SON POSTA dülhamit, Büyük Bir Ci- han Harbinin Yaklaştığını Duyu- yor, Bunu Muhakkak NAKILI: (Herhakkı mahfuzdur) — İstanbuldaki tüccarları" Wx bundan mutazarrır olur. Dedi. Pekâlâ, dedim. Bahsi Vatmiyarak (orada kestim. emen Mösyö (Beyker) e ha- €r gönderdim. Mabeyne ge- tirttim, Beyker, İstanbulun ep yük tüccarlarındandı. Benim de şahsan ahbabımdı. Ondan Aliş veriş ederdim. Evvelâ onu Ma ettim ve onun vasıtasile tanbuldaki O tüccarlara (Bu baptaki muvafakatlerini havi) w mazbata imza ettirdim. l W mazbatayı elde» ettikten | Sonra, tekrar osefire haber Bönderdim. Sefir geldi. Ben © hemen mazbatayı çıkararak Rösterdim. Sefir, fena halde ozuldu, o Vaziyetin bu şekli aldığını görünce bu sefer de: — Fakat tüccarlar o bunu takdir edemez. Bilâhare sırıltı Şikar. Çünkü sizin ( Antrepo ) larınız yok. Avrupadan gelen tüccar eşyası meydanda külı- Yor. Bu mesele, bilâhare bü- Yük müşkülâtı mucip olabilir. Demez mi ?.. Buna da pek Mâ dedim. Bahsi yine olduğu Yerde kestim. Derhal icraata Siriştim, Beherine iki yüz, üç t lira sarfederek İstanbulda, tmirde, Selânikte, daha sair yük iskele şehirlerinde &n- tepolar yaplıritım. Bu İş te ttiklen sonra, sefiri tekrar Sağırttım ; — Buna ne buyurursunuz?. Diye sordum. Allah biliyor Ya, sefirle biraz da alay edi- Yordum. Artık, itiraz edecek bir nokta kalmadığını görer sefir, nihayet muvafakate mec- oldu. O zamana kadar devletin varidatı, (âşar) ve (ağ- Bam) dan ibaret kalıyordu. Rüsum, pek azdı. Ancak, yüz- de sekiz raddesinde idi. Hal- buki varidat yüzde on dörde çikımca, devlet biraz genişledi. Bu bahis; yavaş yavaş si- yasi bir mecraya döküldü. ÇGttifakı müselles ) İle ( itilâf müselles ) arasındaki rekabete İntikal etti, Abdülhamit başını sallıyarak : — Aradaki bu gerginliğin masına az bir zaman kal iştir. Mümkün değil. Artık bunun önüne hiçbir kuvvet Zeçemez. Dedi, — Şu halde efendim, bü- Yük bir (cihan harbi) zubur erse, acaba biz hangi fa temayül etmeliyiz? Diye sordum. Abdülhamit, tam mesleğinin ıkı bir diplomat vaziyeti ile, *rini biribirinin içine (alıp Z #tura uğuştura güldü ve *vap verdi; dr Hanan... bakınız, buna ie Cevap veremem... Çün- giy, set denilen şey, rüz- ” 2 hareket eden bulutlara e Evvelâ rüzgürm kuv- e &nlamak ve ona göre tun istilemetini hesapla” ZİYA ŞAKİR... Abdülhamit devri şeghülis- lâmlarından bodrumi zade Ömer Lütfi Efendi mak lözimdir. İlk akla gelen şudur: (İngilizleri, göcendirme- mek...) Fakat aynı zamanda, ahvalin gidişine göre hareket etmeyi de unutmamalıdır. 14 Teşrlnievvel Yemekten sonra, koridorda Âbit (OEfendiye © raszeldim. Onunla ayakta konuşuyordum. Abdülhamit göründü. Bizi gö- rünce yanımıza geldi. — Ne konuşuyorsunuz? Diye sordu. — Büyüdükleri zaman as- ker olup olmiyacaklarını Efen- di Hazretlerine soruyordum. Dedim... Abdülhamit biraz müşteki bir tavır alarak muka- bele etti: —Canım, asker olmak kolay. Fakat, en evvel okumak lazım. Birader burada iken çocuğa bir hoca göndereceğini vadetmişti. Daha bâlâ gelmedi. Koca or- duda bir zabit (o bulamadılar mı?... Hamdolsun, bizim bu- rada hiçbir şeyden © şikâ- yetimiz yok: Yalnız bu ço- cuğu o okutamadığımza o pek müteessiriz. Evvelce, Allah razı olsun, Nazım Bey okutuyordu. Felek, onu da çocuğa çok gördü. Rica ederim, Rasim Beye bir daha söyleyiveriniz de bunun bir icabına baksın. Be- nim artık bundan başka, ba- yatta bir emelim kalmadı. Ne yapalım? Dünya hali bu... Mihneti © kendine © sevkelmededir alemde hüner gelir, Böyle gider. Hem bu beyti okuyor, hem de yanımızdan uzaklaşıyordu. 2 Teşrinlevvel Abdülhamit; bugün Zülfet hazinedar usta ile âdeta kavga ediyordu. o Üsta, dişlerinden pek çok mustarip olduğu halde, inat ediyor. dişçiye göstermek istemiyordu... Bugünden itibaren, muhafız uabitlerden Mülâzim Mahmut Efendi (*) Âbit Efendiyi okut- mıya başladı. Abdülhamit pek Gamı şadii felek böyle Bagön, Sirt meb'uşu Mabmut Bey alendi. Görüyordu 57 memnun. Rasim Beye selim ve teşekklir gönderdi. 2 Tegrininni 377 Abdülhamit, bugün telâş içinde. Çünkü Müşfika Kadın: efendi, basta. Bahusus hastalığı da biraz şüpheli... Sabırsızlıkla beklenen dok- tor geldi. Yukarı beraber çı- kalım, dedi. Abdülhamit, Kadınefendiyi kendi odasına aldırmıştı. Ka- dınefendi, ipekli bir örtüye sı- ki sıkı şezlongun #stünde oturuyordu. Abdülhamit, doktoru oda kapısından istikbal etti, Dok- tora yer gösterdi. Burade, bilmünasebe şunu ilâve edeyim ki, Abdülhamidin çok garip bir tabiati var, O- turuş vaziyetlerini daima ken- disi tertip eder. Bu vaziyetler daima hesaplıdır. Şimdi de doktora öyle bir yer gösterdi ki, hasta, dokiorun sol taraf gerisinde (kalıyor, O halbuki kendisi, hem doktorun, hem de hastanın karşısında bulu- nuyor ve ikisinin de yüzünü bürünmüş, göğüyorile ( Arkası var ) Meclisteki Müzakere- nin Zabıtlarını Aynen Yazıyoruz (Baş tarafı 1 inci sayfada) geçtikçe artan bir zaman gün şiddetle mevkii iktidarına çatmıya ve kendi #inetinde arkasına takılan di- ğer garete ve mubarrirlerle, meselâ Volkan gazetesile birle- şerek meşrutiyeti ilân için haki- katen mücahede etmiş insanlar da dil uzatmağa başlamışlardı. Bu tinette olanların mas keleri bir zaman sora yavaş yavaş yüzlerinden ( düşmiy* başlıyor. o Hürriyet, müsavat mefbumlarını kendilerine & yaparak memleketi yeni bir badireye sürükledikleri anla” şıhyordu. Birer birer maskeleri aşağı düşünce altında kin, garez v€ hırstan mürekkep korkunç bir çehre görünüyordu. Nihayet arkadaşlar, bu sahte vatanper- verler milletin başına getirme” dik belâ ve m birakma” dılar. Halkı biribirine düşür düler, — asırlardanberi devleti yaşatan unsuru 3 Türkler © arasındaki . vahdeti de © parçaladılar. o Maksat- lan hasıl olmuştu. o Bulgar, Yunan, Sırp, Ermeni, Kürt, Arnavut hepsi birden dahilde ayaklandılar, silâhlandılar, üze- rimize saldırdılar. £ Hariçteki asırlık düşmanlar da bu keş mikeşten Opek gözel İsti- fade (ettiler. İşte | bunla sahte hür riyet müdafilerinin, vatansız: ların, aziz vatana açtıkları yaradan sel gibi akan kanları halâ dindiremedik. Üç kıt'a- dan çekildik, netice malüm, (Devamı var) o Bahar daireniz, odalarımız varma veyahut kiralahaci geldi. Şehirierden köylere, sayfiyelere çıkılacaktır. Ku sv, daire ve oda isti) verilecek evine, Aramak ve sormakla vakit geçirmeyiniz. (25) kuruşla size bu İşi yapabiliriz. (16) yemi bir ilde kelfidir. Her DOKTORLAR DOKTOR AHMET HAMDİ Zührevi ve dahili hastalıklar. Hane: Beyoğlu. Tarlabaşı caddesi No. 145. Muayenehane: o Galata Topçular caddesi. No. 164. PARİS TIP FAKÜL NDEN Mezun Cilt ve Zührevt hastalıklar mütehassıs Dr. BAHATTİN ŞEVKİ Kabul saatleri sabah sekizden akşam (yediye kadar Babiâli Meserret oteli karşısında No. 135 birinci kat. —117 -MRAZI ZÜHREVİYE tedavi- hanesi — Doktor Aristidi Bey: sabık o Karakaş Han —u Eminönü Sabah dokuz buçukt ye kadar hastalar a e " kabul eder. 1 Diş Tabibi K. Jamyoçyan Harbiye polis karakolu öira- sındaki köşebaşında 73 numaraya nakletmiştir. Sabah 10 dan ak- şam dokuza kadar. — SÜNNETÇİ KOLAY SÜNNET Ameliyesi için meşhur Halepli zade doktor Talip Beye beş gün evvelden baber verilmesi. Sirkeci Nemlizade hanı. Telefon İstan bul 1486 —27 AHÇI DÜKKÂNI ———— ———— BEDAVA AHÇI DÜKKANI — kelime fazlası için bir kuruş lâveedinir. TERZİLER Salacakta ÜSKÜDAR HANIMLAR BİÇKİ VE DİKİŞ YURDU — Bu seneki lmtihanlar lera edildiğinden sergi bergün 10 dan 4,5a kadar açıktır ve yi ene İçin talebe kayit ve kabulüne başlanmıştır. Uzun vadeli, mutedil. geraltj ile en müşkülpesentleri memnun edecek şekilde modaya göre elbise yapılır. Babıali No. 35 Yusuf Ziya, —14 SATILIK EVLER SATILIK — Üsküdar İhsani- yede 78 Nolı hane satılıktır. Müştemilât yedi oda bir mutfak sarnıç terkos bahçesi kuyusu vardır. Talip olanlar ittiealindeki bakkal Mustafa Ef, ye müracant. o —2 ERKEK İŞÇİ İSTİYORUZ ERKEK İŞÇi İSTİYORUZ — Para kazandırıyoruz. Bize mek- tupla sorunuz, içine 6 kuruşluk pul koyunuz. İstanbul posta ku- tusu 548 — MM e MEMUR İSTİYORUZ — İşsiz zamanlarınızda çalışarak ayda 90 Hira o kazanabilirsiniz. mektupla surunuz, İçine 6 kuruşluk pul İstanbul postahanesin- —2 koyunuz. de 400 Küçükpazarda Kantarcılar cad- desinde 42 numaralı dükkânda bir kısım levazımat mevcut ahçı- liğa mahsus kısmında bilâ icar kâr ve zarar kendisine ait olmak üzere ahçılık yapmak arzu eden- ler müracaat etsinler. — İtalya Başvekilinin i | Baş tarafı $ İnel sayfada) Şimdi eğer Avrupanın on senelik bir sulh devresine muhtaç olduğunu kabul etsek bile bunun için kat'i bir bu- dut tayin etmemize lüzum yoktur. Bu devre, asgari müddet olan bu on seneden itibar edebileceği gibi kuv- vetli esaslara istinat ettiği için bu devrenin devam ede- ceğini zannettirecek sebepler de mevcuttür. Basiretimiz Eksiktir Maatteşekkür veya maatte- essüf, gerek (beşeriyet için ve hatta gerek onun en aklı başında ve iyi mümessilleri için muayyen bir basiret ve ibtiyat hududunun öte tara- fına büfuz edebilmek mümkün değildir. Tek bir hayat devresinde en asli şahsi tasavvurlar nasıl hastalık, kaza ve ölümle baltalanarak yok olabilirlerse milletler için de her zaman bir beklenmiyen şeyin zuhur et- mesi ve bütün dünya müva- zenesini bozması ihtimali var- dır. Biz, bu böklenmiyeni de hesaba katmak mecburiyetin- deyiz. Noktal nazarımız kâfi bir kemal ifade edemiyeceği için muayyen senelerden sonraya kadar intikal edebilecek kat'i bir tarzı harekete bağlana- mayız. Emlâkiniz! satmak yahut kira- İsmak için 9-12 arasında müra- esat, tramvaya, şimendifere, İske- leye yakın olanlar müreceabtır. İstanbul Dördüncü Vakıf han asma kat 29 — Mühi Çünkü tarihte biç birşey kat'! değildir. ş Yeniliğin Cazibesi Milli olduğu kadar beynel- milel bütün taahhütlerini, ifa etmek istiyen ve bunları sıra- sında istifade edebileceği ha- val sözler değil mukaddes ve- r addeden ciddi ve dürüst bir devlet adamı bile zaman dan hesaplı surette istifade etmek hususunda kâfi derece- de ihtiyatlı bulunamaz. Yeniliğin cazibesi bugünkü vaziyeti alt, üst etmiye bizi ne derece teşvik ederse iti- yatlarımızın kuvveti de onlari oldukları şekilde muhafazaya bizi ikna eyler. Hiç kimse, 20 - 30 seneye kadar muay- yen bir zemin üzerinde bu iki cereyandan hangisinin öbürüne tefavvuk (o edeceğini (tahmin edemer. Milletlerin hayatında ancak mahdut zamanlar için kat'i taahhütlere | girişmek mecburiyetindeyiz. nların daha uzun zaman için devam etmesi ancak bir ümit olarak kalmalıdır. “Muhteşem İnfirat,, Batıyor İster ihtiyaç, ister rıza neti- cesi olsun, bugünün havası sulha müsalttir Ove derhal çalışmıya koyulmak zamanı dır. Reisicümhur Hooverin tek- lifi halkın umumi alkışlaması şeklinde Amerikadan parlak bir ışık gibi bize aksetti, KİRALIK VE SATILIK MÜTENEVVİ IKTİRA BERATI İhtira berat imtiyazınızi, Ma ve mdellerinizi Şb ago'da 14 eylülden 20 teşriniev- vel 951 tarihine kadar açılacak BEYNELMİLEL SERGİDE ediniz. binlerce (o fabrikatörler ziyaret ederek bu ih- ını satmak İçin muh- terilerin eline geçmiş en büyük fırsattır. Hemende bütün fabri- kalar yeni icat ve İhtiri mek Özere sergiye m göndereceklerdir. Resim ve modellerinizi teşhir ücreti 28 dolardır. Bizim hususi sergi memur ve satıcılarımız bes rat ve İmtiyazlarınızı fabrikatö: lere gösterecek ve onları sizinle temasa koyucaktır. Bunun için aynca komisyon Öcreti alınmaz Berat ve modelinizi ve kira be- deli olan 25 doları doğrudan doğruya bire gönderiniz. Size serginin ( nihayeti mufassal gör“ easiller dise Mart Chicago. Zayi — 17 inci İlk mektep beşinci “sınıftan almış olduğum i kaybettim. Yeni- ağından eskisinin bük 'dirnekapı civarında Salmatomrukta Hikmet ZAYİ — Niğdeden aldığım nüfus teskere ve askeri vesikamı ve iki senedimi zayi ettim. Ge- trene 5 lira hediye edeceğini. Babıali, Lalahayret mahallesi bakkal Mehmet Ef. nin 27 Ne. dükkânında: ALİ —i MEKTEPLER mmm mmm İTALYAN LİSESİ VE TİCARET MEKTEBİ Beyoğlu - Tomtom sokağı 1 Eylül sah gününden itibüren cuma ve pazardan manda her gün sabahle- yin saat 9 dan 17 ye kadar kız ve erkek telebe kaydına başlanacaktır. 0 pi Ve Son Bir Yazı Matbuat ve halk “muhte- şem infirat,, günlerinin gurup etmek üzere Oolduğu ove onun yerine beynelmilel ahen- gin doğmak üzere bulunduğu neticesine varmıştır. Liverpul piyasasındaki buğ- dayın fiati Amerikanın Ayova vilâyetindeki bir çiftçinin bir senelik sâyini silip süpürebi- leceği veyahut Londra bakır piyasasının şimal ve cenup Amerikalarındaki o ma kapatı bileceği bir sırada sulhun ve refahın ihyası için dünyanın bir anlaşmıya var ması (olüzumunu daha anlıyoruz. İaselin? Yeni Neşriyat Holivut Mecmuası Heolivut'un 4 üncü nüshası 16 sayfa olarak birçok sine- ma bavadisleri ve en son ç€ kilen artist resimleri ile inti- şar etmiştir. ONUNCU PATRON KUPONU No. 10 Onzetemizde on beş günde bir vermekte — olduğumuz & Patronu bedava almak (İstiyorsanız, bu kuponu kesip saklayınız ve 15 kupon toplayınız. Patronlarımız. dan pek memmun olacakmmız. Patronlar meşredildikleri gün den Itibaren İstanbul karilerimir bir hafta, taşra karilerimiz om gün içinde İkuponlarım gönder melldirler. Bu müddet geçtikten sonra kuponlar kabal edilmez,