19 Kasım 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13

19 Kasım 1931 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 13
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Nakleden: H. R. — Kımım Doktor: Semi Ekreme — paratorun Cenazeye Gflmfn_ı_esi, Herkese Nefes Aldırdı. Çünkü Hüküm- darların Ağlayışı Bir Mesel lacaktı Bir üçüncü defa seferbelik ilân etmek ve düşmanın üzerine yine yürümemek!? Ozaman hal neye varırdı? O zaman o tüfeklerin memle- ket dahiline teveccüh etmesi ve teşevvüşler budusu haritada var- dı. Binaenaleyh yine siyast bir zafer kazanmaktan - iyisi yoktu. Fakat bu şakl Sırplar da her tahkir gördükçe —daha yüzsüz oluyorlardı. Yarıdan fazlası Sırp olan Bosnada Bükreş muahede- gindenberi, nefes almak imkânı | kalkmıştı. Lehistan da bir zarıltı çıkarmak niyetinde gibiydi. Hiç elmazsa Romanyanın bitaraflığını temin etmek.. yavaşçacık Ferdi- nandı celbetmek.... O - takdirde Berlin?... Berlin! Böyle bir fırsat ne | zaman ele geçebilirdi? Bir Prens katledilmesi Giyumun — üzerinde bizatihi tesir eder: Mukabelebil- misle kalkar. Çünkü Avusturya hanedanına vefası vardır, silâhlar kuşanılır, — kılıçlar parlar! Hele ihtiyar İmparatora bir de mektup yazdırtılırsa .. Fakat Potsdama kimi göndermeli? Küçük Hoyos münasip; orada kendisini sever- ler. Hem ihtiyar (Zog Yeni) nin bir münasebetsizlik etmemesine de dikkat eder. Ya ihtiyar İm- paratoru nasıl idare etmeli? Ni- hayet bütün bu hareketler onun nammadır. Bu plânlar bir patlak verirse korkudan ölmesi muhte- | meldir; ozaman sıra küçüğe ge- lecek ve herşey bitecektir. Ber- Hinden ne istemeli? (Nibelungen ) nevinden umumi bir ittifak. Fakat Berlin kafese girer mi? Evet, orada herşey kabildir. Böyle vir taahhüt cepte olarak Berline fitmeli. Hoçendorf ile Krobatin Yu arzu ile yamıp tutuşmaktadırlar. Daha dün: | — “|Sırbistanı — silip ıüıtüt- | mek için bir ay fazla gelir ,, diyordu. Bu o kadar çabuk bir- İş olmalıdır ki, Rusya şu sevgili başına geleni işin neticesi ile beraber duymalıdır. * Giyomun cenaze merasimine iyeceği haberi umuma bir nefes aldırıyor. Çönküü cemileper- :: haşmetmeapların musafaha- ve Aağlayışları bir mesele :;îüm. Muharebe ateşi hepsinin yakıyor, bazıları bunun bir afa sirayet etmiyeceğine de ediyorlardı. BTelllikclır? Baş sene evvel Satal iki vilâyeti ilhak ettiği Rusya cemilekâr davran- mıydı?. Bunun sebebi şu Mam, di 5 izlere doğru tevessü etmek n bukükünün — ayaldır. M tarihi vazifemiz her ikisini Bizi, B Büyük Rusya cenuba, açık Öi 'di. Bu beptaki ük | s""i'hnı: eptaki hukuku küçük | bu Smellerine ermekten alıkoy- r. Onlar yine bunda ısrar sulh hafaza Sebilr? Neticoten maa musademe, İ l Alman İmperatoru İkinci Giyom ve çok benzediği İngiliz kıralı Birinci Şarl harp çıkmaz mı? Bu ise daha iyi değil midir? Zaten şu hırsız, katil Pasiç ifnası düşünülecek bir rakip mi- dir? Rusyaya karşı oynanılacak oyuna gelince; Bu — mutantan hedefe Derental dahi erememiş bulunuyor. Rusya iki yıla kadar demiryollarını —bitirecek. Fakat iki seneye kalırsa bakalım kim T EMMUZ 1914 Saray-Bosna Fa kalır, kim gider? Şimdi iş ihti- | yar imperatorum Mmektubundadır. Bu mülâhazalardan arz sonra (Berchtold) — Romadaki — elçisine yazdığı mektupta müteakıp haf- taların bütün — ihtimallerini göz Tayyare YILBAŞI PİYANGOSU Adet 1 ikramiye BEZÇEZEE Ş ŞA ge ( ( ( ( ( ( ( ( £ 200 ” 5,000 Amorti 5,700 Adet ; 88 Ş0 E e 0er ee | ğunu söyledikten sonra şunları SON POSTA ciası Yazan Emil: Ludvig önünde tutmak kendini bir labi- rent içinde tehlikeye atmak oldu- ilâve ediyordu: “Şimdilik intibam, kudreti baliğanın, beni, sülh siyaseti yap- mak arzusunda olduğum halde - Kardinal — Filoriden — Lâbisdarfa kadar - harp siyaseti - yapmak ıztırarında kalan nazırlar adadın- da bulunmıya sevkeltiği merke- zindedir. Bu siyaseti o iki isim- den sonuncusundan daha büyük bir muvaffakıyet ile tedvir. ede- ceğime eminim., (Arkası var) | HİKÂYE Sayfa 13 —a Bu Sütunda 'Hergün Nakili: S. N. GERDANLIK On ikiye çeyrek var. Tiyatro bitmişti; ahali çıkış kapisına doğ- ru yavaş yavaş ileriliyordu. Gar- sonlar boşalan Jlocaları gözden geçirerek kapıyorlardı. On altı numaralı locanın önünde garson Lontrol memuruna seslenerek: — Ahmet Ef.. Ahmet Ef., bak ne buldum! — Ayl.. Bir gerdanlık! — 16 numara da kim vardı? | — Üç kadın, bir de züppe l bir bey! — Bak ne de inci... ne zenginlik ! Tiyatronun kâtibi oradan ge- çiyordu, garsonların konuşmasını görünce: — Ne ö? diye sardu. — Efendim 16 numarada bir güzel... has | gerdanlık buldum. Kâtip gerdanlığa baktı, tane- lerini saydı: — Tam 65 inci. Gelin de gişeye teslim edelim, yarın sahi- bi isterse veririz. * Ertesi günü saat dörtte, genç, şık giyinmiş bir kadın tiyatro kâtibine müracaat ederek : — Dün 16 numarah İocada inci gerdanlığımı düşürmüş ola- cağım. Buldunuz mu? — Lütfen gerdanlığınız ne bi- çimdi, bana anlatır mısınız? — Beyaz, düzğün, zarif bir gerdanlık. — Gerdanlığınızın. kaç tane — Tam 65 tanc. Kâtip gülümseyerek ve nerza- ketle: — Sizi fazla üzmeyeceğim.Dün müsamere bittikten sanra garson gerdanlığı buldu, bana getirdi, gişeye teslim ettim. Hademeyi çağıttı: — Gişe memuruna — söyle, kendisine dün akşam teslim etti- ğim gerdanlığı getirsin. Kadın — — memnuniyetinden olacak — fazlaca asabiyet gös- teriyordu. Kâtip bu hali pek tabii — görüyordu. — Kaybedil- miş bir serveti tekrar bulmak elbelte insanı mihverinden çıka- rır. Masasımın gözünden bir kâ- ğit aldı: — Müsaade buyurulursa Ha- nimefendi, bir makbuz tanzim edeyim. İmza mukabilinde ger- danlığınızı takdim edeyim. Kapı açıldı, gişe memuru avucunun içinde kıymetli gerdan- hk içeri girdi, kâtibin masasının üzerine bıraktı, hanıma hürmet- le bir selâm verdi, çıktı. Kâtip gerdanlığı hanıma gös- tererek : — Tamdınız mı gerdanlığı- nızı? — Evet, benim gerdanlık. — Buyurun sizindir! Madın çantasını açtı, gerdan- lığı içine koydu, bir beş liralık çıkardı masanın üstüne koydu. — Bunu gerdanlığı — bulan garsona — veriniz. — Affedersiniz sizi rahatsız ettim. — Hanımefendi.. Borcumuz. Kadın selâm verdi, kâlibin elini sıktı odadan çıktı. * Bir saat sonra, dudakları fazlaca kırmızı, yanakları boyalı elinde güzel bir göpek, iki ko- lunda bilezikler, başka bir. ka- din — kâtibin — odasına girdi, buyurun — demesini -beklemeden koltuğa oturdu : — Ben dün akşam iki arka- daşım, bir de kocamla tiyatroya geldim, sonra da bir bara gittik. Burada gerdanlığımı kaybettim. Kadının bu sözlerini işitince kâtip kızardı. Ne yapacağını şa- şırdi. Odanın içinde gidip geli- yordu. — Hayrelc mahal yok. Buk dunuzsa verin, Niye sinirleşiyor- sunuz ? — Efendim.... Bulduk amma... — Anladım Şeklini — sora- caksınız... Tabii. Gerdanlık altmış beş tanelidir. Çok güzeldir. — Sizden evvel bir kzdın geldi. O da 65 tanelidir. dedi. Verdim. —O kadın ona verdiniz? — Şimdi o kadının asabiyeti- nin sebebini anlıyorum. Haitâ bakın gerdanlığı bulan garsona da mükâfat olarak beş lira börsküi, Kadın bir kahkaha kopara- rak: — Ne kadar aldanmış! Ko- cam bu sahte gerdanlığı tam iki liraya almıştı!.. hırsız!.. — Nasıl BUGÜN — 19 teşrinisani 931, Perşembe, Rumi 8 teşrinisani 1347, 8 Recep 1350. GÜNEŞ — Doğuşu 6,52 Batışı 16,48 NAMAZ VAKİTLERİ — Sa- bah 4,58, öğle 11,59, ikindi 14,33, akşam 16,48, yatsı 18,24. ALKAZAR Ka w harau ALEMDAR — — İlâhların sevgüllel ARTİSTİK — Bale ASRİ — Prensin metresl EKLER — Aşk hirsm ELHAMRA — — Kuçük daktilo ETUVAL — Eğleace köprüst FERAH — Köonser, varyete GLORYA — Aşk harretleri KEMAL B. — — Yıldırım Ekspres MAJİK — Şafak keşif kolu MELEK — Yaşasın hakikat MİLLİ — Marseyyez OPERA — Fahişe ŞIk — Coşkun Belde Üsküdar HALE — Bonjur Hâkim Ef. DARÜLBEDAYİ — Mukaddes alev — İstanbul — sekizinci icra Me: Bir deyain — temini istifası için mahcuz ve paraya çevrilmesi mu- karrer Mavnacılar şirketine ait hisse senetleri 23-11-931 tari- hine müsadif Pazartesi günü sa- at 14-17 de Galatada Hovagim- yan hanında Mavnacılar Tahmil ve Tahliye şirketinde furuht edi- leceğinden talip olanların vakti muayyeninde mahallinde — hazır bulunacak memuruna müracaat- ları ilân ohm’._ vi İ DA

Bu sayıdan diğer sayfalar: