SON ISTANBUL-DAN HİNDİS'TANA 'POSTA | | ! T ka Atlıları İle Şimdi Çetin Bir |Yarışa Girişmiş, At Koşturuyorduk YAZAN: M. KÂZIM üe SA Yola koyulduk. Bizi istik- bale gelenler, anlaşılan hem — kendilerinin maharetlerini hem de hayvanlarının kuvvetlerini göstermek için mütemadiyen —at koşturuyorlardı. Ah, benim " güzel (Gazal) in burada olma- ma ne kadar müteessiftim. 4 laamafi — üzerine bindiğim — (Derviş)i de biraz koşturmak- | tan kendimi alamadım. Geride — bıraktığımız su hazinesinin — nında karlı arazı bitmiş, hığ;—- * cen yükselen, sonra ufkun bir — moktasında son haddini bularak tekrar alçalmıya başlıyan arızalı, — çukurlarla dolu bir i ol başla- mıştı. Bu yolda at koşturmak tehlikeli idi Buna Tağmen yarış başladı. On, on beş da- — kika sonra önümde ancak dört atlı kalmıştı, fakat bir müddet sonra bunları da - birer birer geride bıraktım. * Derviş , sonuncu rakibini V. de atlattıktan sonra başını | döndürerek bir defa kişnedi, zaferini ilân ediyordu. Arkamdakilere bakmıyarak yürüyüşe devam ettim. Fakat tedricen sürati eksiltiyor, âdi yürüyüşe geçiyordum. Nihayet © durdüm. İ Geride kalan atlılar yavaş — yavaş yaklaştılar, hep gülüyor- — lar: | küçüklüğüne — bakınca bukadar hünerli oldu- — gunu anlıyamamıştık, dediler. Artık insanlar da, hayvanlar da rahat yürüyorlardı. * ; Akşama doğru “Karatepe,, | köyüne geldik ve bir evde — misafir edildik. Yüzümüzü, gözümüzü henüz silip elbiselerimizi fırçalamıştık ki, yolculuk esnasında benimle yarış yapan gençlerden birl içeri girdi ve bir sandalyede oturduktan sonra : ; — Harman ! dedi, — Ben şimdiye —kadar böyle bir kelime — işitmemiştim. — Binaenaleyh adamcağızın “Al- man,, kelimesini yanlış telâffuz ” ettiğine zahip oldum. Bana — Öyle geldi ki bu genç, bana an olup olmadığımı sor- maktadır. F — Hayır, dedim. — değil, Türküm, Adamcağız : — Evet efendim, — dedi. — Sizin Alman değil, —Türk — olduğunuzu biliyorum. Esasen |— ben size (Alman) değil, — (Harman) dedim. Bu kelime- — Atınızın Alman — hin manası: — Nasılsınız? — Demektir. Memleketimizde yolcuların ha- tırlarını hep bu kelime İle sorarlar. — O halde size de har- — man! cevabile mukabele ettim. Çünkü bugün bir haylı at koş- — gturdunuz, bir haylı yoruldunuz! Bu sırada kapı açılarak İçeriyo “ Yasavul başı ,, girdi. Bu Unvan “Karşi,, Beyin — huzuruna girip çıkanlar a delâ- Türkistanda, tarihi kala dıvarları önünde nu'l mabeynci demekti. Bize “ Karşi , beyinin rahatsızlı- ğına mebni — bizi — istikbale gelemediğini, bilvasıta hatırı- mıziı sorduğunu söyledi. Te- şekkür ettik. Artık istirahat zamanı gelmişti. İçeri girip çıkanlar nihayet bizi yalnız bıraktılar. Şimdi beş gün sü- Son Mübadele Kanunu Karşısında | ren çöl seyahati bitmişti. Uzun ve rahat bir uykuya hak ka- zanmıştık. * Kânunusaninin ikinci Salı günü saat (9,30) da faytonlarla hareket ederek öğleye doğru (Karşi) ye vardık; halk şehrin methaline dolmuş: Mübadillerin Vaziyeti (Baş tarafı 1 inci ı.,f.dı) nekadar dun olacağı aşikâr- dır. Meselâ, bakınız bize bun- ları anlatan bir mübadilin çift- Hiği tapuda ne kıymettedir? Bir Çıftliğin Eski Kıymeti Selânik vilâyetinde olan bu çiftlik (5000) küsur dönüm arazisi ve emlâkile birlikte ta- puda (178) altın lira kıymetin- de gözükür. Tabii. Çünkü bu kıymet (80) sene evvel kon- muştur. Bugün ozamandanberi emlâk kıymetlerinin) nekadar yükseldiğinden sarfınazar, ken- dilerine bu kıymetin yarısına muadil kıymette bir mülk ve- rilmiştir. Şehadetname — ile — emlâk alanlar ise 1928 senesi kıymet- lerine göre mülk sahibi olmuş- lardı. Yeni kabul olunan kanı- nun (3) üÜncü maddesine göre: “Mübadillere tahsis ve tef- fiz suretile verilip tapuya rap- tedilen mallar aynen Rumlara iade edilerek mübadillere dahi teffiz bedeli esas ittihaz edi- lerek hazine bonosu verile- cektir. , Son Vaziyete Göre Deme ki yedi senelik uğ- raşmadan sonra herkes ba ta- pu eahip olduğu evi firart Rumlara iade edecek ve altın kıymetlerine karşı kâğıt para hesabile bono alacak. Bu mübadil zat diyor ki: — Yunanlılarla yapılan (10) haziran (930) tarihli itilâfname mucibince: “İadesi imkânsız olan mallardan Yunanlılara sit kısımı için Yunan hükümetinin Türkiye — bükümeti — emrine, Muhtelit Komisyon — bitaraf reisi namına bankada yatırıl- mış olan (45) bin İngiliz lirası, Etabli olanlar için de keza ıyııl tarzda (15) bin İngiliz lirası vardır.,, Bir Buçuk Milyon Lira u.ı-ı— veriliyordu. Bir | — Bu para Türk parasile (600) klhııı' bin lira eder. Şimdi kabul edilen kanun mucibincö edilecek emlâkin kıymeti ise (1,5) milyon lira kadardır. Bu emlâkin bir kısmı resm! devairin — elindedir. Beyoğlu Sulh mahkemesinin bulunduğu bina nrâme!ımlz bu gibi emlâki aynen iade etse mübadillerin elinde kalan kısım bir. mil. yon liradan fazla tutmaz. (600) küsur bin lira çıktı m kalır (300) bin lira kadar bir- para- nın Ödenmesi... İ u Hükümetimiz pekâlâ verebilir. Bodosakinin Malları Çünkü hükümet yalnız mü- badil Bodosakinin malı olan Perapalâsı (600) bin liraya sattı, Hazineye maletti. Ayni adamın — Mersindeki — emlâki (3) milyon Hra değerindedir. Demek ki yalnız bu paraların cüzi bir kısmı bile on bin mübadil Türkü bugünkü va- ziyetten kurtarabilir. 80 sene evvelki kıymetle- rin yüzde ellisine karşılık olarak verilecek bonolar fay- dalı olmıyacaktır. Bugün sahip olduğumuz emlâkin bugünkü kıymeti takdir. edilsin, yüzde sekseni verilsin, yine iyidir. Yahutta dediğim tarzda hü- kümet bu işin içinden çıksın, emlâki: elimizden alınmasın. parayı ALKAZAR — Kanlı kervan ARTİSTİK — Güzel şarkı ALEMDAR — Babadan ervlida EKLER — Astero ETUVAL— Ebedi muamma | SLORYA — Gece içinde bir ışık MAJİK — Dürztaban Bastıbacak ve Kanlı Venedik — Aşk resmi geçidi — Muhtalif temsiller — Şarkılar memleketi — Üt dakika Üzsküdar Hale — Hayat zehirleri Taksim — — Varyete MELEK FERAH OPERA Çıflikparkı — H. Yaşar ve Aleke Ef, ler Kız kulesi parkı — Dartittalim — Esselâmü aleyküm, diye eğilerek bizi selâmlıyordu. Hükümet —memurları önü- * müze düşcrek bizi evvelce Rus konsoloslarının — oturdukları, şimdi boş bir eve isal ettiler. * Karşi ,, beyi uzun bir has- talık neticesinde son derece zayıf düştüğü için bu evin önünde bir sandalyeye otur- muş, bıı:l bekliyordu. Yanına iz zaman ayağa kal- eldiniz, dedi. Musa- bir müddet ko- sonra kalktı. — İstirahate muhtaç ola- caksınızdır, dedi — ve yine konuşasağımızı söyliyerek çe- kilip gitti. * İik — dakikadan — itibaren Kıryı de rııgeldığhı herke- sin solgun » i olduğuna dikkat etmiştim. Bunun sebe- bini anlamakta gecikmedim: | Halk tütün meraklısı idi. (Mabadı yarın) Tenkit (Baş tarafı S inci sayfada ) Bu nushasında Abdullah Cevcet Beyin “Bizim için lâzı- molan felsefe,, isimli sıcak ve telkini bir makalesinden başka ilme, edebiyata, felsefe tarihi- ne, ziraatçılığa, Mersinin tarihi, coğrafi, beldi vaziyetine, maa- rife, mahalli iktısadiyata ait makaleler, resimler, anketler, istatistikler, grafikler, hikâye- ler ve şürler vardır. “M. Ve- dat,, Bey, bir —makalesinde “Pozitivizm, in har müdafaa- sını yapıyor ve diğer bir yazı- sında, bizde edebiyat olmadığı iddiasında bulunanlara karşı yeni nesillerin isimlerini ve eserlerini birer delil olarak sa- yıyor, “Enver Hulüsi,, Bey felsefe tarihi tetkiklerine verilmesi lâ- zimgelen ehemmiyet üzerinde durmaktadır. “Taha Ay,, ve “Suzi, Beylerin cidden ,güzel şirlerini Torosun torol - sekliğinde bulanlar fazla i düşmemiş olacaklardır. Mecmuanın anketi ve ona iki Alman mubarririnin verdiği cevaplar çok — ehemmiyetlidir. “Toroş,. ba, sökelinde, geöç liğin ferdi, zümrevi, siyasi, edebi, cinsi, ailevi temayülle- rini anlamak için 39 tane sual soruyor. Bu ankete ce ve- ren Alman muharriri Dr. Frank Mıhke nin sözlerine bakılırsa bugünkü Alman gençliği, umu- miyetle müsbet lııluhllınıı peşindedir. ve — “ nazariyeler kurmak için serbes vakitleri az, metafizik sistemler kurmak için de imanı yoktur. ,, gae Ho. faha ede! Ankete cevap veren diğer |— Alman — muharriri Dr. Rü- dolf — Arnheimiın — sözlerine bakılırsa, — Alman — gençliği mutlak — felsefeden — ziyade müsbet tabil ilimlerle meş- guldur, fakat öteki Alman muharririnin iddiasına rağmen gençliğin sırf nazar! cemiyet meselelerile fazla meşgul oldu- ğunu söyliyor. — Sınıflar ara- ııııdıh ıynhklını şiddetlen- Mektebinizi Seçmeden âıze * 4 x Sorunuz, İzahat Alınız Son Posta Karilerin Mektep Müşküllerini Hal - İçin Kendilerine Delâlet Etmektedir | Çocuğunuzu Iıın;_ moktebe vermek istiyorsunuz ? Bu sene tahsilinizi ikmal etmek üzere hangi mektebe girmek istiyorsunuz ? Gazetemiz gençlere ve ebeveyne rehberlile etmek Üzere bütün mektepler hakkında malümatı vermiye amadedir. bizden malümat her — türlü Mektebinizi seçmeden ev- vel bize sorunuz ve girmek istediğiniz mektep hakkında isteyiniz. Yalnız cevap için (6 ) kuruşluk posta pulu İleffetmeyi unutmayınız. Sanayi Mektebine Girmek İçin Şıılıde Osman Beyde A. îıhnbıl Orta San'at Mektebl hakkmda — istediğiniz. malümatı veriyorur: Mekteptet Marangoz, modelei, dökmeci, demirci, — tesviyeci, elektrikçi, sihhi tesisat san'atleri tahsll olunur. 1 — San'at mektebine — ilk tahsili Ikkmal etmiş olanlar ara- sında yapılacak bir müsabaka ile talebe alınır. Taliplerin Türk tabilyetinde bulunması ve yaşla- rının oa - altıyı geçmemiş olması şarttır. 2 — Müsabakaya girecek ta- lebe tahsil şehadetnamesi, nüfus texzkeresi ve dört tane 6Xx9 bü- yüklüğünde ince kâğıtlı fotoğ- rafla mektebemüracant eder. 3 — Mektep tabibi tarafından yapılacak muayenede aazarı dik- kate —alınacak şey; — talebenin bilcümle ilel ve emrazdan salim olması va bilhassa san'at mektebi tedrisatını takip edebilecek bün- yeye malik bulunmasıdır. 4 — Muayene neticesinde sıh- hatçe Imtihana kabulünda mahzur görülmiyen — talebeye nümunesi veçhile bir kayit varakası verilir. Kayit varakasını usulü — daire- sinde doldurup vakti muayyo- ninde mektebe teslim eden tale- benin ismi imtihana kabul edil- mek üzere bir deftere yazılır. 5 — Müsabaka imtihanı ber- veçhiait — derslerden — tahriri olarak yapılırı Türkçe, hesap, hendese, resim ve el işi. 6 — Ücretll ve meccani ola- rak mektebe kayit ve kabul olunan talebe daimi surette İa- tanbulda oturan birlni veli göse termiye mecburdur. 7 — Ücretli talebeden Üç tak- sitte olmak üzere senevi (120)| Hra iaşe bedeli alınır. 8 — San'at mekteplerinde ted« risat ikisi ihzari, üçü mesleki olmak üzere beş senede ikmal olunur. | 9 — Kayit muamelesine 17 ağustos 931 ve dühul müsabaka imtihanına 16 eylül 931 tarihinde başlanacaktır. 10 — İstanbul ceridel nüfu- sunda kayitli olmıyan meccanl leyli kabul olunamaz. * Ankara Keskin kazasında Hüseyin Sarim Beye: Bu sene Muallim Mekteple: rine meccani leyli pek az talebe kabul - olunacaktir. İlk mektep şehadetnameniz varsa İlk Mual- Hm mekteplerinden birine müra- aat etmenizi tavsiye ederiz. — İstanbul San'at mektebi — hake kında da yukarda izahat verile miştir. Aksarayda Burhaniyeli Ah- met Beye: Çocuğunuzun çok küçük ve zayıf olmasına nazaran leyit ola- rak mektebe vermenizi tavsiye etmeyiz. Bu yaşta çocuk mektep- te daha ziyade üzülür. Fakat ailevi bir mecburiyet sizi buna sevkediyorsa diyeceğimiz yoktur. O takdirde çocuğu Nişantaşında doktor İhsan Hilmi Beye muas yene ettirmenizi tavsiye ederiz. Doktor çocuğun mektebe leyli verilmesinde mabhzur görmezse, Feyziye, Feyziati ve Şişli Tarakki liselerinden birine vermenizi mü- nasip görürüz. Bu mektepler biraz pahalıdır. Fakat çocuğa hususi bir itina terir ve ona yalnızlığını hissettirmemiye çalı- şırlar. Çocuğunuz bu mektepler- de kendi yaşında leyli arkadaşlar da bulubilir. Resminizi Bize Gönderiniz, * * * | Size Tabiatinizi Söyliyelim... | 1371M. H. H. (Fotoğrafı dercedilmiyecek ) Her gördüğüne iltifat eder, samimi davranır, fakat devam- sızdır. Menfaat temin edecek kimseler hakkında fazla tevec- cüh gösterir, meteder. Muhit ve muhatabının hoşuna gide- cek tarzda söz söylemesini bilir. Etrafile fazla alâkadar olur, tecessüs eder, sonra da tenkide koyulur. * Asım Şerif Efendi: - Fotoğrafının dercini istemiyor - Sakin ve çekingendir. Ten- kit ve ikazdan müteessir olur. İyi şeyleri taklide temayül eder Günlltücn ve kavgacı değildir. Muamelesinde müş- külât göstermez. fakat zapturapttan mahrum ol- madığını ve diktatörlüğe karşı meylanların müphem olduğunu kaydediyor. Münderecatının d uğu- na rağmen kısaca, f son defa olmıyark bahsettiğimiz Toros mecmuasının ilk sayfa- sındaki imzasız yazılar fazla müphem, sun'i ve karanlıktır. Mecmuanın — tekâmülü — dik- katle takip edilmiye değer. P. $. Ali Galip beyı Azimkâr” ç Sar. Sert mur ameleye — ayni suretle muka- bele eder. Ha- SŞ zımkâr değik © dir. Dostluğu" nu kazananlar kâr olur. Hür- riyetini fılll ver. Tddiaceli| çekinmez. i beyı Vazi çesine — lâkayt SOY kalmaz, mes'u” — liyet ve tenkit hususunda hat sastır. " sevmez, parâ” sını ve eşyasıfl hüsnü M | Bazen acul .. hırçin olur. Anadoluhisarında Incosll Bıylubeyl Saz He ma Anadoli Hıyıc Imnıımdı mnnhıı konserler ir,