Diyorlar? Son günlerde buğdaylarımın sukuttan ve köylümüzü Wihstan kurtarmak için ek- mek fiatlerinin 12 kuruşa çıkarılması hak- kında ortaya yesi bir fikir atılmıştır. Bu fikir etrafında ya mütaleslara — tesadüf edilmiştir Cümhuriyet gazetesinden: * Karilerimiz, teklifimiz hak- kındaki fikirlerini kısaca bize bildirebilirler. “Biz, bugünkü sıkıntımızın en bellibaşlı sebebini çiftçinin fena olan vaziyetinde buluyoruz. “Türkiye bir ziraat memleketi, Türkiye halkının üçte ikisi ise çiftçidir. Bu üçte iki ekseriyet, mahsul para etmediği için fena vaziyettedir. Hükümete — vergi vermekte müşkülât çekiyor, Zira- at Bankasına veya diğer alacak- hsına İse borcunu ödiyemiyor. Hele şehre gidip — ihtiyaçlarını satınalmak —imkânını ise, — asla bulamıyor. kuvvet ve kudretini kaybetmiş olan çiftçinin bu vazi- 6ti karşısında şehirlin hali büs- ütün haraotır. “Binnetice umum! hayat dur- muş gibidir. Devlet bütçesi sar- sılmıştır. Biz diyoruz ki: “Eğer çiftçinin mahsulünü kıy- metlendirir ve onun iştira ve ha- reket kabiliyetini iade edebilir- sek - hem halk, hem devlet noktai nazarından - vaziyeti kur- tarırız. Ve teklif ediyoruz: Türkiyede &u ucuz madde olan un Üzerine 50 para ile 100 para arasında bir resim koyalım. Bu resmi yarı yarıya bir nisbetle müstahsile ve hükümete verelim. Ve bu suretle ekmeği şimdiki gibi 7 kuruşa değil, fakat 12 kuruşa yiyelim. , Milliyet gazetesinde Nizamet- tin Âli imzalı yazıdan : “Bu senelerde 200 bin vagon buğday yetiştiriyoruz. Son İstan- bul borsası fiatile 150 milyon lira eder. Tekmil Türk mahsuk- lerinin başında buğday geliyor. Buğdaydan sonra gelen arpa ile tütünün bile senelik tutart İstan- bul Fiatile 50 milyon liradan aşağıda. “ Halbuki buğday fiati düşü- yor. Her yüzde 10 düşüş. Türk servetini bir çırpıda 15 mi- yon lira eksiltiyor. Son zamanda yüzde 10 Hat sukutları gündelik umurdan oldu, Sukut yüzde 20, 80 oldu mu, milli zarar ona göre hesap edilebilir. “Buğday, baş — gıdamızdır. Buğdayın <xziraatinde, ticaretinde, sanayünde bir tagayyür, memle- ketin gıda politikasına şiddetle tesir öder. Buğday işi, bu itibar- la, bassas iştir. “Buğdaya — çevrilen — tetkik orada hazin bir manzara görüyor. Buğday, sarfedilen emeği tam veren mahsul değildir. Hesap : Türk köylüsü istihsalinin yüzde 50 sini haşarat ve âfet yüzün- den zayi ediyor. Bu birinci tarh. İptidat ticaret usulümüzden köy- lü, buğday fiatinden yüzde 50 kay- bediyor. Bu da ikinci tarh. Netice- de köylü tekmil emeğine karşılık olarak — alması iktıza — eden kıymeti değil, onun yüzde 25 ini, yanli dörtte birini alıyor. “En fazla tutarlı mahsul, baş gıdamız, rantabilitesi asgarl! olan buğdayın hakkı, kıskanç ve kes- kin usullerle müdafaa edilmelidir,,, * Bize gelince: Bu husustaki fikrimizi sırası geldiği zaman yazacağır. 1 — Bazı kimseler, hâdisatın or- tasında, nehir cereyanına kapılan bir saman çöpü gibidirler. Kendilerine ve bâdisata hâkim değildirler. Hâ- disatın emrine tâbidiler, SON POSTA Hağaalnaia 2 — Hiüdisatın esiri olanlar, hayat kavgasında mağlüp olmıya mahküm kurbanlardır. -— ——— — —— 3 — Hüdisata esir değil, hâkim olmasını öğrenmek lâzımdır. Bu hâ- kimiyet ancak devamlı bir sây, yıl- maz bir azim ve sebat ile müm- kündür. — SON TELGRAF HABERLERİ Yeni Bütçenin Muvazene Esasları Tesbit Ediliyor Bir Kısım Muafiyetler ilga Olunacak Ankara, 6 (Hususi) — 932 devlet bütçesinin mütevarzin bir şekilde hazırlanması için ciddi mesai — sarfedilmektedir. Bugün bükümet ve Millet Meclisini işgal eden en mühim mesele bütçe hazırlığıdır. Bu iki cepheli me- sai esnasında — muvazene için akla gelen ilk tedbir devlet mas- raflarında tasarruftur. Hükümet ve Meclis kadrolarda tasarruf yapılmasına şiddetle taraftardır. Fakat böyle bir tasarruf siste- minin, bir kısım — memurların açıkta kalması gibi bir netice vermemesi için de yeni esaslar düşünülmektedir. En hâkim ka- naata göre bütçe muvazenesi yab- nız temin olunamaz. Varidatı arttırmak lâzımdır. Ancak halkın tediye kabiliyeti pazarı dıkkate alındığı takdirde yeni vergiler tarhetmek veya eski vergileri tezyit etmek mümkün ye makbul bir hareket olamaz. Bunun için bazı imtiyaz ve mu- afiyetlerin ilğası, varidatın — tez- yidi hususunda en kestirme bir yol olarak düşünülmektedir. Fakat ilga olunacak muafiyet- lerin, Türk sanayinin inkişafına bir mania teşkil etmesi dö ehem- miyetle nazarı dikkatte — tutul- maktadır. Bilhassa Teşviki sanayi ve tekaüt kanunlarile diğer bazı kanunlar üzerinde derin tetkikat yapıldığı takdirde varidatın bir miktar tezyidi için emniyetli ça- reler bulunacağı ısrarla mevzubahs olmaktadır. Bununla — beraber bütün bu düşünce ve mütaleala- rın kat'i şekillerini alması bütçe- nin Meclise verilmesile mümkün olacaktır. Bu tedbirlerin tespiti netice- sinde halkın müteesir olmama- sına, bilhassa ziraat ve sanayi hayatinın inkişafını güçleştirecek vaziyetler husul — bulmamasına âzami dikkat sarfedilmesi de tekarrürürfetmiştir, Yeni bütçe için ileri sürülen son rakam (147) milyon İiradır. Londra, 6 (D. Hususi) — Nankinden iş'ar ediliyor: Nankin hükümeti Japon taarruzlarının neticesinden sonra hasıl olan vaziyeti ehemmiyetle tetkik etmek- tedir. Nankin Hariciye hususi bir komisyon teşkil edilecektir. Bu komisyon, Çin- Japon harbi karşı- sında büyük devletlerin müdahalesi bir netice vermiyecek olursa Sovyetlere mü- racaat şekillerini tetkik edecektir. Nan- kin hükümet erkânı Sovyetlerin müda- hale ve yardımını temin için Moskova- ya müracaat edilmesine şiddetle taraf- îınghıydın bildirildiğine göre yükse bir Çin zabiti şu beyanatta bulunmuştur: “Çin ordusu sevkülceyş sebeplerden dolayı ikinci müdafaa hattına çekilmiş- tir. Yeni cephenin şekilf ve vaziyeti tar bulunmaktadır. Moskova, ( A. A. ) Hu Nankin Hükümeti Rusların Yardımını Talep Ediyor nezaretinde miştir. Japonları, Japon harp gemilerinin ve tanklarla ağır toplarının yardımından mahrum kılmaktadır: Buna mukabil Çin ordusu mühimmat ve efrat depolarına daha yakın olacaktır. Moskova, 6( A.A. ) — Kui- Min- Tanü, Rusya ile Çin arasında siyasi münasebatın tekrar tesisine karar ver- Mücadele bitmedi. Belki yeni başlıyor. Sanghay havalisindeki askeri hareketler güya Japon ordusunun diğer bilcümle ordulara faik olduğu hakkındaki hurafe- yi ortadan kaldırmıştır. Harekâtı harbi- rütbeli muştur. ,, yenin bidayetinden beri Şanghay mınta- kasında Çinlilere ait 930 fabrika tahrip olunmuştur. Bu fabrikalarda 200 bin amele çalışıyordu. Bu tahrip yüzünden 136 milyon dolarlık sermaye mahvol- İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Bulgarlstana, paçavra Hiatine satılan tarihi evrak | satmışlardır. hakkında Bulgar gazetelerinde şayanı dikkat bir ha- , bere tesadüf ettik. Bu evrakı alanlar, orada derhal bir tasnif yapmış- lar, bunların İçinden Vatikanı alâkadar eden kitapları ve vesikaları ayırarak bunları Papaya 60 bin İliraya İSTER İNAN, İSTER ellerindedir. muhakkaktır. Evrakın ve vesikaların diğer mühim kısmı henüz Maliye Vekâleti kâğıtları geri getirtinciye kadar, Bulgarların bu vesika'arı ellerinden — çıkaracakları İNANMA! Sözün Kısası Münir Nureddin Konseri kafesli evlerde kulaktan kulağa | fısıldanan bir sır gibi gizli, utan- gaç ve namahrem bir sesti. Ozamanın Türk hanımları gibi hayata ve sahneye çıkamamış, Örtüsünü — atamamıştı. — Yalnız kahvelerde bir gramofon yayga- rası, meyhanelerde bir hanende çığlığı, sokaklarda bir sarhoş | narası halinde yükselebiliyordu. İ Bunun için, Türk bestesi, ya bu sırra eren birkaç kişinin, ya- hut meyhanede başını tütsüleyen ayyaşın sevdiği bir musiki halin- de kalmıştı. Garp terbiyesi ve | kültürü alan birçok Türkler kem- di musikilerinden anlamıyorlardı. Anlamıyorlardı ki ba, g mütehassısların methedeede bi remedikleri bir musikidir. ve lehinde bir hayli eser yazılmıştır; onun bir “ gıygıy , ve “heyhey,, seviyesine — düşmesinin kabahati ve mes'uliyeti, kendisinde değil piyasa çalğıcısında ve hanende- sindedir. Piyasa sazına haddini bildirecek konser - san'atkârları ancak — yeni nesil — arasından çıkıyor. Tamburi Cemil, Nevres, Rahe mi Bey gibi san'atkârlar yetiştik- leri devre intibak ederek, Türk musikisinin peçesini atmamışlar ve aleyhindeki zihniyete karşi aleni bir mücadele açmamışlardı, Bunu yeni nesil yapti ve harbi kazandı. En büyük işaret Münir Nureddin konserleridir. Hıncahınç doluyor ve münevverlerle, ve garp terbiyesi almış insanlarla, ve ecnebilerle doluyor. Her kon- serde,bir kaç alafranga âşıkı tas nıdığımın ihtida ettiğini gördüm. Bu zaferi Münir Nureddine, Mes'ut Cemile, Ruşen Feride ve ayrıca Muhlis Sabahattine borç- luyuz. “Son konser - vesilesile isimlerini zikrettiğim bu san'at- kârlardan başka da, ayrı ayrı derecelerde, mekadar artistimiz daba - var. Ben bu sefer bir konser tem- kidi yapmak iştemedim. Son Mü- nir Nureddin konseri için“hariku- lâdeydi,, demekle iktifa edeceğim, Sahibinin sesini değil, Türkiyenin sesini dinlemek — için Münirin konserlerine — mutlaka — gitmek lâzımdır; ona refakat eden eşsiz sazı, Mes'udun bir mızrap do- kunduruşunu, Ruşenin bir yay ekişini dinlemek lâzımdır; son ionıere iştirak eden Muhlis Sa- bahattinin harikulâde eser- lerini ve bunu piyanı kendine mahsus bir müsiki üslübile ça- lışanı dııyl':ık lâzımdır. keyit ur, ur, ke ıiıliî?ğ:u, h buh=. san'ate karşı - tasasızlık... Bunların hiç biri Münirin konser verdiği yerin eşiğinden içeri bir adım atam- yor, © büyük ve güzide kalaba- hığı dağıtamıyor, Komünistlik Maznunları Tevkif Edildi Perşembe — günü — Adliyeye verildiklerini kaydettiğimiz sekiz komünistlik — mazmu!l Yedinci müstantik tarafında isticvap olun- muş ve haklarında tevkif müzek- keresi İsdar edilmiştir. Son za- manlarda gerek Edirne ve gerek Kırklarelinde bir takım komünist- tevkif edildiği için, lüzum basıl olursa bunların da İstanbula geti- rilerek — muhakeme — edilmeleri mu'atemeldir.