Meü 4. SOÜ x P’O STA Memleket Haberleri a | İzmirde Üzü_m Ve Incir Ruslar îımî;tien Mü- him Miktarda Mahsul Almıya Başladılar İzmir, 8 (A.A.) — Şehri- miz Ticaret ve Sanayi Odası- nin Üzümlerimize dair tanzim ettiği bir rapora tarihine kadar İzmir Borsa- sında 3,375,636 kilo üzüm ialikniğtır. — Ba #aürülerden 1,327,537 kilosu ecnebi mem- leketlere ihraç edilmiştir. Ticaret —Odasının incirler hakkındaki raporuna göre de bu sene İncirlerin piyasaya ! arzedildiği 24 ağustostan iti- baren 7 eylüle kadar borsada 1,836,205 kilo incir satılmıştır. Bu incirlerden 19514 kilosu ecnebi — memleketlere ihraç edilmiştir. Bu sene İncircilerin biütün faaliyetlerile çalışmak- tadırlar. İzmir, 8 (A. A.) — Rus ticaret — mümessilliği — İzmir Borsasına kaydedilmiştir. Ti- caret — mümessilli — Türkiye - Rusya — arasında — mün'akit ticaret ve seyrisefain muahe- desi mucibince İzmir piyasa- sından mühim miktarda Üzüm ve incir mubayaa edecektir. Elektrik Ve Plâj Orhangazi, (Hususi) — Üç müteşebbis tarafından kasa- bamızın elektrikle tenviri için müracaatta bulunulmuştur. Uzlaşma neticesinde yakında tesisata başlanması tekarrür X4 Plâjlara her yerde veda edilmek Üüzere bulunulduğu halde Orhangazi - İznikgölü büyük bir plâj hayatile çal- kanıyor. Şu farkla ki burada nazlı Hanımlar ve Beyler ye- rine şen çobanlar safa sür- mektedir. M. Hayret Spor Teftişleri Balıkesir — Spor müfettişi Rıza B. buraya gelerek klüp- lerin vaziyetlerini tetkik etmiş ve sonra İstanbula gitmiştir. Bir Soygunculuk Kastamonudan yazıldığına “ göre İnebolu yolu üzerinde dört — şerir tarafından — iki kamyon durdurulmuş ve yol- cular — soyulmuştur. — Fakat gerirlerden üçü biraz sonra — yakalanmıştır. Çeşme Haberleri Çeşme, (Hususi) — Alaçatı mahiyesinde Kel Salih Ağanın gobanının Üç yaşındaki çocu- gu et yerken; büyük bir et parçası boğazında kalmış ve yavrucak, annesinin su ver- mesine rağmen boğulmuştur. * Alaçatı — nahiyesinde kara Tifo hastalığı vardır. Hükümet tabipliğince lâzım- gelen tedbirler ittihaz edil- miştir. Şimdiye kadar dört kişi ölmütür. * Havaların soğuması ve Hhıcalarda kimselerin kalma- ması — basebile — Hilâliahmer Cemiyetinin Çeşme Plâjları faaliyetini tatil etmiştir. Bivelar ipödümden ;":;înıî | sahibi nekadar müteessir oldu, PAZAR OLA 4fâ VE MİZAH Ev Sahibinin Teessürü Salih Bey bir evden başka bir eve taşmıyordu. Yolda bir arkadaşına tesadüf etti: — Bak, dedi, göç ediyo- rum, başka bir eve laşınıyo- rum, fakat ben çıkarken ev görmeliydin! — Demek seni çok sevi- yordu. —Hayır... Üç aylık takarak çıktım da ondan. İ:zdivaç Idarehanesinde Bekârın biri evlenmek isti- | yordu. İzdivaç idarchanelerin- den birine gitti. Müdür ona evlenecek kadınların resimle- | rini gösteriyordu. Fakat bun- lar hep yaşlı ve çirkin kadın- lardı. Bekâr dedi ki: — Alay mı ediyorsunuz ? Bunların içinde yüzüne bakı- lacak bir tek kadın yok! Aman efendim, alay olur mu hiç? Biz elli senelik bir müesseseyiz. — İyi amma tarihi tesisi- nizdenberi müessesenizde bu- hanan kadınları alacak deği- Him ya!.. Misafir Karşısında Fazıl Beylerin evine gayet şişman, uzun boylu bir adam gelmışu Evin dört yaşındaki çocuğu Alp, misafire bir bak- tı, sonra etrafında dolaşmıya başladı. Babası oğluna sormuştu : — Yavrum, Böyle ne dola- Şıp durüyorsun ? — Baba... Merdiveni arı- yorum. /îmanın Cevabı Gözleri görmiyen bir ada- mın çok güzel, fakat huysuz bir karısı vardı. Bir gün, ona karisını met- hediyorlardı : — Gül diyorlardı. Âma şu cevabı verdi: — Evet, hakikaten gül gibi.. Dikenlerinden anlıyorum. İştahsız Bir Obur Hüsamettin Bey — meşhur oburlardan biriydi. Fakat bir gün: “İştahım kaçtı! , Diye telâşa düştü ve doktora Doktor Hüsamettin dedi ki: eye bir ilâç yazarım, birşey yemediniz mi? — Yedim amma pek ar. — Ne yediniz bakayım ? doktor, Üç sap pirzola yedim, yarım patlican — karmıyarık, — biraz beş altı tane cıgara böreği, bir tabak revani yedim. O kadar. Ha... yemekten son- ra da yüz dirhem kadar tuzlu badem ve şam fıstığı! bi zevceniz var, | Ütti. | — İştahanız yok ha ?.. Size | iştahanız | açılır. Bugün öğle yemeğinde | — Bir kâse et suyu içtim, | dilim kaşar peyniri, bir tabak | bamya, bir tabak makarna, | dılar mı? eee lli Pazarolaya x. » İ | İnsanlar Kadın 15 Yaşında Nısfiye H aü SD K 25 Ve Kemençe 30 » Keman 35 y Tanbur 40 » Ut 45 » Kanun 50 * Cura 55 * Gayda 60 8 Def | 70 . Zillimaşa SESASESASÜSAa Kadın — Ben gençken çok gözeldim. Fakat.. yım ? Şimdi yetmiş beş yaşındayım. Erkek — Venürsün heykeline bakımız, dalma güzel, Hem | Şüphesiz o sizden daha yaşlı. ZL eıW W TÜRA #'_U/WW Hasan B. — Üç tabak nçell yediğin için senl paylama- Çocuk — Hayır lıırdeşimın Üstüne attım. Hasan B. — Onu paylamadılar mı? Çocuk — Nasıl paylarlar ? Kardeşim daha altı aylık !.. Göre: » * Ve Sazlar Düdük Fiüt Klârinet Büğülü Kaval Zurna Çifte nara Davul Dümbelek Piyano Kös Yaşında Ne yapa- |Gözü İsırıyormuş Bir adam fazla mizaçgirdi. Herkesin hoşuna gitmiye ça- lışırdı. Bir gün yeni tanıştığı bir zata dedi ki: | — Zatıklinizi gözüm sır lyor. Bende gayet güzel bir hatıranız kalmış. Galiba sizin- le“Polonez,, köyünde bir kere teşerrüf etmiştik. köyüne gitmedim. — Bendeniz de hiç gitme- dim. Kendi Kendine Necati Beyin gayet akıllı bir uşağı vardı. Geveze, traşçı bir misafir geldi mi, uşak onu kapıdan nasıl sa- vardı, biliyor musunuz? Misa- fire derdi ki ; - Bey:lındi evde amma çok meşgul. Kendi kendini traş ediyor ! Acemi Fotoğrafçı — Yeni aldığın bu fotoğraf makinesile kaç resim çektin 7 — Yedi sekiz saat çalıştım, altı resim çektim, fakat ma- | kineye cam koymayı unut- Doktorun (Reçetesi D | Çok fakir bir adam hasta olmuştu. Belediye doktoruna gitti, kendini bedava muaye- ne ettirdi. Doktor bir reçete yazdı ve hastaya dedi ki: Her yemekten evvel bu ilâçtan beşer damla ala- caksın. Hasta — doktorun — yüzüne | baktı: — İlâç ne ise ne amma, dedi, yemekleri nereden bu- lacağız ? 'Kiracının Köpeği Hamdi Bey, kiracısına gide- rek dedi ki: — Bu altıncı oluyor, hep sizin — köpeğiniz lı.ıyııınıını ısırıyor. Ben... — Tazminat — istemiye mi | geldiniz? | — Hayır, köpeğinizi satın | almıya geldim. Bir Bahis Bir Amerikalı, otelde otu- ran bir arkadaşının ziyaretine gider. Bakar ki arkadaşı ya- takta yatıyor: — Ne 0? Nen var? diye Sorar. | — Ah, sorma hiç, fenayım, çok fena. Doktor bana: “Eğer sol tarafına dönersen ölür- sün |,, dedi. — Alay mı ediyorsun? — Vallahi, çok doğru söy- | Tüyorum. — İmkâni yok. — İnanmıyor musun? İster- — Fakat ben hiç “Polonez,, | ee MW KPa Kimyevi | Gübre Meselesi Geçenlerde İzmir muhabirt mizin gönderdiği bir telgrafti (Emperyâl Kemikal Endüstrll. isminde bir şirketin İzmirdi Ziraat Bankasile yaptığı mukavelede köylüye kimyı gübre — tevzü işini — üzerii aldığıniı — bildiriliyordu. Buna eski Şehremini op ratör Emin Bey itiraz yolli bir cevap verdi ve kimyevl gübrenin memlekette İmalin | kabil olduğunu, harice buni için para verilmesinin doğ olamıyacağını bildirdi. Ayrıct ziraatçilerimizden — Nesip — vt Lâtfi Arif Beyler de bunu yanlış bir hareket olduğul söylediler : Filhakika gübre mesel: memleket ziraati için, bugü en başta gelen mühim b meseledir. Memlekette İstihsi edilebilecek bir madde ( harice para vermek ise tabia" tile kat'iyen tecviz olunam Bununla beraber bu şirket; yapılan — itirazlara cevap v rerek Ziraat Bankasile imzar lanan mukavelenin memleketi faydalı — olduğunu, — söyler diği — gibi — elindeki — stok mallari satmak kaygusile ha- reket etmiş olmadığını, b kis Türk — çifçisinin — göz! önünde ve kendi toprağınd muhtelif hububat ve nebatat Üzerine yapılan — tecrübelerin çok eyi neticeler verdiğinl birdirmekte ve bunun için de bir çok çifçilerin bu gübre, kullandıklarını söylemektedir. Şirketin cevabında şu cihetler de işaret olunmaktadır: “Nebat muhtaç olduğu mad- delerin bir kısmını havadan ve bir kısmını da topraktan alır. Nebatatın muhtaç olduğu bu gıdaların en mühimleri azot,; fosfor, ve potastır. Bu üç maddeden biri noksan olur: toprak eyi mahsul — vermez. Kendi kendine yetişen veya ekilen nebatlar topraklardaki azot, potas ve fosfor mik- tarına göre —muhtelif man” zaralar alır. İşte nebatın aldığı bu manza” ralar bize toprakta ne gibi mevaddın - noksan olduğııııl bildirir. Gübre istimal edecek kırr senin toprakları tahlil edile- rek noksan maddesi tesbit olunmalıdır. Şukadar var ki gübre alanların kâffesinin top” raklarının tahliline imkân var mıdır? Kumpanya; bu ihtiyacı da düşünmekte, — mütehassıslar! vasıtasile — toprakları — tetkik ettirerek çiftçilere ihtiyaçlari olan — gübreleri, bu müte* hassıslar kimyevi gübrelerit sureti istimalini, miktar v& mevsimini, tarla başında bilfüil çifçilere göstermektedir. sen beş dolır bahse gınşelırn— — Razıyım. — Bak, şimdi, dikkat && Hasta sol tarafına döndü ve öldü. Öteki beş doları yatağı? kenarına koydu ve uzaklaş!! |