2 Mayıs 1931 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

4 Sayfa |—t Te ) | İktısat C ?si l Piyasadaki Buhranın Bir Sebebi Daha Bir Cinayetin Hiköy* Firari Bi | Bir Katil Yakalandı Fakat Bu Vaziyeti Bu | © Sinema ! San’atkâ', Bu Ada;l—ğa!fkelsm-h . Hale Ve Bu Şekle Genç Ve Güzel © Kim -Getirmiştir ? Nedir? Muharrir Kadını Kesmiş” Piyasada hüküm süren bir R Baş tarafı 1 inci ııyf::& buhran vardır ki alacaklı va- j TI Fatma H: ise Gi ziyette bulunanları mîlıkül bir | Suahne Tuccar neli .ğevıel .-,:::":: bir # vaziyete “sokmuştur. — Adeta | 5 dille sevişip evlenmiştir. aa" birihül' alün bu tediey: Verilen Hep Ayn |.San'atinin” 30 y.':ı:d'.ıpu;nî: kocasındt! i etmek istememek — hastalığı, bi dıkti sonra sön ıamınd: korkunç — bir Cev'apıar En Parlak Ş::.k:u'ın .:vine gelmiş, bl' şekil almıştır.. Bü — vaziyete Devinda berce oturmıya b..lım';r; karşı alınabilecek tedbir nedir? Hakikat şudur ki, bugün, iflâş etmek borçludan — fazla asıl alacaklıyı korkutuyor. Alacaklı misıniz? Bir gün birisi gelir ve diyebilir ki: “Size yüzde kırk teklif edi- yorum. Kabul etmediğiniz ve beni iflâsa sürüklediğiniz tak- dirde yüzde on beş, yirmi zor albilirsiniz! Çünkü vaziye- tim çok fenadır, Fakat bu vaziyeti bu hale kim getirmiştir? Bunun böyle olduğunu bilen kim? Hepsi meçhul, Acaba bu zat, geçen sene 8 bin liraya bir otomobil alıp Maslak — yolunda bir ağaca çarparak mahvolan bir tacir midir? Yoksa hastalanan ka- rısımı — Viyanaya — göndererek 6 bin lira masraf eden bet- baht bir adam mıdır ? Bu vaziyette, zavallı alıcı ne koparabilirse kâr sayarak elbette ki bu tesviye tarzını kabul edecektir. Son zamanda pek göze çarpan bu gibi —anlaşmalar (konkordato) ismini alıyor. İşte bu suretle görüyoruz ki iflâs suretile birlikte bir de konkordato san'ati doğuyor. Bu anlaşmaların harici exz kanun olduğunu — söylemiye, bilmeyiz lüzum var mıdır? Hemen herkesin malümu olan bu vaziyete karşı ne gibi tedbir almak lâzım? Ve bunda umum! fikir mutabakatı mevcut mu- dur? Bizce değil, Çünkü: Alı- | cı, bu gibi ticari namusu meş- kük olan borçlulara karşı za- İ yıf davrandıkça — işin içinden çıkmak mümkün olmaz. Bu gibi teşebbüslere karşı verile- cek cevap derhal bir iflâs ta- lebile mukabele etmektir. Bu gibi insanların iştihalarını ka- pamak için yapacak başka şey yoktur. »4 Çiçek Sergisi Tavukçuluk Kısmı Da Büyük Rağbet Gördü Çiçek sergisinin tavukçuluk ' kasmı da ümidin — fevkinde rağbet görmüştür. Bu kısım, dolmak — Üzeredir. Müracaat edenler arasında İstanbulun bütün Tavukçuluk — müessese- leri dahildir. Kümes hayvanla- rının envaı, tavuk, güvercin, tavus kuşları, ötücü ve süslü kuşlar, envai köpekler vardır. Sinemayı seven milyonlarca halka ayni zamanda — hitap ederek: — Sanayi nefisenin en mü- him şübelerinden biri haline gelen sinemacılığın nasıl bir gaye takip ettiğini, hangi çer- çevenin içinde — bulunduğunu sorunuz; iki kişinin ayni ceva- bı vermiyeceğine emin ola- bilirsiniz. Bunun içindir ki Pa- risli meslekdaşlarımızdan biri balki bir kenara bırakarak san'atın — içinde — bulunanlara bitap etmiş: — Sinema nedir, nasıl bir gaye takip eder, nasıl bir çerçevenin içinde yaşar? de- miştir. ! Meslektaşimızın muharrirler- | den ve filim yapanlardan aldığı cevaplar ile alelâde seyircilerden alabilecği cevap- lar arasında en küçük bir münasebet bile yoktur. Bakınız filim yapan maruf Ayrıca maymun - teşhiri - için | bir şirketinin müdürü ne diyor: müracaat —edenler — olmuştur. Şehir belediye bahçeleri de sergiye vasi mikyasta iştirak edeceklerdir. — Sinema bence hem sa- nayli nefiseden biridir, hem de bir ticaret şubesidir. Ben bil- | lisini ÖT ŞA ÜĞ ĞÜŞ Leila Hymans Norma Shearer Bessie - Love Holivudun en şık kadın- larından üç simadır. Filim yapılırken, kuvvetli projök- tör ziyası altında giyilen elbisenin ekserisi şekli as- kaybettiğini görerek sinema için yeni bir moda ihdası hususunda — mutabık kalmışlardır. Çünkü adi bir elbise, bazan kuvvetli gyanın altında silik bir şe- kil almaktadır. Bu suretle yepyeni ve sinemaya mah- sus bir modanın doğacağı haber veriliyor. zi- hassâa ticaret kısmı ile iştigal ederim, Binaenaleyh sanayüi nefise — telâkkileri ile meşgul olmamama müsaade edersiniz, ümidindeyim. Benim fikrime göre sinema iyi bir “ iştir. , İyi işler ine za- man, ihtimam ve sabır hede- fini istilzam eder, Ben bu prensipe — sadık kalmak mecburiyetinde oldu- ğum için sizinle daha fatla konuşamıyacağım. Bu akşam meclisi idaremizin bir içtimar var, müsaadenizle..,, * “Abel Gans,, € gelince; şu cevabı vermiştir : “Sinema musikidir. Dünya- da iki çeşit musiki vardır. Biri aestir, diğeri de ziyal.. Ziya ise sinemadan başka birşey değildir. İşte Marsel Herbiyenin mü- talaası : — Sinem müstakbel demok- rasilerin elinde kuvvetli, mu- azzam bir alet olacaktır * Bir müze müdürünün fikri- ne gelince; okuyunuz: — Sinema mı? Farkında değilim efendim.. Bon bu işi eahillere terkediyorum. * Bir şarap tacirinin mutala- anı: — Sinema mı?.. Ece.. Sine- ma “Şarlo,, demektir. “Altına Hücum,, filmini gördünüz. mü? Bir daha gösterseler mutlaka yeniden giderim. Canım sıkıl- di mi, askerlikten kalan ya- ram istırap vermiye başladı mı hemen Şarloyu ararım. Benim için en İyi teskin edici ilâç odur. Clara Bavv'un Deniz Kenarında Çekilmiş Bir Resmi bütün Holi- vutun en güzel kadını olmak Üzere anılan ve tanınan “Clara Bovv,, a bir şeyler oldu. Başı- Bir zamanlar, aa gelen felâketlerin — ardı, arası kesilmiyor. Bir zamanlar, hususi hayatı hakkında ifşaat yapılmıştı. Bu — dedikodu, “Clara Bovv,, un mensup oldu- gu şirketle alâkasımı kesme- sine sebep oldu. Arkasından hususi bazı mektuplarını neş- rettiler. Uzun bir davaya gi- rişti, fakat kazandı. Bütün bu mücadelenin tesirile olacak, şimdi de hastalarnmış, ağır su- rette yatıyor. Sahilde, — tabiate — karşı bütün — ihtişamile — meydan okuyan bu > güzel kadın, haber verildiğine göre, şimdi cılız ve sıska bir hale gelmiş. Görenleri haline acındırıyor- muş.Tevekkeli: Düşmez kalk- maz bir Allah vardır, deme- mişler. 6 Sene Sonra Tekrar Beyaz Perdeye “ Jenevyev ve Feliks ,, be- yaz perdenin eski şöhretlerin- dendir. Birkaç sene evvel bu güzel yıldızın bir, iki filmini burada seyretmiştik. Fakat günün birinde bu cazip artist ortadan kayboldu, beyaz perdede görünmez oldu. O zaman kendisine sordular: — Sinema artistliğinden böyle ani olarak niçin vazgeç- mek kararını verdiniz? “Jenevyev Feliks, sadece cevabı. verdi: D — Artık kocamla bşbaşa yaşamayı tercih ediyorum. Filhakika beyaz perdenin bu güzel yıldızı tam altı sene film çevirmedi. Gezdi, eğlendi, bulasa “stodyoların — gürültülü ve — dedikodulu — muhitinden uzak yaşadı. Fakat şimdi öğreniyoruz İi Jenevyev Feliks tekrar stod- yoya dönmüştür. Sinema mec- mualarının verdikleri son ha- berlere göre, bu yıldızın yeni filimlerini yakmda seyretmek mümkün olacaktır. Fakat, yukarıda — yaâ” gibi bir bayram günü Ayşe — öldürüldükten Şevket — ortadan klw bütün — araştırmalara 17 bulunamamıştır. Cinayeti takip eden W_ de tegayyüp hâdisesi üzeri" bütün şüpheler Şeka"' «i rinde toplanmış, “kati! denilmiş ve bu ihtimal F ne takibata başlanılmışt!” a€ | kat bütün ırışlırmıll'w men Şevketi bulmak MÜL G olamamıştır. Nihayet B’hy" vilâyetinin iş'arı liıeri!#,) bul zabıtası, Şevketin bi at taşçılık yaptığını haber gesr izini tesbit etmiş ve Y ya muvaffak olmuştur. bi Bir muharririmiz katil e | nunu Şevketle, müddeiWt” (l liğe götürülürken — gÖNE p imuvaffek ölmuş: ve: Koi DN zından şu noktaları j S miştir: * — Ben evlendiğim * Ayşe de evli idi. Başkâ yç evde oturuyordu. Niha şandı, benim yanıma Bir aralık Bursalı şoföf ketle sevişerek Buı'lâ)",blyı ha Bir hafta sonra ondan ,0 tekrar evime döndü. Balıkesirin gençlerile —" 5gt «& kalkmıya başladı. Sonra dehi nikâhsız olarak bir FW getirdi. Ben buna m eğlet etmedim Evleneceğiz d,’ Bana musallat oldılll-"“vy lelik yaparak bunları b # odt Nihayet ©o gencin de D' geçti, başkalarile düşüP mıya başladı.. K Refikam namuslu bir ©/ dını idi. Ayşe son ll'%j. refikamı da baştan M Tanıdığı — erkeklere ınü/ 4 etmiye — başladı. Nati kurtarmak için ayrı "';;._f ayrılmak istedim. Bu fikama mâni olduler. gi önünde eve yabancı © g getiriyorlardı. Bir b.'"N", nü meyhanede içtim. * çt meselesi beni tehyiç 't:,.* gittim.. Namusumu '"”M ten sonra bir gün B'ıı'(m,ıf gizlendim, ikinci gün aeti hattını yapan Almanlı nında iş buldum. Ot Sonra Bursaya ı,ldf”'. î: eli dan da İstanbula gesti ve Göztepe ynllnrıııdı 'Fı” Çok para kazandım: — Bif rakıya pek — düşkünülü v aralık hududa Bmm'l,uıh' medim. Nihayet Y',kfni hef l Şimdi acaletin tecellisi liyorum. B Şevketi yakalamıyt fak olan merkez Ef- Jei r ç MÜŞ, karakol kumandani! ÖŞ vuşa takdirname İ