6 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

6 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sinirlilerin Evlenmesi Mesele Fert Ve Cemiyet Noktasın dan Duşunulmelı ( Baştarafı 1 inci sayfada ) Ferdin yalnız kendi şahsi menfaati noktasından düşünecek olursak diyebiliriz ki izdivaç sa- dece iki ferdin cinsi münaseba- tından ibaret değildir. İzdivaç ayni zamanda cemiyet hayatının bir içabıdır. Malöl bir dimağ için, bir Psikopat için izdiveç bir intibar olabilir. İntihar ise hem ah- lâki, bem de medeni kanunların menettiği bir harekettir. Bina- enaleyh bu noktai nazardan sinir- lilerin evlenmeleri memnu olma- hdır. Şu halde bir sinir hastasının gerek kendi şahsi teşebbüsile evlenmesi, gerek ailesi tarafından evlendirilmesi ve gerekse bu ev- lenmiye hükümet tarafından mü- saade verilmesi, tam manasile bir einayet değilse bile, her halde bir yarım cürümdür. Şu halde “Sinirlilerin evlen- mesi umumiyetle yasak edilme- Fakat bu umum! hükmün baricinde olarak bazan evli sinir- Kler için bir aile rahatlığı ve bir sükün içinde yaşıyabilmeleri ihtimali vardır. Fakat hiçbir zaman çocuk yapmamak şartile. Bazı ahvalde evlenmek bir tedavi vesilesi teşkil edebilir mi? Eğer izdivaç, kadın veya erkek herhangi bir sinir hastasına bir hasta bakıcı ve onun haya- tını neşelendirecek bir arkadaş bulmak demekse buna diyocek yok. Fakat bu derece fedakâr İnsanı bulmak mümkün müdür? Diğer taraftan |izdivacın yal- nız cinsi bünasebetten ibaret o duğunu zannetmek — büyük bir hatadır. Çünki bu — takdirde gemiyetin mihverinin yalnız cinsi münasebetten — ibaret — olduğu gibi bir telâkki hâsıl olur. Bu hususta Fröyd nazariyesini kabul edemiyeceğini söylerim.. Biz asabiye mütehassısları bir gok gençleri muayene ediyoruz. Bunlardan bazıları bakirdir. Bu gibilerden bir kısmı sinirlidir, hiddet gösterirler. Daima dalgın ve çalışma hhlllyeh azdır. Üy- ku uyuyamazlar. İçlerinde' daimi bir l:x:ıu vardır. Tîreddm içinde bulunurlar. Bu adamların bazan cinsi münasebet neticesi olarak asabiyetten kurtuldukları ve tabil bale geldikleri görülmektedir. Fakat Eıı vak'alar o kadar azdır ki tıbben mazarı itibara almıya bile değmez.., Doktor Konos Bey, “Sinirlile- rin evlenmeleri cemiyetin men- faatleri noktasından doğru mu- dur?,, Sualine de şu cevapları vermektedir: *1 — Her cinnetin ve her sinirliliğin irsi bir istidat olduğu mütearifesine bakılırsa, 2 — Bu taktirde bunların çocuklarınada ayni hastalıklar intikal edeceğine göre, * 3 — Cemiyet ve devlet, be- şeriyeti bu sinir hastalarından kurtarmak mecburiyetinde oldu- ğuna göre, İşte bu üç sebepten şu nelti- ceye varılır; “Sinir hastaları, gayri tabil insanlar ve saralılar evlenmemelidir.., Fakat bu meselede en mühim nokta şudur. Bu gibi insanlar nasıl teşhis edilecek? İşte bu sualin cevabı etrafında çok tet- kikat yapılmış, fakat bir türlü balledilememiştir. Benim noktai nazarıma göre SON POSTA Zulular Arasında Dünyanın En Cesur İnsanları Olan ,Zulular Aslanlarla Bile Pençeleşırler Bir kimseye “ Aslan gürekli insan , unvanı verildiği -eman lılı!ır böyle merasim yaparlar Cenubi Afrikanın şimal mın- takasında yerleşmiş çok cesur bir zenci kabilesi vardır. Adina Zulu derler. Bu arazi, şimdi İngilterenin — idaresindedir. Bir zamanlar, İngilizlere karşı isyan eden Zülüler ellerindeki kalkan ve kargı gibi iptidai silâhlarla İngilizlerin mükemmel bir kuvvei seferiyesini uzun müddet uğraş- tırdılar, mühim zayiata uğrattılar. Zulular yamyamdılar. İngiliz- lerle çıkan ihtilâf bunların beyaz adam cti yemekten vaz geçme- melerinden çıkmıştı. Fakat o harpten sonra Zulular bu kötü âdetlerinden vaz geçtiler. Yaşayış şekillerinden, çıplak gez- me zevklerinden, bir yere toplan- dıkları zaman hep beraber dans etmek gibi hoşlandıklari eğlence- lerden vaz geçmediler, Fakat insan eti yemekten, her nasılsa ferağat edebildiler. İngiliz muharriri Attilyo Gatti bir av mevsimi esnasında Zulular- la çok yakından tanışmış, ara- larında & zaman yaşamıştır. Çok gı.rlı;>e oylııı bu lııyyı':. gâlel bir hikâye halinde naklediyor. Biz de iktibas ettik: Zululand'ta Kuraklık Afrika çöllerinin kanun tanı- mıyan hükümdarları mevsimin çok kurak gitmesinden dolayı cenuba inmiye başlamışlardı. Fakat daha evvel Zuluların umumiyetle gıdası- n teşkil eden vahşi öküz, karaca ve ceylân — sürüleri aslanların önünden kaçmıya başlamışlardı. Çünki su peşinde dolaşan aslan sürülerine rasgelmenin ne feci bir şey olaceğını biçare hayvan- lar anlıyorlardı. Zenciler Endişe İçinde Hal, Zuluları iki noktadan endişeye düşürüyordu: Birincisi, “az zaman sonra köylerinin — aslanlar — tarafından istilâya uğraması korkusu, ikincisi de av hayvanatından mabrum kalmak. Zulular çok cesur insanlardır. Ellerinde bir kargı ile ağzı köpük | içinde ileri atlıyan aslanın önün- böyle hastalar evlendikleri tak- tirde çocuk yapmamalıdır. Çünki hastalıkları bu çocuklara da ge- çecektir. da var ki, sinir hastalarile hakikt delileri ayırmalıyız. Bütün yukarda söylediklerit yalnız psi- kopatlara aittir. Mecnunlara ge- lince, bunlar kat'iyyen ve hiçbir vakit evlenemezler. ,, Kabile Reisi Ksipuso de kıpırdamaksızın — durdüakları ve kargılarını hayvanın tam kak- kalbine sapladıkları çok görülür. Onun içindir ki böyle bir tehlike karşısında köylerini bıra- kıp kaçmak akıllarından geçmi- yordu. Fakat bu müthiş tehlike- ye bir çare aramaktan da vaz- geçmiyorlardı. Büyücülerin Rolü Zuluların, manevl afetleri dua ile, tılsım ile geçirdiklerini iddia eden büyücüleri vardır. Yağmur yağdırmak ve aslanları oldukları yerde bırakmak için bu büyücü- lerin yaptıkları bütün duzlar da semeresiz kalmıştı. Bu hal büyü- cülerin itibarına da halel getir- mişti. İşte vaziyetin böyle endişeli olduğu bir günde, çadırımdaki portatif karyolama uzanmış, din- leniyordum. Dışarda bir gürültü oldu. Hemen yerimden fırladım, Gürüttülü Bir Hâdise Baktım ki kabilenin en genç ve gürbüz muhariplerinden birini yakalamışlar, bir ağaca bağlamı- ya çalışıyorlar. Kabile Reisi Ksi- pusonun oturduğu yere koştum . Olan biteni ondan öğrenmek istiyordum. Fakat bir iş için şehre gitmiş olduğunu öğrendim. Kalabalığa yaklaştım. Ve anla- dım ki büyücüler, kabile nezdin- | de mühtel olan itibarlarını iade etmek için bir masal uydurmuş- lar. Bütün dualarina rağmen yağ- mur yağmamasının mes'uliyetini yakaladıkları genç muhanbe yük- lemişler. kabahatli Onun olduğunu ispat etmek için de elini kaynar | suya sokmuşlar. Bittabi adamın eli haşlanmış, genç onlar da: — İşte mücrim budur! de- mişler. Şimdi bir ağaca bağlayıp yağmur yağması için kurban et- mek iatiyorlardı. Aslan Hücumu Rica, niyaz hiç birşey para etmedi. Ben, bu manzarayı mah- zün mahzun seyrederken öteden, gözleri sosamış bir arslan görmiyeyim mi? Hayvan, açlık ve susuzluğun verdiği sersemlikle nereye gitti- ğinin farkında değildi. Gözlerini biraz ileride yere — çömelerek oynıyan kabile reisi Ksipusonun oğluna dikmişti. Hemen atlamak ve çocuğu yakalamak Üüzere bu- lunuyordu. Yanımdan biç ayırma- dıgım tüfengimi derhal hayvana çevirdim ve: — Bum! Kurşun, Aslanın tam sağ gözüne isabet etmiş ve yere yık- mıştı. Zulular büyük bir gürültü ile bana döndüler. Bu sırada Ksipu da gelmiş, hâdisenin son safhasına o da şahit olmuştu. Ceza Ve Mükâfat Kabilesinin en işe yarar mu- hariplerinden birinin koyun gibi boğazlanmak istendiğini duyunca müthiş surette kızdı. Hele kendi adamları bu işle meşgülken oğ- lanun bir aslan tarafından yara- lanmak - tehlikesine uğramış ol- ması onu küplere bindirdi. Bü- yücülerden dördü derhal idama mahküm oldu, aslanların hücu- muna mani olmak için köyün dört bir tarafına nöbetçiler di- kildi. Bana da kabile relsinin oğlunu kurtardığım için Zulula- rın en yüksek payesi olan “Aslan yürekli adam,, Ünvanı verildi. ateş saçarak ilerliyen | Dünya Hâdiseleri Motörsüz Tayyareler Moda Oldu Tayyareden motörleri kaldır- mak, tayyareyi makinesiz bir has le getirmek hususunda cereyanla rın ilerlediğine şahit oluyoruz. Ev velâ bir sivri akıllı tarafından girişilen bu teşebbüs, bazı faci- alara sebep olmakla beraber bu- gün bazı yerlerde günün en mü- him meseleleri arasındadır. Meselâ bugün — Almanyada genç kızların en ziyade meralı sardırdıkları eğlencelerden birisi de motörsüz tayyare ile uçmak- tir. Alman kızlarının bu eğlence. ye heves etmesi hiç sebepsiz değildir. Çünki bir doktor, mo- törsüz — tayyare ile — yapılan sporların genç kızların vücutlerk ni düzeltip güzelleştireceğini söy- lemiştir. Fakat diğer doktorlar, motör- süz tayyare ile yapılan uçuşların bilâkis vücudu çok yoracağını ve ölümü yakınlaştıracağını söy- lemektedir. Bir Balon Kahramanı Fransızlar geçen sene topar- lak balonlarla akdenizi ilk defa geçen meşhur baloncu (Kapazza) nın hatırasını yaşatmak için Kur- sika adasında balonu ile indiği yere bir abide yapmışlardı. Ka- pazza 1886 senesinde arkadaşı Fondere ile birlikte Marsilyadan Korsika adasına kadar Akdenizi geçmişti. Kapazsa bundan sonra 1910 senesinde Lebodi balonile Muvassandan kalkarak Manş de- nizini geçmiş ye İngilterede Al- derhostta yere inmişti. Kapazsa 1892 senesinde Atlantiğin kabili | sevk balonile geçileceğini iddin eden bır llımdır UKSIMANTOL ÖKSÜRÜK ve BOĞAZ OK L DA lstanbul Dördüneü Tora memur- luğundan: Tamamına 16890 lira lay- met takdir edilen Boğaziçinde Kan- dilli maballesinin atik Kandilli cedit Gökmüyu ve Kandilli eaddesinde atik 6, 7 cedit 25-25-1 numaralarla mu- rakkam Kandilli caddeşinde 7 numa- ralı dağı müştemil ve derunun cari bir çuvaldız. mai leziz Mle iki bap sahilhanenin (harem ve selâmlık el. yevm bir bap sahilhanenin) tamamı dört yüz hisse itibarile seksen sekix hissesi açık arttırmaya vazedilmiş elup 19-3- 932 tarihinde şartnamesi talik edilerek 9- 4.932 tarlhine mü- sadif cumartesi günü İdten 16 ya kadar Istanbnl Dürdüncü lcra Daire- sinde açık arttırması yapılacaktır. Artlırmaya iştirak için mezkür sek- sen sekiz hissenin yüzde yedi nispe- tinde pey akçası alınır, murakkam vergi, Belediye, Vakıf icareleri müş- teriye aittir. lera Vekâlesi Kanununun 119 uncu maddesine tevfikan hakları tapu sicillerile sabit olmıyan ipotekli alacaklılar ile diğer alâkadaranın ve irtifak hakkı sahiplerinin ve hususlle faiz ve masarife dair olan iddialarını ilân tarihinden itibaren yirmi gön içinde evrakı müsbitelerile bildirme- leri lüzumdir. Aksi takdirde hakları tapu sicillerile sabit olmmyanlor satış bedeli paylaşmasından bariç kalırlar, Alâkadarların işbu maddei kanuniye ahkâmına göre hareket etmeleri ve daha fazla malümat almak İstiyenle- rin 930-608 dosya numarasile memu- rumuza müracaatleri ilân olunur.

Bu sayıdan diğer sayfalar: