YAZAN: M. S TANBULDAN Son Menzilden Bir Gece Evvel Kayı Han Yurduna Varmıştık. KÂZIM Türkistanda Aşkabat sokaklarında Rus suvarileri — 80 — Bu müessif haberl alır al- maz, az evvel karaya çıkar- dığım Nureddin Efendi ile arkadaşının ne - olduklarını merak ettim. Mülâzim Vasfi Efendiyi de arkalarından gön- derdim. * Sovyet idaresinde baş ta- raftan verilen emirden madun memurların haberdar - olma- maları, — hattâ bu — emri dinlememeleri, bir nevi anarşi doğuruyordu. — İşte size bir misak Petro Aleksandrovsk kasa- basının memurları ve idare heyeti bizim bu taraflarda ne maksatla dolaştığımızı bilmi- yorlardı. Akşam vapurumuza gelerek sordular. Bereket ver- sin yeni bir hâdise çıkmadı. Sabaha karşı da Vasfi Ef. avdet etti. Getirdiği malüma- ta göre: Nureddin ve Kul Mehmet Efendiler dün gece (Hankah) a varmış, oradan da bir araba- ya binerek Serdar (Cüneyt)i aramıya gitmişlerdi. Bu malü- mat doğrudan doğruya (Hi- ve) hakiminden geliyordu . * Sabah oldu. Bu defa da mıntaka hâkimi “Krastilof,, un İştiraki ile ikinci bir içtima ak- tettik. Ben az evvel Rusların Avusturya esirlerinden teşkil ettikleri müfrezelerin burada Türklere karşı pek gaddara- ne muamelelerde bu'undukla- rını işitmiştim, — fazla kışlaya kapattıklarını — haber settim; — Takip ettiğimiz gayeye muhaliftir, aynı zamanda da Taşkentte hükümeti merkeziye ile aktettiğim mukavele muci- bince bütün Hivelilere bahşe- dilen affı umumiye zıttır, dedim. — Derhal mani oluruz, ce- vabını verdiler. Akşam üzeri Nureddin ve Ali Ffendiler de »*Hiveden avdet etmişlerdi : — Serdar Cüneyt sizi istik- bale — hazırlanmaktadır. -Bu maksatla Kul Mehmet Efen- diyi (Hankah) da alıkoymuştur, dediler. * 4 Nisan 919 cuma Artık —vapur — hayatından | rasını da olarak | bazı türkmen kızlarını tutarak | bıkmıştık. Bugün şehirde bir ötele naklettik. Yeni mes- kenime yerleşir yerleşmez ilk işim hamama gitmek oldu. Rusyada hamamlar münferit localar halindedir. Bunların içinde soyunmak, giyinmek ve yıkanmak için ayrı ayrı yerler mevcuttur. ÂAynı zamanda da bu Jlocaların bir kenarına üç beş tane siyah taş konul- muştur. Buğu banyosu yapmak ls- terseniz bu taşların üzerine bir miktar —su dökersiniz, locayı derhal kesif bir buhar tabakası istilâ eder, Bu bu- ğudan kurtulmak ancak pen- cereyi açmakla kabildir. Şu- kaydedeyim : Rus hamamlarına aileniz ile bir- likte gidebilirsiniz. * Hamamdan çıkıp otele gel- diğim zaman bir davetiye buldum : * Nogay.. Kadımları aç kalan ailelere yardım etmek için bir müsamere tertip et- mişler, benim de bulunmamı istiyorlar. Gittim ve bu uzak memlekette ilk defa olarak bir müslüman kızınin sahneye çıktığını ve ciddet muvnifak olduğunu gördüm. Perde ara- sında beni büfede çaya da- vet ettiler. Burada hizmet edenler de yine Türk lazları idi. * 6 Nisan 919 Kul Mehmet Efendi (Hive) | den geldi ve bizim vürudu- almıştın. Bunu mevzuubah- | muza intizar edildiğini söyle- di. Artık burada yapılacak bir şey kalmamıştı. Bizi karşı sahile geçirecek olan gemilere bindik. Hükümet bizim için husust bir gemi hazırlatmış, içine, üzeri meyva ile dolu bir masa koymuş, masanın etrafına da sanı dizmişti. Sordum: İç saate kadar Hiveye varırız, dediler. Hareket ettik. Önde bizim gemimiz gidiyor. Arkadan da Avusturya askerlerinden kur- tardığımız Türk kızlarını taşı- yan gemi geliyordu. Bu biça- releri kurtardığıma çok mem- nundum, Fakat bu memmni- yetime biraz hüzün karıştıran 4 “Sana, “Oğlum, “Bu mektubu aldığın vakit | beni yok bil. İntihar edecek | değilim. Herşeye rağmen ya- | şamak mümkün — olduğuna kaniim, Fakat bu memleket- ten çıkıp gideceğim. Nereye? Onu şimdi ben bilmiyorum, | henüz tayin etmedim; fakat sen ebediyen bilmiyeceksin. Çünkü mazime ait herşeyle alâkamı kesmek istiyorum: İsmimi, hüviyetimi değiştire- ceğim. Bu kâğıdı aldığın an- dan itibaren senin baban de- gilim. Beni ölmüş te telâkki edebilirsin. | iyi idare ettiğin takdirde, hayatını ve şerefini kurtaracak bir servet bırakıyo- ' rum, Zekândan ve seciyenden eminim. “Şimdi sana bu hareketi- min sebebini izaha mecbu- rum. Benim hayatımda senin bilmediğin karanlık noktalar var. Bunu merhum annen de bilmezdi, hiç kimse bilmez. Yalnız sen birşey biliyordun ki, ben, az konuşan, suratı asık, ruhbu karanlık, daima sebepsiz bir azap içinde ya- şıyan, esrarlı bir adamdım. Bu mektubu okuyup bitirdik- ten sonra, senin için bu esrar” tarafım kalmıyacak. “Oğlum, beni mahveden babamdır. Senin de biraz bildiğin gibi, annem hasta sevdi, annemin ölümüne se- bep oldu, o kadınla beraber yaşadı, ben bu şerait altında Üveyi anne ile beraber yaşa- mıya razı olmadım. Babama isyan ettim. Parasız kaldiım. Sefil oldum. Zıvanadan çık- tım. Uygunsuz takımdan adam- larla düşüp kalkmıya başla- dım. Beni yaşatan, babama karşı duyduğum kindi. Hinç almak istiyordum. “ ©O sıralarda babamı öl- dürdüler. Nasıl katledildiğini sana anlatmışımdır. Hatırlata- bir nokta vardı: Hive vekili olan Şeyh Ef. dün gece bizim otelde bulun- mamızdan istifade ederek bu biçarelerden birkaçını odasına getirtmiş, sabaha kadar eğ- lenmiş ve ÂAvusturya askerin- den geri kalmıyacak tiynette Şeyh te mevcut olabileceğini göstermişti. * Gemimiz saat 2,15 te ha- reket etmişti. Saat 4,40 da Hankah sahili göründü. Ka- labalık bir seyirci kütlesi toplanmış, bizi bekliyordu. Saat beşte yanaştık. Nehrin kıyısında bir çadır kurulmuştu, bizi buraya da- vet ettiler. Karşımıza çay ve yemek çıktı. Oturup yedik. Sonra hazırlanan — arabalara binerek (Hankah)Hiyve kasa- basına hareket ettik. Yarı yolda Serdar Cüneydin ar- kadaşı — olan — Çerini Bay maiyeti atlılarile bizi kar- şıladı, kucaklaştık ve atları bırakarak — serdarın — yanın- Bu Sütunda Hergün Muharriri : Server Bedi Karanlıkta Bir Gölge iken babam güzel bir kadın | yım: Babam o tarihte Koz- guncukta oturuyordu. Beyler- beyle Kuzguncuk — arasında | büyük, uzun bir tünel vardır. Geceleri orada soluk bir iki hava gazı feneri yanar. Üstü saraydı. O zamanlar metrüktü. “ Babam, bir gece, Beyler: beyinde bir misafirlikten Kuz- guncuğa dönerken, bu tüne- | le girer. Bakarki arkasında şüpheli bir gölge, korkar, fakat belli etmez. Kendisini ağır ve sinsi adımlarla takip eden gölgeyi öne geçirmek ister. Fotinini bağlar gibi * yapar. | Durur. Gölge yaklaşır, fakat ilerlemez. Babamın yanıbaşına gelir, karşısına geçer, elinde büyük bir biçak vardır, yüzü karanlıkta görülmez. * Babam hemen para çan- tasını çıkarır: “—AI, der, bana do- kunma! * Fakat gölge şu cevabı verir: “ — Ben senin paranı de- ğil, cammı istiyorum. * Ve biçağını sapına kadar babamın kalbine sokar. * Zabıta katili bulamar. “ Bu katil, benim. * Hiç kimsa bunu bilmiyor. Babamın büyük servetine varis oldum, evlendim, sen doğdun büyüdün ; fakat o gün, bugün babamın hayali — gözümden gitmiyor. İstanbulun her kö- şesi bana onu batırlatıyor. Bunun için, kalbim, içinden yeni cenate çıkmış ev gibi her an keder, gam, kasavet, mâtem içinde, Bu memlekette duramıyacağım. Konuşulan dil, evler, manzaralar, herşey ba- na onu hatırlatıyor. Bir kere de yabancı memleketlere gi- derek avunmayı denemek is- tiyorum. Kendimi nefyedece- ğim. Cezamdır. Belki de hak- kımda bayırlı olur. * Sen bu mektubu okuduk- tan sonra hemen yak, külle- rini dağıt ve beni unut. ,, da — getirdiği — husus! arabaya — kurulduk. Akşam ezanı okunürken Hacı Uvaz Bayın muhteşem — köşkünde istirahat ediyorduk. Geceyi burada — geçirdikten — sonra ertesi sabah saat yedide ha- reket ettik. Arabalara bindik ve mutat fatihanın okunmasını müteakıp yola koyulduk. Bir saat sonra Küâyı kabilesinin yurduna gelmiştik. Rivayete nazaran Osmanlı Padişahlar- nn büyük cetleri olan Süley- man Şahın Kayı Han kabile- sinin asıl yurdu burası imiş. x Saat dörtte Serdar (Cüneyit) in mensup — olduğu —Yemut kabilesinin meskün oldukları obaya yaklaşmıştık. Burada Serdar Cüneyt oğlu ve birkaç maiyeti ile bizi karşıladı ve evvelce bir Rus pamuk fabri- kası iken şimdi kendisine ikametgâh — hizmetini gören fabrikaya varınıştık. (Mabadı yarın) Hususı Mekteplerl bir . | Mektebımzı Seçmeden Bize Sorunuz, Izahat Alınız Son Posta Karilerin Mektep Müşküllerini Hal İçin Kendilerine Delâlet Etmektedir Çocuğunuzu hangi mektebe vermek istiyorsunuz? Bu sene tahsilinizi ikmal etmek üzere hangi mektebe girmek istiyor” sunuz? Gazetemiz gençlere ve ebeveyne rehberlik etmek üzert lımmı mektepler hakkında her türlü malümatı vermiye ama- ğ istediği: Mektebinizi seçmeden evvel bize sorunuz ve z mektep hakkında bizden malümat isteyiniz. Yalnız cevap ıçın(ö)lıuruşluk posta pulu leffetmeyi unutmayınız. Karilerimizden — birçokları İs- tanbuldaki hususi mektepler hak- kında izahat ve malümat istiyor- lar. Bu karlleri memnun — ve | tenvir etmiş olmak için toptan | izahat veriyoruz * İnkılâp Lisoleri İnlalâp liseleri, bu sene ilk defa olarak Trabzon meb'usu Nebi zade Hamdi B. tarafından açılmıştır. Bir yuva kaşmı, ilk, orta, ve lise kızsımlarını havi tam devreli bir Hisedir. Resmi liseler derecesinde tahsil gösterir. Fakat ecnebi Hisanlarına, bilhassa İngi- Hizceye fazla ehemmiyet verilir. Mektep Nuruosmaniyededir. Mu- allimlerin seçilmesinde fazla itina gösterilmiştir. Çocuğun milli ter- biyesine çok ehemmiyet verilir. Hem leyli, hem ııhııldh Hayrıyı Liseleri Birkaç senelik bir Irfan mü- essesesidir. ana, ilk, orta ve lise addedilir. Burada da, Fransızca ve İngilizceye ehemmiyet verilir. Mektep niharidir. Talebe kay- dine n.ı.._ı.ııı Şişli Tarıkki Liseleri İstanbulun en güzel liselerin- den birldir. Bu mektebin diğer huıuıl mektaplerdan farkı, tale- terdiği itinadır. Bilhas- ıı ilk :6. ç çocukla- ra aileleri hatır! cede ihtimam morıfı çok güzeldir. orta lise kısımlarını havidir. Fransız- caya fazla ehemmiyet verilir. Leyli ve niharidir. Mektep Nişan- | taşındadır. * Feyziye Liseleri Nişantaşında büyük bir ko- akta bulunan Feyziye İseleri, nbulun uf bir irfan mü- essesesidir. rk.. orta ve İlse ke ıııılıuuı havldir. Bu mektepte de Fransızcaya fazla ehemmiyet "ıî"ılı" İlk kasmın tedrisati muh- telittir. * Feyziâti Liseleri Feyziâti ıııııııııd._ İstanbulun tdküı 'l'ılıbı Iııydlm Nılı-ış- tır. Bu mektepte de Fransızcaya Resminizi * “Kemal dey: H Dikkatli — ve intizamperver- | dir. Eıyıııııı! parasını israf etmez, hüsnü istimal etme- sini bilir. Ça- ' buk — kızmaz, atak ve atıl- gan değildir. J 2ar; yetini israf etmer. Bize Gönderiniz” * * Size Tabiatinizi Söyliyelim... fazla ehemmiyet verilir. Yuva çocuklarına fazla ihtimam - gör terilir. » İstiklâl Liseleri Leyli ve nihart mühtelit bir mekteptir. İlk, orta ve lise kısım- havidir. Şahadetnamesi, N liseler şahaâdetname- adildir. Talebe kaydine * Kadıköyde Semih Necdet B. Yukarda — istediğiniz — izahat vardır. * Galatada Avukat — Ehiloğlu Zeki B. Bulunduğunuz semte nazaran en iyi mektep İngiliz High School dur. Fransız mekteplerinin ter- biye tarzi çok fenadır. Çmııı- nuzu buraya gyöndererek öldür- mek tır. Zaten şimdi İngi- l'ıııu 'ransızcadan ziyade revaçta olan ve makbul :Bı-(llkı ıbılır e sandır. Onun için herhalde mektebini .' ılı makuldür. Edirnede arkadaşlara : Matbaacılık mektebi İstanbulda Devlet — Matbaasında — açılmıştı. Fakat bu sene açılmamıştır. Ders- lere geçen sene nihayet veril- miştir. Dişçi Mektebi Çanakkalede Prusyada Hayim Efendiye: Dişçi Mektebinin şartları aşa- gıya yazılımıştır. Mektebe girebilmek için lise mezunu veya ona muadil bir mektepten — şahadetname almış olmak lâzımdır, Mektep müdüriyetine bir iatida verilir, bu istidaya şahadetname, aşı ve sihhat raporları, hüanü hal varakası raptedilir. Taşradan lenler, İstanbul — zabıtasından al varakası mec- ;ıı.'lıdedlılıı. Yaş mevzubahla iktep niharidir. Senevi ücreti yedi huçuk Kradır. Tahsil müd- deti üç senedir. Şıikrü ve Naim » Boluda avukat Faik Beyer lııııhııldı’: ıı.;ı-ııı ıı;ı"ıb:ı diğerinden iydir. Biriai . ı.;':n. flçll.r Bununla beraber ftanbul veya Pertev Niyal İise- lırlıdıı birini tercih etmenizi tavsiye ederir. Davit Gaban Efendi: Sa- kin ve sessiz- dir. İradesi ve cesareti me- ) deniyesi kuv- vetli değildir. 4 Tehlikeden 9 korkar, müş- külât karşıe sında cebbar ve atılgan değildir. Ça- buk alınır. * Mehmet Celâl bey: Neş'eli kısmen musar ” mahakârdır. mez, hürriye- tini fazla se- ver, maddi ; çıylııdıı *