— GA sünenimainiğei i. SON POSTA Sayfa 7 a İLANLAR Bahar UN hirler, yfiyelere datrenlr, alar rar il ev, sormakla iş iniz. kuruşla size bu lili Bö MAM ŞAM KL e ABDÜLHAMİDİN SON AM XİLIl & Beşinci (o Muradın me / Vaktile saktır. Kiraya verilecek evini, İaire ve oda İştiyoramuız Aramak ve işi yapabiliriz. (16) kelimelik bir ün (Herhakkı mahfuzdar) Bir gün bile | kırılmadım— ii , Allah rası Ool- » Hastalığımda bana çok iyi hizmet ri Ben de ona elimden gelen iyiliği yapmakta kusur etmek istemem. (Mah- Bun, mahzun içini çekerek) vakıa artık, iyilik yapacak miz de kalmadı amma... Hiç m ri, boğazında düğüm- lendi, Bize, poe uzatmakla İkt etti, 3 Şubat Abdülhamit, bu sabah pen- pe den bakarken, bahçede > karatavuk görmüş: Bu mi- Bİ mini hayvan, ona gençlik VS avcılık hayatım hatırlat Maş. Bugün bana uzun uzun, Kühtanede, bentlerde, Istıranca Ormanlarında geçirdiği aver lik Macaralarını anlattı. 8 Şubat Ne İse, büyük kadın efen- | nin rahatsızlığı geçti. Abdül | hamidin, neşesi, yerine geldi. 5 Şubat | Doktor Atıf Beyin geldiğini Baber aldığım zaman, hemen *damdan, çıktım. Doktor, on Zündenberi, evinde hasta ya- İ tiyordu. İ Orta katta, Vardara nazır Odada Abdülhamitle oturduk- larını haber aldım. Kapıyı çak dım. İçeri girdim. Abdülhamit beni görünce : İ o — Buyurun. Bizde şimdi İ “ize haber gönderiyorduk. Dedi. Karşılarına oturdum. ktora : ( Geçmiş olsun ) de- m, İyi bir bronşit geçirmiş. | sesi, daha hâlâ kısık. Göğsün- ki ağrılar da devam edi: Kiş, Abdülhamit, bu ağrılar derhal izale etmek için, Arap- barın (Key ) dedikleri (dağla- pak) usulünü tavsiye ediyor. defa, kendisi de göğsünde Böyle şiddetli ağrılar hissetmiş. Keyden çok fayda görmüş. li, Abdülhamide mühim vak'a hatırlatmiş olacak ki: > Bakınız. Size (birşey pilatayım.. Buna, hayrette ka" By hir, ve cigarasından iki uzun tele çekerek, | söyliyeceği i Tİ, iyice toparlamak İsti- ge'aş gibi derin derin di- ten sonra sözüne devam > ame hatırlar yer ? er bile yazdı: tan Muradın sarayından bir kalfa kalfa kaçmıştı... Bu kaçacağı zaman, saray- bep ali, bir da beraber kaçırmıştı. kay, va bir usul vardır. Her Kçiyz maiyetine, birkaç tane in) kız verirler. Kalfalar da, arı terbiye ederler. İt bu kızda, kalfanm Kaetindeki kızlardan biri... bu kıç, unanistana kaçarken da Yunan teb'asının okka, Kalaridi) isminde bir bırakmış. Doktor da FEFEK 7 NAKİLİ: ZİYA ŞAKİR 45 Abdülhamit devrinde Yıldız Sarayının eczacı başılığını yapan Yorgaki Ef. kız; buradaki (Ruhbanlar) ın (9) yanına saklamış. Gel zaman git zaman. Aradan on beş sene geçtikten sonra, (Vitali isminde bir adam, bana bunu haber verdi. Hatta kızı oradan kaçıra- cağını da vadetti. (**) Zaten, vak'ayı işidir işitmez, bana da bu fikir gelmişti, o Vitaliye Mâzımgelen teshilâtı temin et- tim. O adam da me yaptı, yaptı. kızı, ruhbanların elin- den kaçırdı. Saraya getirdi. Kız, gayet yakışıklı, dilber birşeydi... Fakat, hiçbir kelime Türkçe bilmiyordu. Hep, Frans “FI Abdöbamidin (Ruhbanlar) dediği buradaki rahibe manastırlarından ve yahut leyli mekteplerinden biri olacak, DJ Hanedan Saltanatına mensap olduğu sonradan anlaşılan be sın ve bu kalfanın macerasını ayrı bir yazımızla sakledeceğir. Kazalara Kar Emniyet Camlarının İkamesi Düşünülüyor / lar, kuvvetli bir mika Me parçalanmıya ve cam kırıkla- rının dağılmasına mâni oluyor. Emniyet camları tramvay- larda, otomobillerde, tayyare- lerde, vapurlarda ve birçok nakil vasıtalarında kullanılmaktadır. V. İ, S. firmalı bir İtalyan şirketi, bele e ir k bu emniye! - çk e irkiyede de kullanıl teklif m9 diye kadar yapılan bü- tin. tecrübeler müsbet netice- ler vermiş, camın &n şiddetli darbelere mukavemet ettiği küçük değil, büyük parçalara bile ayrılmadığı görülmüştür. Sarayından Yunanistana Kaçan Kalfa Meselesi Yine Tazelenmişti e sızca söyliyordu. Derhal hoca tayin ettim. Türkçe öğrettir değil mi, ondan ui kıza bir tek ke- dim. sonra da ime Fransızca söyletemedim. Ruhbanlardan okadar nefret işti ki, onların ismini bile parki Hele, dinlerini, hiç sevmiyordu. Kızı hepimiz seviyorduk. Fakat.. bir müddet sonra kızın burnunda bir koku peyda oldu. Bir odada; on beş, yirmi dakika kalsa, kokudan © odaya girmek mümkün olmıyordu. Bu kadar güzel bir kızda, böyle çirkin bir özür, ne fena değil mi?,.. Doktorların, tatbik etmedikleri tedavi usulü kal- madı. Lâkin, hiç biri de faide vermedi... Bir gün, (Şeyh Zâ- fer ) le konuşurken, tesadüfen bundan bahsettim. Şeyh bana dedi ki: — Efendim; benim haremim buna ilâç bilir. Müsaade eder- seniz, bir kere kızı görsün... — Pek &lâ... haber gönde- relim hemen gelsin görsün... Cevabını verdim. Cevher Ağayı gönderdim. Şeyh Zâfe- rin haremini Harem dairesine celbettim. Kadın kızı muayene ettikten sonra; — Buna; (Henörir) derler. Ben, bunu kolay tedavi ederim. Şimdi bu kızın tepesine (Key) yapacağım Bu, kryin mwcesi olarak boynunda bir çıban peyda olacak, onu bir cerrah yarar ve içindeki cerahati çı- karırsa, kızın bir şeysi kalmaz Dedi. (Arkası var) Edison Ölüyor Nevyorktan gelen haberlere göre dünyanın en büyük muh- terii Edison ölmek üzeredir. Bir haftadanberi ağır sw rette hasta yatmaktadır. Ars- da sırada baygınlıklar geçir- mektedir. Zaten dünyanın büyük muh- teri aylardanberi zâf ve düş- künlük alâmeti göstermekte idi. Rahatsızlığı böbrek şişkin- liği ve diyabettir. Edison şimdi 84 yaşındadır. Bir iki ay evvel Floridada 84 üncü doğum senesini tesit et- miştir. Şimdiye kadar namma ruhsatiyesi alınmış 1000 ihti- ram sahibidir. Kendisi o ibüralarından en ziyade gramofona ehemmiyet verdiğini söylemektedir. Ya- tağa düşünciye kadar atelye- sinde İşe devam etmiştir. Yeni Neşriyat: Vatan Uğrunda Hukuk Dr. larından Osman Sabri Bey (Vatan Uğrunda) isimli bir perdelik bir piyes yazmıştır. o Piyesin (o mevzuu isüklâl harbinin bin bir safha- larından (o biridir. e Kütahyada cereyan etmektedir. Genç mu- harriri tebrik ederiz. ' a DOKTORLAR Zükrevi ve dahili kente. Hane: Beyoğlu. Tarlabaşı caddesi Ne, 145 Mxayenihsğii > Galata Topçular caddesi, No. 164. --3? PARİS TIP FAKÜLTESİNDEN Mezun Cik ve Zührevi hastalıklar mütehassım Dr. BAHATTİN ŞEVKİ Kabul saatleri sabah sekizden akşam yediye kadar o Babiâli Meserret oteli karşısında No. 135 birinci kat, —” GÖZ ve Gözlük mütehassıs doktor Fuat Aziz Bey — Muayene ile gözlük satılır. Muayene ücreti alınmaz. Bahçekapı O Hamidiye caddesi 0 numaralı mağaza. —5 “© EMRAZI ZÜHREVİYE tedavi. hanesi — Doktor Aristidi Bey: Eminönü sabık Karakaş Han No. 8 —16 MOKLOK BEYLERE Cağaloğlunda Kapalıfırın karşın” Diş Tabibi Mehmet Rıfat Beyi. ni b sey binada yal iralık mahal doktorları KİRALIK VE SATILIK EMLÂKİNİZİ SATMAK yahut K için 9-12 arasında müracaat ediniz. Tramvay, iskele- ye, şimendifere yakın olanlar muraccahtır. bul dördüncü Vakıfhan asmakat 29 —ı DOKTOR AHMET HAMDİ IŞ ARIYORUZ IŞÇI İSTİYORUZ MEMUR ye MEMURE - YORUZ — İşiniz Olmadi Za” manlarda çalışarak ayda Hira- dan farla kazanabilirsiniz. Bize la sorunuz. Mektup içine 6 kuruşluk rm koyunuz. İstanbul postanesi eğ lll şe Sri papikek. işçilere iş. veriyoruz. DIRIYORİ Okuyup yazma bilenler tercih edilir, adresinizi mektupla bildi- riniz mektup içine 6 kuruşluk koyunuz. İmda) postanesi Pis —Iı SATILIK EVLER PAZARLIKSIZ LIRA- YA — 3 katta 7 oda bahçe mut- fel Miakirlr ve terkos tesisatı, yazıt Süleymaniye Elmarauf halleni giryan sokak 37 N pa İe.da $ SATILIK — Üsküdar İhsani- kide 78 Noh hane satlıktır. gtamlat gas oda bir mutfak sarnıç terios vardır, Talip olanlar itdsalindeki bakkal Mustafa Ef. ye müracaat, o —$ KADIKÖYDE — Maruf, Nezih Alle mutfağında çıraklık isti 15-17 yaşında çocukların Yo- ğurtçuköprüsü yakınında Fener- bahçe spor meydanı karşısında No. 44 e müracaatları —i MÜTENEVVİ KOLAY SÜNNET Ameli için meşhur Halepli zade doktor Tal ye beş gün evvelden haber verilmesi. Sirkeci Mealizidi Hanı, Telefonİstanbul -—i ui m2 iveyi a, ğa ÖRÜCÜ HÜSEYİN — Yırtık, yamk, güve yeniği elbiseler emsa- Mine faik bir surette belirsiz örü- lür. Bir tecrübe kâfidir. Beyoğlu İstiklâl caddesi Pasaj Aznavur, o, 13 —5 Mm SATILIK AHIR VE TARLA— 30 dönüm üzerinde meyva ağaç- ları ve İk ahırı havi Lâleli. de eczacı Sıtkı Beye 11-13 ara» sında müracaat. — ZAYİ — Koca Mustafa Pp. Ahzı Asker şubesinden almış ol- duğum askeri tezkerimi zayi et- tim. Yenisini çıkaracağımdan es- kisinin hükmü yoktur. Gümüşane Sarda mahallesinde Ali oğlu Hasan o —İ TERZİLER Uzun vadeli, mutedil şerait ile en müşkülpesentleri memnun edecek şekilde modaya göre elbise yapılır. Babıali No, 35 Yusuf Ziya. —ı9 Meclisteki Müzakerenin Zabıtlarını Aynen Yazıyoruz ( Baştarafı 1 inci (sayfada ) Sonra hastalıklar, dünyanın her tarafında hastalık vardır. Onunla mücadele için birçok tahsisat koymuşuzdur. Bütün varlığımızla bunun önline geç- miye çalışıyoruz. Maksat bu Seğli içersine” sine gi mak, fenalık sokmak hiyanet istiyor. Misyonerler onu çok güzel yetiştirmiş, memleketi- mizi yıkmıya çalışıyor: Efendiler, bu adam Ameri- kadan gelir gelmez, İlk evvel meçhul askere taarruz etmiştir. Dumlupınardaki meçhul asker aleyhinde yazı yazmıştır. Nihayet yakayı ele vermiş, istiklâl mah- kemesinde muhakeme edilmiş ve Üç seneye mahküm olarak müddetini bitirmiş; İstanbula gelmiştir. Bakmış ki bu çıkar iş değil; hiyanete başka yolda devam etmiştir. Bu sefer de yazdığı yazılarının altına karı sının İmzasını koymuş. Efen- diler, kadınlara karşı olan ciyanmerdane (o bareketimizden istifade etmek (oİçin bu kadına yazı yazdırmıştır. Ni- hayet karısı da sorguya çekil- miş, sen bu İşlere karışma denmiş ve evine gönderilmiş- tir. Efendiler Zekeriya denilen adam budur. Efendiler daha söyliyecek bin bir dava- mz vardır. Fakat sizi farla iz'aç etmek İstemiyorum. Onun için Yılmaza geçiyorum. ( Gül meler ). Haydar Rüştü B. (Denizli) — Yılardan Yılmaza ; geçiyorsun galibal Ali Saip B. (devamla) — Bu Yılmaz, Düyunu Umumi- yede yetişmiş bir adamın oğlu imiş Kâzım Pş. ( Diyarıbekir ) — İsmi Yılmaz mı? Ali Saip B. (devamla)— Bu Kadri.. Düyunu Umumiyeden aldığı ruhla ilk gazeteciliğe girer girmez Alemdara intisap | iş etmiş. (Menşei kuvvetli sesleri) İlk grzeteciliğe oradan başla» mış ve meşhur hala Refi Ce- vat ve bain Pehlivan Kadriden feyiz almış ve sonra yüzellilik bain Sait Mollanın çıkardığı Türkçe Gazeteye nakletmiş tahsil icin oradan feviz Haydar Rüştü B. (Denizli)— Şehadetnamesini de Yılmazdan aldı. Ali Saip B. ( Devamla) — Ondan sonra barı gazetelerde muhabirlik etmiş ve Belis ve Çituri namında iki Rumla bir- leşerek bir kitap şirketi yap- mıştır. Sonra M. Balis, Celâl Nuri ve kendisi müştereken Yılmazı çıkarmıya karar ver- mişlerdir. Efendiler ; Celâl Nurinin bu gazeteyi nasl çıkardığını ve gazeteden nasıl ayrıldığım bil diğiniz için safahatından bal setmiyeceğim. Yalnız bir za- man memlekete yaptığı iha- netler ve yazdığı yazılar eğer yüz elliliklerin yazdığı yazılarla mukayese edilecek olursa, bu- nun nasil bir adam olduğu derhal meydana çıkar. Efendiler; hain Mehmet Ali telgrafı yazmazdan bir hafta evvel aynı telgrafa benzer bir yanı görülmüştü. Bunu Kadri yazmıştı. (Böyle meclis olur mu, böyle intihap olur mu?). Efendiler; Mehmet Ali de bundan başka birşey söylemi- yordu. Binaenaleyh . bunların ikisinin ve hatta diğer hain lerin bunlarla alâkası vardı. Asıl düşünülecek tamik edile- cek cihet budur. Muhterem arkadaşlar, bu M. Balis yazı yazmamış. Kadri de hiç yazı yazmamış eli ka- lem tutar bir adam değilmiş. Muhabirlik — yaparmış. Fakat bu mühim makaleleri kim yazdı? İçimizde oturan bu ha- inler kimdir, acaba kim yan yazdı? Yoksa hariçte mi yazdı. Asıl sorulacak cihet burasıdır. Arkadaşlar, bu hain gazetesini kapamış fakat bunu bırakma- mak lâzımdır. Bu da Abdülkadir Kemali gibi her halde birşey koklamış olacak. Acaba Ab- dülkadir . Kemali O Menemen — aminn Yakin evişi lıyarak kaçtığı gibi bir mak- sat tahtında bir haber eldi da ondan mi gazetesini ka- padı. Bu hususta zabıtanın çok müteyakkız olması lâzındır. Efendiler; beş sene sonra bir hâdise çıkarsa bu hainin yakasını bırakmayıp “sorguya çekmeli, Muhterem arkadaşlarım; şim- di eğer vaktinizi suiistimal etmedimse müsaadenizle İzmir gazetelerine geçmek istiyorum. Efendiler; İzmirde üç gazete vardır. Bunlardan birisi Zend Besim, ikincisi İsmail Hakla üçüncüsü de Sırn namındaki adamlarmış. Zeynel Besim de- silen adamı bütün İzmir muhi- ti ve İzmir meb'usları bilirler. Bu adama (Fınldakzade Dö- nek ) derler (Handeler). Bu adam Kambur İzzetin maiye- tinde bir zamanlar ve ondan feyiz almıştır. Sonra Yunanlılar gelince Alaşehirde altı ay kadar Yunanlılara hiz- met etmiş ve fakıt Yunanlı lar da bu hainin fırıldakçı olduğunu anlamışlar, kolundan tutup sürüp atmışlardı. ( Devamı var ) DOKUZUNCU PATRON KUPONU No. 13 Gazetemizde on beş günde bir vermekte © olduğumuz Patronu bedava almak (istiyorsanız, bu kuponu kesip saklayınız ve 15 kupon “toplayınız. Patronlarımız« dan pek ziemnun olacaksınız. Patronlar neşredildilderi gün den İtibaren İstanbul karilerimiz bir hafta, taşra karilerimiz on gün işinde kaponlarım gönder melldirier, Bu müddet geçtikten sonra kuponlar kabul edilmez.