| | l , Ü İÇika — bankaları Haberler 'Alman Maliyesi Düzeliyor Harici Jevlet Bankasının Altın Karşılığı Yüzde Kırk Bire Çıktı Geçen ay içinde mühim bir buhran geçiren Alman mali: (yesi bügünlerde büyük bir salâh devresine girmek Üze- redir. Bu cümleden olarak Ame- Almanyaya wermiş oldukları kısa vadeli datikrazların — vadelerini önü- müzdeki mart ayına kadar temdide muvafakat etmişler- dir. İtilâliname —dün — imza edilmiştir. Yine bu salâhın TAkinci bir eseri olmak Üzere Alman Bankasının altın ka- gılı yüzde 39 dan 41 e çık- mıştır. Alman Milliyetperverleri Hazırlanıyorlar Berlin, 9(A.A.) — Sabık nazırlardan M.. Frick, müfrit milliyetperverlerin Reishbank' Mi 13 ' Teşrinlevride açılacak | olan önümüzdeki içtima dev- , resinden istifade ile Mont * Aventinlerinden - Roma'nın ye- | di dağından birinin İsmi olup | Plebiyenler Patrisiyenlere kar- B brotesto Taskamıada ' be İdağa çekilmişler idi- inecek- lerini ve girişlerinin pek | gürültülü olacağını ve bun- * dan maksat Brüning kabine- * ginin yaşamasını imkânsız bir | hale getirmek ve bu kabine- | nin hayatına hitam vermek olduğunu beyan etmiştir. M. Frick, M. Briand Ber- İlne geldiği, takdirde müfrit milliyetperverlerle — fırkasının siddetli bir protesto yapaca- 1 İ ğim ilâve etmiştir. İ İngiltere Maliyesi * Yardım İstiyor ı 1 f « ı ! 1 . ı ı ' 1 1 1 ı ı « $ İngiltere hükümeti Fransa- dan yeni bir istikraz akti ta- savvurundadır. ve ancak bu İstikrazın Aaktinden sonradır ki İngiliz lirasına ait itimadın tamamen avdet edeceği ka- naatindedir. Maamafih tereşşuh eden rivayete göre Fransızlar bu ikrazı yapmak için İngiliz hükümetinin tasarruf siyase- tini tatbik etmesini şart koş- maktadırlor. Bazı - İngilizlerin bunu bir ecnebi devletinin İngiliz umuru dabiliyesine mü- dahale şeklinde gördüklerini söylemek zaittir: — İngiltere ne hale düştü? Diyenler de yok değildir. Tasarruf Mümkün Olmıyacak Mı? Londra, 9 (A.A) — Hükü- mete karşı taarruz ve muha- lefetine sarih bir şekil veren Trad-Unionlar kongresi, haf- tada mesai saatleri miktarının kırka indirilmesini talep eden takririnden başka, — ücretleri vermek şartile ameleye 15 gün mezuniyet İtasına ve İşsizlik tazminatının arttırılmasına dair olan diğer bir takriri kabul etmiştir. Akvam Cemiyeti Zayıflıyor Cenevre, 9 (ALA) — Ceml- yeti akvam büyük meclisinde, €emiyetin faaliyeti hakkında cereyan eden münakaşa ve mürakereler osnasında Cana- da adliye nazırı Curthrie, her türlü diğer mesoleleri tetkik (Devam 7 inci sayfada) Klara Bow Sergüzeştlerini Anlatıyor. “ Eğer Bana — Artist Olacağımı Söyleselerdi Güler Geçerdim, Fakat..,, Bu sayımızdan itibaren bhe- pimizin - tanıdığı, bildiği ve beyaz perdedeki — san'atine meclüp olduğu meşhur yıldız (Klara Bow) un bizzat yazdığı hatıralarını nakletmiye başlı- yoruz. Her sinema sayfamız- da bu hatıralardan birer par- ça okuyacak, gülecek ve ke- derleneceksiniz. Bu şen ve şuh yıldızın dedikodulu hikâyesi üç hafta müddetle bütün dünya gazete- lerini işgal —ettikten sonra, belki tekrar dirilmek üzere, şimdilik —unutulmuş — görün- mektedir. Hâdiseyi evvelce da yazmıştık * Bu sevimli san'atkâr, kâti- besi Mis Daisy de Voec aley- hine bir. dolandırıcılık davası ikame etmişti. Muhakeme başladı ve Mis Daisy kendisine atfedilen cü- rüm — münasebetile — nefsini müdafaa ederken biraz mev- zuu genişletti ve (Klara Bow) un kalp işlerinden bahsetmiye başladı. Mahkeme salonunda binler- ce dinleyicinin önünde (Gary Cooper) in, doktor (Dallas) ın, Rişmanın isimleri sayılıyoardu. Çok şöhret kazanmış san'at- kârlara bir müddetenberi baş- hyan hücumlar Klaraya da sirayet etmiş görünüyordu. Klara mağlübiyeti kabul etmedi, şikâyeti geri almadı. Fakat aleyhinde okadar büyük bir cereyan uyanmıştı ki bir müddet için sahne hayatından uzaklaşmıya lüzum gördü ve köşküne çekildi, hatıralarıni yazmıya başladı. (Klara Bow) kendi kalemile yazdığı bu hatıraların başında diyor ki: “Hayat hakkında kendime mahsus fikirlerim vardır. Vak- tile (Holivut) un yıldızlarından biri iken Kaliforniyada “Ser- güzeştlerim,, ve “nişanlılarım,, hakkında deveran eden dedi- kodul hiç meşgul olmar- dim. de bakmazdım. İzdivaç hatırıma bile gelmezdi: imdi yapacağım başka şeyler var, derdim ve düşü- nördüm ki: — Mukavelem daha yirmi ay muteberdir. Demek ki 8- mümde yirmi aylık mesai var- dır. Bir defa bu bitsin, son- ra köşküme çekilir, uyur, e lenir, dinlenirim ve belki de Unün birinde müstakbel “er- egime., tesadüf ederim. akat iş böyle olmadı. Ha- atımın altöst olması ve sıh- timin de bozulması mukad- dermiş. Her ne ise... Beni #sinemaya atan bir tesadüftür. Eğer evvelce günün birinde ( Holivut ) un - yıldız- larından biri olacağımı söyle- selerdi, bu tahmine gülerdim. Aynaya sık sık bakmıştım: Aldığım cevap hiç te cesaret verici değildi, ufak tefek ve biraz da gülünçtüm. Bu halde yıldız. olunur. mu? Fakat günün birinde bir sinema mecmuası bir güzellik müsabakası yaptı: Fotoğıfi— nizi gönderiniz diyordu. Ucuz birkaç resim çektirdim. Çok girkin çıktı. Fakat İhtiyatsız SON 'POSTA E!Igl nn ae Bütün dünya sporcularının iştirakile her dört uenede bir defa tekrar edilen ( Olimpiyat ) müsaba- gelecek #inemacılığının en mühim ağmen Holivuttaki meşhu ası icat etmişlerdir. Yukarda "fd' çok Iyi tamdığınız ( Dor: «0l kaları dü: sene Amerikanın Anceloa ) şehrirde den birldir. Ollrapiya tleri şimdiden hazırlığa meşhur artist Jan Kravfordu bu yeni danı ) elindeki ( Olimpiyat ag J daki resim Metro Goldyin Mayerin en parlak yıldızı Anita bu kıyafeti tercih etmiştir. Eldivenleri #on modanın apılacaktır. en yeni nümunelerinde: Burası ayni zamanda daha bir senelik bir müddet olma» başlamışlar ve yeni bir (Olimpiyat) kıyafetile, aşağide yine görüyorsunuz. Yukarda m çevirdiği bir. filmide ir. Aşağlde sağda Metro Goldvin Mayerin yeni yıldızlarından ( Maye Evans ) dır. Ramon Novaroya en son çevirdiği ( Hindistan çocuğu ) filminde rafakat etmiştir. Mevsim Başladı Yazı bitirdik, artık son- baharla karşılaşıyoruz. Son- bahar sinema meraklılarına sinema mevsiminin müjdesi- dir. Nitekim aydır. kapalı bulunan — büyül sinemalar açıldı, kış mevsimi faaliyet- lerine başladı. Bakalım bu sene nasıl filimler göreceğiz? ve koket olduğum için gön- derdim. Cevap almaz mıyım? ! Bir tecrübe için idarehaneye | çağırılıyordum. O zaman on | beş yaşında iİdim, Elbisem perişandı, lisanım da düzgün değildi. İdarenin önünde gü- | zel ve zarif genç kızların, etomobillerden Indiklerini ördüğüm zaman az kaldı ııçıcıkhm. Babam mâni oldu. Bir masanın gerisinde bir adam — çalışıyordu, — yüzüme bakmadı bile, sadece: — Size sinemacılık yaptı- racagız, dedi. (Arkası var) Norma Tâlmaç aa (Norma Talmaç) beyaz pe denin en maruf bir yıldızıdır. İstanbul Dilencisi İpekçi Kardeşler tarafından İ | Ertuğrul Muhsin Beyin idaresi altında bu isim ile yaptırıl- | makta olan Türkçe filmin mühim kısımları bitmiştir. Bu filmin sesli kısımları Pariste yapıldığı gibi İstanbulda çev- rilen sessiz. kısımları da Pa- riste tanzim edilecek ve ik- malini müteakıp ilk defa ola- rak Pariste gazetecilere gör- terilecektir. Sinema mecmuaları ilk o- duğu için bu filme şimdiden alâka göstermektedirler. sonra ortadan kayboldu. Onu hepimiz sinemadan uzaklaştı zannettik. Şimdi öğreniyoruz ki (Talmaç ) ailesinin bu en muvaffak sesli yıldızı (Nev- york Geceleri) iİsminde yeni bir film çevirmiştir. Opera sineması bu filmi göstermek- Fakat sesli film çıktıktan | tedir. /Sesli Filmde |Yeni Bir Muvaffakıyet En Ziyade Müşkülât Çekilen Lisan Meselesi De Halledildi Bu sene, pek muhakkak değil amma, büyük bir ihti- mal ile Beyoğlu sinemaların- dan birinde: — Y Kalpler,, isminde güzel bir film seyredeseksiniz. Bu filmde Marline Dietrich ile “Gary Cooper,,in Fran- sızca konuştuklarını işidecek- siniz ve hiç şüphesiz kendi kendinize soracaksınız : — Demek bu san'atkârlar Fransızca da biliyorlarmış? Size derhal cevap verelim: — Hayır. Tek kelime Fran- sızca bilmezler. Buna rağmen Fransızca konuşmuşlar, daha doğrusu konuşur görünmüşler- Onu da anlatalım: Bu yeni keşif filmi yalmız bir lisanda çevirmek, fakat resmi ve sesi ayar ederek ayrı ayrı filmlere almak, sonra birleştirmektir. Bu fil- min başka bir lisanda gös- terilmesi — istenildiği zaman yalnız muhavereler o lisanda tıpkı gramofona okunur gibi söylenecek, asıl filmin asıl Hlsanı ayırt edilerek — onun yerine — ilâve — edilecektir. O tarzdadır ki meselâ bizim sinema müdürlerimizden - biri fedaktırlık ederek bu şekilde yapılan filmlerden — birini satın alır. ve yeniden doldurtursa meselâ Bellin sahnede Türkçe söy- liyerek oynadığını göreceğiz, demektir. Yukarda bahsettiği- miz “Yanık kalpler,, bu şekil- de yapılan filmlerden biridir. PLAJDA BİRİNCİ Mariyon Davis Yaz tatili bitiyor, artistlef Kalifornuya — sahillerinde Uîl aydanberi sürdükleri cennet| sından yine Holivuta dö nüyorlar. Bunların arasınd? Mariyon Davis de tabil Metf? Goldvin stüdyolarına dönmek” tedir. Fakat senelerdenbe! sönmiyen bu yıldız. plâjlard? yapılan birkaç müsabakad! daima birinci gelmekle ıölıf'ı almıştır. Şimdi yeni çevirec? ğini Işittiğimiz bir filimle şöhretini daha iyi tamttır? caktır. dir. Bu nasıl olur, diyeceksiniz? | muhaverelerini | hiç Türkçe bilmiyen bir Marie |