Cemiyeti Akvam ' Meeclisinde Paris 18 — Cemiyetl Akvam Çin ve Japon ıııurıh_hıılınım haricinde gizli bir içtima yap- mıştır. Bu içtimada vaziyet görü- şülmüştür. Mevcut kanaat, Ame- rikanın Çinde, açık kapı siyase- tinin değişmesini istememesi ve Japonyanın Mançuriye yerleşme- sine muvafakat etmemesidir. Fa- kat b!gi'ınkn Japon kabinesini de içine “girdiği vaziyetten şerefli surette kurtarmak lâzımdır. Bu- nun içindir ki Amerikan murah- hası M. Davs Japon murahhasile görüşmektedir. Öğleden sonra tarafeyn murahhaslari ayrı, ayrı dinlenilmişlerdir. Almanyada Siyasi Nizam İstenigor Berlin 18 — Alman Hükü- metleri dahiliye nazırları terafın- dan yapılan konferans siyasi ni- zamı tesise matuf birtakım ted- birleri görüşmüştür. Konferanstan Sonra neşredilen bir tebliğ, her türlü tethiş usullerine karşı Da- biliye nazırlarının mücadele ede- ceklerini bildirmektedir. Sosyalist liderler, hükümet erkânile görüşerek milliyetperver- lerin tarzı hareketlerinin bir da- hilt harp uyandırabileceğine na- zarı dikkati celbetmişlerdir. Fransız Meb'usan Meclisinde Paris, 18 — Meclis, barict si- yasete dair olan istizahlarına devam etmiştir: Radikal sosyalist meb'uslardan M. Margaine, Al- tman buhranı hasebile hâdis olan variyeti derpiş eylemiş ve bu ın İngiliz ve Amerika ik- tısadıyatının — vücuda — getirdiği akislerden bahsetmiştir. Mumaileyh, Avrupa vaziyetinin islahı icap ettiği kanaatini izhar 1Ve bilhassa Avusturyanın vaziye- finin düzeltilmesi lâzım geldiğini yan eylemiştir. Münakaşya per- Şembe günü devam edilecektir. “SON POSTA,, nın Milli Tefrikası : 24 Alehıi — Çinlilerle Japonlar Çarpışıyorlar - Suriye Kırallığı Kime Verilecek? Çin Japon .eya İhtilâfı Paris 18 — Çin ve Japon hü- kümetlerinin biribirlerine verdik- leri son notalar, alâkadar heyetle- rin talebi üzerine Cemiyeti Akvam tarafından neşredilmişlerdir. Bu notalar Nonni ırmağı üze- rindeki hâdiselere temasetmektedir. Japonya, bilhassa notasında, Çin kıtaatını iki yüzlülükle itham etmek- te ve bundan dolayı ileride va- him hâdiseler doğarsa bunun mes'- uliyetinin bu kıtata ait olacağı kaydedilmektedir. Cephelerde Çarpışmalar .< Londra 18 — Deyli Ekspres gazetesine göre cepheden gelen ha- berler, Çin-Japon ihtilâfı şimendifer hattı üzerinde münferit çarpışma- ların vukubulduğunu - bildirmek- tedir. Bu çarpışmaların umumi bir müsademeye müncer olması bek- lenebilir. Tsitsikanda — Japonlar aleyhindeki neşriyat gitgide şid- detlenmektedir. Paris, 18 — Cemiyeti Ak- vamdaki Japon heyeti, Mançu- ride tuz meselelerinden dolayı çıkan hâdiselere dair bir tebliğ neşretmiştir ; Bu tebliğ, Japon askeri me- murlarına karşı Çinlilerin ilham- İı_nlı.ı _reddıhlıelıtı ve 1931 de bir istikraz ile tesis edilen tuz sistemini Çinlilerin altüst ettik- lerini iddia etmektedir. Japonlar, bu tuz resminden beş para almamışlardır. Suriye kırallığı Paris 18 — Fransız Hüküme- tinin Suriye Kırallığınmı — Kıral Faysala teklif edeceğine dair İngiliz membalarının verdikleri haberler asılsızdır. AH, MİNEL AŞK! Glıııyolıı Nar.. - Şey.. '.. n ? kesmezler, — Fakat boğarlar. — Ne demek 07 — Bu gibi yerlere mahsus ir. — Boğmak, e _B"ynrııııl Dedi. lmdu."" birdenbire elimden kur- ."l:'_ “İ'_klı bir dans havası Mmak ; ' İçeriye daldı. Onu koru- n.emç"'khkill etmekten başka Otada _ıl““"'lıü. Fakat onu MUHARRİRİ : ir görmeliydin, azizim! | SERVER BEDİ Vallahi.. bir bar kadınından zer- rece farkı yoktu. Amanallahım!.. Ayni eda, ay- ni haller, ayni kıvraklık... Hihhh... Sanki beş on senedir buralarda yaşıyor... Ne dersin? İçime kurt düştü birader... Şüphe ettim... Yoksa bu kız, aklına estiği za- manlar, ismini, kıyafetini değiş- tirerek buralara geliyor, aklına her eseni yapıyor mu? Öyleya... Soranı, edeni yok... Babası “Ben karışmam,, diyor... Böyle deli dolu bir mahlük neler yapmaz? Hem onun İngilteredeki hayatı malüm mu? Anlarsına... Vaziyet Çinliler, harita üzerinde vaziyeti takip ediyorlar, Japonlara karşı nümayiş gyapıyorlar Bir Soi'ryet Komiseri Ne Stokholm 18 — Sabık Sov- yet Maarif Komiseri Lunaçarski burada umumi bir konferans vermiş, bu konferansında ezcümle demiştir ki: Siyasi hükümet dar- besi iktısadi İnkılâba, iktısadi inkılâp ta fikri inkılâba takaddüm bir inkılâp vukuunun önüne ge- çilemiyeceğini, fakat bu inkılâbın Rus inkılâbından daha az haşin olacağını söylemiştir. 'Hindistan İstiklâl İstiyor Londra, 18 — Gandi, Hin- distanın, milli müdafaa ve harici işler üzerinde mutlak bir mura- kabesi olmasında ısrar etmekte- dir. Gandi. bu münasebetle İngil- tereye istenilen teminatın verile- bileceğini ve İngiliz menafiine hürmet edileceğini söylemiştir. | yakmanın felâketini düşün, İnsa- an hanümanını yıkar. Bak ge- nin de gözlerin parlamıya baş- ladı. Romancılık damarların ka- barıyor değil mi? Dinle, iki gö- züm, dinle... Bak daha haritada neler yazılı.., Ben şapkamı vesti- yere verinceye kadar bir de bak- tim ki bizim mazenin iç salona dalmış. Hemen ben de peşinden. İnce, mustatil bir salon, Arka tarafta bir cazbant. Masaların Üstünde renkli abajurlar. Duvar- lar, garip şekilde, hani şu * mo- dern ,, dedikleri alacalı bulacalı bir. takım resimlerle boyanmış. Ötede üç dört çift dans ediyor. Bazı masaların etrafında kimse yok. Bazılarının etrafında da ka- dın, erkek, üçer beşer kişi. Salonun yan tarafında, içerlek benim için enteresan bir safha- ya girmişli. İçin için de büyük bir azap, büyük bir keder duyu- bir yerde, yeşil perdelerle ayrıl- mış kapalı bölmeler. Onların da | yordum. " Böyle bir kıza abay içinde eğlenen insanlar dolduğu q Diyor? lSeyahati etmelidir. Lunaçarski bütün — dünyada 'M vGrandı' Ve Amerika Vaşington 18 — Avrupa va- ziyetinin anahtarı İtalyanın elinde olmadığı için M. Grandinin M. Hooverle mülâkatından bir neti- ce çıkmıyacağı kanaati matbu- atta umumi gibidir Bu mülâkat, bir gün sonraya, tehir edilmiştir. Amerika, resmi ;ııhhmlıre giı'ııe:ıelde bcr;:ıu 'ayı l a ekten l::lııiiyyır ’ı:lı:.c:iu: da .=ddn- mektedir. Sovyetler Deri Alıyor İzmir, 18 (Hususi) — Sovyet Ticaret Mümessilliği piyasadan deri almıya başlamıştır. Mümessil dün (54) kuruş üzerinden (50000) kilo deri almıştır. Kardeşini Öldürdü İzmir, (Hususi)— Tire'nin Kı- zılca köyünde Tabir oğlu İbrahim namında biri, tabanca ile kardeşi Şakiri öldürmüştür. Katil yaka- Tanmıştır. Hindistanda Pamuk Meselesi Bombay 18 — Teşrii Meclis ecnebi pamuklarının gümrük res- mini artırmıştır. inceli kalınlı bir takım seslerden ve — kahkahalardan — anlaşılıyor. Ha... Anladım... Başını sallıyor- sun, demek orasını biliyorsun. Öyleya. sizin de girmediğiniz delik kalmış mıdır? Pek doğru... Âlâ... İşte, mahut “ Sarı Kuş ,, barı. Garsonlar Narini görünce hem biraz aşına, hem de meraklı göz- lerle ona doğru koştular, arka- dan benim de çıktığımı görünce dehşetli bir ikramla, iltifatla yol açtılar, Narinin bir işareti üzerine, © perdeli bölmelerden birine gi- rip oturduk. Narin, garsona : — Şarap! Emrini verdi. Garson sordu : — Yine “-Grav ,, mı olsun? — Evet. Gördün mü azizim? Garsonlar Narinin içtiği markayı bile ezber etmişler... Demek onu iyice ta- tıyorlar. Narin bu şüphemi hissetti : SUŞ önül İşleri Bir Genç Kızın Güzellik Endişesi Kerilerim ara sr> da güzelliğe ait sualler sorarlar. Bir genç kı- zın en büyük endişesi güzel gö- rünmek, tabiatin kusurlarını kapa- tarak kendisine çeki düzen ver- mek - olduğu için, bu sualleri memnuniyetle karşılıyor ve cevap vermiye çalışıyorum. Ankaradan S. İ, V. rümuzile bir genç kizın yüz güzelliğine ait sorduğu suallere verdiğim aşağıdaki — cevaplar, sizleri de alâkadar edebilir. | — Yüzde çıkan — sivilce ekseriya kamın bozukluğundan, bazan da hiddet ve sinirden hâsıl olduğu gibi çok defa da fena pudralar ve kremler kullanmak- tan neş'et edebilir. Bunun için yüzünüzü her sabah bol soğuk su ile yıkamanız, hiç olmazsa günde asgari iki saat temiz ha- vada dolaşmanız, iyi gıda almanız bilhassa çok temiz su içmeniz lâzımdır. (2) ve (3) Birçok hanımlar krem ıS_ıııe'ı) kullandıklarını, bu kremden ve yine (inex) podrasından çok mem- nun kaldıklarını iddia ediyorlar... Bunun için bir defa da siz tec- rübe etseniz fena olmaz. Bu kremi podra kullanmadan istimal etmek ve yüzü beyazlat- mak kabildir. Yalnız kremi yü- zünüze itina ile sürdükten sonra yüzünüzü temiz bir mendil ile iyice kurulayınız. Karnı zayıflatmak için, yapı- lacak beden — hareketleri pek çoktur. Fakat en basiti ellerinizi kalçanıza koyup vücudunuzu kabi olduğu kadar arkanıza ve başı- nızı ayak parmaklarınıza temas ettirecek kadar önüne bükünüz yine elleriniz. kalçanızda olduğu halde vücudunuzun kalan kısınını sağa ve sola çevirmiye gayret ediniz. Bu hareketi hergün mu- ayyen fasılalarla; kaç defa tek- rar edecek olursanız. — istifade edersiniz. (5) Bisiklete haddinden fazla binecek — olurlarsa — bacaklarının çirkinleşip çirkinleşmiyeceğini bilemem. (6) İnsanın vücudu zayıfladık- ça tabildir ki yüzü de ayni” nis- bette zayıflar... Eğer yüzünüzü zayıflatınak, renginizi muhafaza etinek — istiyorsanız sabahleyin açık havada baş hareketleri yapınız. hanımteyze — Babamla geldiğim zaman, dedi, bu şarap meselesi yüzünden bir münakaşa oldu da garson önun için soruyor. Ben dilimi yutmuş gibi bir kelime söylemeden Narine baka- kalmıştım. Bu halimi görünce, bütün barı çınlatan öyle bol bir kahkaha attı ki, dışarıdan; — Yaşşal. Diye bağırdılar. Ayl! Bir de üstelik lâf atıyor- lar ha?. Ben tertibi, nizamı seven bir berifim amma bir kere de kafam kızarsa barı o serserinin kafasına geçiririm. Narin yüzüme baktı: — Azizim, dedi, sen de pek çiy duruyorsun. Burası bar... Her- kes eğlenmiye gelmiş. İsyan ettim: — Rica ederim, dedim, böyle söylemeyiniz... Herkeş eğlenmiyae gelmiş olur mu? Ya biri kalkıp ta sizin boynunuza sarılsa ben yine burada seyirci mi kalacağım? (Arkası var)