam - İSTENRUL BELEDİYESİ saat 21,30 ta KAFATASI | 15 Tablo | İ Yazan: Nâzım Hikmet Talebe gecesi ' l N Yakında : SAATÇİ İkinci musikili komedi. u Yazan ve besteliyen CELÂL ESAT Şehzadebaşı Raşit Rıza Tiyatrosunda Perşembe akşamı saat 21,30 da LADAM O KAMELYA Aleksandr. Dümafisin Lüyemut ese i Piyes $ perde Gişe şimdiden açıktır. Telefon Ist. 2053 den tiyatro gişesini iste- yiniz, Kadıköy Süreyya Sinemasında Bu akşam saat 21,30 da - Raşit Riza tiyatrosu Yekta Efendi Ailesi Vodvil 3 perde Bu akşam Şehzadebaşında temsil yoktur. oracıkta irticalen inşat ediyordu. Düzme alık, iki karılı hayatın acılıklarını, rezaletlerini hakikaten canlı surette haykırıyordu. Hele iki veya üç kadım taşıyanların zevk saydıkları, daha doğrusu zevk saymak istedikleri © nöbet — Hendek Cinayeti ( Baş tarafı 1 inci sayfada ) den ağır sürette — yaralanmış, fakat mucize mevinden kurtul- muştur. Failler şunlardır: Düzçenin Nüfren köyünceı Abaza Musta- fa oğlu Emir, Beyn.lvit köyün- den Abaza in oğlu Feyzi ve Mustafa oğlu Zekeriya, bunla- rın Üçü de düşkün ve bıçkın takımındandır. ve akrabadırlar. Cinayetin — mürettibi — Emirdir. Öbürleri, onun sözlerini körü körüne erine — getirmişlerdir. akat Emir bu cinayeti niçin tertip ettirmiştir? Bu nokta hâ- A anlaşılmamıştır.. Yakalanan baydutlar vak'ayı şöyle anlatı- orlar : ğ Emir, bir gün Beynevit kö- ;he düğüne gitmiş, Feyzi ile ekeriyayı bulmuş, — kendilerine tasavvurlarını 'Ş!m'ş' kıbılı: ket— tirmiş, sonra dönmüş, birkaç n sonra Zekeriy ile Feyzi irim köyünde buluşarak Düzce ile Hendek yollarımın birleştiği köprü civarındaki orman yolunu tutar ve her üçü, burada gizle- nirler, burada bir gece ve bir gün kalırlar. Lüzum halinde köprüyü kapayıp yolu kesmek için birde büyük sırık haz rlarlar. Bu sırada yoldan gelip geçen otomobilleri gremi sabırsızlanan Feyzi ile keriya sorarlar: — Daha ne bekliyoruz? Emir cevap verir: — Daha vakit var. Beklediği- miz Şelıedi. Nihayet o günün akşamı Hak- kı Beye ait otomobilin Hendek- ten hareket ektiğ:ıi"pm'ektöı zi- yasından gören ir, derhal sı- rıkla köprüyü Kapattırır ve bek- lerler. &omchil tam köprünün önüne gelipte yolun kapalı ol- duğunu görünce geri dönmek ister, muvaffak olamaz, bizzarur durması ile beraber haydutla- rın seri bir ateşine maruz kalır. İlk ateşte Hakkı Beyle soför Sab- ri Efendi yaralanırlar. Ziya Bey ise otomobilin arka kısmında ve uykudadır. Ona bir- şey olmaz. İlk iş olarak Feyzi ile Zekeriya, Ziya Beyi ve Şoför Sabri Efendiyi ormana götürürler. Bu sırada uzaktan diğer bazı “KÜÇÜK DAKTİLO,, nun unutulmaz yıldızı MARY GLOR Y'nin bir şaheseri daha Düşes Olacakısn (Tu seras Düchesse) Pek yakında..... Sinemasında ünyanın en iyi P. D. C. dir. Yakında MAJİK'te iraesine başlanacaktır. ANDRE AŞK VE (Si L" Empereur savait ça ) Avusturya sarayında Bir skandal değiştirme keyfiyetindeki fecaati: Liharihi leyletün ve Nitilke uhra itabün daimüân filleyleteynil (2) ( Arkası var ) I Bir gece birini, öbür gece diğerini görüyorum. Fakat her iki gece zırıltı içinde geçiyor, demektir. Emir, Hakkı Beyin yanına koşa- rak ölüp ölmediğini muayene et- tikten sonra başına bir kurşun daha sıkar ve köprüden aşağı atarak arkadaşlarına iltihak eder. Zekeriya ile Feyzi ise gel- mekte olan otomobillerdeun istim- dat etmemesi için Ziya Beyin şa- kağına bir tabanca dayıyarak tehdit etmektedirler, Sabri Efendi yarı ölü bir hal- dedir. Emir gelipte arkadaşlarına edince aralarında Abaza İisanile illihak kısa bir muhavere geçer, Bu muhavere esnasında Emir: — Ziya Bey beni tanımıştır, öldürmezsek bizi ele verir! diye arkadaşlarını ikna etmiştir. Niha- üt yine Ziya Beyden aldığı ta- ncayı biçarenin üzerine birkaç defa boşaltır ve her ikisini de ölü zannile bırakır, giderler, Bu sırada, yofıllıı geçen oto- mobiller, Hakkı Beyin baş oto- mobilini kurşundan delik deşik bir halde görünce son süratle Hendek jandarmasını vaziyetten haberdar ederler. O gün, “îü. bu şakiler aranmakta, fakat bu- lunamamakta idiler. Fakat Hendek jandarması, yorulmak bilmez bir sai ile bu şakileri aramakta idi. Nihayet ;:ndınıı kumandanı Mustafa Bey iya Beyden alınan saat kordonu ile tabancayı ele geçirince zin- cirleme usulile canilere kadar yarmak kolaylaşır. Bunlardan Ze- keriya ile Feyzi köylerinde, asıl cinayetin mürettibi Emir de kaza- en adam öldürmek töhmetile bir seneye mahküm olduğu Düzce hapishanesinde yakalanmışlardır. Hendek, Düzce ve civarı halkı, canilere karşı duydukları nefretin şiddetile mütenasip olarak bunla- rı meydana çıkaran jandarmaya minnettardır. Mitat Okkası 65 Kuruşa | Bitlis, (Hususi) — Son gün- lerde şehrimizde tereyağı hayli bollanmıştır. Bir okka balis tere- SA a Bu akşam MELEK'te Bütün İstanbul halkı idi AYA SOLMUŞ GÜLLER ömnğ a (Re ) Tamamen sâzı.o—sıuıxu.ı harikulâde filminde alkışlıyacaktır. YERLERİNİZİ EVVELDEN TEDARİK EDİNİZ L UNGSUET ASALET MAJİ e SALLY Y — * u Has e erler? Akıl Hastalıklarının Kaç (Birinci makale dünkü nüsha- mızda İdi. Bugün de İkinci ve son makaleyi yazıyoruz.| aü Validesi bir tarafta, oğlu di- ğer tarafta ayni hastalıkla seri- riyatta tedavi edilen hastadan mı bahsedeyim? Üç ceddine ka- dar şeceresini tetkik edip şe- masını ders kitaplarımıza kadar geçirdiğimiz hastaları mı istersi- niz, hem yalnız müşahede değil, Biyoloji kanunları daha müspet olarak irsiyetin tesiratını gösterir. 19uncu astın nisfi — ahirinde “Mendel, in neşrettiği tesalüp kanunu tababeti ruhiye sahasın- da dahi bize müspet neticeler veriyor, cetlerin tesirini gösteriyor. Beyaz ve kırmızı karanfillerin birleşmesinden meydana gelen pembe karanlilleri birleştirdiğimiz zaman ortaya bir beyaz bir kır- mızi iki pembe karanfil çıktığını görüyoruz, bu beyaz ve kırmızı cedde çekmiştir. Bunun gibi ana ve babada birşey yokken büyükbaba veya büyükanneye çekmiş ruh hasta- ları nekadar çoktur. Şu halde irsiyet tesiri bugün yüzde ruı anlaşılmıştır. Yalnız rub hastalık- ları değil san'at istidadı bile bugün mevcuttur. Bach, Betho- ven ailesi ve benim kitabıma geçen Tanburf Cemil ve oğlu gibi... Bazı — müelliflere göre sonradan — kazanılmış kusurlar dahi — intikal —eder, — meselâ şimdi sizin son yazınızdaki gibi ruht tesiri ele alalım. Esasen ruh hastalıklarının sebeplerini doğ- madan evvel, ve doğduktan son- raki sebepler diye ikiye ayırırız.. Doğmadan evvelkiler: — İrsiyet, hamil, tevlit, hıdıuluî Doğduktan sonrakileri: Fizi- yolojik, Psikolojik, Patolojik na- mile üç gruba ayırız... Fiziyolo- jiklerde bülüğ, aybaşı, aybaşı silmesi, rücu yaşı ilh.. Ruhi sebeplerde: Yorgunluk, ihtiraslar, heyecanlar, elem ve kederler, zihni sirayet. Marazi sebeplerde rubi, be- deni, tenasüli sademeler, uzvi sinir — hastalıkları, dahili ifraz güddeleri teşevvüşatı, tesemmü- mat ilh.. dahildir. Görüyorsunuz ki, biz sebep- leri nekadar ince eleyip sık dokuyoruz. Şimdi sizin de- diğiniz gibi meselâ farzede- lim ki bir adam ruhi bir amil tahtı tesirinde hastalanıyor. Şim- di bu adam hastalandı, hastalı- ğıni teşhis ettik, meselâ “Erken mnama, — Bunun evlenmesine müsaade edecek miyiz?! Hiç şüphesiz hayır, halbuki memleketimizde bir adam böyle ruh hastalığına uğrayınca ilk iş olarak evlenmek teklifi karşısın- da kalıyor, böyle evlenmelerin getirdiği mahsuller arasında kaç tane psikoz, kaç tane mütereddi görmek istersiniz?!. Dolu... Diyorsunuz ki bir adam aşk buhranile ruh hastası olursa onu evlendirince geçer. Aşk fantezisi hakkında söylenecek söz çoktur, isterik bir çocuğun hayalinde beslenen aşktan tutunuz da bir erken bunama başlangıcında ay- kırı tezahürlerle meydana çıkan buhranı göz önüne getiriniz! Bi- rincisinde visal belki bir ilâç gibi tesir eder, ikincisinde ise betbahtlar yaratılır.. Hem sonra ilk mektubumda da söylediğim üzere cinsi ihtibasların izalesi ile evlenme ve nesil vücuda getir- mek işini ayırmak lâz mdır. Daha ileri gideyim: Ben tipik bir isteriğin bile evlenmesini kayt altına alır, ve ondan meydana gelecek mahsulü hakkında da çok dikkatli bulunmak mecburiyetini Sebebi Vardır? kikattirl. Görüyoruz, tedavi edi- | yoruz, bundan daha iyi vesika olur mu?.. Şu balde bir sualinizin cevar — bını — verdiğimi — zannediyorum. | Bizce ruh hastasını teşhis etmek Enç değil, kolaydır. Binaenaleyb — astalığı teşhis edilen bir rub hastasının evlenmesi de gayricaizdi!. Size kısa bir istatistik vere- yim: (Wolfzen) namındaki bir — müellif erken bunama cinnetin- de irsiyetin tesirini 9090 Kraepe- lin cinneti manyal inhitati de 9680 (Ziehen) - hem Feylesof ve akliyecidir. - bütün ruhi hastars lıklarda 460 bulmuştur. (Weitz) mamındaki müellif mesaisi tasal- lübü şerayin, sekte, ve diğer bir kısım asabi hastalıkların dahi irsen de intikalini göstermiştir. Daha ne söyliyeyim. İlk açık mektubunuzda — evlenmesine ve nesil yapmasına aleyhtar oldu- ğum ruh hrstalıklarını soruyorsu- nuz. Cevap: Hemen bütün ruh bastalıklarını!... Bizim için mane ıık ta, paranuvyyak ta, erken onamalı da kelimenin ifadesile ruh hastasıdır. Sinirlilere, psikopat dediğimiz yarı akıllılara gelince bunların adedi cemiyet tadıomndı çok olmasaydı!., İçtimai huzur ve se- lâmet için bunların da men'ini isterdim. Fakat ne yapalım ki Fransa Akıl Hıifzıssıhhası - Cemiyetinin ihsaiyatı Fransada “100,000,, deli « yani nüfusu umumiyenin 400 de birini — teşkil ediyor - 1,000,000 da müseccel psikopat olduğunu - yani 40 ta biri - gösteriyor. Bu hal karşısında sinirliler ve psikopatların evlenmesinde nüfus siyaseti noktai nazarından ileri ğgidemiyoruz. Fakat bunları da ikaz etmek ve çocuklarına dikkat etmelerini tavsiye eylemek benim için bir vicdan ve meslek borcudur. Bir kısım ruh hastaları hayatla- rında şifa zamanları gösterirle|!.. Bu zamanlarda evlenebilirler mi? Hayır! Çünki günün birinde hastalık nüksediyor. Şayet şifa zamanında evlenip te çocuk ya- parlarsa çok dikkat etmeli ve çocu, akıl hifzissihhası esası dahilinde yetiştirmelidirler. Fakat bir erken bunaması, paranuvay- yaklı, frengi cinnetli, hiçbir vakit evlencmez. ?kyl::_ıııınoây:unı Hd birinei ve i yazınızda sorduğunuz noktalar hakkında izahat verdim. Esasen Yuh hastalarının evlen- melerine müsaade edilmemesi bizim için bir mütearifedir. Fakat içti- mai kanunlarla alâkadar olduğu- muz için etrafı tenvir etmek va- zifemizdir , Akıl Hıfzıssıhası Cemiyeti de ancak buirşat vazifesini yapmak- la iktifa ediyor, şimdilik bir ka- nun istediğimiz yok, fakat yarın onu da istiyebiliriz. Çünki hedef ve gaye cemiyetin huzur ve se- :ılnıed, kendi rizası haricinde ayata gözünü açan yavrunun istikbalini korumaktır. Bu münakaşa — münasebetile karilerimizi ürkütmemek için de bir noktaya işaret etmeyi İüzum- hi bi resinde ruh hastası bulunan herkesin muhak- kak ruh hastalığına yakalanması şart değildir. kısım - evlâtlar muaf kalır, fakat beşikten itiba- ren iyi bir akıl hıfzıssıhası saye- sinde istikbali pekâlâ kurtarıla- bilir. Hürmetlerimle. Dr. FAHREDDİN KERİM Hanımlar : Elbiselerinizi yaptır- mazdan evvel Parisin son modellerini görünüz. Yakında MAJIK sinemasında mo- delleri teşhir edilecek olan Parisin bu vesile ile işaret etmek İste- C.Iı:m Elyeses ı:ı Rı::c ::dı. P;iı Aıın'n 8) moda müecssesi len a-. Dü ç P"'mf,» Beyelan di Ve alelan <Lelangı Manla < Gağ, KÜT n ir — rOMal | Maggy Rouff, Luçie Paray, Agnca, mevzuu — olabilir, fakat bizim | Rose et Valois, L. Roufi Levis, Her- karşımızda birer müellim ha- | mes vesaire.