ABDÜLHAMİDİN Abdü Halkını SON “ Ö GÜNLERİ lhamit Bü Öldürmek tün Saray Maksadile Yapılan Suikastı Anlatıyor NAKLEDEN: ZİYA ŞAKİR . ... 106 (Her hakkı mahfuzdur ) 19 künunuevrel 328 Birçok kimseler, hükümdar- ları korkaklıkla itham eder. Abdülhamit sigarasından uzun bir nefes çektikten sonra, Sözüne devam etti: — Diğer hükümdarlar hak- kımda bir şey söyliyemem.Bana gelince, hayatımı yakından takip edenler çok iyi bilirler ki ben, gençliğim ve (Efen- di)lik zamanımda çok cesur ve atılgandım. En haşarı at- lara bilâperva binerdim. En acemi atları arabaya koştu- rür ve kendim idare eder- dim, En derin denizlerde uzun müddet yüzerdim. En çetin ve korkunç ormanlara yalnız başıma girerdim. Bir defa (İstranca ) ormanlarında etra- fımı Arnavut eşkiyalar çevirdi. Bunlarla müsademe ettim. Yaralandım. Fakat kaçmadım; onları kaçırdım.. ( Çengelköy) vak'asında bütün (Efendi) ler büyük bir telâşla saklanacak yer aradıkları halde ben; — Elhükmülillâh... Diyerek geldim. Sarayıma oturdum ve hâdisata muntazır oldum...Sonra, (Nisbetiye Kas- rı) meselesinde, yine hiçbir kılımı kıpırdatmadıktan maa- da, suikast haberini aldığımın ertesi günü kendi ayağımla birader merhumun sarayına gittim ve huzuruna çıktım. — Size bir suikast mı ter- tip edilmişti efendim?.. — Yalmız bana değil, bü- tün Efendilere... Birader mer- humsu tahta çıktığının dör- düne” günü idi, Mabeynci- lerimcez — Seyit Bey geldi bana dedi ki: — Şevketmeap efendimizin mahsus selâmları var. Kendi- leri yarın ( Nisbetiye kasrı )'mı teşrif — buyuracaklar. Bütün Efendiler Hazeratı ile orada birlikte taam etmeyi arzu buyuruyorlar. — Bu meyanda sizin de teşrifinizi rica ettiler. Dedi. O zamanlar, birade- rin hali ve rahatsızlığı bence tamamen malüm olduğu için bu davette bir manasızlık buldum. Fakat, Seyit Beye hiç renk vermiyerek ııde.ce. (peki..) demekle iktifa ettim. Seyit Beyin aydetinden biraz sonra, Mahmut Paşa geldi. Büyük — bir telâş içinde ıdı: Benimle yalnız kalmak istedi Ve sonra büyük bir korku İçinde ; — Aman efendim.. Yarın bütün efendileri (Niıheliye) Srına davet ediyorlar. Cüm- lesine suikast tertip olunmuş- Bu meyanda siz de var- dDedİ- Ben, — hissiyatımda ıh'hnıımıştım. Paşanın bu tah, Pa teşekkür etmekle be- .'ıî'ıi diğer — efendilere de Rön, d,p-hîr surette haberler %'d'm- Ertesi günü de, şeyden haberim yokmuş gibi erkenden bi rader merhu- mun sarayına gittim. Huzura çıktım. Mühim bir mazerete binaen o gün- kü davete ica- bet edemiye- ceğimi söyle- dim. Ben hu- zurda iken damat — Nurl Paşa iki defa odaya — girdi çıktı. İkisinde de birader merhumun ku- lağıma birşey- ler — söyledi. Sonradan öğ- rendim ki; me- ger benim sa- raya geldiğimi haber alır a maz Valde Sultan birader merhuma ha- ber haber üs- tüne gönder- miş : — Eğer Hamit Ef, Nisbe- tiye kasrma dair birşey açarsa, sakın cevap vermesin. Demiş. Nuri Paşanın ne söylediğini işitemediğim hal- de; halinde, tavrında fazlaca telâş olduğunu ve bu telâşın da bana müteallik bulundu- ğunu pekâlâ hissettim. Ben, tekrar sormıya mec- bur oldum ; — Bu suikastı kim tertip etmiş efendim? — O tarihte, (İskalari Gir- landi) isminde bir Rum vardı. Bu adam, Amcamın son za- manlarında da saraya girer çıkardı. Bilhassa birader mer- humun veliahtlik zamanında onun Kurbağalıderedeki küş- küne âdeta postunu — yay- mıştı. Akşam, sabah; gece, gündüz orada idi. Orada yer, içer.. Orada yatar, kalkardı. O zamanlar, birader merhu- mun etrafını alan Rıza Paşa, Köçe oğlu Agop, Hristaki, Rıza Paşanın oğlu İbrahim, Doktor Kapliyon ile bera- ber Bu (Girlandi ) de bi- raderin — kadeh arkadaşla- rındandı. — Sabahlara kadar işret masasının başından kşlk- mazlardı. İşte bunlar, bira- in üzerinde tesir — yap- ::;î:r. Onun dimağen .ıi_fındın I istifade ederek kendisini kan- İ Bütün — şehzadeleri | kaldırarak - Saltanatı uhdesinde ğglunu tahta İ dırmışlar. ortadan 3 ya ebediyen kendi bırakmak veyahut © irerek îî,_uaiıde tutmak için bu eaikasti tertip etmişler. Sarhoş saltanat nüfuz ve kud- Beylerbeyi sarayında valde kurnası (Bu kurnayı Abdülâziz annesi için yaplırmış, annesinla ölümünden sonra kapatılmış, bir daha kimseye eçılmamıştır) heriflerin yapacağı iş bukadar olur. Bereket versin, bunların teşebbüsleri vaktinde haber alındı ve büyük bir facianın vukuu da akim kaldı. (Arkası var) İki Kitap Mahkem; —îârafından Müstehcen Görülmedi ( Şeytanın Kızı ) ve ( Arzu ile Kamber ) ismindeki kitap- “ları yazan Muharrem - Zeki Beyin müstehcen neşriya! diasile mahkemeye verildi muhakeme celselerine ait ma- lümat ile birlikte yazmıştık. Kitapların n.uharriri — evvelki gün son muhakeme celsesinde mahkemeden — beraet kararı almıştır. Kararnamede kitapların ye- ni Matbuat kanununun neş- rinden evvel yazıldığı ve müstehcen görülmediği kay- dedilmektedir. ON ÜÇÜNCÜ PATRON KUPONU No. 13 Gazetemizde on Bbeş günde bir vermekte — olduğumuz — Patronu bedava almak — istiyorsamız, bu kuponu kesip saklayınız ve 1$ kupon toplayınız. — Patronlarımıı" dan pek memnun olacaksınız. Patronlar neşredildiklari gü den itibaren İstanbul — karilerialz bir. hafta, taşra karllerimiz on gün içinde kuponlarını gönder melidirler, Bu müddet geçtikten #anra kuponlar kabul edilmez. Kirahk #odanız var mıdır ? Kiralık — ev, arıyor musunuz 7 eviniz datreniz, dalre, oda İş mi hetiyorsunuz ? Satılık eşyanız var mudır? Satılık eşya anyor musunuz? İşçi mi İstiyorsunuz ? Dektora, dişçiye — terziye ve — salreye — İhtiyacının vür midir ? | Aramak ve sormakla vakit geçirmeyiniz. Masraf etmeyiniz. (25) kuruşla bu işi yapabilirsiniz. (16) kelimelik bir ilân kâfidir. Her kelime fazlası için bir kuruş ilâve ediniz. DOKTORLAR DOKTOR AHMET HAMDİ Zübrevi ve dahilt hastalıklar. Hane: Beyoğlu. Tarlabaşı caddesi No, 145. Muayenehane: — Galata Topçular eaddesi. No. 164. — —S üüti l PARİS TIP FAKÜLTESİNDEN Mezun Cit ve Zührevt hastalıklar mütehasusı Dr. BAHATTİN ŞEVKİ Kabul saatleri sabah sekizden akşam kadar — Babiâli Meserret oteli karşısında No, 135 birinci kat. —6 yediye Berlin Tıp Fakültesinden cildiye | Nemi ve zühreviye mütehassısı Dr. A. LEBİP SELİM Sirkeci - Orhaniye cad. N: Cumadan maada hergün sabahtan akşama kadar. -*9 E F EMRAZI ZÜNREVİYE tedavi- esi — Doktor Aristidi Bey: Han —0 bani Eminönü aabık — Karakaş No, 8 aa Dokuz — teşrinievvel cuma nü namazdan sonra Kadı- köyünde Osman Ağa camiinde mat memurlarından mer- hum Şerlok Holmes Münür Beyin rubuna ithafen mevlüt okunacağından ; eden zevatın buyurmaları rica olunur. 7 Kodak Müsabakaları İRodak müsabakasında mü- Kiüfat kazanan fotoların intiha- Bi, 5 Teşrinievvel pazartesi günü Kodak Şirketi yazıha- nesinde icra edilmiştir. Jüri heyeti atideki zevattan müteşekkil idi: Güzel Sanatler akademisi Müdürü Namık İsmail Bey, Stetik mnallimi Ahmet Haşim 5 Bey, Resim muallimi Nâzım Ziya Bey, Galatasaray Lisesi müdürü Fethi Bey, Mühendis Nüci Bey. Jüri reisi Yunus Nadi Bey Atinada — bulunması hasebile Müsabakada hazır bulunama- mıştır. Nizamname lloğm"nr altı &ımfa — taksim edilmiş ve 798 --722 - 584 - 544 - 535 ve 791 numaraları KOLONYACILAR MİS FABRİKASI MÜSTAHZERATI Kolonya, lavanta, esasa, diş macunu, yağmız krem, pudra, sabun ve biryan- tindir. — Mis müstahzeratım bir defa tecrübe edenler dalma ve dalma ondan ayrılmazlar. Her yerde bulunur. — —33 SÜNNETÇİ KOLAY SÜNNET Ameliyesi için meşhur Halepli zade doktor Talip Beye beş gün evvelden baber verilmesi. Sirkeci lizade hani. Telefon istan- bul 1486 l TAKSİTLE KIŞ GELİYOR — Peşin ve külpesentseniz Babıali karşısında Şark terzihanesine uğrayınız. —n Resminizi * arzu | mucibince, fo- * hâmil fotoğraflar bherbiri 90 | Hiralık mükâfat kazanarak nıfların birinciliklerini mışlardır. Kazananların isimleri: Adanada Zihni Bey, İstanbul- da Mösyö, Grobmann, İstan- bulda Ferit Ali Bey, İstanbul. da Mösyö Engelmann, Anka: rada Safter Şükrü Bey, İstan- bulda — Leonidas Antoniades. 798 No. lu fotoğrafın 340 liralık Türkiyenin büyük mü- kâlatına Jlâyık olduğu — ilân edilmiştir. d1 fotoğraf ta muhtelif mü- kâfatlar kazanmıştır. Bunların yekünu 2000 T. Lirasına baliğ olmaktadır. 298 numarayı hâmil ve Tür- kiyenin büyük mükâfatını ka- zanan fotoğraf, Adanada Dava vekili Zihni Beye aüttir. Salih | 'ecep Âli ntizama (î yetkârdır. der- -ı bederlikten © savruk luk tan | hazetmez. Baş- ; kalarının hu- 'susiyetlerine müdahale edi- #0 ci — değildir. K "')J Elem ve ke- erlerini — iz- şöstermez. | k harda I&âübali' Ber Vakurdur. <ül ve hare- ketlerine mü- dahale — edi- mesinden — si- Sa- Talât nirlenir. eder. — Gözü büyüklüktedir. Gururu kolay- Acul — ve # güzardır. . Çalış maktan çekinmez, İş- lerinin — biran . evvel - bitme- Sİni arru eder, İntizam kuyu- datına — fazla düşkünlük * göstermez. emal Bet Ali Saffet Efendi: IFotoğrafının dercini istemiyor.) Tatlı yaramazdır. Kendini sevdirmesini — bilir. Hürriy- etine müdahale edildiği zaman yaygaracı ve gürültücü olur. Fül ve (hareketlerinde savu- rukluğa temayül eder | İ | 6 | Bize * Size Tabiatinizi g: Usul ve [ ria- | HÜTENEVVİ ÖRÜCÜ HÜSEYİN — Yırtık, güve yeniği elbiseler faik surette bellisiz öi yoğlu İstiklâl caddesi Pasaj Az- navur No, 13 -I PARAYA — İhtiyacımz varsa evinizin, yazıhanenizin eşyasını en iyi fiatla alırız, yahut hesabı- Dıza 9-12 arasında müracaat. İstanbul Dördüncü Vakıt Han Asma kat No, 29 —1 SIZE YARDIM EDECEĞİZ — Dava için mahkemeye, avukata mzı Batarız. müracaatten evel müşkülü mektupla şu adrese bildiriniz. İstanbul posta kotusu 400 —2 — —ij GÖZ ve GÖZLÜK mütehassısı Tıp Fakültesi göz hastalıkları weresiye fevkalâde şık ve ehven | sabık muavini doktor Fuat Azlz giyinmek ister ve birar da müş- | Bey — Muayene ile gözlük satı- hr. Müayene — ücreti — alınmaz: * Bahçekapı Hamidiye caddesi 50 numaralı mağaza —& l Gönderiniz, * Söyliyelim... li Osman “>y: Şen ve culdur. İşle- rinin — biran evvel — görü- — mesini — ister, — zevahire — uy- sallık —göste- $ rir, fazla ta- mik — etmez. Bir şeyi nak- ' lederken — el hareketlerile irak eder, alâhaddi: 104$. K. L. han.m: D (Fotoğrafınır — dercini İstemiyor) : Ev işlerinden ziyade mera- A sim ve salon kuyudatında bilgisi vardır. Sıkıntıya gele- q mez, tuvalete, şıklığa ve zas — rafete fazla ekemmiyet verir. Sevgide maceraya — temayül — eder. Fikirlerine itiraz edil- memelidir, her şeyi, eşyayı sever Ffakat çabuk - bikar, — tenevvüden hazeder. Cömert- — liğe mütemayildir. ' * lj Raşit —beyi — Mağrurdur. "! DT ZST Kendine eheme — miyet verilme- H sini ister, alar | ya, ihmale ve — tahakküme lıı-ğ kammül ede — * Shret - ve ike — balden hazede, * | olur. Hüsnü muameleden hoş- —— lanır. Birşeyi isterse yapar. : * Hayim Efendi: (Resminin basılmasını — istemiyor ) Fül ve - hareketlerinde te reddüt vardır. Başkalarına az itimat eder, Zarardan ve teh- likeden çekinir, fazla konuş- maz, menfaat ve samimiyet» lerini israf etmez.