|e biraz tenkide Hergün Müsbet Tenkit Ne Demektir? M. ZEKERİYA Hükümet matbuatı — şimdi müttefik bir lisanla ve mütte- hit bir cephe halinde muhale- fete karşı taarruza geçtiler. Bu taarruzlarını mazur göster- mek için kullandıkları lisan şudur : “Biz muhalefetten korkmu- yoruz. Fakat biz müsbet tenkit İstiyoruz. Bize yol gösteren, müşküller karşısında yeni hal çareleri teklif eden samimi ve müsbet bir tenkit. Yoksa bu- gün Türk matbuatında görül- ibi bozucu, yıkıcı, da; tîummdcl değyil... K Muhalefeti sun'i ve dar bir | çember içinde hapsetmek iş- tiyen bu hükümet muharrirle- rine, Avrupanın bubran içinde muztarip bir hayat yaşıyan memleketlerine — ait — birkaç misal göstermek isterim. * İktısadi buhrandan en ziya- de mütcessir ve muztlarip olan memleket Almanyadır. ÂAlman- ada beş milyon işsiz vardır. heıılokıxı müthiş bir uçurum kenarındadır. Bu uçuruma düş- mek tehlikesi karşısında bütün Alman milletinin tek bir küt- le halinde cephe alması lâzım- dır. Bugünkü Alman kabinesi memleketi tehdit eden bu bü- ik felâkete karşı bin bir ted- ir almıştır. Hatta son zaman- da biri Avusturya ile aktedi- len gümrük ittihadı, diğeri Çekers mülâkatı gibi iki de bü- yük muvaffakiyet hazanmıştır. Fakat Başvekil İngiltereden Berline döndüğü zaman haka- retle karşılandı. Bir taraftan nasyonal — sosyalistler, — diğer taraftan komünistler kabineyi devirmek ve mevkiü iktidara geçmek için müthiş hücumlara geçtiler. Alman Başvekili vazi- r:ti kurtarıncaya kadar hafta- larca uyku uyumadı. Maamafih hâlâ tehlike geç- memiştir. Hâlâ komünistlerle nasyonal sosyalistler hükümeti zayıflatmak için hiçbir fırsatı kaçırmamaktadırlar. 4 Fransız Meb'usan Meclisinde harp bütçesi müzakere edili- or. — Fıransız — gazetelerinde u müzakere tafsilâtının okur- ken komünist azadan birinin bu vesile ile İrat etliği uzum bir nutukta şu sözleri söyledi- ğini gördüm: “Bütün bu — hazirlıklardan Sonra Sovyet Rusyaya karşı bir harp açacaksanız, şimdiden haber vereyim ki, askerlerini- zi silâhlarile birlikte Rus cep- hesine geçmiye ve bu suretle açtığınız emperyalist harbini &demi muvalfakiyetle netice- lendirmiye çalışacağız. Bunun için hiçbir fırsatı kaçırmıyaca- İçinizde, geçen harpte imle beraber çalışanlar var- dır. Onlar böyle bir propa- gandanın orduyu nasıl mahvet- tiğini iyi bilirler. İngiltereden, Amerika- dan, hatta Sovyet Rusyadan bunlara benzer birçok misa- ler bulabiliriz. Bu misalleri, başka —memleketlerde — tenkit Ve muhalefet hürriyetini! telere kadar gil ü göster- Mek için naklediyorum. Dünyanın hiçbir yerinde, âm hükümet muharrirlerinin anladığı şekilde tenkit — ve Muhalefet yoktur. , Biz hürriyetin bu derece- tinden vazgeçtik. Fakat bizde tde iktidar mevkiinde bulunan- malı, Ve her vesile ile "ı:ğ: bu na tahammül edemeyiz, Ve tehdide kalkmamalıdırlar. Hüktmet muharrirlerine Ga- Son Posta'nın Resimli Makalesi SON POSTA A 1 — Hepimlü layatin . tasliğla di M sederiz, ömrümüzün uzun olmasını İsteriz. öldürürüz. 2— Halbeki mandsiz geylerle uğraşarak, eğlencelerle ve kahve köşelerinde vaktimizi l ı Sözün Kısası 1 Son x Hayatın Kısalığı » 3 — Bir dakikamızı bile boş geçirmiye- rek, güzel ve faydalı şeylerle meşgul ola- rak hayatımızı uzatmak bizim elimizdedir. BUGÜNÜN TELGRAF HABERLERİ BİNA VERGİSİ Kanunun Müzakeresinde Bazı Münakaşalar Oldu Ankara, 23 (Hususi)— Bina İralları — vergisinin — esaslarını dün bildirmiştim. Kanun lâyi- hası dün Millet Meclisinde müzakereye başlandı. 25 inci maddeye kadar tetkik edildi. Geriye kalan maddeler per- şembe celsesinde — görüşüle- cektir. Dünkü müzakere esnasında Aksaray meb'usu Süreyya Tev- fik Bey çiftçi ikametgâhları- nn da vergiden muaf olması teklifini serdetti. Bu teklife bazı meb'uslar iliraz ederek, o takdirde çift- liklerde şato gibi büyük binalar yapılacağını söylediler. Neticede teklif reddedildi. Bursa meb'u- sa Rüştü Bey de ipek böceği yetiştirilen binaların vergiden müaf olmasını istedi. Bu fikir etrafında da münakaşalar oldu. Fırka Grupunda Bugü nkürlçıtima Hara- retli Olacaktır Ankara, 23 (Hususi) — H. Fırkası meclis grupu bu sa- bah onda toplandı. Bu içtimaa sebep, Gümüşha- ne meb'usu Şevket Beyin Tay- yare Cemiyetine ait bazı işlere dair sorduğu sualle Dahiliye memurları hakkındaki — diğer bir sualdir. Tayyare Cemiyeti Reisi Fuat Bey ilk suale cevap vermek- tedir. Diğer sunle de Dahiliye Vekili cevap verecektir. Diğer taraftan Afyon meb'- usu Cemal ve İsparta meb'usu Turhan Kemal Beyler de af- yon meszlesi hakkında bir su- al. sormuşlardır. Buna da İktısat Vekili cevap verecek ve müzakere hararetli geçeceir. Bütçe Encümeninde Ankara, 23 ( Hususi ) — Bütçe encümeni bugün Adliye Vekâleti bütçesini tetkik ede- cektir. Maliye bütçesinin tet- kiki bitmiştir. “Zinin bir sözünü hatırlatırım: — “ Hürriyeti matbuatın düş- manı yine hürriyeti matbuattır.,, Halk matbuat hürriyetinin en büyük ve en biaman bakemidir. Yanlış yola girenleri o herkes- ten iyi görür ve herkesten daha kuvvetle ve daha Adi- lâne hüküm verir. Bırakınız o hükmünü versin. Yeni Kazanç Vergisi Lâyiha- * * D sının Esasları Ankara, 23 — Kazanç vergisi lâyihasında Nelerdir? ve tacir gibi serbes meslek erbabından olanlardan hiçbirinin şikâyeti varit olmıyacak bir surette yeni tadiller yapılmıştır. Doktor ve avukatlar için lâyihada üç matrah üzerine vergi tarhı düşünülmüş, İktısat Encümeni, muhtelif vilâyet ve sınıf dereceleri üzerine maktu matrahı kaldırarak ancak ya- zıhane ve muayenehanelerile kanuna tevfikan iratları matrah nisbetli sınıfa ithal edilmiştir. ikametgâhlarının bina iratları ittihaz edilerek yüzde elli Bu teklifin mezkür sınıf için fazla bir mükellefiyet olmadığı kanaatini taşıyan iktısat encümeni mükelleflerin şikâyet ve sıtıltısına veya mağduriyet iddiasına mahal bırakmamak mak- sadile kendilerini ötedenberi tâbi oldukları beyanname kısmına girebilmek hususunda serbest bırakmıştır. Beyanname Usulü Bu hak beyanname usulü harici bırakılan bütün diğer ticaret ve san'at erbabına da verildiği cihetle hiçbir mü- kellefin bu noktalarda telâşına sebep görülmiyecektir. Kazanç vergisi hakiki ka- zançtan alınması lâzımgelan bir vergi olduğu için beyap- name ve bilânço usulü esna tutularak ticari defteci olan müesseselere mecburiyet ko- nulmuş, diğer mükellefler bina iratları karinesine hakkı hıya- rını muhafaza etmek şartile tâbi tutulmuştur. Tahakkuk memurlarına ve- rilen salâhiyetler tahdit ve ticaret merkezlerimizden İstan- bul Mersin, İzmir, Ankara, Samsım gibi mühim yerlerde ekisperler — kullanılmasını ve tetkike ihtiyaç görülen bilânço ve beyannamelerin vukuf sa- hibi olan bu — ekisperler tarafından tetkik — edilmeleri teklif olunmakla beraber itiraz komisyonlariının teşekkül tar- zında yapılan tadilât ta mükel- leflerin bu gibi itirazlarına meydan veriniyecek — tarzda maddeler ilâve edilmiştir. — ——— — W l İstihlâk Vergisi 75 kuruş yevmiye veya yir- mi lira maaşlardan vergi affe- dilmiştir. Memur maaşlarından kazanç vergisi 60 liraya ka- dar — maaşlardan 20 lirası tenzilden sonra mütebakisin- den yüzden 5, 60 tan fazla maaşlardan yüzde 5 tamamile alınacaktır. Beyannameye tâbi kısımlar- da şimdiye kadar defterlerin masraf kısımlarına itbal etti- rilmiyen ve tahakkuk idarele- rince masraf kabul olunmıyan tcaretanelerin esas masraflarına taallük eden borç faizleri, amor- tismanları, harcırahlar, ölüm ve h: stılık yardımları ve müessese sahibinin senelik iaşe masrafı, defterlerin masraf — kısınına kaydedildikten sonra varidatla husule getireceği fark vergi matrahı ittihaz olunmuştur. Lâyiha İktısat Encümeninden bugün Meclis heyeti umumiye- sine verilecektir. Diğer — taraftan Encümen tahsil işinde kolaylık olmak Üzere bar, gazino, sinema ve lokanta gibi yerlerde istihlâk vergisinin kazanç vergisile tev- hit edilmesine karar vermiştir. İster İnan, 'İster İnanma! Ankara, yeni bir imar programı — yaparken AÂl- manyanın meşhur — şehir mütehassısı Yanseni ge- tirtti. Ona mufassal bir program ve plân yaptırdı. Bu plün dairesinde şebrin tanzimine başlandı. Şimdi haber veriyorlar ki Yansenin yaptığı plân tatbik sahasına geçince birçok yanlışlar meydana çıkmış, tatbikten vazge- gilmiş ve tatbika memur beyet müşahedesini bir ra- por halinde ait olduğu makamlara bildirmiş. Bu neticenin neşredi- diği gün İstanbulun da Avrupadan bir iki şehir mütehassısi — gelirteceğini haber yeriyorlar. Şehir Belediyesinin s0- kakları için bile kâfi pa- rası yoökken — mütehas- 818 getirtebileceğine — ve getirtilecek — mütahassısın yapacağı plânın — tatbik edileceğine artık, İster İnan, İster İnanma! doktor, avukat İ VEZNEDAR BEY Şimdi De Etrafa Tehdit Savuruyor Ankara, 23 (H.M.) — Tay- yare Cemiyeti veznedarı Ne- şet B. (29) bin lira ihtilâs cürmile yakında — mevkufen muhakeme edilececektir. Maznun — verdiği — ifadede şunları söylemişlir: “Eğer ben bu işte mahküm olursam, bak- layı ağzımdan çıkaracağım. Bütün kirli çamaşırları orta- ya atacağım.,, Eski Borçların Taksiti Ankara, 23 (Hususi) — Büt- çe encümeni eski Osmanlı borçlarına ait tahsisatı kabul etmiş ve haziran taksiti olan 620 bin lira bankaya yatırıl- mıştır. Maliye Müsteşarı Ankara, 22 (Hususi) — Has- ta olan Maliye Müsteşarı teda- vi edilmek üzere ve iki ay izinle hükümet hesabına Av- rupaya hareket edecektir. Afyon İşi İhracat Bir CemiyetVası- tasile İdare Edilecekmiş Ankaradan bildirildiğine gö- re, Cenevredeki afyon konfe- ransı tarafından — Avrupanın muhtelif yerlerinde (11) afyon fabrikası açılması kararlaştırıl- mıştır. Bu fabrikaların istihlâk edecekleri afyonun yüzde sek- seninin memleketimizden te- dariki de kabul - olunmuştur. Bu münasebetle hariçle afyon ticaretini tedvir için bir afyon cemiyeti kurulacaktır. ZiraatBankasında Ankara,23 (Hususi) — Ziraat Bankası Levazrım Müdürü Meh- met Ali B. Memurin Müdür- lüğüne, Memurin Müdürü Veli Necdet B. Merkez Müdürlü- ğüne, Merkez Müdürü Raşit B. ilâveten Emniyet Sandığı mü- rakipliğine tayin edilmişlerdir. Kütahya Meb'uslukları Münhal bulunan iki Kütah- ya meb'usluğu için cuma nü intihap yapılacaktır. Fır- kanın eski Bilecik meb'usu Rasim ve eski İskân Müdürü Hacı Mehmet Beyleri namzet göstermesi muhtemeldir. Zincirleme İhtilâs Uşak tütün idaresi ambar memurunun üç bin liralık ihti- lâsı meydana çıkmış, mahke- meye verilmiştir. Bu zat ayni vazifede ihtilâsı çıkan dördün- cü ambar memurudur. Diğer üçü hapistedir. * S'yfa 3 Matbuat Münakaşaları .. Şahsi davaları halletmek va- disine giren “Cumburiyet,, ga- zetesinin — muhatabı — değiliz. “Milliyet,, gazetesinde iki mu- harririn yazıları çıktı. Bunlar- dan biri, ötekinin efendisi mah- mut — Beydir. Fikirlerindeki yanlışlar ne olursa olsun, dilin- de, edasında — ve üslubunda efendilik var, insanlık var. Öteki muharrir her zaman- ki gibidir: Kendisine sorduğu- muz şeylerin hepsini cevapsız bırakıyor, mantıki insicamdan mahrum bir sürü tiksindirici sıfat kalabalığı içinde söğüyor, telâştan ve öfkeden, terliğinin tekini içerde unutmuş, üstüne birşey giymiye bile vakit bu- lamamış, — donla, — gömlekle matbuat kapısına fırlamış, ağ- zına geleni söylüyor. Biz, azgın sinirleri üstünde asayiş temin edemiyen, de- runi inzibattan mahrum birile yüksek memleket meselelerini konuşamayız. Bir — merdiven çıkmak zahmetine katlanaca- ğız ve onunla değil, efendi- sile karşılaşacağız. Sürt meb'usu Mahmut B. hükümetin güç vaziyette ol- duğunu itiraf ediyor ve onun etrafında bütün milleti, bülün gazeteleri toplu görmek - isti- yor. “Milliyet, başmuharririne göre bunun çaresi “müsbet tenkit,, tir, müsbet neşriyattır; dünyanın her tarafında hükü- metler, ayni buhran içindedir- ler, ve — milletler — yekpare yığınlar halinde hükümetlere zahirdirler. Biz de, Mahmut Beyle bera- ber, asilsız, delilsiz, terbiyesiz ve izansız tenkitlerin düşma- vıyız. Bunu — hergün - tekrar , dururuz. Daima vesika- lara istinat ederek neşriyatta bulunmuya — çalıştık. Hat- ta son zamanlarda, hükümet, kıymetli evrak ve Terkos me- selelerinde olduğu gibi müsbet neşriyatımızdan istifade etti. Hele borçlar meselesindeki nok- tai nazarımızı Mahmut B. bile aynen başmakalemizden iktibas ederek “Hakimiyeti Milliye,, de güzel bir mütalea olarak neşretti. Müsbet — tenkitten maksat bu ise, “ Milliyet , Baş mu- harririnin bize memnuniyetle gülümsemesi lâzımdır. Fakat, müsbet tenkitten maksat, kö- tülükleri söylemek, — açıkça, hatta sert söylemk hürriyetinin men'i isc, bu, sadece, gülünç- tür. Müsbet hiciv, müsbet ka- rikatür olmaz. Mermerdeki le- keleri temizliyen kezzapta şam- panya İezzeti arıyanların su- kutu hayallerini pek tabit bu- haruz. Kezzabın lezzetlisi yok- tur. Avrupada milletlerin hükü- met etrafında müttehit bir yığın teşkil etmelerine gelince, müsaadelerile söyliyelim ki, bu da yanılıştır. Hükümetlerin vaziyeti güç leştikçe, fırka münakaşaları artar. Çünkü, — hükümetlerin hareket tarzlarına veçhe veren ibre, bu münakaşalardan çıkan neticedir. Nitekim, — Çekers mülâkatından dönen Alman nazırları Berlinde halkın şiddetli hücumlarına uğradılar. Nüma- yişler oldu. Hakikatler çok basit. Siz istediğiniz için bunlar üstünde yeniden konuşmuş — oluyoruz. Yoksa herkesin bildiği şeyleri tekrarlamakta fayda görmeyiz.