Kari Gözile Gördüklerimiz __’ı Mısır Sandalcılardan Alınan > kuruşlar Efendim. Geçen gün Galata Yağkapanı M.ı.:ınaâ.u pir sandala 'Ğ::nı. rşıya geçmekte iken Günmüze sandal çıktı. İçinde bir sam- İcı ve bir de orta boylu şişman zat vardı. Benim bindiğim Undalcıya hitaben: gA * — Beş kürüş ver.» Sandalcı ufak '=n olmadığını Ve izkeleye mvdette vereceğini Möyledi ise de bu zat sandalın İleriye gitmesine mani oluyordu. Nihayet sandalcı bir lira vererek durmıya ve bu zatin — istediği L!! kuruşu — vermiye — mecbur Oldu. Bu #andalcı yolcu olan bizlere zattan dert yanıyordu. İske- kya çıktıkş merakımı — mücip *lduş sandalcıya giderek: * — Verdiğin ne — parasıdır füye sordum ve öğrendim ki bu fat sandalcı ve kayıkçıların kâh- Yam imiş. Aynı zamanda cemiyette Mta bulunup maaş ta almaktadır. stelik kâhyalık parası namı Altında iskeleye mukayyet sandal- irdan yevmiye beşer kuruş top- Maktadır. İskeleye mukayyet (170) fandal olduğuna nazaran günde (850 ) kuruş gibi çok bir para Umaktadır. Bu iddiamı Ispata hazırım. zançları günde azami 40 ku- Tüşu geçmiyen ve mallarile can- rile uğraşan bu — biçarelere Yazık değil mi? Karilerinizden Yunus Nadi Cevaplarımız Ankara Anafartalar H. Tahsin ye : Fotoğrafınızın sırada olduğuna İç şüphe etmeyiniz. Fakat arzu #ttiğiniz takdirde bir fotoğraf tdaha gönderiniz efendim. * Viranşehirden mektup gönde- Dünyada Neler Olu Milliyetperverleri Halkı Umumi Greve Teşvik Ediyorlar İngilterede Vaziyet Buhranlıdır Şimal kutbunda buzlar ne garip şekiller alıyorlar a Ne | Şimal Kutbunda Facia Geçende — Şimal kutbuna — giden Courtauld isminde bir İngilix kâşifi orada —kar tutulmuş, yollar kesilmiş ve buzlar arasında kalmıştı. — Courtauld buzdan bir kulübe yaparak içine iltica etmiş, yalnız tepesine bir İngiliz bayrağı dikmiş, nefes alabilmek — için de uzun bir boru geçirmişti. Altı ay bu kulübede mahpus kaldı. Altı ay sonra — İngiliz kutba giderek onu uzun müddet aradılar ve nihayet bayrağı görerek yere indiler.. Courtauldu kulübesinde sağ ldular. Bu resim onun kulübedöki ha- tayyarelerl Tet muallim kariimize : Sivas mıntakası Maarif Emin- Üğinden aldığımız cevapta tahki- kat yaptırıldığı, bildirdiğiniz şey- in varit olmadığı beyan edil- Dektedir. İddianızı delillerile bil- İrirseniz sötunumuza aynen ya- Tarız efendim. * Küf zade Yusuf İzzet Beye: Makalenir iİlmi mahiyettedir. fzediyoruz. Münasip bir zaman- kıymetli tetkikinizden istifade Mdeceğiz efendim. * Unkapanında Nuri Beye: Aradan çok zaman geçmes İğlne göre paranızı muhafaza Mderek tekrar bir mektebe girip fahsile devam —etmeniz daha Buvafık: A —— TAKVİM — G 30 18-Haziran-931 Hmr Arabi Rumt T . Bafer - 1380 | 5- Haziran - 1547 41428 | Akşamli2.—| 1943 le Daszfınıe | Yetsr | 20047 l'ııı 812 ııo.ıs İmaak | 624)| 2. 07 İngiliz kâşifini bulan tayyare yere indiği zaman Mısırda Umumi Grev Mi Kahire, 15 ( A.A ) — Mi- liyetperverlerin çıkardığı “ Mı- sır , gazetesi hükümet tara- fından tatil olunmuştur. Bina- enaleyh milliyetperver fırkanın şimdi bir tek gazetesi kak- mıştır. Liberallerin hiçbir gaze- tesi yoktur. Kahire, 15 ( A.A ) — Ma- liye müsteşarı yakında İngilte- reye giderek “ Lancashbire ,, deki mensucat menabiini tet- kik edecektir. Milliyetperver ve liberaller- den mürekkep muhalefet blo- ku Menufia vilâyetinde müca- dele yapmaktan vazgeçmiştir. Milliyetperverler dün akşamki içtimalarında bir karar sureti kabul etmişlerdir. Bu karar suretinde “ Hükümetin parlâ- mentosunu ,, — protesto — için bütün ticaret ve serbest mes- lek erbabının grev ilân etmesi talep olunmaktadır. |Batan (Vapur Faciası Tafsilâtı -Dün yazdığımız vapur Faci- sının tafsilâtı : f Saint - Nazaire, 15 (A.A)— Saint - Philbert faciasına şahit olan Saint - Gildas burnundaki fenerin bekçisi hâdiseyi şu suretle anlütmaktadır: Vapur kayalık ( Saint Gi- das ) burnunu dönmüş, müş- külâtla — ilerileyordu. — Vapur» (10) metre derinliğinde ve sık sık dalga çağlamalarının vuku- bulduğu yere gelmişti. Yofı:ılunıı ghyl&k bir. kısmı rüzgârdan sakınmak için va- purun bir tarafına dolmuşlardı. Vapur bir dalganın arasında kayboldu. Facia okadar süratli oldu ki gözlerime inanamadım. Dürbünle etrafı aradım, lâkin vapuru bulamadım. Vapur bir- kaç saniye zarfında tamamen batmıştı. Derhal civar posta- larına haber verdim. Ölenlerin mik tarı(380)kişi tahmin olunuyor. B Tefrikamız: No KIRMIZI Suzan: —.rmi yedi yaşında. ı'*' işe elyerişli — hizmetçi, İumuşacık bir kız. Erkekleri or. Güzel bir dul kadı- ha yanında oda hizmeliçiliğine altıyor. Luiz: — Saçları — zeytinyağı "hîîııdo. Gözleri — albüminli İitar renginde, İnek kuyruğu bi burun. Herşeyi - tenkit :ĞYor. Hayatta — muvaffak )"nız. liil_"'" Esmer, zayıf, ve fren- Misisipi mehri gibi uzun, ÇENERLİ EVLER MUHARRİRİ: MARYSE CHOISY (Franstaca aslının 200,000 el tab'ından tercüme edilmiştir.) uzun, uzu.. Başından sonra iki upuzun bacak. — Dört ayağını kaybetmiş bir örümcek, Bütün sıskalar gibi mahcup. Ebediyen — istismar — edilmiye mahküm dişi. Hiçbir hırsı yok. Bu da muvaffak olamaz. Lor: Gözleri bir kaymak ta- bağı içinde iki erik gibi. Ha- reketli bir deri ve çılgın bir burun. —Herşeye — muvaffak olacak. Hatta “Komedi Fran- sez,, © ortak bile, Belki Fran- sanın yüksek şahsiyetlerinden birile evlenecek. Henüz pek genç. Vaktı var. Mari: İlk bakışta şöyle bir şey. İkinci bakışta da bir şey- ler. Bir kedinin Müselles yü- zünde parlıyan gözler. İrenle beraber kaldırımda dolaştıkları zaman, daha çir kin olduğu halde Mariyi ter- cih ediyorlar. Bu kızlar arasında niçin daima ayni tiptekiler Frengiye yakalanırlar? Bu kızlar için çiçek hasta- hğına yakalanmak - taliin bir ihanetidir. Bunların tıbbi fikirleri dalma fantezile karışır. Frengiye dair öyle orijinal fikirleri var ki, bizim Tıp Fakültesi efendile- rini hayrete düşürür, yatını yüsteriyor. | İngilterede Mühim Bir De- iniz Tecrübesi Londra, 15 (A. A) "Gazeteler, bir zırhlının tayyare ile bombardıman tecrübelerine bahriye ve bava mütehassıs- larının büyük ehemmiyet atfettiklerini yazmaktadır. tecrübeler hafi cereyan ede- cektir. Bu tecrübeler ( Cen turion ) zırhlisi üzerinde ya- pılacaktır. Mezkür — zırhlı mü- rettebatsız olarak uzaktan tel- sizle sevk ve idare olunacaktır. İnâıilterade Vaziyet Londra,I5(A.A) — Vaziyet vuzuhsuz ve endişe verici bir hal- dedir. M. Mac Donald, Snowde bu sabah liberal rüesa ile î&ıııuş- lerdir. Meclis kulvarlarında ya SADAĞ LA — 6 yorsa da vaziyet vahim olmakta berde vamdır. Ne liberaller ne lt düğlün üDA ERll ADK ÜÜ Z, Ermin bana dedi ki: — Durunuz, sizin sağ yana- Şantızdaki siyah ben İrst bir frengi işaretidir. | On çift göz yanağımdaki beni muayene etti. Ben itiraz ettim: — Faukat bu ben tabii de- ğil, sun'il Ben her sabah bunu “Rimel,, le kendim ya- parım. |— Âla, Aâlâ, âlâ.. Telâş etmeyin... Hem Frengiye dair öyle münasebetsiz şeyler söy- lerler ki... Hasta bir kız yüz- lerce adamı aşılarşmış... Ma- sal,.. Eğer kanınız daha kuv- vetli ise frengi almasınız. Bu tıbbi nazariyeler, serma- N SA ŞA Ca B SAA A ÜN e ha. TERÜRİE llli Ze I Kadın Ve Kalp İşleri I Cinsi Namus Cemiyetin SeviyesineGöreDeğişir Garip Bir Vak'a Bugün Son Posta'da garip gir vak'a okuyacaksınız. Gen- cin biri bir kızla sevişiyor. İki taraf birbirinden memnun olduğu için evlenmek istiyor- lar. Fakat kızın ailesi muvafa- kat etmiyor. Genç aşkına mu- kavemet edemiyor, kızı kaçırı- yor. Evine götürüyor ve bir emrivaki yaparak kızla evlen- miye karar veriyor. Fakat on, on beş gün kadar kizı yanında tuttuktan gonra bakire olmadığına hükmediyor ve alıp babasına iade ediyor. Aile müteessir, gencin aley- hinde dava ikamesine karar veriyor. Kızı doktora götürüp muayene ettiriyorlar. Fakat garip bir hâdise ile karşılaşı- yorlar: Kız bakire. Evlenme vadi ile bikir izalesi bir cü- rüm ise de ortada izale edil- miş birşey olmadığına göre kanunen gencin bu kızla evlen- miye mecbur tutulmasına im- kân görülmiyor. Bu vak'ayı Ali Vefa ismin- de bir karime cevap olarak naklediyorum, Bu kari, bana soruyor: * Madam ki namus telâkkisi cemiyete göre değişiyor ve madam ki bekâretin namusla alâkası ylmadığı — söyleniyor, o halde şu namus kelimesinin hududunu tayin ve tahdit eder misiniz? , Bu gence yokardaki vak'a cevap veriyor. Bu kızın be- kâreti bozulmamıştır. Fakat bugünkü telâkkimize narzaran bu kıza namuslu nazarile ba- kar mısınız? Bu- kız, tabiatin bir mevhibesi olarak, bikri daim denilen meziyeti haiz. Kiminle — düşüp kalkarsa kalksın, onun için bekâretin bozulması — tehlikesi — yoktur. Böyle * olmasına rağmen bu kıza namuslu diyebilir miyiz? Demek ki namusun bekâret perdesile alakası yoktur. Cinsi namus, kızın cinsiyet kızlığını — bir intifa — vasıtası apmasını meneder. Yoksa ta- iatin hükmünü icradan me- nedemez. En doğrusu, namus telakkisi cemiyetin bulunduğu seviyeye göre değişir. İptidai aşiretlerde namus telakkisi başke, medeni bir cemiyette namus telakkisi başkadır. Bir Alman, bir İn- iliz, bir Amerikan kızı erkek lostlarile yaşadığı için namus- suzx telakki edilmez. Hanımteyze hükü- ;ııgüi kanununun icrasını ta- metin mağlübiyeti tahmin edilmi-| lep ettikleri tadilât hakkında noktai nazarlarını — terketmek hüviyet varakası, polis raporu şu bu istiyecekleri yerde, on- lara sağlam bir cinsi terbiye verilse daha iyi olmaz mı? | Suzannın tıbbi nazariyeleri ise daha acaip şeyler. Diyor ki: — Zührevi hastalıklarla fren- giyi birbirine karıştırmamalı. — Frengi bir takımlarında mevzii yaralardır. Bu hastalık hususi bazı azaya hücüm eder. Zührevi hastalıklar daha ber- battır. Bütün kan zehirlenir. İnsan zührevi bir hastalığa yakalanırsa iyi olmaz, ölür. #'orzof, Onda sıskaların ve serm.ve erin tevekkülü var: — İnsan frengilidir, yahut değildir. Değilse ergeç yaka- lanır. Frengiye yık:îııınıınnıı İrer istemedikleri için çok mühim bir de hükümet liberallerin emlâk İ siyasi buhran teresslüm etmektedir —a —— .a ——— ( BLÜZ Müsabakası Kadın Karilerimiz Ara- sında Bir Blüz Müsa- bakası Açıyoruz. Şapka müsabakamizin kari- lerimiz arasında uyandırdığı büyük alâka, bizi bu tarz mü- sabakalara devama sevketti. Gazetemiz şimdi de yeni bir blüz müsabakası tertibine ka- rar verdi. Bir iki güne kadar müsa- bakamıza başlıyoruz. Bu müsabakamız da, tıpkı şapka müsabakası gibidir. Bir iki güne kadar hergün bir blüz resmi neşrine başli- yacağız. Karilerimiz. bu blüz- lardan en ziyade beğendikleri Üç tanesine rey vererek bize reylerini bildireceklerdir. En çok rey kazanan Üç blüza rey veren — karilerimiz — arasında kura çekeceğiz ve üç kişiye birer blüz hediye edeceğiz. Bu blüzlar Greta müesse- sesi tarafından dikilecek ve bütün masrafı gazetemize ait olacaktır. Şapka müsabakamızda taş- ra karilerimize hiçbir. şapka isabet etmemesi, kuponları göndermek için tayin edilen müddetin azlığından dolayıdır. Taşra karilerimizin kuponları ekseriyetle müsabaka müddeti bittikten sonra gelmiştir. Blüz müsabakamızda bu noksanı tamir edeceğiz ve ku- pon gönderme müddetini uza- tacağız. Bedava blüz istiyen karile- rimiz bu müsabakaya mutlaka iştirak — etmelidirler. DÖRDÜNCÜ Gazetemizde gelecek perşembe günl çıkacak Patronu bedava al- mak istiyorsanız, bu kuponu kesip saklayımız ve perşembeye kadar çıkacak kuponları toplayınız. Pat- ronlarımızdan pek memnun ola- caksınız. Patronlar meşredildikleri gün- den tibaren İstanbul - karjlerimiz bir bafta, taşra karilerimiz on gün içinde kuponlarım gönder- melidirler. Bu müddet geçtikten sonra kuponlar kabul edilmez. €en iyi çaresi ona evvelce yaka- lanmış olmaktır. Erminin fikrini soruyorlar. O âdeta hepisinin başı, Ermin itiraf ediyor: — Vallahi, ben, hiçbir teh- likeye maruz değilim, Eğer bir erkekten şüphe edersem ona *“ sağma ,, yaparım, — Sağma mı? Ermin bazı işaretlerle tarif ediyor. Ben burada onun ta- riflerini tekrar edemem, Merak eden kadın okuyucularım biz- zat Ermine sorsunlar. Lor, Erminin sözlerine ehem- miyet vermiyor. F * so- ruyor: — Sen suda nasıl aşk ya- pıldığını bilir misin? (Arkası var)