21 Mayıs 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

İl öç a “SON POSTA Rİ .. Muazzam Bir Sünnet Düğünü... Padişahın alay ı (Atmeyda- geldikten sonra arka- ikinci bir alay daha etti. İn, sünnet olacak Şehzade- »* henüz çocuk denecek bir olan veliaht Şehzade h in alayı idi. İehende, Mehmet, arkasın- işlemeli ve kırmızı bir elbise, (başında zümrüt taşlı bir & ” elinde de altın ile süslü ' billürdan yapılmış bir topuz Sehzade, düğün mahalline babasının elini öptü. 4 wada da saray muzikası başladı. senelerdenberi hazır- | sünnet düğününün eğ- “<leri başlamıştı. Tam ve bilâfasıla iki ay bu eğlenceler hakkında mat vermeyi hakikaten faydalı, hem de meraklı “İğümüz için biraz tafsil İN “eğiz. Çünkü üçüncü Murat —e». xa mw xxx nd yapılan bu sün- düğünü, değil © zamana | © batta o zamandan yapılan ve İstanbulun “ğü bütün eğlence vedü- ini bastırmıştır. Bin bir © Yomanlarının hayali is- ve sefahet (sahnelerini Zetide bırakan bu “ Ta- hakiki ,, yı karilerimiz in bir ibretle okusunlar. * İadiyahın vürudundan üç old Sultanlar geldiler. tanları bir (Şekerleme) kw ve Macaristan Bosna du esirlerinden on iki yakip ediyordu, |, * esirler icra edecekleri #Yunları ile balkı memnun yklerdi. Kılıçlarla birbir vurdular. Mızraklarla rini deldiler.. Hatta kendi vücuduna demir ğe sapladı. Başkaları i “darına oklar saplamışlar iç, Okalarına at malları çak- , arından su gibi kan tdu. Padişah bunların ce- Ni, “rine mükâfaten herbirine ve marifetine göre ib- verdi. > — No. 37 iz : a korku ve merakla: - Ne gibi şeyler? Dir. ©. Öyle yerinizden “Ayımz.. Beni (sinirli, i kuruntulu bir ço- ay, aklı başında kızardı. TUGAKTAN HUCAĞA —37 İçlerinden en ileri geleni dört bin akçelik bir ( tomar) aldı. Bu bedbaht esirler Padi- gözüne gireceğiz, para, alacağız diye böyle bin türlü azap ve İzlirap içinde kıvranırken içlerinden iki kişi de kurban gitti. Bu iki kişi marifet göstere- im diye lerine sa; Mİ e iler Fakat düğünün zevki. Keyfi arasında iki esirin ölmesinin me tesiri olabilirdi? Sultanların arkasındaki “Şe- kerleme,, kervanı hepsi şeker- den yapılmış masnuattan mü- teşekkildi, Bunların içinde ve tabii cesametlerinde her tarafı şeker olmak üzere dokuz fil, on yedi aslan, on dokuz Demi yirmi iki at, yirmi bir deve, dört zürafa, yirmi beş doğan, ön bir leylek, sekiz turna, se- kiz ördek ve daha birçok eşya vardı. Şekerlemeler dokuz hayva- na yükletilmişti. Bu hayvanlar dağıtıldı. Tevsiat esnasında canbazlar meydanın ortasında» ki yağlı envai er icra ederler ve halkı eğlendirirlerdi Arkası var Kibrit Fabrikası (Hayrat Hademesi Yaz Sonunda Tamamla- np Bitirilecekmiş.. Amerikalı sermayedarlar ta- rafından idare olunan Kibrit Şirketi (Oburada 932 senesi haziranma kadar bir kibrit fabrikası yapmak mecburiye- tindedir. Şirket bu mecburiyetini ye- rine getirmek için Büyükdere- de fabrikanın temellerini geçen aylarda atmıştı. Şimdiki halde inşaat devam etmektedir ve 4-5 aya kadar da bitirilecektir. Bundan sonra da makineler yerleştirilerek yerli kibrit is- tihsaline başlanacaktır. Kibrit Şirketi şimdiki halde eski inhisar idaresinden dev- raldıgı sütok malları kullan- maktadır. Şirket (memleket dahilindeki bayiler adedini de (340) tan (460)a çıkarmıştır. Son zamanlarda cenup bududunda kaçakçılık olduğu bu yüzden istihlâkin azaldığı söylenmek- tedir, —————, İşçi İster Misiniz? Gazetemizin ilânlarından isti- fade ediniz. 25 — kuruş sizi büyük zahmetlerden kurtarabilir. 16 kelime- ik bir ilân 25 kuruşa İSTİFADE EDİNİZ SERVER BEDİ — Benim aklım başımda değil mi? — Hayır efendim, onu 8öy- lemek istemedim, elbette sizin aklınız başınızda. Onun için size bir hürmeti mahsusam.. gibi dinler misiniz? | bir muhabbetim var, Atıf Beyin kullandığı bu (35) Memurun Vaziyeti Tehlikeye Girdi Diyanet | İşleri | Reisliğine bağlı olan hayrat hademesi ile camilerin, Evkafa devredi- leceği yazıldı. Bu devir muame- lesi yazıldığı gibi olmayıp bir bütçe © meselesidir. (Evvelce hayrat hademesinin maaşları Maliye (Vekâleti (tarafından temin olunuyordu. Senede 800 bin lira kadar tutan bu para şimdi doğrudan doğruya Evkaf bütçesine konulacak, bu su- retle bu memurlar Evkafa bağlanmış olacaktır. Esasen bu parayı evvelce de Evkaf veriyordu. Fakat son İyf zamanlarda Evkaf bu para ile Maliyeden eski alacakların mahsup etmek istemiş, Maliye de bunun üzerine bu sene bütçesine bu parayı koyma- mıştır. Şimdi Ankarada bu iş edir. Neticede şehrimizdeki Me- banii Hayriye ve Levazım mü- 10 dürlüklerile Müftülük muhasibi mes'ullüğünde çalışan (35) me- murun vaziyetleri tehlikeye gi- recektir. Fakat bunlara başka birer vazife bulunacağı ümit ediliyor. İhtiyat Zabitlerine Ordunun askeri hesap me- murluğunda istihdam edilmek Üzere İbtiyat zabiti alınacaktır. Bu husustaki şeraiti anlamak arzu eden ihtiyat zabitleri bu- lundukları mevkilerdeki asker- lik şubelerine, halen kıtaatta bulunanlar kıta âmirlerine ve mektepte tahsil devresinde bulu- nanlar ise mektep müdüriye- tine müracaatları ilân olunur. resmi ve gayritabil lisan Ner- mine garip geliyordu. Alacağı tavrı şaşırdı. Adeta karşısında başka bir adam vardı, Mırıl- dandı: — Peki efendim. — Eğer bana İtimat eder- seniz güzel konuşuruz. Beni siz İyice tanımıyorsunuz. Benim de kendime göre dertlerim, düşüncelerim filin var tabii. Ben sizi düşündüğüm gibi. Abf Bey, evvelce bhazırla- dığı bu sözlerin resmi şeklin- den hoşlanmadı ve birden bire eski samimi edasını bularak: KADIN SALTANATI |||) lünlerce Devam Eden Efsanevi Ve! belek eğme BORSA İstanbul 19 Mayıs (o 1931 — Kapanan fiatlar — NUKUT | 1029,— n0,— 166p 221,50 116,— 20 Drahmi Yunan 54,0 20 Frank İsviçre '..,— 20 Lava Bulgar 25 1 Florin Felemenk 52,00 20 Koron Çekoslovak 13,— 1 Şilin Avusturya 30,— 1 Raykışmark 2” 1 Zeleti Lehistan 7— 10 Ley Romanya », 20 Dinar Yugoslavya 1— 1 Çervoneç Sovyet ya KAMBİYO Londra 1 İsterlin kuruş | 1000— Nüy. © (i Türk ilram dolar | 04723— Paris — 3 Türk liram Frank | 19 1— Mlâ io, » bire 302 — Brüksel”1 , , Belga | 3395 Cinevre 1 , ,, Frank 24,95 Sofya 1 , » Lev 65,10 — Amesterdam 11. , Florin Madrit 1 Tür Hiram Peta Berlin -i , , Mark Varşova |, O, A Zeleti 79 Ley kuruş ı kuruş Halledilen Bilmecemiz 1234667891011 oo ada Soldan sağa, yukardan aşağı: 1 — Gemi 5, geminin gez- diği su 5 2 — Külhan bey 4, wza- mak 6 3 — Halat 7, bir hece 3 4 — Hizmetçi 5, bir kaza 4 5 — Çömlek 6, 6 — Serbes 5 T — Kımıldamıyan 5, sev- giliye hitap 5 8 — Çiğne2, kadın papas6 9 — Balta 5, erkek ismi 5 10 — İşaret 3, nota2, anne3 NV — Galebe 5, bir kasaba3 Nermin bu ani değişmeye güldü. Atıf Bey de gülerek: gl. seğ; söylüyece- oktu. yordu. HİKÂYE Bu Sütunda Hergün Almancadan: Fikret M. . . “Sayfa 7 CENTİLMEN KOCA I 5 Mayıs. Pek muhterem Hanımefen- — Hiç şüphesiz çok ce- sursunuz! Emsalsiz narin vö- cudunuzu ve altı silindirli ote- mobilinizin direksiyonunda kö- şeyi yıldırım gibi geçtiğinizi dün görürken kalbim çok attı, Sonra daha itiraf edeyim, altı silindirli otomobiliniz olmadığı zaman size daha çok perestiş ediyor ve kalbim daha fazla atiyor. Ben sizin yalnız kadın- lığınıza hayranım. Nerin elleri- nizdeki direksiyonu bir çocuk yüzü gibi bir melânkoli var... Ben daima © gözleri görüyorum... Muhterem Hanımefendi — Bir gün istirahat etmek ister seniz, benim ufak otomobilim- le bir tecrübe ayığ önü- müzdeki günü değil, hatta çarşamba günü için rica ederim. Sizi temin ederimki, o gün ben sizin ne güzel saçla- rınızdan ne de saf ve berrak teninizden perestişle babsede- ceğim. Yelniz kendi otomobi- linin iyi bir makine olup ol madığını, fren ve benzin deposu bakkında mötehassis birisinden bir fikir edinmek için bu ricada bulunuyorum. Sizin çok hürmetkârmizi Jak u .. 21 mayıs Sevgilim, cicim, şekerim İki gündür seni göremiyorum, bilsen nekadar çok göreceğim geld, çıldıracağım, nasıl yaşa- ğımı bende bilmiyorum. Kalbimin motörünü bir türlü durduramıyorum, Frenler de artık tutmıyor. Sevgilim... Çok addarsın! otomobilde unuttu- un sıgara tabakasını sana göndermiyeceğim kocan anlarsa anlasın - Tabakayı nerede bu- lacağını kendisine söyle İster- sen! seni çok kıskanıyorum. Hizmetçini, kedini, köpeğini, otomobilini, kocanı erki baz kıskanıyorum. Gelmekliğin ka- bilse belli » Gelde... De zaman lim Elie Yoksa stomobilime binip 120 kilo- metre süratle bir ağaca çar- ai çıldırasıya seven Jak m . 23 haziran Sevgilim, Bu a imkân yok. Seya- hatten eski bir arkadaş geldi. Zannedersem kocamın ticaret- banesile de teması var onun için sşeker kızcağız- müteessir Zaten kendini bayatın kuv- vetli Oceryanına © bırakmıştı. Hafifçe omuzlarını silkti: — Peki... Diye O mırıldandı. o Fakat mukadderatına «it büyük a seleleri - düşünmiye ati yı Rizadan ziyade yor- gunlukla “peki, demişti. Za- ten neye ve meye ve ne için muvafakat ettiğini de bilmi- O geceden sonra Nerminin hayatında tabil bir devre baş- ladı, Artık bu evi benimse- mişti, Arada bir sokağa çıkı- yordu. OKadıköyüne (geldiği I olma. Hem çok fren kullanma okadar, çünkü motörü bozarız- sonra bir iki günlük bir ayrılık ikimize de iyi gelir. Önümür- deki cuma günü madam Jigor- danm çayında görüşürüz. Fa- kat resmen... Çünkü arkadas şım da beraber gelecek. » Gü- a sen bu sene ki yarışlara tirak etmiyor muşsun? - Ne oldun? - Nerede kaldı sport- menlik? - Bu kadar kıskanç olmamalısın cicim! Çok kadın- ca hareket sana yaraşmiyor, temin ederim, sana hiçte ya- kışmıyor. - Matmazel Eleni te- girmelisi bütün kış i in - tün tan bahsedip şimdi li ini kocan duyacak olursa na- — hela e senin gibi her yarışta birinci gelen bir kadın biraz âşık olur olmaz yarıştan vazgeçerse - ya- uk olur - cumaya (OMadam Jigondanın evinde - Allaha ısmarladık. Bütün kalbimle Jak 16 Haziran Sevgilim.. Her tarafta patırtı çıkarıyorsun! kocanı düşünmü- yor musun? Halbuki o, okadar centilmen bir adam. Seni hiç te iskandal yapmıyacak bir kadın zannediyordum, tabii evdeyim, ne yazayım daha, birkaç gün- dür vücutça çok zayıf düştüm, hastayım, o seyahate çıkmak lâzım, ti de fena vaziyette, Obalonuza gelemi- gil irsz (düşünürsen arsın niçin ? a ia 27 Haziran » Sevgili blm var bunun bir sonu olmalı, senlen ben güzel bir şosada yıldırım gibi gidebiliyo- ruz. Fakat yol razlaşınca... Galiba ben makineyi yalnız güzel asfalt caddelerde kulla- nabiliyorum. Halbuki sana i bir şoför lâzım. İşte ben birkaç zaman için İtalyaya gi- diyorum. Belki canın sıkılacak amma göreceksin ki, bu ayrı lk senin de çok işine elverir. Sevgilim — Motör parça parça da olsa frenleri son kuvveti- mizle sıkmalıyız. - Bu mektubu okuduğun zaman çoktan İtak m Bundan mada ocan çok nazik ve centilmen... Nasıl oldu da ondan başkasın sevebildin, aklım ermiyor. Se yahatte kalbimde bıraktığın güzel hatıraları daima düşüne- ceğim. Sana teşekkür ederim. Güzel, narin ve beyaz elle- rinden öperim. Jak gündenberi eski arkadaşların dan hiçbirini görmemişti. Fa- kat birkaç tanesini göreceği geldiği halde karşılarına çık- maktantan utanıyordu. Başın- dan geçenleri anlatacak midi? Hangisine? İçlerinde, samimi- yetine güvendiği bir Zehra vardı. Ona da çok açılmazdı. Kimseye emniyeti yoktu. Ar- kadaşlarından hiç birine ök- süzlüğünün zebirlerini dökme- mişti. Fakat, onlardan birini, hâle Zehrayı görürse, dayana- mıyarak başından geçenleri ona anlatmaktan korkuyordu. lArkası var |