-vukatlık Hakkında Hâkimlik ve avukatlık mesele- lerinin birinden diğerine geçe- bilinek için evvelkinde 10 sene müddetle çah mış olmak - şartını ihtiva eden bir kanun projesi hazırlanmış. Bu kanundan maksat, hâkim- lik ve avukatlık meselelerinae ihtisas ve istikrar Ümniyesi ise, bu yanlış ve maküs bir şekilde tahakkuk - ettirilmek istenmiştir. Çünki; bu maksadı teminen iati- hap edilen cidden lüzumsuz ve faidesiz “tefriki mutlak,, usulünü câmi bir kanunun muteberiyet kespetmesinden sonra memleke- timizde gerek hâkinilik gerek avukatlıktan biriti tercih etmek ve >bu bapta - salim ve kat'i- bir karar verilmek pek müşkül- ve büyük bir cesarete- mütevakkıf olabilecektir. Bu hal, silki huku- ' kiye intisap arzusunu hissedilir derecede azaltacak yani balta- hyacaktır. Kanaatimce, bu kanun memlekette hâkim ve avukat yeti tirmemesine matuf bir fikrin mahsulü telâkkisine sezadır. * Bi- Baenaleyh, bir hukukçu - sıfatile, endişci istikbal noktasından hem bâkim ve hem avukatlar için vâsi mehazirin müvellidi - olaca- ğında şöphe edilmemesi icap eden böyle Lir kanunun mevzu- atımız meyanından yer tutmama- gını temenni ederim. Kadıköy Bahariye sokak avukat İhsan lepklerde ihtikâr Yok Bugünlerde — yerli — mallarda ihtikâr — yapıldığı — mevzubahis olmaktadır. Yerli ipekli kumaş- lara halkımızın gösterdiği rağbet, fabrikaların fazla faaliyetini ve - maalesef fabrikalar arasında fena bir rekabeti intaç etmiştir. Bu. yözden fabrikalar izhan acezetmek derecesine bila ge- miştir. Binaenaleyh ipekli ku- maşlarda — ihtikâr — yapılmasına imkân — yoktur. İhtikâr — değil bilâkis fiatlerde ucuzluk vardır. Sebat fabrikası sabibi Hulüsi B. ve şürekâsi Habersiz Kalkan Vapur Kasabamızın vesaiti nakliyesi Kocaeli Vapur Şirketi üzerinde- dir. Haftada bir gün yani cumar- tesi günleri şirketin İzmit ismin- deki vapuru sefer yapmaktadır. Bu vapurun Mehmet B. ismin- de bir de kaptamı — vardır. O günü valdemin İzmite gitmesi lüzumlu” olduğu için vapura vak- demi yerleştirmek — üzere - içeri girmiştik, daha biz içerde çan- taları yerli yerine koymadan vapurun müşterilerin haber ver- meden ve düdük çalmadan kö ması beni - birdenbire kendimi derhal güverteden iske- leye attım. Halbuki yanımızda duran evlâtlığımız vapurun içine de kalmıştı. Bunu gören acente memuru İsmail Efendi kaptana bağırdığı halde kaptan bey hiç aldırmadan yoluna devam etti. Ne için yakın yoldan bir tornistan yapmamıştır. Bu hususta Kocaeli Vapur Şirketinin nazan dikkatini celbederim. Karamürsel M. MÜZDAT DİŞİN'Zİ SIKIP $ ELLİ SENE DAHA YAŞAMIYA BAKINIZ “Son Posta,, ya Amerikadan gelen mecmuaları — karıştırırken tıbbi bir müsahabe gördük, ser- lâvhası hoşumuza gitti: — Biraz gayretle yarım asır daha yaşayabilirseniz ölümden büsbütün - kurtulmanızın ihtimali çoktur, diyordu. Doktorun mü- dafaa noktai — nazara görec: — “Tıp âlemi henüz ölümü | ortadan kaldırmanın yolunu bu- Tamamıştır. Fakat — cerrahide © — dere- €e Cileri gitmiştir. ki — bugün hastalanan uzuvlarımızdan - birini çıkarmıya, bazan da yerine bir yenisini koymuya muvaffak ol- maktadır. Zaman geçtikçe bu sahada daha ziyade terakki edecek, bel- ki günün birinde vazifesini iyi yapmıyan kalbi bile çıkararak yerine ayni kuvvetle meselâ bir bir maymun kalbi koymıya mu- vaffak olacaktır. Ayni suretle yıprayan —ensiceye taze hayat weren seromların keşfi de müm- SON POSTA Ölü doğan çocuk diriltilebilir mi? kün olacaktır. Ölümü büsbütn ortadan — kaldırmak değildir, nihayet insan yaşa- maktan da bıkabilir. Fakat yakın bir atide bu usullere mü- racaat ederek insan — ömrünü belki iki asra çıkarnak mümkün olacaktır. ,, Makalenin nihayetinde tor tavsiye ediyor : — Biraz gayret ediniz. Yarım asır daha yaşayınız, üst tarafı kolaydır. ,, Doktorün — bu — tavsiyesini karilerimize tekrar etmeyi dü- şünürken, — başka bir. mec- muada, fakat ayni mevzu — ile münasebettar bir vak'anın tafsi- lâtını gördük: Amerikada bir kadın doğur muş, hamilde hazır bulunan ebe bakmış ki çocukta hbiçbir hareket eseri yoktur, derhal, Şikago it- faiyesinde boğulanlara sun'i te- neffüs yaptırmak için mükemmel bir cihaz bulunduğunu hatırlamış, bu cihazla yeni bir tecrübe yapılabileceğini düşünmüş, he- men telefon — etmiş, — bir mümkün dok- Amerikalı Bır Doktor Karılerıne Tavsiye Ediyor ONDAN SONRA ÖLÜMDEN KURTULA - CAKSINIZ - doktor cihazı hamilen gelmiş, cihaz çocuğa tatbik edilmiş ve tam on beş saat bu cihaz vası- tasile çocuk zorla teneffüs etti- rilmiş, sonra cihaz çıkarılarak çocuk kendi haline bırakılmış ve görülmüş ki, artık kendi kendine nefes alıp vermektedir, yani ölü iken dirilmiştir. ve- bugün de tabii bir çocuk olarak yıqımı.k— tadir. İki hâdiseyi yekdiğerile bir- leştirdikten sonra makale muhar- ririnin ilk iddiasına biz de iştirak edebiliriz: —Vakıâ tıpa ölümün çaresini bulamadı, fakat bir zamanlar mutlaka — ölümle — neticelenecek olan vak'aları bugün teşfiye ede- bilmektedir. İddianın ikinci kıs- mma: — Elli sene sonra ölümün çok uzaklaşağı iddiasına gelince bunun için sadece ; — E.. Kimbilir, diyeceğiz, fa- kat doktorum tavsiyesini tutup dişleri sıkarak elli sene daha yaşamıya çalışmakta hiç mahzur yoı., bilâkis, Londrada Ç Çin - _]apon Modası Çıktı şaşırttı, | - Japonların Jiü - Şit - Sü adını verdikleri hususi bir güreş usul- leri vardır. İşitmişsinizdir: En zayıf bir insana bile en kuvvetli hasmını kolaylıkla yere sermek imkânını verir ve Avru- panın polis mekteplerinde polis memurlarına — ehemmiyetle — öğ- retilir. Avrupa mecmualarında gör- düğümüz bir habere göre bu husust güreş şekli son zamanlar- da Avrupada büsbütün taammüm etmiş, hatta Londrada kadınlara mahsus bir güreş — dershanesi açılmıştır. Bu dershanenin rek- Jâmlarında : — Asri bir kadın kendi ken- disini müdafaa etmeyi bilmeli ve binaenaleyh — Jiü - Jit - Sü'yi öğrenmelidir, denilmektetir, Der- cettiğimiz resimler bu dershane- de Japon bir hocanın nezareti altında kadınlara verilen dersi göstermektedir. Anlaşılan Çin-Japon — işleri Londrada yeni bir cereyanın uyan- masına sebep oldu. BÜSBÜTÜN | | m ellerinde tuttuklarından mi, ğe çe G iğ e dmealiğ ti ğieekaküği l giaĞÜRü Blerbeen n ği düryenkediğa ği Nai kerltmigari yi dÜNr l Geren eae ea İasm ği Çavdar Yerine Patates Kullanılıyor Hamburg (Hususi) — Almam- yada zahire piyasasının vaziyeti tavazzuh etmiye başlamıştır. İs-- tokların gayet cüz'i olduğu anla- şılmaktadır. Bilhassa çavdardan mevcut azdır. Hayvan yemi ola- rak istimal edilebilecek çavdar pek — cüz'idir.. Diğer taraftan patates istihsalâtı tezayüt ederek kısmen çavdarın yerini - tutabil- mektedir. Buğdaya gelince; köy- lerden mühim pazarlara buğday müuvaredatı azdır. Bunun, köylü- lerin iyi fiat bekleyip malları- yoksa hakiki noksanlıktan neşet ettiği malüm değildir. Manitoba buğdaylarının itha- Vâtı devam etmektedir. En ucuz nevi buğdaylara mevcut olan talep, Romanyadan muvaredatın durması Üzerine, tatmin edile- memektedir. Şimal memleketleri aşağı nevi buğdaylardan birçok mubayaatta bulunmuşlardır. -Bu buğdaylar bilhassa yem maka- mında kullanılmıştır. Mersinden gayet güzel çav- dar teklif edilmektedir. Maatte- essüf bu çavdarlar taş - ihtiva ettiği için öğütülürken büyük müşkülâta — tesadüf — olunmakta- dır. Mısıra bir hayli talep vardır. Bilhassa küçük taneli Basarabya nevileri aranmaktadır. Arpa üze- rinden işler cüz'idir. Mısır makamına kaim olabi- lecek maddeler, ezcümle darı, paddi, kaoliang, kaffirkorn, mile maize, brumset ve sorgho içim bir çok alıcı vardır. İhracatımız Mallarımız — Temizlikleri Nispetinde Rağbet Görüyor İhracat Ofisinden tebliğ edik miştir : Yunanistana — ithal — edilecek her nevi konserve kutularınım üzerine imal tarihi yazılacaktır. Kutuların - üzerinde imal tarihi yazılı olmıyan konservelerin ba- dema Yunanistana ithali, satış ve istiblâki memnudur. İhracat — Ofisinden edilmiştir; Fımdık müstahsi'lerimize ve fındık ihracatçılarımıza memnuni- yetle haber verelim ki findık ihracatının murakabesi hakkın- daki nizamnamenin tatbiki daha şimdiden ecnebi memleketlerde- ki piyasalarda tesir ve faydasını göstermiş ve ezcümle Hamburg piyasasındı. evvelce İspanşa fme dıkları ile Türk fındıklırı ara- sında Türk fine'.tler: aleyhiza 8-10 Floren fark varken bu fark bir dolara kadar düşmüş yeni Türkiyeden ihraç edilen fındıkların artık temiz ve istam- dardize edilmiş olması yüzünden fındıkdarımızın — kiymeli — artmış- tır. tebliğ 8|